Türkiye Ahmed Şara’nın iktidara yükselişinin mimarlarından nasıl oldu?
Suriye’de cihatçı bir komutandan devlet başkanına dönüşen Ahmed eş-Şara’nın yükselişi, yıllar boyunca Türkiye ile kurduğu pragmatik ilişkiler, HTŞ içindeki dönüşüm ve sahadaki dengelerin değişmesiyle adım adım şekillendi. Ankara’nın “etkileşim yoluyla değişim” stratejisi, Şara’nın hem Batı ile temas kurmasına hem de İdlib’de yeni bir düzen inşa etmesine zemin hazırladı.

Middle East Eye’de yayımlanan Ragıp Soylu ve Levent Kemal imzalı kapsamlı haber, Ahmed el-Şara’nın (eski adıyla Ebu Muhammed el-Colani) Türkiye’nin yoğun etkisiyle nasıl bir cihatçı liderden Suriye’nin yeni cumhurbaşkanına dönüştüğünü ortaya koyuyor. İkilinin saha kaynakları, Türk ve bölgesel yetkililer ile Suriyeli aktörlerle yaptığı görüşmeler, Ankara’nın yıllara yayılan “angajman yoluyla dönüşüm” stratejisinin Şara’nın yükselişindeki belirleyici rolüne işaret ediyor.
Suriye’nin yeni geçici devlet başkanı Ahmed eş-Şara’nın –eski adıyla Ebu Muhammed el-Colani– iktidara yükselişi, savaşın en hararetli dönemlerinde kimsenin beklemediği bir dönüşümü beraberinde getirdi. Bir zamanlar El Kaide’ye bağlı bir komutan olarak tanınan Şara, bugün takım elbisesi ve diplomatik diliyle dünya liderleriyle görüşen bir devlet adamı.
Bu dönüşümün arka planında ise, hem sahadaki zorunluluklar hem de Türkiye’nin yıllar süren pragmatik angajmanı bulunuyor.
İdlib’de başlayan dönüşüm
2017’de HTŞ’nin Bab el-Hava sınır kapısını ele geçirmesi, Şara’nın Türkiye ile ilk ciddi temasını başlattı. Ankara kapıyı kapatınca Şara, bölgeyi yönetmek için bir sivil idare kurmak zorunda kaldı. Bu süreç, HTŞ’nin savaşçı kimliğinden uzaklaşıp daha kurumsal bir yapıya yönelmesinin ilk adımı oldu.
Türkiye, rakip muhalif grupları desteklemeye devam etse de sahadaki güç dengesi Şara lehine değişti. HTŞ içinde daha “Suriye merkezli” bir kimliğe geçiş ve rakip unsurlarla oluşturulan yönetim konseyi de bu dönüşümü hızlandırdı. Ardından “Kurtuluş Hükümeti” kuruldu.
Bir Türk güvenlik yetkilisi şöyle özetliyor:
“İdlib tek bir fraksiyonun hâkimiyetinde kalamazdı. HTŞ’yi daha esnek ve Suriyeli bir yapıya dönmeye zorladık.”
Türkiye’nin etkisi: Zorunluluk ve strateji
Uluslararası Kriz Grubu’ndan Dareen Halife’ye göre hem Türkiye’nin hem de Şara’nın strateji değişikliği eşzamanlı gerçekleşti.
Şara, Türkiye’nin İdlib’de statükoyu koruma ve yeni bir mülteci dalgasını önleme hedefinin farkındaydı. Rusya’nın talepleri karşısında HTŞ’nin manevra alanı daraldıkça, Şara daha radikal isimleri örgüt içinde tasfiye etti. Bu adımlar, Türkiye’nin dolaylı etkisinin en net biçimde hissedildiği süreç oldu.
HTŞ’nin El Kaide’ye bağlı Hurras ed-Din’e karşı harekete geçmesi ise dönüm noktasıydı. Bu operasyon, örgütün gerçekten El Kaide’den ayrıldığı yönünde Ankara ve Batı’da güven oluşturdu.
Batı ile temasın açılması
2020’den itibaren Türkiye’nin arka kapı diplomasisi sayesinde Batılı ülkeler HTŞ lideriyle temas kurmaya başladı. İngiliz ve Avrupalı yetkililer temsilcileriyle görüştü; araştırmacılar İdlib’e girerek bölgedeki yönetişim modelini inceledi.
2021’de PBS Frontline’a verdiği röportaj, Şara’nın cihatçı imajından sıyrılıp sivil bir figür olarak görünme çabasının sembolü oldu.
Bir Türk yetkili o günleri şöyle anlatıyor:
“Önemli olan konuşabilmeleri. Türkiye bu kapının açılmasını sağladı.”
Sahadaki kırılma: Rusya’nın dikkatinin dağılması
2022’den sonra Rusya’nın Ukrayna’ya odaklanması, Suriye sahasında dengeleri değiştirdi. HTS, askeri eğitim alanında ilerledi; Türkiye destekli grupların gerisinde kalan yapılar yerine, disiplinli bir ordu modeli geliştirdi.
Ankara ile Moskova arasındaki gerilimler derinleştikçe HTS, yeni operasyonlar için baskı yapmaya başladı. 2024 sonunda Rus yetkililerin Türkiye’ye yönelik sert açıklamaları sonrası, Ankara HTŞ’nin sınırlı bir ilerleme operasyonuna göz yummaya başladı.
Hiç kimse beklemiyordu ama HTŞ güçleri hızla ilerledi; Batı Halep kırsalındaki köyler birbiri ardına düştü. Ardından Hama ve Halep merkezine uzanan hat çöktü.
HTŞ komuta odasında bulunan bir Suriyeli kaynak, o anları şöyle anlatıyor:
“Halep düşünce Şara’nın mutluluğunu tarif etmek zordu. Tarihin yeniden yazıldığına inanıyordu.”
Bir cihatçıdan devlet başkanına
Aralık 2024’te Esad rejiminin çökmesiyle Şara’nın önü açıldı. 43 yaşındaki lider, artık sakalını kısaltmış, sarığını bırakmış, eşiyle birlikte protokol etkinliklerine katılan bir devlet başkanı.
HTŞ’nin radikal kanadını tasfiye ederek, İdil’i bir “proto-devlet”e dönüştürerek ve Türkiye üzerinden Batı ile iletişim kurarak kendisini dönüştürdü.
Bir güvenlik uzmanı bu durumu şöyle özetliyor:
“Bir terör örgütü lideri, tarihte ilk kez angajman yoluyla meşru siyasal aktöre dönüştürüldü.”
Şara’nın geleceği hâlâ tartışmalı olsa da, bugün Suriye’de yeni bir siyasi düzenin merkezinde yer aldığı açık.
Son güncellenme: 11:07:37






































































































































































































