Şara: Suriye’nin stratejisi sorunları sıfırlamak… 'İbrahim Anlaşmaları''nı kopyalamamız mümkün değil
Suriye Cumhurbaşkanı, İsrail ile önceliğin “çatışmasızlık anlaşması” ya da benzeri bir şey olduğunu söyledi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, el-Mecelle(Al Majalla) dergisine verdiği yanıtta, stratejisinin “sorunları sıfırlamak ve anlaşmazlıkları çözmek” olduğunu belirterek, “İbrahim Anlaşmaları” deneyiminin kopyalanamayacağını çünkü İsrail ile Suriye arasındaki koşulların diğer Arap ülkelerinden farklı olduğunu söyledi. Şara, “Bizim Golan’da işgal edilmiş topraklarımız var. Öncelik, 1974 Çatışmasızlık Anlaşması’na ya da benzerine dönmek, yani Güney Suriye’de uluslararası gözetim altında güvenlik durumunu düzenlemektir” dedi.
Şara, pazar öğleden sonra Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, Arap bir heyetle —aralarında medya genel yayın yönetmenleri ve eski bakanların da bulunduğu— yaptığı görüşmede konuştu. Suriye’nin durumu, komşularıyla ve dünya ile ilişkileri hakkındaki sorulara yanıt verdi.
Sorular; Suriye’nin siyasi, ekonomik ve güvenlik durumu, yatırımın geleceği, “Suriye Demokratik Güçleri” (DSG) ile müzakereler, Süveyda olayları, adem-i merkeziyetçilik ile federalizm ve merkezi devlet arasındaki farklar, ayrıca İsrail ile müzakerelerin geleceğini kapsıyordu.
El-Mecelle, Şara’ya New York’a yapacağı ve 1967 Haziran’ından bu yana BM Genel Kurulu toplantılarına katılacak ilk Suriye Cumhurbaşkanı olma niteliğindeki ziyaretini sordu. Şara şu yanıtı verdi:
“Suriye, önceki rejimin uygulamaları ve ülkelerin tutumları nedeniyle ‘çifte izolasyon’ içindeydi. Katılımım, hem Suriye’nin politikaları hem de diğer ülkelerin Suriye’ye yönelik politikaları bakımından, tutumların düzeltilmesinin göstergelerinden biridir.”
Ekledi: “Bu ziyaret, Suriye’deki dönüşümün en belirgin başlıklarından biridir. 1979’dan bu yana Amerikan yaptırımları vardı. Bugün ise Amerika, Suudi Arabistan, Türkiye, BAE, Katar, Ürdün ve Avrupa ülkeleriyle iyi ilişkiler mevcut.”
Suriye’nin “İbrahim Anlaşmaları”na katılıp katılmayacağı sorusuna ise, Şara diğer Arap ülkeleriyle farkı anlatarak şu yanıtı verdi:
“Anlaşmalar, İsrail’le herhangi bir ihtilafı olmayan ve komşu olmayan ülkeler arasında yapıldı. Suriye’nin durumu farklı. Bizim işgal altındaki Golan’ımız var.” Suriye’nin bu anlaşmaları kopyalayamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Şara, “sorunları sıfırlama ve anlaşmazlıkları çözme” stratejisine dikkat çekerek, Suriye’nin gücü ve müttefikleri sayesinde herhangi bir savaşa sürüklenmeyeceğini, bunun yerine tutumunu anlatarak “birleşik ve güçlü Suriye” için destek aldığını ifade etti.
İsrail ve 1974 Anlaşması
Şara’ya 1974 Çatışmasızlık Anlaşması sorulduğunda şöyle dedi:
“Önceki rejim, 1974 Çatışmasızlık Anlaşması’na bağlıydı ve bu anlaşmayı uygulamak için uluslararası güçler vardı.”
İsrail’in, Lübnan savaşını Suriye’ye taşıyabileceğini düşündüğü, ancak 8 Aralık’ta Esad rejiminin düşmesiyle istihbarat raporlarının aksine şaşkına döndüğü belirtildi. Şaraa, “İsrail bir günde kendini yeni bir gerçekliğin karşısında buldu, İsrail stratejisi sarsıldı” dedi.
İsrail yüzlerce hava saldırısı düzenleyerek Suriye’nin stratejik noktalarını hedef aldı, Şeyh Dağı’nda ve Golan’daki çatışmasızlık bölgesinde mevziler işgal etti. Bazı çevreler Tel Aviv’in Suriye’nin bölünmesine bel bağladığını düşünüyor.
Şara ise şunu vurguladı:
“Suriye’nin bölünmesine yönelik herhangi bir siyaset başarılı olamayacak. Golan 1967’den beri işgal altında ama kimse bu işgali tanımadı, Arap, bölgesel ve uluslararası destek görmüyor. Çünkü devletlerin bölünmesine herkes karşı; kimse bulaşıcı bir örnek istemiyor, ülkelerin birliğini korumak istiyor. Sonuç olarak, İsrail bölünme tehdidinde bulunduğunda bu sadece bir baskı aracıdır. Gerçekçi değil, çünkü Suriye halkının büyük bir kesimi bölünmeye karşı.”
Lübnan ve Coğrafyanın Baskısı
Cumhurbaşkanı Şara, Lübnan hakkında şunları söyledi:
“Lübnan, eski rejim dönemindeki Suriye politikasından çok acı çekti. ‘Coğrafyanın zorbalığı’ diye bir kavram var; coğrafya Lübnan’ı olumsuz etkiledi. Suriye ile Lübnan arasında yeni, beyaz bir sayfa açmamız gerek. İki ülke ilişkilerinde yeni bir tarih yazılmalı. Olumsuz hafıza silinmeli ve bunu silmeye yönelik bir kararlılık var.”
Şara ayrıca, Lübnan’ın istikrara ve ekonomik iyileşmeye ihtiyaç duyduğunu, Suriye’deki ekonomik canlanmadan çok faydalanabileceğini söyledi:
“Ortak limanlarımız, yollarımız, işbirliği imkanlarımız var. Bu, Suriye’nin Lübnan’ı kontrol etmek istediği anlamına gelmez. Eve kapıdan girmek gerekir, bu en iyisidir. Ben de böyle yaptım. Lübnan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Nevaf Selam ile görüştüm.”
Irak ve Bölgesel İlişkiler
Cumhurbaşkanı Şara, Suriye’deki gelişmelerin ardından Lübnan hakkında herhangi bir açıklama yapmadığını belirterek şunları söyledi:
“Şam’a gelişimden ve Esad’ın düşüşünden sonra Lübnan’ın iç işlerine dair hiçbir açıklama yapmadım. Çünkü herkesle eşit mesafede durmak istedim. Orta Doğu’da şu an büyük bir kaynama var: Gazze’den Batı Şeria’ya kadar… Bölgedeki bazı taraflar rol sahibi olmak istiyor ve bazı meseleleri istismar etmeye çalışıyor. İran ve onun ekseni çok şey kaybetti, şimdi geri dönmek için fırsat kolluyor.”
Şara, bölgenin istikrara ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Bölgenin sorunları sıfırlamaya ihtiyacı var. Suriye’de kriz çıktığında tüm bölge etkilendi. Bu nedenle bölgeyi istikrara yönlendirmek gerekiyor. Ben Suriye’nin durumunu ve ekonomisini iyileştirmeye, bölgeye örnek olacak bir model sunmaya ve istikrarı desteklemeye odaklandım. Lübnan’a, Irak’a ve bazı bölge ülkelerine mesaj gönderdim. Hükümet kurarken mezhepçi kotayı reddettim. Dedim ki: Biz ortaklaşa yönetim, vatandaşlığın güçlendirilmesi ve katılımcılığı istiyoruz. Bu temel ilkedir.”
Irak hakkında konuşurken şunları söyledi:
“‘Saldırıyı caydırma’ ve Suriye’yi özgürleştirme mücadelesi sırasında bazı tarafların durumu istismar etmeye çalıştığını gördüm. Kasım ayında Halep özgürleştiğinde birçok tarafın —aralarında Irak da vardı— tutumuna dikkat ettim. Irak’ta karar üzerinde baskı vardı, ben de Irak tarafını sakinleştirmek için mesajlar gönderdim. Irak’ın Suriye içişlerine müdahalesi işleri daha da karmaşık hale getirecekti. Bu yüzden teminat verdim.”
Şara, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’ye değinerek şunları söyledi:
“Sudani olumlu karşılık verdi ve Suriye’ye müdahale etmeden sadece sınır güvenliğiyle yetindi. Bu doğru yönde bir adımdı. Ben kapıdan girdim, Irak hükümeti üzerinden hareket etmekte ısrar ettim. Sudani’nin önceliklerini, kalkınmaya olan ilgisini, istikrarı sağlama ve yatırımı teşvik etme isteğini takip ettim. Onun ilişkileri geliştirme isteği var, benim de isteğim var. Biz adım adım ilerliyoruz, bazı Iraklı tarafların Suriye’ye müdahalesinden doğan yaralara rağmen.”
İç Durum, Süveyda ve Kuzeydoğu Suriye
Katılımcılar, ülkenin iç durumuna, sahil ve Süveyda’daki olaylara dair sorular yöneltti. Şaraa şu yanıtı verdi:
“Süveyda halkının çoğu Şam’a bağlıdır. Son olaylarda küçük bir grup kargaşa çıkardı, bazıları İsrail’le koordinasyon içindeydi. Orada eski rejimden subaylar bulunan askeri güçler ve uyuşturucu kaçakçıları vardı.”
Şara, Dürziler ve Bedeviler arasında çatışmalar yaşandığını, her iki tarafın da hatalar yaptığını, güvenlik güçlerinin müdahale ettiğini ve belki bazı yanlışlıklar olduğunu kabul etti. Ancak çözümün sabırla, taraflar arasında ilişkilerin onarılmasıyla ve uzlaşmaya gidilmesiyle sağlanacağını vurguladı:
“İsrail’in desteğiyle gündeme gelen bazı bölünme projeleri hayaldir. Süveyda halkı, Suriye tarihindeki tutumlarıyla onurlu bir yere sahiptir. Küçük bir grubun tavrı tüm halkı temsil etmez.”
Cumhurbaşkanı ayrıca şunu söyledi:
“Suriye birdir, silah devletin otoritesi altındadır. Kontrolsüz silah, istikrarı getirmez; Suriye’ye, bölgeye ve komşulara zarar verir.”
Kürtler ve “DSG”
Şara, kuzeydoğu Suriye’deki duruma da değinerek “DSG” ile Kürtleri ayırdı:
“Kürtlere ve onların yaşadığı acılara sempati duyuyorum. Geçmişteki bazı uygulamalar onlara zarar verdi. Eğer amaç Kürtlerin haklarıysa, bunun için bir damla kan dökmeye gerek yok. Bu haklar anayasada yer alacak. Ama mezhepçi kota ve paylaştırma kabul edilemez.”
Şara, 10 Mart’ta kendisi ile DSG komutanı Mazlum Abdi arasında yapılan anlaşmadan da bahsetti:
“Bu anlaşma tüm taraflardan kabul gördü ve diyalog için bir referans belgesi oldu. Uluslararası arabuluculuklar da mevcut ve biz uzlaşmaya doğru gidiyoruz.”
Merkeziyetçilik ve Federalizm
Şara, bir soruya yanıtında Suriye yasalarında zaten belirli bir derecede adem-i merkeziyetçilik bulunduğunu söyledi:
“107 sayılı yasa ve yerel yönetim bakanlığı var. Önemli olan, federalizm veya adem-i merkeziyetçiliğin tanımıdır. Eğer bu, bölünme anlamına geliyorsa kabul edilemez. Sorulması gereken şudur: Suriye birleşik mi kalacak? Merkezi bir yönetim olacak mı? Coğrafya buna izin veriyor mu? Halk kabul ediyor mu? İşte bu sorular tutumumuzu belirliyor.”
Kişisel Deneyim
Şara, kendi deneyimine dair bir soruya şöyle yanıt verdi:
“Her tarihsel dönem, kendi koşulları ve yasalarıyla ölçülmelidir. Geçmişi bugünün yasalarıyla yargılamak ya da bugünü geçmişin yasalarıyla yargılamak doğru değildir.”
Kendi hayatından bahsederken şunları söyledi:
“2003’te, Amerikan savaşından önce Irak’a gittim. 2005’te hapse girdim, çıktıktan sonra Suriye’ye döndüm. Orada sadece rejim meselesine, yani onun düşürülmesine odaklandım. Ne cihadçı örgütlerin ne Müslüman Kardeşler’in uzantısıyım, ne de ‘Arap Baharı’nın devamıyım.”
Suriye’nin Ekonomik Geleceği ve Stratejik Rolü
Şara, Suriye’nin gelecekteki ekonomik rolü hakkında uzun uzun konuştu:
“Suriye özgürleştirildikten sonra, devletlerin Suriye halkıyla mezhepler üzerinden değil, vatandaşlar üzerinden muhatap olmalarını istedik. Biz hep dedik: Suriyelilere bir devlet ve vatandaşlar olarak hitap edin.”
Ekledi:
“Özgürleşme, Suriyelilerde aidiyet duygusunu yeniden canlandırdı. Suriye’nin geleceğini inşa etmeye yönelik stratejik planlarımız var. Bu planlar, Suriye’nin limanlarını, yollarını ve demiryollarını komşu ülkelerle ve dünyayla bağlamayı içeriyor. Ayrıca turizm potansiyelimiz var ve Suriye bir gıda sepetidir.”
Şara sözlerini şöyle tamamladı:
“Suriye, doğulu ekonomik kültürden melez bir ekonomik kültüre geçiyor. Suriye bir uyanışa doğru gidiyor, hukuki ve bankacılık alanında reformlar yapılıyor.”
Son güncellenme: 20:03:03