PKK’nin Şengal’de İran’ın himayesinde ve denetiminde olduğunu biliyoruz. Zayıf Irak ordusu Şengal’e saldırırsa küçük düşme ihtimali olduğu da açıktır. PKK bu tür olaylardan daha güçlü ve daha saygın çıkacağını sanıyorsa aldanıyor. Bu tür hesaplar bir toplumun bir daha alt üst olmasını sağlayacaktır. Demokratik özerklik ilanı ile başlayan hendek ve barikatler nasıl sonuçlandıysa, “demokratik özerk Şengal’de” de aynı sonuç alınacaktır. Şengal’de tek bir sivilin bile öldürülmesi ya da göç etmesi PKK’nin suçlarına bir yenisini daha ekleyecektir.
PKK Şengal’i kurtarmış olsa da uzun zamandır uluslararası alandan afaroz edilmiş, savunulamaz hale gelmiştir. PKK buna rağmen şimdi de Şengal’den geriye kalan toplumun sonunu hazırlıyor. Kürdler bir kez daha yaklaşan olası felakete izleyici olmamalıdır, en küçük bir riski önlemeye çalışmalıdır.
Şengal hendeklere, Afrin’e ya da Serekaniye’ye benzemez çünkü orada doğrudan İran ve Haşdi Şabi var. Geçtiğimiz günlerde İran ile Türkiye arasında diplomatik kriz çıkmıştı. Çatışma başlarsa, İran PKK’ye doğrudan askeri destek de verebilir. İran’ın derdi Ezidiler değil Sincar alanıdır. Bu, KBY’yi ve KBY dışında kalan Kürdleri titizlikle düşünmeye ve tutum almaya yönlendirmelidir.
PKK sadece devletlere kazandırır ancak sürekli ve sadece Kürdlere kaybettirir. KBY, sadece toplumuna degil topraklarına da dokunulmazlık sağlamak (toprak korununca toplum da korunur), ateşten gömlek olabileceğeni dünyaya kanıtlamalıdır.
PKK’nin Şengal’den çıkamayacağını, buna iradesinin olmadığını en iyi Tahran bilir. PKK İran’nın himayesinde Bağdat’ın ve KBY’nin boşluklarından faydalanıyor. KBY ise PKK’ye boşluk tanımamalıdır.
Ezidi toplumu, PKK’nin gözünde; yakılan 5 bin köy ve sürülen milyonlarca Kürdden, hendek kazılan yerlerde yaşayan Kürdlerden, bombalarla ve mayınlarla öldürdüklerinden, Afrin ve Serekaniye’deki Kürdlerden bir farklarının olmadığını anlamalıdır. PKK için bir önemlerinin olmadığını bilmelidirler. PKK, Kürdler yıkıma uğradıkça güçlenen bir harekettir.
PKK yine sivil halkı öne sürmektedir. Tıpkı hendeklerde olduğu gibi PKK “sivil halk” der, Bağdat ya da bir başka ordu ise “milisti” der; ve, dünya PKK’yi dinlemez. Kürdler artık PKK’nin bu basit ama ölümcül ve tahrip edici oyunlarına karşı durabilmelidir.
KBY, bu süreçte Şengal’de kalmak istemeyen sivilleri diğer Şengallilerin yaşadığı güvenli yaşam alanlarına yerleştirebilmelidir. Bunu hızla organize edebilmelidir.
Afrin halkını bırakıp kaçanları ve hedekleri bile sorgulamamış, suç olarak görmemiş, sorumlulara cezasızlığı farketmemiş kişiler böyle destek eylemlerinde yine en önde olacaklar. PKK flamaları, Öcalan posterleri altında gösterilere katılacak kimi Kürdler, bir kez daha aynı süreç ve trajik son için rollerini oynadıklarının farkında olmalıdır.
Ülkesinde ve ülkesinin dışında yaşayan Kürd toplumunun, Kürd siyasal ve sivil yapılarının ve uluslararası toplumun PKK’ye karşı uzlaşmaz tavır alması gerekiyor. PKK’nin Sincar’ı, Şengal’i KBY’ye bırakması konusunda bir bütün olarak Kürd toplumu ve Kürd dostları kararlı tutum sergilemezse yaklaşan felaketin faillerinden olabilirler.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.