ABD, İran'daki zenginleştirilmiş uranyum stokunu üçüncü bir ülkeye taşımak istiyor
ABD, İran'daki zenginleştirilmiş uranyum stokunu üçüncü bir ülkeye taşımak istiyor. Tahran'ın ise plana sıcak bakmadığı aktarılıyor.
Guardian’ın diplomasi editörü Patrick Wintour, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunu “Rusya gibi üçüncü bir ülkeye” taşıma önerisinde bulunduğunu yazdı.
Umman’da 12 Nisan’da yapılan ABD-İran görüşmesinde gündeme getirilen teklifin, iki ülke arasındaki nükleer anlaşmanın ilerlemesini engelleyebilecek önemli konulardan biri olduğu belirtiliyor.
Tahran yönetimi, son 4 yılda biriktirilen zenginleştirilmiş uranyum stokunun, Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun sıkı gözetimi altında İran'da kalması gerektiğini savunuyor.
İran’la Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa’yla Almanya arasında Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) imzalanmıştı. Uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin denetim altına alındığı anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girmiş, İran da uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtulmuştu.
Ancak Trump, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, kademeli olarak hem zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırmış hem yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
Analizde Tahran’ın uranyum stokunu ülkede tutma çabasını “ABD yönetiminin yeni bir anlaşmadan çekilme ihtimaline karşı güvence olarak gördüğü” belirtiliyor. Anlaşma sağlanamaması halinde İran’ın hem daha fazla yaptırımla hem de nükleer tesislerine ABD destekli İsrail saldırılarıyla karşı karşıya kalabileceği ifade ediliyor.
ABD ve İran heyetlerinin Umman’daki görüşmelerinin ardından yapılan ortak açıklamada, müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiği belirtilmişti.
İkinci tur müzakereler İtalya’nın başkenti Roma’da yapılacak. Analizde, Avrupa’daki en güçlü üç ülkeyi temsil ettiği için “E3” olarak da adlandırılan Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’nın 2015’teki KOEP anlaşmasında yer aldığına fakat İtalya’nın “dışarıda kaldığına” dikkat çekiliyor. Dolayısıyla ikinci tur müzakerelerin Roma’da düzenlenmesinin Trump’ın İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’ye “siyasi jesti” olarak yorumlanabileceği yazılıyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden (FPRI) Mohamed Amersi şu değerlendirmeleri paylaştı:
Meloni ilginç bir seçim çünkü Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ın liderlerinden sonra Trump'la en iyi ilişkiye sahip Avrupalı lider gibi görünüyor. İtalya'nın toplantıya ev sahipliği yapması, E3'ün ABD-İran diyaloğunda gelecekteki rolünün nasıl şekilleneceğine dair soru işaretleri de yaratıyor.