Son birkaç haftada da Narin olayı ile çocuk ölümleri yeniden gündeme geldi. Yayın yasağına rağmen günlerce bütün kanallarda, günün hemen her saatinde bütün kanallar yayın yaptı. Gazeteler olayı manşetten verdiler.
İşlenen cinayeti çözmek için adete seferberlik ilan edildi.
Konunun uzmanı emekli emniyet görevlileri tv programlarına çıkarıldı ve reyting rekorları kırıldı.
Olayla ilgili herkes neredeyse bütün Türkiye konuştu ama ailesi, bütün köy halkı ve bildikleri olmasına rağmen söylemeyen aile dostları suskun kaldı. Böylece cinayeti daha da karmaşık hale getirildi.
Başta ailesi, ailenin dostları ve köy halkı suskun kalarak suça ortak oldular. Komplo teoriler üretildi. Çocuk cinayetleri ilk defa oluyormuş gibi bu olayı TV kanallarında ülkedeki sorunların yerine hala gündemde tutuyor.
Narin ile birlikte ülkedeki çocuklara yönelik işlenen cinayetleri anımsamakta ve hepsine çare aramak zorundayız.
2014 yılında Kızıltepe ilçesinde babası Ahmet Kaymaz ile birlikte evlerinin önünde polislerin açtığı yaylım ateşiyle vurularak öldürülen Uğur 12 yaşındaydı. Öldürüldükten sonra görülmesine izin verilmediği için cesedi kokmasın diye komsunun derin dondurucuya konan Cemile daha on yaşındaydı.
Hakkari'de uzman çavuşun aracından inerek öldürdüğü Enver Turan daha 15 yaşındaydı.
2017 yılında Siirt'e 6 yaşındaki Felek Batur ile İstanbul Okmeydanı'nda Suriye'li 8 yaşındaki Osso Akrep denilen zırhlı polis aracının altında kalarak aynı kaderi paylaştılar. Benzeri şekilde Mardin-Dargeçit’te 2017 yılında 7 yaşındaki Berfin Dilek polis aracının altında kalarak can verdi.
Cizre'de sokakta oynayan 5 yaşındaki Hakan Sarak zırhlı polis altında kaldığı için kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Van merkezde Kirpi denilen zırhlı araç 4 yaşındaki Taha Kılıç'ı ezerek öldürdü.
Şırnak'taki Silopi ilçesinde polis panzerinin evlerini yıkması sonucu duvar altında kalan iki kardeş olan 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki Furkan öldüler.
İstanbul’da Gezi Parkı eylemlerinde Berkin Elvan gibi Mazlum Akay'da Adana'da polislerin attığı Gaz Bombasının başına isabet etmesi sonucu hayatlarını kaybettiler.
Mayın ve Misket Bombaları İzleme Grubu'nun yaptığı açıklamaya göre sadece 2009 yılında mayın ve patlamamış bombalar ile 23 çocuk öldü. Güçlü Konak ilçesinde 12 yaşındaki Ahmet İmren, Mardin-Yeşilli İlçesinde 14 yaşındaki İzzettin Boz'da patlamamış mayınla oynarken ölenlerden sadece ikisi.
Ceylan Önkol'da hayvan otlatırken Tapantepe Karakolunda atılan top mermisi ile paramparça edildi.
Siyasi malzeme yapılmasın diyenlerde Narin'in öldürülmesini siyasi malzeme yaptılar.27.Mayış.1995'ten bu yana yüzlerce haftanın cumartesi günü Galatasaray Meydanında çocuklarının en azından gömüldükleri yerini öğrenebilmek için toplanan Cumartesi Annelerine karşı dağa götürülen çocukları geri getirilsin diye Diyarbakır'da toplanan anneleri ayırdıkları gibi çocuk ölümlerini de birbirinden ayırıp siyasi malzeme yapılmasına izin vermemek gerekiyor.
Yaser Arafat'ın "Çocuk Generallerim" diyerek savaşta kullandığı çocuklar gibi bu coğrafyanın çocukları da savaşta kullanıldı ve öldürüldüler. Çocuk cinayetlerine göz yaşları dökerek engel olunmak isteniyorsa, sıradanlaşmasına izin verilmesin deniyorsa bu coğrafyanın öldürülen, isimleri bile unutulan çocuklarına da en azından Narin kadar ülkenin gündemde yer vermek gerekiyor..
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.