Toplum güçlü bir lider mi arıyor, Adil bir kahraman mı? Araştırmalar ne diyor
Araştırmacı yazar, Bekir Ağırdır’ın Veri Pusulası araştırmasından aktardığı verilere göre, Türkiye toplumu kahramanını adalette arıyor. Katılımcıların yüzde 65’i “kahraman adil olandır” derken, yüzde 40’ı kahramandan en çok “adalet” bekliyor. Bu tablo, toplumun aslında bir kahramandan çok “adaletli bir düzen” aradığını gösteriyor.

Oksijen yazarı Bekir Ağırdır, “Toplum güçlü bir lider mi arıyor, yoksa adil bir kahraman mı?” başlıklı yazısında,Veri Pusulası araştırmasının bulgularına dayanarak Türkiye’nin ruh halini analiz etti. Ağırdır’a göre toplumun kahraman arayışı, aslında adalet, güven ve umut ihtiyacının bir yansıması. “Kahramanlık bile adaletle tanımlanıyorsa,” diyor Ağırdır, “bu ülkenin en büyük açığının nerede olduğunu anlamak zor değil.”
Veri Pusulası’nın Eylül araştırmasına göre, Türkiye toplumu bugün kahramanını arıyor — ama bulamadıkça bu ihtiyacı daha da büyüyor. Her dört kişiden biri, çocukluğunda hiç kahramanı olmadığını söylüyor. Gençlerin yüzde 70’i ise “önlerinde olumlu bir rol model olmadığını” ifade ediyor. Ağırdır, bu durumu “toplumsal değer aktarımındaki kopuşun en somut göstergesi” olarak nitelendiriyor.
Toplumun kahramanı: Adil, güven veren, umut taşıyan
Araştırma, toplumun kahraman tanımının merkezine “adalet”i koyduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 65’i kahramanı “adil olan kişi” olarak tanımlıyor; yüzde 56’sı kahramanın en büyük gücünün “adalet ve eşitliği sağlamak” olduğunu söylüyor. En çok hangi özelliğin beklendiği sorulduğunda ise yüzde 40 oranında “adalet” cevabı öne çıkıyor.
Ağırdır’a göre bu tablo, adaletin yalnızca hukuk sistemiyle ilgili bir mesele olmadığını, toplumsal ruh halinin kalbine yerleşmiş bir ihtiyaç haline geldiğini gösteriyor:
“Kahramanlık artık olağanüstü cesaret değil; en sıradan hakkın yeniden tesis edilmesi anlamına geliyor.”
Güç mü, adalet mi?
Toplumun adalet arayışı güçlü bir lider beklentisiyle iç içe geçmiş durumda. Araştırmaya göre her iki kişiden biri “ülkenin sorunlarını çözmek için gerekirse kuralları çiğneyebilen güçlü bir lidere ihtiyaç var” diyor. Ancak aynı toplum kahramanlardan en çok adil olmalarını bekliyor.
Ağırdır bu çelişkiyi şöyle açıklıyor:
“Adaletin yokluğunda insanlar güce sarılıyor, gücün baskısında ise yeniden adaleti çağırıyor. Toplum aynı anda hem otorite hem de adalet talep ediyor.”
Yeni nesil kendi kahramanı olmak istiyor
Kuşaklar arasındaki farklar da dikkat çekici. Gençler için kahramanlığın tanımı “cesaret”, orta yaş için “sabır”, 50 yaş üstü için ise “bilgelik”. Ancak gençlerin büyük kısmı artık “kendi kahramanı” olma eğiliminde. Ağırdır, bu eğilimi “geleceğe dair umutsuzluk ve rol model eksikliğinin” sonucu olarak yorumluyor.
Değişim isteği güçlü
Toplumun yüzde 85’i Türkiye’de bir tür değişim istiyor. “Lider nasıl bir değişim yaklaşımı benimsemeli?” sorusuna yüzde 50’si “kademeli değişim”, yüzde 35’i “radikal değişim” cevabını veriyor. Eğitim, ekonomi ve hukuk alanları, değişimin en öncelikli başlıkları olarak öne çıkıyor.
Kahraman değil, adaletli düzen arayışı
Araştırmanın en çarpıcı bulgusu, kahramanlardan en çok “adalet” beklenmesi. Ağırdır, bu sonucu şöyle özetliyor:
“Bir toplumun kahramanlara ihtiyaç duyduğunu söylemesi, aslında kendi kurumlarına ve düzenine güvenmediğinin itirafıdır. Kahraman beklentisi kişiye yöneldikçe, kurumsal zemin zayıflar.”
Sonuçta, Türkiye toplumu bugün bir kahraman arayışında. Ancak Ağırdır’a göre bu arayışın özünde bir kahramana ihtiyaç bırakmayacak kadar adil, güvenli ve umutlu bir düzen kurma isteği yatıyor:
“Belki de asıl kahramanlık, yeni bir destan yazmak değil; adaletin, güvenin ve umudun herkes için sıradan bir hak olduğu bir düzeni inşa etmektir.”
Son güncellenme: 13:01:06