Devran

Devran, Doğan Karaağaç’ın, Cendere isimli romanında başkahraman olan yurtsever gencin adıdır. Kitap, Ağustos 2020’de, İstanbul’da, Yeni Alan Yayıncılık tarafından yayımlanmış. 236 s. Romanın girişinde, Fikret Başkaya’nın ve Harun Güneş’in, Önsöz yerine geçen yazıları var.

İsmail Beşikci

07.09.2020, Pts | 06:50

Devran
Makaleyi Paylaş

Devran, 16 yaşlarında, Çermik (Diyarbakır) doğumlu bir Kürd genci. Van’da Sağlık Koleji’nde okuyor. İkinci sınıftayken, ‘devrim yapacağız’ diyerek okulu terkedip eve dönüyor. Kendisi gibi birkaç arkadaşı daha var. Roman 1970’li yıllara, 12 Eylül dönemine odaklanmış. Geriye dönüşlerle 1915 Ermeni soykırımı, Şeyh Said direnişi, gibi konular da işleniyor.

Aile, yoksul bir aile. Köyden ayrılmış, Çermik’de yaşıyor. Daha doğrusu, Çermik’de yaşama tutunmaya çalışıyor. Babası Hacı Bayram, pazarda, üzüm gibi birtakım ürünlerini satmaya çalışarak ve köyden ayrılırken elde ettiği paralarla ailesini geçindirmeye çalışıyor. Hacı Bayram’ın ‘hacı’sı, Hicaz’a giderek kazanılmış bir unvan değil. Doğuştan kendisine verilen isim.

Devran’ın anası, babası, oğullarını evde görünce, ‘henüz tatil değil, neden geldi acaba!’ diye çok şaşırıyor. Hacı Bayram, bunu oğlu Devranla konuşuyor.

Devran’ın dağa çıkması babasıyla yaptığı uzun bir tartışmadan sonra gerçekleşiyor. Devran’ın dağa çıkması çok dikkatime çeken bir konu oldu. Bunu bira açmalıyım.

Baba Hacı Bayram, oğlu Devran’ı yanına oturtup, onun, neler düşündüğünü öğrenmeye çalışıyor. Devran, Kürdlere çok haksızlık yapıldığını, haksızlıkların günden güne arttığını, bunu düzelmek için mücadele etmek gerektiğini söylüyor. Mücadeleye katılmak için okuldan ayrıldığını söylüyor. Sık sık,’devrim yapmak gerekir’, ‘devrim yapacağız’ diyor.

Babası, ‘devrim nedir, nasıl yapılır? gibi sorular soruyor. Oğlu Devran devrimin nasıl yapılacağını anlatıyor.

Devran babasıyla konuşmaları, bende, İbrahim Küreken’in, ‘Parçası, Tanığı, Mahkumu, Sürgünü Oldum’ (İletişim, Ağustos 2016) kitabını çağrıştırdı. O kitapta da gençler, sık sık ‘devrim yapmak’tan söz ediyorlardı.

Babası Hacı Bayram, durumu anladıktan sonra, devletin askerlerinden, polisinden, tankından, topundan, uçaklarından vs. söz ediyor, ‘siz ise birşeyin sahibi değilsiniz, bu düşüncelerinden vazgeç’ diyor. Devran, ‘artık bizim de çok silahımız var, biz haklıyız…’ diyor. Devrim yapmak için dağa çıkacağını söylüyor. Hacı Bayram, Şeyh Said’den, Sey Rıza’dan söz ediyor. ‘devletin gücü karşısında onlarda bir şey yapamadı, Siz hiçbir şey yapamazsınız…’ diyor. Devran, ‘artık çok şey değişti. Onların zaaflarından da ders aldık, bu dönem çok farklı ‘ diyor.

Devran düzende yaşanan haksızlıklardan söz ediyor. Hacı bayram, ‘bu Allahın düzenidir. Allah düzeni böyle kurmuş…’ diyor. Devran, bu Allahın düzeni değil, öyle olsaydı, Allah daha adaletli bir düzen kurardı. Bu, zenginleri yoksulları kandırmak için ürettikleri bir görüş..’ diyor. (s. 67-76)

Babası, ‘artık yaşlıyız, bize kim bakacak, tek umudumuz sensin’ diyor. Devran, ‘adaletle bir toplum kuracağız, insani bir yaşam olacak herkes mutlu olacak…’ diyor.

Hacı Bayram, ‘karar vermeden önce, Şinto Köyü’ne git Mele Ali’yle görüş. Onun anlatacaklarına göre karar ver’ diyor. Devran, ‘ben kararımım vermişim. Kimseyle görüşmem gerekli değil.’ diyor. (s.77)

Hacı Bayram, sitemlere, hayal kırıklıklarını dile getirmeye başlıyor. ‘Eğer mücadele sırasında yakalanırsan, karakol karakol dolaşıp seni aramam, sormam bunu bil…’diyor.

‘Cezaevine düşersen seni ziyarete gelmem, beni bekleme…’diyor. ‘Eğer ölü ele geçersen, senin cesedinin peşinde koşmam, dağ-tepe dolaşıp seni aramam, seni hiçbir makama sormam. Bunları bil…’diyor. (s.77-78)

Devran, ‘tamam baba’ diyerek evden ayrılıyor. Bir daha eve dönmüyor. Devran Çermik çevresindeki bir dağa çıkıp arkadaşlarına katılıyor. 7-8 arkadaşı var. Artık, Devran için, dağ hayatı başlıyor. Dağdan dağa, mağaradan mağaraya dolaşıyorlar. Bu gençler, kendi aralarına planlar yapıyorlar, planlarını yaşama geçirmek için çalışıyorlar. Hepsi bir silaha sahip değil, tek tip üniformaları da yok henüz…

Grupdaki arkadaşlar, bir mağarada kendi arlarında sohbet ediyorlar. Grupdaki arkadaşlardan biri, arkadaşlarına, ‘Biz ne kadar süre içinde devirim yaparız, başarıya ulaşırız?’ şeklinde bir soru soruyor. Arkadaşlarından birer birer, bu konudaki düşüncelerini açıklamasını istiyor. Cevap olarak gruptaki bir arkadaş bir yıl diyor. ‘Biz bir yılda devrim yapar, başarıya ulaşırız, adaletli , insani bir toplumu kurarız’ diyor. İki yıl diyen üç yıl diyen arkadaşlar da var. Devran ‘en yedi yıl lazım… diyor. Öbür arkadaşları, gruba inancının azalması olarak değerlendirip Devran’ı eleştiriyorlar. Soruyu soran arkadaş ise, kendi görüşünü açıklıyor. ‘Altı ayda bir devrim yaparız…’ diyor. Grupda bir de kız arkadaş var. O da sohbete, tartışmaya, dağa hayatına katılıyor. Devranla kız arkadaşı arasında, bir sevgi gelişiyor, giderek bir aşk yaşanıyor. Ama örgütün bu konudaki katı kurallarından dolayı bu sevgi, aşk daha ileri bir aşamaya ulaşamıyor. (s.161-166)

Bu arada arkadaşlarından biri, dağ hayatına ayak uyduramadığı için, arkadaşlarına, gruba haber vermeden dağdan iniyor. Arkadaşlarına, gruba haber vermeden dağdan inen kişi ‘altı ayda devrim yaparız’ diyen genç. Bu grupta moral çöküntüsü yaşatıyor. Devran, bu ayrılış grubu etkilememeli diyerek arkadaşlarına moral vermeye çalışıyor.

***

Devran dikkate değer bir kişiliğe sahip. 15 Ağustos Eruh ve Şemdinli baskınlarından sonra, binlerce genç gerillaya katıldı. Bunların ne kadarı Devran gibi katıldı, babasıyla, ailesiyle tartışarak katıldı? Devran gibi katılanların çok az oluğunu düşünüyorum. Gençlerin çoğu, ailesine haber vermeden evden ayrıldı, gerillaya katıldı.

Mücadelenin ileri safhalarında, köylerin yakılması, yıkılması sürecinde, bazı aileler, çocuklarını kendi istekleriyle dağa gönderdi. Yine bu dönemde, mücadele sırasında eşini oğulların kaydeden kadınlar, genç kızlarını özel timlerin, güvenlik güçlerinin tasallutundan kurtarmak için kendisi dağa gönderdi. Bazan bu kadınların kendileri de mücadeleye katıldı. Ama 1980’lerin başlarında, 12 Eylül’den önce, Devran gibi katılanların çok az olduğu söylenebilir.

Dağ hayatı çok zor geçiyor. Aç-susuz kaldıkları oluyor. İhbarlardan dolayı, köylere yaklaşıp yiyecek temin edemiyorlar.

Grup bir üzüm bağında birkaç salkım üzüm yerken, bağın sahibi tarafından yakalanıyorlar. Bağın sahibi ve grup arasında bir sohbet başlıyor. Bağın sahibi, Devran’ın babası Hacı Bayram’ın sözünü ettiği Şinto Köyü’nde Mele Ali.

Mele Ali Şeyh Said direnişine katılan bir yurtsever. Şinto Mele Ali, gençlerle yaptığı sohbette, ‘biz hiçbir şey yapamadık, yenildik, siz de yenilirsiniz, gençliğinize kıymayın, yol kakınken bu işlerden vazgeçin…’ diyor. Şeyh Said direnişi, Sey Rıza direnişi, hakkında, Ermeniler hakkında geniş bilgiler veriyor. 1915 Ermeni soykırımının Çermik-Çüngüş taraflarında nasıl yaşandığını anlatıyor. (s.114 vd. )

Şinto Mele Ali’nin Ermeniler hakkında verdiği bilgiler çok dikkate değer bilgilerdir. Örneğin 1915’den önce Çermik, Çüngüş taraflarında nüfusun çok büyük bir kısmının Ermeni, Asuri, Süryani, Keldani olduğunu anlatıyor. Bu bilgiler kanımca çok önemli. Ama Şeyh Said direnişine katılan bir yurtseverin gençlere yılgınlık vermesi kabul edilemez. Şinto Mele Ali’nin şöyle söylemesi daha değerli olabilirdi. ‘Biz başarıya ulaşamadık. Ama Kürdlere yapılan baskılar, haksızlıklar da hala devam ediyor. Kürlerin hak ve özgürlüklerinin kazanmak için mücadele etmeleri elbette önemlidir…’ vs.

Bu arada, bir genç daha grupdan ayrılıyor, devlete teslim oluyor. Devran, yine grupda yılgınlık yaşanmaması için çaba sarfediyor. Gruba haber vererek ayrılanlar da oluyor.

Devran’ın çok dikkate değer bir kişiliği var. Çok sağlam bir duruşa sahip. Süreç hakkında bilgisi de var.

12 Eylül’ün başladığı günlerde, örgüt Devran’ın görev yerini değiştiriyor. Devran, dağdan iniyor. Diyarbakır’da Sur’da kiraladıkları bir evde çalışmaya başlıyor. Yazar Doğan Karaağaç, bu evin Meryem Ana Kilisesi’ne yakın bir ev olduğunu anlatıyor. Yazarın anlatımlarından, Meryem Ana Kilisesi, Cemil Paşa Konağı, Dengbejler Evi, Ahmet Arif Evi gibi yapıların olduğu çevreyi yaşar gibi oldum…

Devran bir gece, bir örgüt çalışması sırasında, baskınla polisin eline geçiyor. Tutuklanıyor, Cezaevine konuluyor.

Yazar Doğan Karaağaç romanını üç cilt olarak tasarlamış. Devran’ın akıbetini, Babası Hacı Bayram’ın tutumunu romanın ikinci, üçüncü cildinde göreceğiz.

***

Kürd aile yapısı ile ilgili bir not vermek iyi olacak. Ailede ana-oğul/kız, baba- oğul/kız ilişkileri hakkında, kardeşler, amca-yeğen ilişkileri hakkında kısa bir açıklama… Bu arada dayı-yeğen, teyze-yeğen, hala-yeğen ilişkilerinin nasıl geliştiği hakkında bir not…

Baba Hacı Bayram’ın Devran’a sitemleri, hayal kırıklıkları, yukarıda kısaca dile getirildi. Fiilen yaşananlar ise şöyledir: Mücadele sırasında, bir gerilla, güvenlik güçlerinin eline geçtiği zaman ve aile bu durumu öğrendiği zaman, karakol karakol, makam makam dolaşıp oğullarının/kızlarını nerede tutulduğunu öğrenmeye çalışmıştır.

Bir gerilla cezaevine düştüğü zaman aile onu muhakkak ziyaret etmiştir. Cezaevi, Tekirdağ, Edirne, Çanakkale gibi uzak alanlarda olsa bile. Aile fakir bile olsa yol parasının denkleştirip bu ziyareti gerçekleştirmektedir.

Hiçbir gerillanın cesedi dağda kalmamıştır. Aile, dağ-tepe dolaşıp oğlunu/kızın bulmuş, onun için mezar yapmaya çalışmıştır.

Cumartesi Anneleri buna çok önemli bir örmektir. Aileler hala, 808 haftadan daha fazla bir zamandır, eşlerinin, çocuklarının , kardeşlerinin vs. kemikleri peşinde koşmakta, onlar için mezar yapma arzuları ile yaşamaktadır.

Bu, Kürd aile yapısının sağlamlığını, ailedeki insan ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde geliştiğini göstermektedir.

***

Doğan Karaağaç Cendere romanını Türkçe yazmış. Akıcı, kolay anlaşılır bir dili var. Cendere, toplumsal ve ruhsal sıkışmayı isabetle anlatan bir kavram. İyi seçilmiş bir sözcük. Ama, şu konu her zaman önemli olmalıdır: Yazar, neden Kürdçe yazmadığı konusunda kendini sorgulamalıdır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

9033 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:56:35

İsmail Beşikci

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Zîlan Katliamının 95. YılıÖmer Şeyhmus ve Agneta Klingİsveç-Norveç SeyahatiUbeydullah Nehrî HarekatıAnı ResimleriMilliyetçilik, Bir Defa Dahaİsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin AçılışıAna Dili YasaklamakAbdurrahim Rahmi ZapsuMüslüman Kürdlerde Milliyetçiliğin GelişimiJaponlar, JaponyaKürdistan Demokrat Partisi - SorularÜçüncü Erbil ForumuAğrı Direnişi Hakkında …Abdurrezzak BedirxanHıner Saleem: Ortadoğu’nun Esas SuçlularıYirminci Yüzyıl Başlarında Kürd Aydınları ve CumhuriyetVakfedilmiş Bir HayatOrtadoğu Barış ve Güvenlik Forumu (x)Son Gelişmeler ÜzerineTürkiye’de Üniversiteİbrahim Kaypakkaya AnmasıDeğinmeler 3Kürdistan'a SorMalazgirt ve KürtlerKurdiana DüğümüKemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu IVKöklere YolculukToprak Temelli MilliyetçilikKürdlerin Geleceği Konusunda Birkaç SözAntik KürdistanDin Ve BilimKarakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki KitapUludere (x)Newroz 2024 AkreÜç KitapHazro BeyleriSimurglarMehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği MücadelesiŞeyh Said Direnişi İle İlgili İki KitapDiyarbakır Kitap Fuarı 2023Ermeni ve Rum Mallarının TürkleştirilmesiEhmedê Xanî’nin Hatırası ÜzerineAbdurrahman Önen-Erdnîgarîya KurdistanêKürtler ve Güller Cilt 3‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ …'Yaşamın Kıyısında'Behdinan, Barzan, Milli LiderSuyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru KürtlerYüzüncü Yılında Lozan AntlaşmasıSon Kız‘Deniz’in Ütopyası’ ÜzerineRudaw TVStockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine DüşüncelerLozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan IILozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora KürdleriMele Mıstefa Barzani Ulusal MüzesiRovîyê XasûkBarzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi IIIKendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’Peywend YayınlarıDuhok Üniversitesi’nin 30. YılıAhamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne IIKürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’neKürd Aydınları IIBedirhan Epözdemir’in AnılarıSeyidlik-ŞeriflikKürdizade Ahmed RamizMedreseler-ÜniversitelerMedya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve KürdlerMülteci YaşamlarÖncü Bir Kürt Aydını59 Yıl Sonra ŞemdinliKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu IIIOrtadoğuBir Ailenin Son 200 Yıllık TarihiTarih Okumaları, Kürdlerin HikayesiHewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde KonferansTheodor Herzl Bize Ne Anlatıyor?AforizmalarSon YolcuIrkçılık Hakkında …Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın AnılarıAdil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü?Kürd Aydınlarıİlim-BilimKürdçe Derslerinin ÖnemiYaş 83…*Mezopotamya Uygarlığında HakkariKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - IIBediüzzaman’ın HançeriDoğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu*Destar Kitap-KafeKürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana KaynaklarıBingöl-Van Gezi İzlenimleriGöbekli Tepe Hakkında…Güvenlik Munzur Çem’in Anıları DerveCendere II Saatin İçindeki SırMehmet Öncü KitaplarıZarema, Yahudi DevletiJuli’nin Sesi‘Ateşte Doğanlar’Kadri Hoca…Kürt HâkimAlevilik Üzerine II‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı ÜzerineUygur TürkleriBaşkanlık Seçimleri, ABDÜniversite RaporuOFra Bengio’nun Kürd Liderlere EleştirisiDr. SaidKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu…Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliğiAma Onlar Kardeştiler…Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’İSkan Tolun IIKürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II‘Doğumun Ölümü’Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî)Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine…Ermeniler, Kürdler, AzerilerDevrimci Doğu Kültür OcaklarıEylül 2020 Kürdler-KürdistanBir AİHM BaşkanıHalepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırıİskan TolunWoodrow WilsonHarf Devrimi’nin Kürdler İçin AnlamıMehmet ElbistanKürtler, Şehir Şehirlileşme‘Kürt Çalışmaları…’Zini Gediği KatliamıKürd Tarihini Kürdlerin Yazması…‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’Değinmeler-2Irkçılık ÜzerineSeyid Ahmed CebariŞengal, AfrinMustafa SelîmîKemalizm ve Kürd Ulusal SorunuOrhan Kotan’ın ŞiiriLeylan - IIKürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı?LeylanXwebûnOrta Karadeniz’de Etnisite İlişkileriAlevilik Üzerine…Güvenli BölgeDuvarımızı Yapamadık…Doktor SaidAlevilik ve TarihiBitlis ve Ahalisi1916 Kürd TehciriBir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu?Kürd Tarihi Üzerine GözlemlerAdıyla ÇağırmakKürdistan’ın Güneyinde SoykırımKürdlerin TarihiMilliyetçilik ÜzerineHong Kong, Kürdistan‘Kürtlerle Türkler’Ortadoğu’da Devletlerin KurulmasıAbdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. YıldönümüÜniversitenin Bilim Anlayışında Temel SorunlarCumhuriyet, 19 Mayıs 2019'Özgürlük İçin Sanat'Helsinki’de Sosyal ForumTeknoloji, Bilim, EğitimMilletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/KürdistanHewler - Duhok - ZahoBir Tartışma Üzerine…Dönemin RomanlarıEleştirilerin İzindeRêya Heqîyê (Alevilik)ABD Ziyareti - IVABD Ziyareti - IIIABD Ziyareti - IIABD Ziyareti - IBerlin’de Dersim 37-38 PaneliBaşur’da SiyasetDuhok-Hewlêr GezisiKürdçe Yasaklarının İşlevi‘Aleviliğin Doğuşu’ II‘Kimliksiz Çığlıklar’Türkiye’de Adalet Arayışları'Aleviliğin Doğuşu'Kürdlere Soykırım…Moskova’da Kürd KonferansıCevat Geray’a Sevgi…Bilim AhlakıMahallenin ArkadaşlarıSelahattin Demirtaş’ın ŞarkısıCanip Yıldırım KütüphanesiDevşirmeler ve DevletsizlerDağ Kavmi - IIAdaylar…Dağ Kavmi -IGeleceğini Belirleme Hakkı ve KürdlerFarhad Daftary, Şiilik AlevilikŞiizm‘Türklük Sözleşmesi’Timure Halil Hakkında …Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk…Celal Talabani...Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık...Güvenlik...Domino EtkisiReferandum-Bağımsızlık TartışmalarıDanimarka SeyahatiSekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımıİnsanlık Araştırmaları MerkeziFahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine…Bir Kürd...İki Kürd...Üç KürdYezda...Ermeniler, Kürdler…Yeni Bir KDP Kurma ÇalışmalarıHasta AdamAvustralya GezisiHayatımdan KesitlerBirey Toplum İlişkileriPeşmergelik Yüce Bir DeğerdirKaderine KüsmekKürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun…Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor SaidSuriyeli MültecilerParlamentoMilli Düşünce SempozyumuDesmond FernandesKürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!...Kürtler Ne İstiyor?Eşkiya28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak...Devlet, İslam, Kürdler ve DarbePencinarîler IIPencinarîler IAzim...'Afrika Edebiyatı' Üzerine…Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, EzdanZağros’un Ötesine…Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Sözİttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi…Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon PlanlarıYakındoğu’nun İmhası ve Pontus SorunuKeşiş’in Torunları Dersimli ErmenilerAnlıyorum Ama Konuşamıyorum1128 AkademisyenYaşar KayaAlevilik...Elveda Güzel VatanımAlevilerin KitabıUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I)Komkurd-AnNelson Mandela - Aziz SancarBarış, Yüzleşme, MüzakereİBV Hewler Temsilciliği558. OturmaŞengal’i ZiyaretŞengalTBMMKürdlerde/Kürdistan’da Ana SorunÖzyönetim Üzerine...Norveç SeyahatiAlaine Tuoraine’e EleştiriKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim ZaaflarıGüneşin KrallığıKeyakisarBarzani bir dönem daha görevde kalmalıdırTemel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması...Üniversitenin Ana SorunuMardin: Hüzünlü KentAlevilik-MüslümanlıkOsmanlılar ve Acemler Arasında Kürdlerİslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son bulduKürd Kültürü Neden Yağmalanıyor?Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê'İki Olay Üzerine DüşüncelerBarış ve Çözüm Süreci - IIIEleştirilerEv Jin û Mêrê bi MaskêBarış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler...Barış ve Çözüm Süreci…Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. FriçSoykırımlar ve Devletsiz HalklarIŞİD’in ZuhuruŞeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in KatiliUlusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/KürdistanBitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de YaşamUluslararası Bitlis SempozyumuBarzaniler Değinmelerİfade Özgürlüğü ve ABDTürk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası NizamKürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin RolüMustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruzDüşün Hayatında ve Edebiyatta KurumlaşmalarYakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel ÖzelliğiRoboski – GoyilerTürk-İslam Sentezi ve Kürd SorunuKürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudurBarış
x