Türk milliyetçiliği, Türk'e kurulmuş bir tuzak mı? -1

Evet! Avrupa ve Ziya Gökalp'ın Türk milletine telkin ettiği Türk milliyetçiliği, Türk'e kurulmuş bir tuzak mı?

Yahya Munis

15.04.2019, Pts | 20:53

Türk milliyetçiliği, Türk'e kurulmuş bir tuzak mı? -1
Makaleyi Paylaş

Her milleti oluşturan fertlerin kendi halkını, ülkesini ve kültürünü sevmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bunda bir sorun yok. Fakat egemen milletlerin milliyetçiliği ile ezilen ulusların milliyetçiliği bir tutulamaz, ayni kategoride değerlendirilemez. Klasik manada söyleyecek olursak, egemen millet, bir millete lazım gelen her türlü haklara sahip olduğu halde, bununla yetinmeyip, başkasının hakkına tecavüz edercesine fazladan hak talebinde bulunursa ve üstün bir millet zehabına kapılarak bu hakkı (haşa Allah tarafından kendilerine verdiğine ve bunu) kendine layık görüyorsa o zaman kendine, yayılmacı ve başkasının haklarına tecavüz etme niyeti taşıdığına kanaat getirilir. Bu tür milliyetçilik ırkçılığa varacak kadar tehlikeli bir hal alır ki hem kendine hem de başka milletlere tehlike oluşturur. Şu anda Türkiye’de olan da buna doğru gidiştir.

Ezilen milletlerin milliyetçiliği ise böyle değildir. Ezilen milletlerin milliyetçiliği; her egemen millet gibi ve her insan ferdinin doğuştan, Allah tarafında kendilerine verdiğine inanıp, sahip olması gereken haklara sahip olma isteğidir. Bu uğurda sergilediği istek ve verilen mücadele söz konusu olduğu için burada kendi milletini başka milletlerden üstün görme ve başkalarının haklarına tecavüz söz konusu değildir. Bilakis kendi milletinin kurtuluşu için olmasa olmazlar içerisinde en önemli ihtiyaçtır, gereksinimdir. Bu konu bu kadar net ve açıktır.

Şimdi egemen bir millet olan Türklerin milliyetçiliğine gelecek olursak;

Bilindiği gibi Türkler Orta Asya’dan gelirken 11. yüzyılın ortalarında Anadolu’ya yöneldiler. Birkaç başarısız girişimden sonra, din birliği münasebetiyle Kürtlerden yardım istediler. Alpaslan kumandasında 1071 yılında Malazgirt savaşında Kürtler din kardeşliği münasebetiyle 12 bin askerle kendilerine destek oldular. Anadolu’ya yerleşmesinde kendilerine yardımcı oldular. Kürtlerin Türklerle ilk ciddi ilişkisi burada başladı. Bu sağlıklı ilişki Türk milliyetçiliği gütmeyen Osmanlı dönemi buyunca 1800 yılların başlarına kadar devam etti.

İslami düstura göre, Son derece eksik ve yanlış uygulamalara sahip olmasına rağmen (sembolik de olsa) hilafetin kendilerinde olması, Osmanlı devleti, İslam Ümmetinin merkezi olarak görülüyordu. Ne zamanki Osmanlıların son döneminde aydınlanma havasıyla Avrupalılar, Avrupa’da bulunan Jön Türkler - Genç Türlerin kulağına milliyetçiliği üflediler ve Fransız ihtilalinin körüklemiş olduğu “Milliyetçilik” havasına bunlar vasıtasıyla Türklerde kapıldılar. Türklerin bu milliyetçilik havasına kapılmasıyla Türklerle Osmanlı egemenliğin de bulunan tüm etnik milletlerle beraber sorunlar başladı. Bu milliyetçilik sorunu koca Osmanlıyı parçaladığı gibi, o günden bu güne Türlerle Kürtler arasında sorunların yumak haline gelmesine sebebiyet verdi. Ve o günden bu güne sorunlar yumağı katlanarak devam ediyor.

600 seneyi aşkın egemen millet olmasına rağmen, Fransa’da eğitim görüp Fransızların milliyetçilik havasına kapılan Jön Türkler vasıtasıyla Türkler, uluslaşmaya yönelince o zamana kadar “Ümmetçilik” bağıyla Osmanlıya bağlı olan milletler de uluslaşmak için herkes kendi milletlerine yönelik milliyetçilik faaliyetlerini sürdürdüler. Kürtlerde bundan nasibini almaya çalıştılar. Böylece egemen olmasına rağmen Türk milliyetçisi düşüncesine kapılan Türkler sayesinde koca Osmanlı devleti dikiş tutmaya zorlanıp dağılma sürecine girmiş oldu.

Bu uluslaşma sürecinde Kürt cenahında başı çeken üç isim öne çıkmaktadır:

Tasavvuf cenahında; Orta Doğu ve Güney Doğu Asya bölgesinde Nakşibendi Tarikatının yeni yapılanmasının öncüsü Kürt asıllı Mevlana Halid’i Bağdadi – Şehrezori.

20. Asra uygun İslam düşünce felsefe ve yorumcusunun öncüsü Bediüzzaman Said-i (Kurdi) Nursi.

Osmanlının son döneminin en büyük sosyologlarından ve modern Türkiye'nin ideoloğu Kürt asıllı Diyarbakırlı Ziya Gökalp.

Esasen Türkiye'nin kuruluşundan şu ana dek durumuna bakacak olursak, Türkiye'nin bu üç şahsiyetin oluşturmuş oldukları düşünce platformu çerçevesinde oluşmuş toplumsal takipçileri tarafından idare edildiğini söylersek abartmış olmayız her halde.

Türkiye’de bulunan Tarikat merkezli cemaatlerin ezici çoğunluğu Nakşibendi’dirler. Yine söz konusu (İstanbul ve Anadolu’daki) bu Tarikat ve Cemaatlerin hepsi de Kürt bölgesindeki Tarikat ve dini Cemaatlerin uzantılarıdırlar.

Tasavvufun dışında, çağdaş İslam düşüncesi çerçevesinde faaliyet gösteren cemaat ve kuruluşlar ise yine Kürt olan Bediüzzaman Said-i (Kurdi) Nursi öğretileri çerçevesinde oluşmuş kurumlardır.

Diğeri; “Üstün zekası ve çalışkanlığı ile geniş bir çevre edinmiş ve taşıdığı özgün düşünceleri ile Türkiye Cumhuriyetinin Kemalist felsefesini ve ırkçılığa varan devletin esas teşkilatını biçimlendiren; Türk devlet adamlarına bu yönde fikirleriyle ilham veren ve böylece modern Türkiye'nin kurulmasında rol oynayan şahsiyet; büyük düşünür, Türkçülük tarihinin manevi babası olan Mehmet Ziya Gökalp’tir.”

Burada bir parantez açmak istiyorum:

Bazı şahsiyetler doğuştan liderlik ruhu taşımaktadır. Bunlar ne edip edip bir millete veya bir topluma lider olmak için uğraşıp dururlar.

Yakın tarihimizde bunlara örnek Mustafa Kemal, Said-i Kurdi-Nursi ve Ziya Gökalp’tır.

Mustafa Kemal’in, daha subay seviyesinde bir muvazzafken bu tür arayışlarına girdiğini görüyoruz.

Kendisi Albay rütbesinde Libya’da görevliyken, Osmanlı İmparatorluğunun dağılmaya yüz tuttuğunu görüyor. Geninde, fıtratında ve ruhunda mevcut olan liderlik yeteneğini bir yerde icra etme arayışı içerisindedir. Bu nedenle olsa gerek, Kürtlük davası nedeniyle o zaman Libya’da sürgünde bulunan Botan beyi Bedirhan ailesinden Abdurrazak Bedirhan ve Şamil Paşazadeler'le temasa geçerek onlara mealen şu teklifte bulunuyor; “eğer beni lider olarak seçerseniz ben size bir Kürt devletini kuracağım.” Fakat onlar Mustafa Kemal’i ciddiye almıyorlar, hatta tersliyorlar. Dolayısıyla bu teklifini de reddediyorlar. Bu hadiseyi bizzat rahmetli Şerafettin Elçi bana anlatmıştı.

Fakat aynı Mustafa Kemal, yıllar sonra bu teklifi Türklere getirince kabul görüyor ve bilindiği gibi Türklere devlet kuruyor. Yıllar önce teklifini reddeden Kürtlere yönelerek ve intikam alırcasına hayatı onlara zehir ediyor.

Bediüzzaman Said-i (Kurdi) Nursi; daha gençken olağanüstü yetenek, kabiliyet ve bilgiye sahip olduğu halk tarafından keşfediliyor.

Osmanlı devletinin dağılma sürecine girdiğini o da anlıyor. Kürtlere önderlik yapıp onlara İslam düsturları çerçevesinde bir devlet kurmak uğraşına girdiğini görüyoruz. Kürdistan toprağını Ruslara kaptırmamak için onu komutan olarak Doğu cephesinde Ruslarla savaşırken görüyoruz.

Onu, Kürtlere bazı haklar almak için İstanbul’da Sultan Abdulhamid’le görüşürken görüyoruz,

Yine İstanbul Eminönü işçi pazarında Kürt hamal ve işçilerle bir araya gelip Kürtlük milli şuuru konusunda onları bilinçlendirilirken görüyoruz,

Kürt aşiretlerini bir araya getirmek için Botan bölgesini karış karış gezerken,

Şam'da Emevi camisinde İslam alemine hutbe okurken,

Kürdistan bölgesinin beli başlı alimlerini Diyarbakır’da toplayıp zavallılaştırılmış Kürt halkının kurtuluşu için onlara nasihat edip milli duygular etrafında onları örgütlemeye çalıştığını görüyoruz.

Ziya Gökalp'e gelince; o da Osmanlının dağılma sürecine girdiğini görüyor, onun da Kürtleri bir araya getirip onlara devlet kurma uğraşına girdiğini görmekteyiz. Bu konuda yoğun bir şekilde sosyal, siyasal, sosyolojik araştırma ve kültürel faaliyetlerini beraber yürütüyor.

Bir yönde Kürt halkının bilimsel sosyolojik tahlilini yapıyor, bu konuda raporlar hazırlıyor. Buna göre Kürtlerin toplumsal yapısını ortaya çıkarıp buna göre siyaset oluşturmaya çalışırken, bir yandan da Kürtlerin uluslaşma sürecine katkı sağlamak amacıyla Kürtlerin kültürel altyapısını kurmaya çalışıyor. Bunun için araştırmalar yapıyor, kitaplar yazıyor, dergiler çıkarıyor ve toplumsal cemiyetler kuruyor.

Örneğin; Kürt toplumunun sosyolojik bakımdan tanımını yapmak için araştırmalar yapıyor. Bu araştırmasını “Kürt aşiretleri üzerinde sosyolojik tetkikler” adı altında kitaplaştırıyor.

Kürtlerin kültürel alt yapısı için “Kürtçe sözlük,” Kürtlere ait “Atasözleri deyimleri” ve “Kürtçe dil bilgisi” kitaplarını hazırlıyor. Bu konuda o zamana kadar Kürtler arasında en kapsamlı ve yoğun çalışma yapanların başında Ziya Gökalp gelmektedir.

(Bu konuyu kaldığımız yerden 2 makale daha devam edeceğiz İnşallah)

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
10261 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:34:31

Yahya Munis

Yazarın Önceki Yazıları

Allah’ın ikazına uğraya uğraya son dönemece gelen Erdoğan bu badireden kurtulmak için ne yapmalı? Kemalistlerin 'Bir iki dalaveresi ile nöbete giden Kürt Selahaddin’in U dönüşü' günahlarına kefaret olabilir mi? Kürt milletine, çocukları için Kürtçe seçmeli dersi seçme çağrımızdır…!!! Hamas İle İsrail Arasındaki Savaşın Arka Planındaki Gerçekler 9,5 milyon nüfuslu İsrail, neden 2 milyar nüfuslu İslamiyet’ten korkmuyor? Kürtler Filistin konusunda 'Allah ile aldatılıyor' Aman ha, Kürtler uyanık olmalıdırlar! –1 PKK’nin Barzani ve KDP’ye karşıt olmasının nedenleri ve uluslar arası taşeron olarak PKK’nin üstlendiği görev! PKK’nin Barzani ve KDP’ye karşıt olmasının nedenleri ve PKK’nin üstlendiği görev! Kerkük’ün Kör Testeresi İle Kürtleri Kesmeye Kalkışmak! Demirtaş’ın susturulması ve siyaseti bırakmasına zorlanması! Kürtler İçin Yeni Bir Siyaset, Yeni Bir Yapılanma ve Yeni Bir Lider Arayışı! –3 Kürt Meselesinin Çözümü İçin İdeal bir Yol Haritası–2 PKK, Kendisi İle Beraber Kürtleri İflasa Sürüklerken, Kürtler Nasıl Kurtulabilir? –1 14 Mayıs Seçiminde, Kürtler Ne Yapmalıdırlar? Kürtler artık; 'Türkler ile devam mı, tamam mı' diyecekler! Demirtaş’ın Kürt Siyasetini MİT’in Dizayn Ettiğini İtiraf Etmesi Türklerin vefasızlığı ve Kürtlerin kabaran öfkesi !!! Kürt meselesinin çözüm kongresinin toplanması – 4 Kürt Sorunun Çözümü İçin Yapılması Gerekenler - 3 Geleneksel yöntemlerle Kürt Meselesinin Çözüm Projesinin işlemesi için –2 Geleneksel yöntemlerle Kürt Meselesinin Çözüm Projesi -1 Öcalan: Gelin Kürt meselesinde 'ABD'yi yedeğe düşürelim' Öcalan: 'Bizimkiler devlete uzak düştü, halletmeliyiz!' Artık söz sırası Öcalan ve PKK’de Kürt Toplumu Bu Kadar İhaneti Kaldırmaz!!! Yeni Bir Yaşama Başlarken... Tüm Dostlara Teşekkürler Yeni Bir Çözüm Sürecine Doğru –1– Demirtaş Öcalan’a neyin hesabını verecek, Kürt milletine vereceği hesap ne olmalı? Demirtaş–Öcalan arasındaki vekâlet savaşı ve Kürt siyasetinin sefaleti… Erdoğan’ın muhatapsız çözüm süreci Erdoğan’ın Kürtlerle imtihanı ve geleceği…??? Kürtler, toplumsal yok olma tehlikenin farkındamıdırlar? Kürt milleti, PKK’yi kusmak istiyor, amma velakin… Sol Düşüncenin Kürt Milli Davası Üzerindeki Tahribatı ve Kürt Milletine Maliyeti! 'ABD Afganistan’dan çekiliyor, Kürdistan merkezli büyük oyun başlıyor' “Kandil Dağı Kadar Kürt, Anıttepe kadar Kemalist” olmak, Kürdün derdine çare olur mu? –4 FETO ile mücadele ve Mescid-i Dırar olayı! Üst Aklın Kürt Planlaması ve Kürtler'in çaresizliği –3 Filistin Kürtlerin nesi oluyor? Öcalan: “Bu çatışma bitmez, bu çatışmayı bitireni bitirirler” –2– Erdoğan ile HDP arasındaki savaşı nasıl okumalıyız?-1- Karanlık eller tarafından şehid edilen Mele İzzeddin Yıldırım’ın şehadet yıl dönümü münasebetiyle Batan güneşe tapan Kürt siyasetinin iflası ve yeni güneşin doğması PKK sistemi ve üstlendiği rol – 3 Öcalan’ın liderliğe hazırlanması ve kahramanlaştırılması-2 Bir 'Halk Çocuğu' olarak Abdullah Öcalan ve onun liderliği –1 Evet “ABD’nin Irak’a saldırısı ve saldırıdan sonraki muhtemel gelişmeler(*)” dedik…! İnsan ve Kıyamet! Neden Kürt değerlerine saldırıyorlar? –3– Bersisa yolundaki Şivan’a cevap…!-2 Şivan üzerinden yeni proje mi? Kürtlere karşı Tarih tekerrür mü ediyor? Kürt devleti kurulum sürecine girerken, Kürtler ne yapmalı? –10– Roboski ile Taksim arasındaki hat Gezi-Taksim olaylarına farklı bir bakış Kürt sorunu çözüm projesi için ilk adım; 'Kürt toplum sorunları araştırma merkezi…!' –9 Dünya Kürtlere borçlarını ödemek istiyor, fakat…? - 8 ABD'nin Kürt-sel dönüşüm projesi Yeni bir Kürdistan bölgesi için ilk adım! Kürdistan'da yumuşak gücün oluşması – 7 Tarikat ve Medreselerin Kürt Toplumundaki Konumu - 6 PKK ile Nereye Kadar–5 PKK’nin devreye sokulması - 4 Kürt halkının sosyolojik yapısı ve PKK’nin Kürt halkı arasında taban bulması -3 Kürtler ile Türklerin tarihten gelen ilişkileri ve Kürt sorunun oluşması - (2) Kürt meselesinin çözümünde Tarikat, Medrese ve Ulamaların rolü! Faşist ruhlu Türklerle asla...!!! Erdoğan'ın hırsı Bahçeli'nin tuzağı Ziya Gökalp'ın büyük çilesi KÜRTLER ve Türklere kurmuş olduğu tuzak! -2 Yenidünya düzeninde Kürtlerin rolü ve önemi ABD'nin Kürt politikası ve Kürtlerin geleceği ABD'nin PKK'nin Başına Ödül Koymasının Anlamı ? Ahmet Ağırakça hocanın tahrifat olayı! İsmen ve Cismen Kürtleri bitirmeye çalışmak! Erdoğan'ı tekrardan seçtiren faktörler SURUÇ olayı yeni bir ROBOSKİ'dir! Hizbullah'a açık mesajımdır - 2 PKK ve Kemalistlerin Kıskacında ki Kürt siyaseti Hizbullah, HUDA-PAR ve HDP Ak Parti'nin Kürdistan vedası! HDP'ye Kemalistler tarafından kayyum atanırken! Kürdistan referandumuna karşı çıkarak, Aslında neye onay verdiğinizin farkındamısınız? (Allah katında) Sn. Erdoğan için geri sayım başlarken! (2) Ak Parti’nin kaderi ve Kürtlerin geleceği! (1) Kürtleri kurban olmaya zorlamak!
x