Almanya da Haftalık yayın yapan ve en yüksek satış tirajına sahip ‘der Spiegel’ dergisinin internet online sayfasında gazeteci Hasnain Kazim’ın terör örgütü İslam Devleti (İD) saflarına katılan ve savaşanlar İstanbul’da bir röportaj-izlenim haberi ya.
Ahmet 21 yaşında ve yaşından fazla ceset gördü. Öldürdü, hayatından korktu, muhabereler yürüttü, el bombaları attı, patlamalar atlattı ve yaralı sürükledi. Akıllı telefonu üzeri çekimler gösteriyor. Ahmet silahla, Ahmet cenazelerle. Ahmet yaralılarla.
Ahmet terör örgütü \'İslam Devleti\' (İD) savaşçısı. Suriye’de iki defa çatışmalara katıldı ve yine gidecek. \'sonuna kadar\' diyor Ahmet. Dinlenmek için kendisi şimdi İstanbul\'da. Bura da katılmıştı.
Bitkin görünüyor, kendisine büyük gömlekten omuz kemikleri görünüyor. Kot pantolonun kemeri ilk düğmesinde. Tam sakallı ve kulak memesini kaplayan uzun saçlar kesilmiş. ‘Peygamber gibi, barış onunla olsun\' diyor.
Muhafazakar olan Fatih semtinde kuzenin evinde kalıyor. Bir kaç hafta kalacak. Ahmet Türk vatandaşı, ama \'inşallah bir gün\' Irak\'tan Suriye’ye oradan da Pakistan\'dan Türkiye üzeri İsrail\' e kadar oluşacak halifelikte bir yaşam hayal ediyor.
beyin yıkama
Kırılmış ilişkiler, altı yıl eğitim ve ayakta kalmak için çabalayan Ahmet iki yıl önce İstanbul\'da bir İslam Devleti (İD) öncül örgütü tarafından saflara kazanılıyor. Yedi yaşında annesi ölüyor. Babası yeniden evleniyor ve üvey annesi onu sürekli dövüyor, diyor. Ahmet sürekli dışarda ve kendisinden büyük erkek çocukların kuran kursuna gitmelerine hayranlıkla bakıyor ve onların radikal düşüncelerine imreniyor.
Onlardan biri ona İslam için savaşmak istemiyor musun diye soruyor. \'Bana her ay 400 dolar sözü verdi\' dedi Ahmet. Onu radikal islamla tanıştırdılar, \'bir Müslümanın camiye ihtiyacı yok, düzgün ve temiz bir yer dua için yeterli\'. Ve kendisine Suriye’de bulunan bir kamptan askeri eğitim sözü verdiler.
Bir beyin yıkaması olmalı. Ahmet\'i İstanbul\'da bir çay bahçesine getiren kuzenleri Ahmet\'in eskiden böyle radikal olmadığını söylüyorlar. ‘İnancı için ölmenin yanlış olmadığına inanıyorum. Direkt yoldan cennete gidiyorsun\' diyor Ahmet.
İŞİD cihatçılar Almanya\'nın Bavyerya Eyaleti büyüklüğünde alan ele geçirdiler. Irak ve Suriye toprakları üzerinde terör örgütün Arap dünyasında, orta Asya, Almanya, İngiltere, Fransa, Türkiye\'de topladığı on bin üzerinde üyesi bulunuyor.
Aşırılar çay bahçelerinde
İstanbul, göz kamaştıran milyonlar metropolü. İstanbul, istihbarat kaynakları ve savaşçıların ifadelerine göre yeni savaşçı elde etmenin en önemli merkezlerinden biri. Radikaller burada, 15 milyon nüfus arasında dikkat çekmeden rahatlıkla ev kiralayıp yaşayabiliyorlar ve tehlikeden uzak genç erkeklerle irtibata geçebiliyorlar.
Savaşmaya hazır, ama irtibatı olamayan çok sayıda genç Avrupalı buraya geliyor. İşyerlerinde asılı olan İslam devleti (İD) bayrakları ve slogan afişleri üzerinde bulunan telefon numaraları yolu ile bir çay bahçesinin ya da bir kuran kursunun adına kavuşabiliyorlar. Radikalara ulaşmak çok kolay. \'Hükümet Suriye başbakanı Beşar Esad\'ın çöküşünü istediğinde, buna neden olacak herkese destek verdiğinden dolayı polis de bunları görmezlikten geliyor\', deniliyor.
Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yaklaşık üç yıl önce biricik arkadaşı Esad\'ın yıkılması için bahisa girdi. Ancak diğer Arap devletleri gibi çöküş gerçekleşmedi. Suriye’de başlayan şiddetten hemen 6 ay sonra istihbarat kaynaklarına göre Türkiye komşu ülkeye bir savaş başlatmayı düşündü. Bunun üzerine Erdoğan, genelkurmay başkanı Necdet Özel\'i gerekli planlarla görevlendirdi. Genelkurmay başkanı ise böylesi bir savaşın binlerce Türk askerinin ölümü olacağı sonuca ulaştı.
Türkiye denetimi kaybetti
Erdoğan kudurdu, ama savaş planlarını gömdü. O günden bu yana ister gece ister gündüz silah, mermi, yardım malzemeleri ve savaşçılar Türkiye üzeri Suriye’ye gönderiliyor. Sevkiyatın karanlıkta gerçekleşmesi için de yetkililer elektrik kesilmesine katkıda bulunuyorlar. Radikaların bir gün Türkiye\'ye karşı çıkacakları uyarısına, özellikle ABD ve Almanya tarafından, Ankara dinlemek istemedi ve \'her şey denetim altında\' dedi.
Ama Türkiye çoktan denetimi kaybetmişti. İŞİD, Ankara\'yı eğer batının baskısına yenilir ve grupları desteklemezse Türkiye\'de şiddet uygulamakla tehdit ediyor. Uyarı sinyali çoktan geldi: 81 Türk vatandaşın Irak Musul\'da kaçırılması. Bir grup tır şoförleri serbest bırakıldı, ama çok sayıda Türk diplomatı hala İŞİD\'in elinde. Gözlemciler İŞİD\'in Türkiye\'ye zarar vermek için İstanbul gibi metropollerde terör saldırıları gerçekleştirebilecekleri endişesini taşıyorlar.
Radikaller çoktan eylem yerinde. \'İstanbul’da uluslar arası tugay buluşuyor, ortak inanç birleşiyor\', diyor 25 yaşındaki Ercan. Ercan İD için Suriye de savaştı ve kaçtı. Artık terörden uzak durmak istiyor. Ercan\'da İstanbul Fatih\'te bir camide inanç savaşçıları için bağış toplayan bir dernek tarafından örgütlenip savaşa gönderilmişti. Görüşmeye İstanbul\'un lüks bir semtin kafeteryasında gerçekleştiriyoruz. Ercan artık Fatih\'e gitmeye güvenmiyor.
\'özellikle psikolojik sorunları olan, kararsız olanları, ne yapacağını bilmeyen ve arayış içinde olanları arayıp onlara yardım edecekleri sözü veriyorlar\', diyor Ercan. \'İnsanları sıkı sınıyorlar ve onları dinleyenleri alıyorlar. Bana İslam anlayışımın yanlış olduğunu söylediler ve bana kendi radikal yöntemini anlatıp nasıl davranacağımı denediler\'. İlk başta bir İslam imparatorluğu için savaş fikri hoşuna gitmişti. Yıllarca tiner çeken ve 17 yaşıyla fiziksel çöküntü yaşayan Ercan daha güzel bir hayat ve bağımlığında kurtulmayı umut ediyordu.
\'Suriye’de bir askeri eğitim merkezine götürdüler. Burada başka Türklerle birlikte silah kullanmayı öğrettiler. Uyuşturucu bağımlılığın üstesinde geldi. Ama tecrübelim bir savaşçının bir erkeğin kafasını kesip ve kafasıyla top oynadığını, bir Suriye askerinin hangi saatte namazın kılınacağını bilmediği için kafir denilip kurşunlandığını görünce İD ile artık bir alakası olmayacağını düşündü. Şimdi İstanbul\'da ve hayati tehlikede, çünkü bir hain olarak görülüyor.
Çeviri: Hasan Kiki