İran’dan ABD ve İsrail’e: 'Uyarıyoruz'

İran, Birleşmiş Milletler’in yeniden devreye soktuğu yaptırımların ardından sert ve koordineli bir duruş sergileyerek, düşmanlarına yönelik “kararlı, ezici ve pişmanlık yaratacak” bir yanıt vereceği uyarısında bulundu. Aynı zamanda ülkenin en üst güvenlik organı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile işbirliği sürecini “etkili biçimde askıya alacağını” açıkladı.

İran, İran-Irak Savaşı’nın başlamasının 45. yıl dönümünde, Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’e sert bir uyarıda bulundu.

IRGC tarafından yapılan açıklamada, “8 yıl süren İran-Irak Savunma Savaşı anısına, İslam Cumhuriyeti İran’ın güvenliği, ulusal çıkarları ve sınırlarını tehdit edecek her türlü yanlış hesaplama veya yorumlara karşı ABD ve İsrail’i uyarıyoruz” denildi.

Açıklamada, İran ordusunun dış tehditlere karşı hazırlıklı olduğu vurgulanarak, “Kapsamlı hazırlıklar, stratejik planlama, istihbarat ve hava ile deniz savunma kabiliyetleri, füze gücü ve elektronik ordu” gibi unsurların şimdiye kadar hiç olmadığı kadar güçlü olduğu belirtildi.

İran’da “Kutsal Savunma” olarak anılan bu savaş yıldönümü, her yıl askeri geçit törenleri, resmi açıklamalar ve askeri güç gösterileriyle anılıyor.

Bu yılki anma törenleri, İsrail’in İran destekli gruplarla devam eden çatışmaları ve ABD ile İran arasındaki nükleer faaliyetler ve bölgesel nüfuz mücadelesi nedeniyle artan bölgesel gerilimler ortasında gerçekleşiyor.

Tahran, bu özel günü sıklıkla askeri hazırlıklarını vurgulamak ve rakiplerine—özellikle de bölgedeki başlıca düşmanları olarak gördüğü Washington ve Tel Aviv’e—gözdağı vermek için kullanıyor.

22 Eylül 1980’de başlayan İran-Irak Savaşı, Irak’ın büyük çaplı saldırısıyla patlak vermiş ve yaklaşık sekiz yıl sürerek 20 Ağustos 1988’de sona ermişti.

yüzyılın en uzun süren konvansiyonel savaşlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Savaş büyük yıkımlara yol açtı: İran, asker ve Devrim Muhafızları’ndan yaklaşık 550 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve bir milyondan fazla kişinin yaralandığını açıkladı.

Irak tarafında ise yaklaşık 320 bin asker hayatını kaybetti, yaralı sayısı ise yarım milyona yakındı.

Cephelerin ötesinde, kentlere ve köylere yönelik ayrım gözetmeyen bombardımanlar her iki tarafta yüz binlerce sivilin ölmesine ve yaralanmasına, ayrıca altyapının büyük ölçüde tahrip olmasına ve uzun vadeli ekonomik zararlara neden oldu.