TV24'ten Hülya Karabağlı'nın Sırrı Süreyya Önder'in Meclis'te yaptığı konuşmasına atfen geçtiği haberde "Sayın Öcalan İmralı'da Pervin Buldan ve İdris Baluken’e özel ricasında, “Bir devlet hendeği kabul edemez. Bu onun direkt egemenlik hakkına bir tecavüzdür. Gidin bunu araştırın ve benim tarafımdan kabul edilemez olduğunu her kim yapıyorsa söyleyin,” demiş.
Sırrı Süreyya önderin ağzında bu cümleler çıkmışsa, demek oluyor ki, özyönetimle devam eden hendek sürecinin bir başka amacı daha varmış? Ve bahsi edilen bu amaçlardan birisi de, ne yazık ki Öcalan’ın demokratik siyaset öngörüsünü taca atmakmış! İşin en garip ve karmaşık tarafıysa, Sayın Öcalan’ın mesajı neden kadir kıymet bulmasına değer görülmemesidir?
Sayın Öcalan mesajı vermiş ve tez elden gerekli yerlere ulaştırmasını rica etmiş,ve buna rağmen bahsi geçen mesaj dikkate alınmamış. Meselenin bir başka boyutu da, Öcalan’ın Pervin Buldan ve İdris Baluken'e ilettiği mesajın içeriğinden devletin habersiz olmadığıdır. Peki devletin devletliğine olumlu katkı sunabilen böylesi bir mesaja devletin neden sırt dönmüş olduğudur? Oysa herkes çok iyi biliyordu kan ve viranla ben geliyorum işaretini veren bir surecin geleceğini!
Peki, o zaman, Öcalan’ın müdahaleci duruşuyla ilettiği mesaj şansı neden kullanılmadı? Yıllar yılı “İmralı ve Öcalan irademizdir”le yeri göğü inletenlere ne denmeli! Aslına bakarsanız ve özelikle sorunun özüne inildiğinde çok net görülüyor ki ''Bir yönüyle Öcalan’la Kürt sorununu müzakere eden Devlet-Diğer yönüyle de Öcalan irademizdir diyenlerin samimi bir duruş sergilemedikleridir! Yani her iki tarafın da, kendi mantık parametlerine özgün bir şekilde ''Sayın Öcalan’ın demokratik siyaset öngörüsünü işlevsizleştirmeye katkı sundular?
Dolayısıyla her kim ne diyecekse desin, bahsi gecen sürecin gelir giderini en üst perdede sorgulamayı hak ediyor. Gerçi Öcalan irademizdir diyenlerle, Öcalan'la müzakereyi sürdüren devletin samimiyet karmaşası Hendek ya da özyönetimle ortaya çıktığını söylemek güç. Zira Öcalan’ın demokratik siyaset önceliğini boşa çıkartmak isteyen erklerin birden fazlası vardır? Örneğin, Kürtlerin geleceğini, kendi ulusal çıkarlarıyla dizayna kalkışan İRAN gibilerin varlığı gibi, dolayısıyla bahsi edilen güçlerin hiçbirisi elinde silahtan başka bir seçeneğe sahip Kürtleri görmek istemez.
Çünkü elinde silahtan başka seçeneği olmayan Kürtleri evirip çevirmek daha kolay? Velhasıl Sayın Öcalan’ın demokratik siyaset öngörüsüyle ilgili kim ne diyorsa desin, Öcalan’ın demokratik siyaset öngörüsü'' silahtan kat be kat daha etkin bir erişimin kapısını aralıyordu Kürtler için.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.