Son yıllarda, Kürd Dili, Kürd Tarihi, Kürd Toplumu, Kürd Kültürü… üzerine yayımlanan kitaplarda büyük bir artış olduğu gözlenmektedir. Yayınevleri bu konularda biribirinden değerli kitaplar yayımlamaktadır. Kürdçe yayınların, Kürdçe okur-yazarlığın artması da izlenebilen gözlenebilen ikinci bir önemli süreçtir. Ulusal kurtuluş mücadelelerinde dilin, tarihsel ve toplumsal araştırmaların çok büyük rol oynadığı yakından bilinmektedir. Dil-Tarih ve toplum araştırmaları ve ulusal kurtuluş mücadelesi, birbirlerini etkileyen, birbirlerini tetikleyen, birbirleriyle paralel giden iki önemli süreçtir.
Bu süreçte, Mehmet Öncü (1961, Adıyaman )’nün çalışmaları dikkat çekmektedir. Bunlar arasında, dört ciltlik, Kürd atasözlerini sınıflandıran, anlamlandıran çalışması, çok emek verilmiş, çok değerli bir çalışmadır. Bu, büyükboy, toplam 4967 sahife tutarında bir çalışmadır.
Gotinên Pêşiyan (Sanifandin-Şirove-Ferheng) Berg I Sîtav, îlon 2020, 1212 s.
Gotinên Pêşiyan (Sanifandin-Şirove-Ferheng) Berg II, Sîtav, îlon 2020, 1294 s.
Gotinên Pêşiyan (Sanifandin-Şirove-Ferheng) Berg III, Sîtav, îlon 2020 1218 s. Gotinên Pêşiyan (Sanifandin-Şirove-Ferheng) Berg IV, Sîtav, îlon 2020 1243 s.
Araştırmacı yazar Mehmet Öncü’nün, farklı tarihlerde yayımladığı kitaplarından bazıları da şunlardır:
Çîrokên Efsaneyî, Yên Kurdan, Nubîhar, 2014 536 s.
Yeklo Duklo Dumbaz ê (Hejmarok Lezbare Xwesgotinok) Zargotın, Rêbendan 2014, 61 s.
Ferhenga Biwêjan, Sîtav, Rebêndan 2015 591 s.
Ji Kaniya Dîl (Çarîne) Sîtav, Gulan 2016 204 s.
Şihîna Hespên Azad, Roman, Sîtav, Tebax 2017 399 s
Kulîlk û Şikevlatû /Fablên Kurdî, Folklor, Sîtav îlon 2019, 254 s.
Ferhenga Devoka Herêma Semsûrê, Ferheng, Sîtav, Kewçer 2019, 384 s.
Raperîna Baba îshaq, Roman, Sîtav, Adar 2020, 231 s.
Di Gotinên Pêşiyen Kurdan de Jin, Ferheng, Sîtav, Adar 2020, 264 s.
Ako Mihemed Mîrzadeyî, Eski Kürt Tarihi, Çeviren Mehmet Öncü, Sîtav, Ekim 2020, 592 s.
Görüldüğü gibi, Mehmet Öncü’nün kitaplarının hemen hemen hepsi Kürdçe’dir.
Öteki Adıyaman
Öteki Adıyaman, yazarın hazırlamakta olduğu yeni bir çalışmadır. Bu çalışmada Adıyaman, devlet bürokrasisine bağlı görevlilerin açıklamalarıyla değil, ötekilerin ağzından anlatılmaktadır.
Öteki Adıyaman araştırmasında, Adıyaman çevresindeki dağlardan, ovalardan, yaylalardan, mağaralardan nehirlerden, çaylardan, göllerden etraflı bir şekilde söz eden geniş bir bolüm var. Adıyaman’ın topoğrafik durumundan ve jeomorfolojinden söz ediliyor. Bakır, krom, mermer, barit, fosfat, manganez yataklarından, çimento hammaddelerinden söz ediliyor. Petrol, doğalgaz linyit yataklarından, rüzgar enerjisinden yaralanma olanaklarından bahsediliyor, bu konulardaki tartışmalar dile getiriliyor. Güneş enerjisi, biyogaz enerjisi, gün deme getiriliyor, hidroelektrik potansiyeli üzerinde duruluyor. Adıyaman çevresindeki yeraltı sularından, göletlerden ayrıntılı bir şekilde söz ediliyor.
Yerleşim alanları, toprak-insan ilişkileri, topraktan, sulardan yararlanma biçimleri, iş-güç çeşitleri ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. İlçeler, beldeler, bazı köyler üzerinde özel olarak duruluyor. Ormanlar, çayırlar meralar anlatılıyor.
Adıyaman çevresindeki flora (bitki örtüsü), fauna (hayvan varlığı) durumundan endemik bitkilerden söz eden ayrıntılı, geniş bir bölüm var. Sürüngenler, kaplumbağalar, kurbağalar, kuş türleri, balıklar… dile getiriliyor.
Öteki Adıyaman çalışmasında, Adıyaman’ın nüfus yapısı, nüfus yapısındaki gelişmeleri anlatan bir bölüm de var.
Bu çalışmada,
Adıyaman’da Kürtler Adıyaman’da Zazalar (Dimillar) Adıyaman’da Araplar Adıyaman’da Süryaniler Adıyaman’da Ermeniler Adıyaman’da Dürzüler Adıyaman’da Êzidîler Adıyaman’da Aleviler Adıyaman’da Türk ve Türkmenler Adıyaman’da MuhacirlerAdıyaman’da Kızılbaş Ocakları
başlıklı bir bölüm var. Bu bölümde araştırmacı-yazar Mehmet Öncü, herbir bölüm için ayrı ayrı yazılar hazırlanacağını belirtmektedir.
Burada küçük bir açıklama yapmak gereğini duydum. ‘Adıyaman’da Kürdler’, ‘Adıyaman’da Zazalar’ ayrımında sorun var. Bu ifade biçimi, Zazaların, Kürdlerden ayrı bir etnik kategoriymiş gibi bir izlenim yaratıyor. Burada, Zazaların da Kürdlerin belirli bir bölümü olduğunu gösteren bir ifade kullanılsa daha iyi olur.
Bu noktada bir hatırlatma daha yapmak iyi olacak. Bugün, Kürdler arasında, M.Ö. 2000’lerde, Kuzey Mezopotamya’da yerleşik, Lulubi, Hurri, Subari, Guti, Kassit, Nairi, Mitanni, Med gibi halkların, bugünkü Kürdlerle belirli bir ilişkisi olduğuna dair güçlü bir anlatım vardır. Bu bir yerde, Adıyaman’ın tarihsel geçmişiyle de ilgilidir. Bu noktada, araştırmacı-yazar Mehmet Öncü’nü özellikle Mitanniler odak noktasında bu ilişkilere açıklık getirmesinde yarar vardır.
Kürd Toplumu ve Kürd Tarihi Çalışmalarına Katkı
Yazar Mehmet Öncü, Adıyaman’nın tarihsel ve turistik Yönlerinden söz ederken Nemrut Dağı’daki heykelleri de gündeme getirmektedir. Burada konumuzla ilgili değerlendirme şöyledir:
Doğu Terasındaki Komagene (Daê[1]/Argande[2]) Heykeli
Batı Terasındaki Komagene (Daê[3]/Argande[4]) Heykeli
Yazar Nemrut Dağı’nda, Doğu Terası’nda ve Batı Terası Zeus ve Apollon heykellerinden de söz etmektedir.
Burada iki defa vurgulanan, 1,2,3,4 numaralı dipnotları ise aşağıda verilmiştir. Daê ve Argande sözcükleri ile ilgili değerlendirmelerin çok dikkate değer olduğu kanısındayım. Bunun ilkçağlardaki Kürdler ile bugünkü Kürdler arasına önemli bir bağ kurduğu kanısındayım. Bunun Kürd toplumu, Kürd tarihi çalışmalarına önemli bir katkıdır. Bu ifadelerin Doğu ile Batı arasında bir bağ kurduğu da söylenebilir.
Öteki Adıyaman kitabında, tarih boyunca, Adıyaman’da yaşamış bazı kişilerden de söz etmektedir. Bunları bu şekilde belirtmek mümkündür:
Lukyanus (M.S. 2. Yy yaşamış bir Hicivci. 80 eseri var)
Lucian (M.S. 2. Yy yaşamış bir Hıristıyan Aziz-Samsatlı)
Sarapyan (Antik Çağda yaşamış Pagan Bir filozof, bu kişi Samsatlı yani Adıyamanlıdır)
Pavlus (Pavlusyenliğin kurucucusu-Teolog ve 3. Yüzyılda yaşamış)
El Kahtavi (Bir bilim adamı)
Baba İshak (Bir İsyancı)
Zozimos (Antik Çağ Mozaik Ustası)
Osman Sebri (20. Yy. Kürt Edebiyatçısı)
Hemreş Reşo (20. Yy. Kürt Aydını)
Silah Sanayı (Çelik) – ( Araştırmacı-yazar Mehmet Öncü, bu bölümde Komageneliler döneminede üretilerek Roma’ya satılan silahları dile getirmektedir Yani o gün Roma Devleti’nin kullandığı en önemli silahların tamamını Komagenelerin ürettiğini vurgulanmaktadır.)
Öteki Adıyaman çalışmasında, tarihsel ve turistik mekanlardan ederken köprüler ve timülüsler de anlatılmaktadır. Cendere Köprüsü üzerinde özel olarak durulmaktadır.
Cendere Köprüsü Cendere Köprüsü I. Nolu Sütün (Septimus Severus) Cendere Köprüsü II. Nolu Sütün (Julia Domna) Cendere Köprüsü III. Nolu Sütün (Carakala) üzerine açılamalar yapmaktadır..Cendere Kanyonu’ndan söz etmektedir.Çalışmada, tümülüsler de anlatılmaktadır. Sofraz Büyük Tümülüsü, Sofraz Küçük Tümülüsü üzerinde durulmaktadır. Çalışmada camilerden, çeşmelerden söz eden bölümler de vardır.
Öteki Adıyaman çalışmasında, yeme-içme biçimlerinde, yiyeceklerin hazırlanmasına, evlenme geleneklerinden, düğünlerden, doğumlardan, ölümlerden, sünnetten, danslardan söz eden bölümler de vardır.
Araştırmacı-yazar Mehmet Öncü’nün Öteki Adıyaman çalışması, sadece Adıyaman için önemli değildir. Bu çalışmanı, genel olarak Kürd Çalışmaları’na önemli bir boyut katacağı kanısındayım.
[1] Kürtler annelerine “daê” der, muhtemeldir ki Kürtçe’deki anne(daê) kelimesinin kaynağı bu tanrıdır.
[2] Argende: Yunanca (Grekçe) da “j” sesi olmadığından “g” harfi ile yazılmıştır. Orijinal telafuzu “Arjend” olan bu sözcük Kürtçede “ateş saçan, ateş püsküren” anlamına gelir.
[3] Kürtler annelerine “daê” der, muhtemeldir ki Kürtçe’deki anne(daê) kelimesinin kaynağı bu tanrıdır.
[4] Argende: Yunanca (Grekçe) da “j” sesi olmadığından “g” harfi ile yazılmıştır. Orijinal telafuzu “Arjend” olan bu sözcük Kürtçe’de “ateş saçan, ateş püsküren” anlamına gelir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.