Dünya petrol rezerlerinin yüzde dördü Kürdistan Bölgesi’nde

Rûdaw sitesinde yer alan bir değerlendirme yazısında enerji kaynaklarının önemi ve güvenliği konusu ele alınıyor.

“Kürdistan bölgesi 45 milyar varil petrol ve 3 ile 6 tirilyon metre küp doğal gaz rezervi ile dünyada enerji güvenliğinin sağlanması konusunda önem kazanmıştır” denilen yazıda, şu görüşlere yer veriliyor: “Kürdistan Bölgesi’nde son bir kaç yılda yeni kuyuların açılması ve bilahare petrolün dünya pazarlarına sunulması, enerji güvenliğinin sağlanmasında önemli bir faktör olarak görülüyor.”

“Enerji güvenliği, enerjinin sürekli ve uygun bir fiyatla temin edilmesidir” denillen yazıda, “bu amaçla üretici bölgeler üzerindeki jeopolitik, ekonomik, çevresel ve psikolojik tehditlerin azaltıması için” çaba sarf edildiği dile getiriliyor.

Değerlendirme yazısı şöyle devam ediyor: “Ayrıca enerji güvenliği, enerji kullanan ülkeler için petrol ve gaz yataklarının kolayca ve tehdit olmadan el altında bulunduruluması demektir. Bu çerçevede ikinci olarak, enerji güvenliği, kaynakların benzer yapıda olan değişik bölgelerde bulunması anlamına gelir. Üçüncü önemli nokta ise petrol ve gaz boru hatlarının genel olarak huzur ve güvenliğin sağlandığı bölgelerden geçmesidir. Boru hatlarının geçtiği ülkelerde hükümetlerin değişmemesi de güvenlik açısından önemli bir konudur.”

“Dünya enerji güvenliğini belirleyen bu üç nokta göz önüne alındığında Kürdistan Bölgesi’nin özel bir öneme sahip olduğu görülür” denilen yazıda, şu görüşlere yer veriliyor: “Kürdistan Bölgesi dünyada ‘yeni petrol bölgesi’ olarak ünlendi. Bazı kaynaklar bu bölgeyi ‘dünya petrolünün yeni başkenti’ olarak tanımlıyorlar. Bazı kaynaklar ise Kürdistan Bölgesi’ni, petrol ve gaz sanayinin ilerlemesi sonucu ortaya çıkan ‘petrol devleti’ olarak adlandırıyorlar.”

Normal gaz ve petrolün sadece Kürdistan Bölgesi’nde kaldığının, arama faaliyetlerinin fazla derine gitmeden ve ucuza gerçekleştirildiğinin ve bu duruma dünyada çok az rastlandığının anlatıldığı yazıda, şu görüşlere yer veriliyor: “Bir diğer petrol ve gaz arama alanı Latin Amerika ülkeleridir. Ama bu bölgelerdeki aramalar denizi seviyesinin çok altında yapılıyor ve pahallıya mal oluyor. Bir başka petrol ve gaz arama bölgesi Amerika’dır, ama bu gaz ve petrol normal değildirler. Petrol, Kürdistan Bölgesi’nde öteki bölgelere göre daha rahat çıkartılıyor. Kürdistan gaz ve petrol yatakları, dünya enerji güvenliği açısından ‘el önünde olan’ kaynaklar olarak tanınıyor.”

“Kürdistan Bölgesi’nde petrol ve gaz yataklarının bulunması, dünya enerji kaynaklarını çeşitlendirdi, zenginleştirdi. Yeni kaynaklar ve Türkiye ile Avrupa’ya yakın olması nedeniyle de, Kürdistan petrol ve gaz yataklarının dünya enerji güvenliği için özel bir önemi vardır” denilen değerlendirme yazısında devamla şu görüşlere yer veriliyor: “Kürdistan Bölgesi, 2003 yılından, Irak’ı özgürleştirme sürecinin başlagıncından itibaren, huzur ve güvenin sağlandığı bölge olarak biliniyor. Kürdistan Bölgesi’nin yönünün demokrasıye dönük olması ve huzur ve güvenin sağlanması, O’nun Ortadoğu’da “ikinci demokratik ülke” olarak ün kazanmasına yol açtı. Bu açılardan da Kürdistan Bölgesi’ndeki kaynaklar önemlidir. Çünkü huzurun sağlandığı ve gelişmiş bir demokrasiye doğru adımların atıldığı bir ülkededirler.”

“ABD Ulusal Enerji Güvenliği Komisyonu’nun 2005 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, dünya petrol ihtiyacının karşılanmasında yaşanacak yüzde 4’lük bir azalma, bir varil petrolün fiyatını 177 Dolara yükseltecektir” denilen yazıda şu değerlendirmelerde bulunuluyor: “Kürdistan Bölgesi 2035 yılına kadar günde en az 3 milyon varil petrol ihraç edebilir. Ayrıca fiyatların düşürülmesi ve istikrarında röl oynayabilir. Kürdistan petrolü halen Ceyhan’da depolanıyor ve dünya pazarlarına sunulması için Bağdat’ın onayı bekleniyor. Bununla birlikte son raporlara göre, geçen hafta hafif petrol fiyatlarında yaşanan varil başına 5 dolarlık düşüşün nedeni, Kürdistan petrolünün dünya pazarlarına gönderilmeye başlanmasıdır.”

Dünyadaki toplam petrol rezervinin 1 tirilyon 118 milyar varil olduğunun anlatıldığı değerlendirme yazısının sonunda şu görüşler yer veriliyor: “Kürdistan Bölgesi’ndeki petrol rezervinin 45 milyar varil olduğu gözönünde tutulursa, bu miktarın dünya rezerlerinin en az yüzde dördü olduğu görülür. Bu rakamlar bölgede petrol arama çabalarının yeni başladığı döneme aiit. Arama faaliyetlerinin devam etmesi halinde, ilerideki yıllarda bu rakamın daha yükselmesi ihtimali var. Bundan dolayıdır ki 2011 yılnda Brüksel’de yapılan bir seminerde, Avusturya eski başbakanı Wolfgang Schüssel şöyle diyordu: ‘Avrupa enerji kaynaklarını çeşitlendirmek zorundadır. Örneğin gözünü Kürdistan Bölgesi’ndeki enerji kaynaklarına çevirmelidir. Avrupa’nın bir başka gaz ve petrol hattına ihtiyacı var. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi Avrupa Birliği’nin yeni bir ortağı olabilir’.”