Bilindiği gibi Ortadoğu ve Suriye'deki gelişmeler sonucunda Devlet Bahçeli 22 Ekim'de Öcalan'a serbest bırakılması için ne yapması gerektiğini açıklayan şartlı bir çağrı yaptı.
Yeğen Öcalan'dan sonra İmralı'ya giden Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan "İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi.
Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur. denildi.
"Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir" diyerek S. Süreyya Önder ve Pervin Buldan görüşme sonrası aldıkları notları madde madde açıkladılar.
Bizde bu görüşme notlarına madde madde yanıt verelim
Madde 1-Öcalan "Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır." demiş.
Öcalan'ın bu açıklamasını duyan "Bahçeli tekçi düşünceden vaz geçti" diyecek. Ortadoğu'daki gelişmelere paralel olarak tekçi düşünce tek parti dönemini aratmayacak şekilde devam ediyor. Öcalan’da Bahçeli gibi Kürd ve Türk'ün eşitliğine değinmeden kardeşlikten söz ediyor. Sadece Bahçeli'nin değil, iktidardan muhalefet partilerine kadar Türkiye'de tekçi düşünce ve anlayışın terk edildiğine dair en ufak bir söylem ortada yokken hangi kardeşlikten söz ettiğini, bu güne kadar Çocuk Katili denilen Öcalan'a sormak gerekiyor. Türk ile Kürd'ün eşit olmasına değinmeden kardeşlikten söz etmenin mevcut statükonun devamını anlamına geldiğini Kürd'ler çok iyi biliyor.
Madde 2-"Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır."
Ortada Bahçeli'nin başlattığı bir süreç var. Ancak bu süreçte Kürd'ün, ulusal taleplerinin olmadığı daha da önemlisi temsil bile edilmediği bir süreç var.
Bahçeli başlattığı yeni süreçte PKK'nin silah bırakması için Öcalan'ı muhatap alıyor. Doğrudur, silahlı mücadelenin bırakılması için muhatap alınması gereken Öcalan'ın kendisidir. Zaten sürekli silahlı mücadelenin hata olduğunu, başlattığı için pişman olduğunu mahkeme ve İmralı görüşmelerinde defalarca açıkladı.
Bahçeli'nin başlattığı süreç silah bırakma üzerinedir ve Öcalan doğru adrestir. Ancak Bahçeli'nin kendisine verdiği şartlı görevi yerine getirmek için "dar ve dönemsel hesaplara takılan" siyasi çevreleri sürece "pozitif" katkıda bulunmaları için de TBMM'ni adres göstererek çağrıda bulunuyor. Gösterdiği adreste millet vekili olmak için edilen yeminin olduğu gibi değişmeden durduğu gibi 30-35 milyonun anadili Kürdçe hala bilinmeyen bir dil.
Madde 3-"Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir."
Gazze ve Suriye'de yaşananlar hangi sorunu kangrenleştirdi? Öcalan'ı "kangrenleştirilmeye çalışılıyor" derken endişelenmesine neden olan Rojava'da ki gelişmelerin olduğunu anlayan anlıyor.
Madde 4-"Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.” demiş.
Öcalan'ın yeni paradigma dediği Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından kalma bir ütopya. Katkı sunmak istediği de Bahçeli'nin Musul, Kerkük ve Halep'e verdiği plakalar ile "Misakı Milli" hayali. Öcalan sözünü ettiği paradigmaya ehil olmasa bile katkı sunabilmek için can attığı doğru.
Madde 5- "Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım."
Öcalan'ın heyet dediği özenle seçilen Kürd kamuoyunun yakından tanıdığı TBMM başkan vekili S. Süreyya Önder ile eski eş başkan ve yıllardır millet vekili olan Pervin Buldan. Göstermelikte olsa aralarında bir Kürd yok.
Madde 6-"Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır." diyor.
Diyor demesine ama ülkenin hak ettiği düzeyin ne olduğu, demokratik dönüşüm ile neyi kastettiği belli değil.
Son söz Buldan ve S.Süreyya Önder'in "Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir. Kamuoyuna saygılarımızla 29 Aralık 2024"
Her şeyden önce bilinmesi gereken dünya geçen yüzyıldan kalma dünya değil. Kürd’ler de eski Kürd'ler değil. Yeni Diyap Ağalarla Kürdleri "Barış, demokrasi ve kardeşlik" diyerek oyalayıp kandırarak Ortadoğu'da, Suriye'de ve Rojava'daki gelişmelerin dışında tutmak artık mümkün değil. Uluslar arası boyut kazanan Kürd sorununun varlığını bile kabul etmeyen Bahçeli Rojava'da var olan ulusal potansiyeli yok etmek için SMO'su ile yapılan müdahalelerin yeterli olmayacağını, ABD’nin buna engel olacağını biliyor. Bu nedenle Öcalan'ın PYD ve YPG üzerindeki etkisini kullanmak istiyor.
Öcalan'ın da kritik süreçlerde nasıl kullanılmaya gönüllü ve hazır olduğunu biliyoruz. Bahçeli'nin yaptığı açılımda aldığı görev Suriye ve Rojava'daki gelişmelerle ilgili yaşanan kritik süreçtir. Roboski Olayı AİHM'ne gitmesin diye çaba gösterdiğini “Anladığım kadarıyla Roboski meselesi AKP’yi çok zorluyor. Bunun, diğer faili meçhuller, kirli olaylarla anılması daha doğru olur. Diğerlerinin unutulup bunun tek başına ifade edilmesi doğru olmayabilir.” dediği hala akıllarda.
Kürdler mevcut statü ile yok sayılan ulusal haklarını ve eşit olmak ve UKKTH ile kendi geleceklerini tayin etmek istiyor. Çözüm isteniyorsa önce sorunun olduğu kabul edilmeli ve muhatap olarak İmralı ve İmralı'ya biat edenler değil Kürd ulusal haklarını savunanlar olmalı.
Silah bırakmak için Öcalan muhataptır. Ancak Kürd sorununun çözümü için en son muhatap alınacak kişi Öcalan'dır.
A.Güllüoglu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.