CHP'den 'çözüm süreci desteği

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu çözüm sürecinin başından beri CHP’den negatif bir söz çıkmadığını söyledi ve “Bu bir destektir” dedi.

22.03.2014, Cts - 09:17

CHP'den 'çözüm süreci desteği
Haberi Paylaş
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu çözüm sürecinin başından beri CHP’den negatif bir söz çıkmadığını söyledi ve “Bu bir destektir” dedi. Tanrıkulu “ Öcalan Kürtler üzerinde önemli bir aktör barışa hizmet edecekse görüşülebilir ama Meclis muhatap alınarak yürütülmeli “diye konuştu.

20 Mar 2014 Güncelleme 13:20 TSİ | Konular Çözüm süreci

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu çözüm sürecini ve CHP’nin Kürt sorununa bakışını Aljazeera’ya değerlendirdi. 14 aylık süreçte \'moral adımların\' atılmadığını söyleyen Tanrıkulu bundan sonrasına ilişkin olarak ise “Kesinlikle silahlı çatışmanın ortaya çıkacağı hiçbir zemin olmamalı” dedi. Sezgin Tanrıkulu “Kürt meselesi demokrasi, özgürlük meselesidir” ifadelerini kullandı. Tanrıkulu CHP’nin Tunceli dışında Doğu ve Güneydoğu’da varlık gösterememesiyle ilgili olarak ise “CHP 15 yıllık bir dönemi dondurarak ekside geçirmiş, bunu belli oranda onardık”değerlendirmesini yaptı. Tanrıkulu Irak Kürdistan Özerk Bölgesel Yönetimine de mesaj gönderdi. \'Fransa Cumhurbaşkanı geliyor anamuhalefet partisi ile görüşüyor ama Bölgesel Yönetim CHP ile temastan kaçıyor \' diyen Tanrıkulu \' “Bunun hükümet kaynaklı olduğunu” düşündüklerini söyledi. Tanrıkulu talep gelmesi durumunda Irak Kürdistan Özerk Bölgesel Yönetimiyle görüşmeye hazır olduklarını belirtti.

Tanrıkulu: Kürt meselesi, demokrasi, özgürlük, adalet meselesidir

Çözüm Sürecini ve gelinen durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sezgin Tanrıkulu: Olumlu tarafı şudur, silahlı çatışmanın olmaması. Bu konuda örgütün gösterdiği irade önemlidir. Olumsuz tarafı 14 ay boyunca moral adımların atılmamasıdır.

Moral adımlardan kastınız nedir, ne gibi adımlar atılmalıydı?

Sezgin Tanrıkulu: Tutuklu belediye başkanları, milletvekilleri ve diğer siyasilerin serbest bırakılması konusunda irade ortaya konulmadı. Yol açıcı önerilerde bulunduk tutukluların serbest bırakılması ve hasta tutuklularla ilgili bu konularda hükümet adım atmadı. Sonuçta bir acınının tanınması ve yüzleşilmesi noktasında Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesini, Nevruz’un Bayram olarak kutlanmasını önerdik, yasa teklifleri verdik. Hükümet bundan kaçındı, bunlar moral adımlardır. Sorunu çözmezler ama çözüm konusunda yaygın bir kanı yaratırlar. Ayrıca hükümet parlamentoyu muhatap olmaktan çıkardı, gizli yürütmeyi seçti.

Sürecin başlamasının ardından CHP’nin tutumuna yönelik eleştiler de oldu, bu eleştirilere yanıtınız ne olacak?

Sezgin Tanrıkulu: Biz sürece başından beri karşı çıkmadık. Genel Başkan’ın ve MYK üyelerinin ağzından 14 aydır negatif bir söz çıkmamış bu bir destektir. İlk başta 3 Ocak 2013’te yapılan Parti Meclisi toplantısında genel başkanımız şeffaf, açık olunması ve bilgi verilmesi kaydıyla açık çek vereceğini açıkladı. Ama Başbakan bu şekilde işbirliği yapmayı kabul etmedi. Biz yöntem olarak parlamentoda bir komisyon kurulmasını ve bu komisyona bağlı bir akil insanlar komisyonu kurulmasını önerdik. Yani bu işin muhatabı Meclis’tir dedik.

Abdullah Öcalan ile yürütülen görüşmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz, size göre de Öcalan muhatap alınmalı mı?

Sezgin Tanrıkulu: Öcalan Kürtler üzerinde ve kendi siyasi hareketi üzerinde önemli bir aktördür, barışa hizmet edecekse çözüme hizmet edecekse görüşülebilir elbette ama bu görüşmeyi biz yöntem olarak akil insanların yapmasının daha doğru olduğunu ifade ettik. Yani meclis adına görev yapacak olan akil insanların görev yapması daha doğru.

CHP lideri Kılıçdaroğlu Tunceli’de “Süreç kimsenin tekelinde değil, barışı yapacaksa CHP yapar” dedi. CHP bu barışı nasıl yapacak, süreç CHP ile nasıl yürür?

Sezgin Tanrıkulu: Kürt meselesi demokrasi meselesidir, özgürlükler, adalet meselesidir. CHP’nin bu dönem parlamantoya sunduğu yasa teklifleri öneriler, anayasa dışında kürt meselesinin çözümü için mevzuat sunuyor, zemin hazırlıyor. Meclis’teki anayasa süreci ise biliyorsunuz akamete uğradı.

Anayasa değişikliği yapılmış olsaydı bir yol alınabilir miydi ?

Kürt meselesinin anayasa dayanaklı olarak üç meselesi var, vatandaşlık, anadil meselesi ve yerel yönetimler meselesi. Bu konularda nötr tanımlar yapılarak yol alınabilirdi. Bu müzakere işidir, zaman meselesidir. Ölümlerin olmadığı bir ortam anayasa sürecini güçlü kılıyor diyorduk iktidar partisi anayasa masasını dağıttı. Biz içerik üzerinden siyaset yaptık, iktidar gösteriş ve aktörler üzerinden siyaset yamaya kalktı. .

Vatandaşlık tanımı anadilde eğitimle ilgili anayasa değişikliği önerileri CHP içinde de tartışmaya neden olmuştu. CHP içindeki \'ulusalcı kanat\' bazı adımların atılması konusunda bir engel mi?

Sezgin Tanrıkulu: Sonuçta CHP çoğulcu bir kitle partisidir, program ve tüzüğüne göre sol ve sosyal demokrat bir çizgiye sahiptir. Bu eksende siyaset yapıyoruz. Milletvekilleri arasında görüş farklılığı olabilir. Ama karar organlarından çıkacak kararlar milletvekillerini bağlar. Temel iradeyi yansıtan Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu Kürt meselesinin çözümü için barıştan demokrasiden yana bir çizgi izlemiştir, izlemeye devam eder.

CHP’nin Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli dışında doğu ve güneydoğuda varlık gösterememesini neye bağlıyorsunuz?

Seçim kampanyası sırasında bütün illere gittik, dolaştık destek istedik. CHP 15 yıllık bir dönemi dondururak ekside geçirmiş, gitmemiş gelmemiş, sorunun çözümünden uzak kalmış. Son 2-3 yılda belli oranda onardık, karşılığı olan bir siyasi yapıya dönüştürdük bunun oya dönmesi zaman ister, ilçe bazında belediye başkanlığı kazanacağımız yerler var bu seçimde. 2015 seçimlerinde daha büyük karşılığı olacağına inanıyorum. İkna etme konusunda bir sorunumuz olacağına inanmıyoruz sonuçta bizim gittiğimiz yerlerde CHP ile BDP tabanı birbirine en yakın taban.

Çözüm sürecine ilişkin bundan sonraki öngörünüz nedir?

Sezgin Tanrıkulu: Resmi olarak bilgi sahibi değiliz, BDP de bilgi sahibi değil. MİT’in istediği ölçüde bilgi sahibi BDP’de. Gayri resmi bilgilerden, öngörülerden çıkardığımız bazı sonuçlar var, nasıl devam eder konusunda bir fikir ortaya koymak doğru değil ama kesinlikle ve kesinlikle silahlı çatışmanın ortaya çıkacağı bir zemin olmamalı.

Böyle bir tehlike görüyor musunuz?

Sezgin Tanrıkulu: Çözüm sürecinin nedeni sadece Türkiye’deki Kürt meselesi değil, bunun bir bölgesel soruna dönüşmesi meselesidir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi , Suriye Rojava’daki dengeler olmasa belki süreç hiç başlamazdı. Oradaki Kürt hareketinin de gözardı ettiği dengeler var, oradaki dengeler burada yeni bir silahlı çatışmanın zeminine uygun değil.

Kuzey Irak’taki ve Suriye’deki Kürtler ile temasınız var mı ?

Sezgin Tanrıkulu: Resmi olarak yok, onlardan da bir talep gelmedi. Fransa Cumhurbaşkanı geliyor anamuhalefet partisi ile görüşüyor ama yanı başımızdaki Kürdistan Bölge Yönetimi Başkanı temas kurmaktan kaçınıyor. Bunun hükümet kaynaklı olduğunu dünüşüyoruz. Talep olursa görüşürüz tabii. Başbakanları ile görüşsek bölgesel yönetim başkanı ile de görüşürdük. Geleneklere göre de talebin onlardan gelmesi gerekirdi.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 13332 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:02:00
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x