Yazımın ön yargı ile okunmaması için baştan belirtmekte fayda görüyorum. Savaşa yol açan toprak sorunudur. İnanç savaşına dönüşüp (Müslüman ve Musevi) dönüşmeden, birinin diğerini yok etmesi ile değil iki devletli adil bir çözümden yanayım.
Kürdler ile Yahudiler Mezopotamya ve Ortadoğu'da yaşayan iki kadim halktır. Tarihleri asırlar öncesine dayanır. İnanç farklılığına ve yapılan bütün karşı propagandalara rağmen aralarında asırlar öncesi geçmişten kaynaklanan, bu günlere kadar gelen dostluk bağı vardır. Yurtlarından kovulup dünyanın her yerine dağılan, göç ettikleri ülkelerde de ikinci sınıf vatandaş gibi itilip kakılan, kıyıma uğrayan ve istenildiğinde kovulan Yahudiler gibi Kürdlerde defalarca kendi topraklarında benzeri katliamlara uğradılar.
İsrail henüz yokken Yahudilerin yer yüzünde baskı görmeden özgürce yaşayıp ibadetlerini yaptıkları, din adamı hahamlarını yetiştirdikleri okullarının olduğu dünyadaki tek yer Güney Kürdistan'ın Berzan bölgesiydi. Kürdlerle birlikte asırlarca birlikte yaşadılar. İsrail halkının Barzani ailesine duydukları sevginin ve saygının nedeni de budur.
Berzan bölgesinden İsrail'e göç eden aileler kökenleri ile bağlarının kopmaması için aile lakaplarını olarak (soy ismi yerine) Berzan ya da Barzani ismini kullanırlar. Bundan dolayı bilinen Kürd düşmanı odaklar Molla Mustafa Barzani ve ailesinin "Kripto Yahudi" olduklarını bile iddia ettiler.
İsrail kurulduktan sonra Berzan bölgesinde yaşayan Yahudiler, Musevi olan Kürdlerle birlikte İsrail'e göç ettiler. Kürd'ler ve Yahudi halkı arasında oluşan dostluk İsrail devletinin kurmasından sonra da (14.Mayıs.1948) devam etti. Bu gün İsrail'de Musevi olan Kürdlerin sayısı 200 ila 300 bin civarında olduğu söyleniyor. Kürd dili ve folklorik değerlerini geniş yer verildiği gibi Tel Aviv Üniversitesi'nde Kürdoloji Kürsüsü bulunuyor. Cizreli Kürd Mickey Levy İsrail'de meclis başkanı.
İsrail vatandaşı olan Arapların nüfusu yaklaşık 1 milyon. Her 5 kişiden biri Arap( yüzde21'i). Buna rağmen iki resmi dilden biri Arapça. İlkokullarda her gün Arap çocuklara "Varlığımız Yahudi varlığına feda olsun" gibi ırkçı marşlar okutulmuyor. İsrail Parlamentosunda "Arap asıllı" olmayan Arap milletvekilleri olduğu gibi Arap dili ile eğitim veren üniversiteler de var.
Güney Kürdistan'da bağımsız devlet olmak için yapılan referanduma karşı çıkanlar olduğu gibi, destekleyen ama zamansız bulanlarda da olmuştu. Güney Kürdistan'da Kürdler ve birlikte yaşadığı diğer halklar için bağımsız devletleri olmalı diyen bir tek İsrail devleti olmuştu. Irak'ta birlikte yaşamın artık olamayacağını bilen Güney Kürdistan halkının referandumda yüzde 92.3 Evet oyunu görmezden gelenler İsrail'in referandum sonucuna verdiği destek için "Barzani'ler Kuzey Irak'ı satıp İsrail'i Türkiye'ye komşu yapacaklar" gibi basit, seviyesiz yaygara koparanlar olmuştu. İki halk arasındaki sevgi ve saygı acılarla dolu benzer geçmişleri ile kurulan empatidir.
Verdiğim örneklerde olduğu gibi Türkiye'de manipüle edilen İsrail ve Yahudi düşmanlığının önemli nedenlerinden biride Kürd fobisidir. Çoğu insan bu fobi nedeniyle Kürdlerle dost olduğu için İsrail devletine düşman kesilir ve Filistinlilerin yanında yer alır. Birinci paylaşım savaşında yenik çıkan Osmanlı askerleri dağılmış, geri çekilirken Filistin topraklarında arkadan vurulmasından ve "yapılan kalleşlikten" sürekli söz edilirdi. Bu nedenle bizden önceki kuşak Filistinlileri sevmezdi. Oluşan fobi sayesinde siyasi islamı savunanlar ve milliyetçi kesim tarafından artık bundan söz edilmiyor.
Kürdlerin devlet kurmasına karşı olanlar İsrail'e karşı destek verdikleri Filistin örgütlerini sürekli kullandı ve kullanıyor. Saddam bunlardan biriydi. İsrail'e karşı Filistin'deki örgütleri desteklediği gibi 180 bin sivil Kürd'ün öldürüldüğü Enfal katliamında Filistin Kurtuluş Örgütü'nün gerillalarını tetikçi olarak kullandı. Bu gün dünyada Saddam Hüseyin'in hala yıkılmayan tek bir heykeli var o da Filistin'de.
Hamas İran'ın isteği ile kazanamayacağı bir savaşı terör saldırısı ile başlattı. Netenyahu'da bunu fırsat bildi ve karşı saldırıya geçti. Gazze’de yaşayan iki milyon sivilin üzerine bomba yağdırıyor elektrik, su, yiyecek ve tıbbi malzeme gibi temel insanı ihtiyaçların engelledi. Hamas'ın da zaten amacı buydu.
Yahudi halkına olan düşmanlığı biliyorduk ama Hamas hayranlığını sol ve sosyalist kesimde bu kadar olduğu bilinmiyordu. Filistin halkı adına yapıldığı iddia edilen her eylem doğru değildir. Terör eylemleri Filistin halkını zora sokar.
"Cenaze evinde herkes kendi ölüsüne ağlar" denir. Kendi ülkesinde insan haklarına önem vermeyen, özgürlüklerini hiçe sayan bir rejimin ve o ülkede ötekilere uygulanan şiddet politikasını görmezden gelenlerin üzüntüsü samimi de değildir. Terör örgütlerini kullananlar bölgede barışın olmasını istemezler.
Gazze'ye yapılan saldırının durması ve temel ihtiyaçların acil olarak giderilmesi ve bununla birlikte İsrail halkının da güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Kurulduğu günden bu güne kadar İsrail halkı kendini güvende hissetmiyor. Filistin'in devlet olma hakkı kadar İsrail halkının da güvenliği bir o kadar önemli. İsrail halkının kendini anayurdunda güvende hissetmesi gerekiyor, yoksa barış olmaz. Kimse kimseyi kandırmasın, böyle bir dünya yok.
A.Güllüoğlu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.