Resmi İdeolojinin Temel Özelliği

<br>Necmettin Büyükkaya, 25 Ocak 1984 günü, Diyarbakır Cezaevi’nde, demir çubuklarla, kalaslarla dövülerek katledildi.

İsmail Beşikci

14.01.2014, Sal | 14:31

 Resmi İdeolojinin Temel Özelliği
Makaleyi Paylaş

Necmettin Büyükkaya, 25 Ocak 1984 günü, Diyarbakır Cezaevi’nde, demir çubuklarla, kalaslarla dövülerek katledildi. Bu cinayetden dolayı cezaevi yönetimi hakkında bir soruşturma açılmadı,

Ayten Öztürk, 28 Temmuz 1992 de, Elazığ’da, evinden işyerine giderken,, evinin önünden alınarak kaçırıldı. Cesedi 8 Ağustos günü, Elazığ’da, Kartalkaya mıntıkasında bulundu. Kulakları ve dudakları kesilmiş, gözleri oyumlu, kafa derisi yüzülmüş halde bulundu. Bu cinayeti gerçekleştirenler hakkında hiçbir soruşturma açılmadı.

Ayten Öztürk’ün, gerillaya katılan ablası Aysel Öztürk Çürükkaya karşılığında rehine olarak kaçırıldığı bilinmektedir.

12 Ocak 1996. Basan’da (Güçlkonak) 11 korucu, bindikleri araba içinde, yakılarak katledildi. Devlet, bu katliamı, PKK’nin yaptığını vurguladı. Ama, JİTEM’in, özel timlerin yaptığı kısa bir süre sonra açıkça görüldü. Bu cinayetden dolayı yakalanan, sorgulanan bir kişi yok.

24 Eylül 1996. Diyarbakır Cezaevi’nde, öğle vakti, on PKK li tutukluyu, gardiyanlar, özek timler, jandarma, demir çubuklarla, kalaslarla zincirlerle döverek öldürdü. Onu ağır olmak üzere 46 kişi yaralandı. Aralarında yaralıların da bulunduğu 14 tutuklu Gaziantep Özel Tip Cezaevi’ne sürgün edildi.

Bu cinayetin gerçekleştiğinde, Başbakan Necmettin Erbakan’dı. Adalet Bakanı Şevket Kazan’dı. İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Genelkurmay Başkanı, Org. İsmail Hakkı Karadayı idi. Cinayete kurban gidenlerin yakınları davacı oldular. Şüphelileri ifadeye bile gitmediler. Mahkemenin çağrılarına uymadılar…Dava Avrupa insan hakları Mahkemesi’ne taşındı.

28 Eylül 2009’da, Lice’de, Ceylan Önkol adındaki 12 yaşındaki bir çocuk, koyunlarını otlatırken, üzerine düşün bir bombayla öldürüldü. Cesedi parçalandı. Anası, kızının ceset parçalarını elbisesinin eteğinde topladı.

Bunlar gibi binlerce cinayet. Vedat Aydın, Musa Anter, Mehmet Sincar, Hafız Akdemir, Ferhat tepe, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Yusuf Ekinci, Şevket Epözdemir, babasıyla birlikte öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz… binlerce cinayet…Bu arada, 28 Aralık 2011 günü yaşanan Roboske katliamını da saymak gerekir.

Bu cinayetleri gerçekleştirenler, özel timlerdir, polislerdir, JİTEM’dir, jandarmadır vs. Bu cinayetleri işleyenler arasında, örneğin, yüzbaşılar, başçavuşlar, çavuşlar, sıradan erler, itirafçılar olabilir. Ama, bunlar hakkında herhangi bir soruşturma açılmadığı yakından bilinmektedir. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin araştırmalarına göre 253 toplu mezar var. Bu toplu mezarlarda üçbin civarında kayıp var.

Türk hükümeti gerektiğinde, emekli Genelkurmay Başkanı’nı tutuklayıp cazaevine koyabiliyor. Emekli Kuvvet komutanlarını tutuklayıp cezaevine koyabiliyor. O emekli komutanlar hakkında ceza davaları görülebiliyor. Hatta, görev başındaki orgeneraller de tutuklanıp haklarında davalar açılabiliyor. Ama, Kürdlere karşı cinayetler işlemiş Kürdleri hunharca katletmiş özel timlere, JİTEM’lere, subaylara, çavuşlara, astsubaylara, polislere vs. bir soruşturma açamıyor, açmıyor. Bu durum Kürd/Kürdistan sorunuyla yakından ilgilidir.

Temel Sorun

Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923 de Kürdlerin yokluğu üzerine kurulmuştur. Sadece Kürdlerin değil, Rumların, Ermenilerin, Asurilerin, Süryanilerin, Yahudilerin, Ezidi Kürdlern, Rum-Pontusların, kendilerini Reya Heq olarak adlandıran , Alevileri n (Kızılbaşların) da yokluğu üzerine kurulmuştur.Bunun yolu da asimilasyondur. Kürdlerin Türklüğe, Alevilerin Müslamanlığa asimilasyonu. Asimalasyonu kabul etmeyenler imha edilecektir. Yukarıda sayılan altı olguda, imhanın nasıl gerçekleştirildiği belli olmaktadır. Örneğin çeşitli katliamlarda çok adı geçen “Yeşil” bir türlü yakalanıp yargı önüne çıkarılamamıştır.

Hristiyan olan Rumların, Ermenilerin, Süryanilerin Rum-Pontusların vs. asimile edilmeleri mümkün değildir. Onların yokluğu da ancak, sayılarının azaltılması suretiyle sağlanabilir. Yirminci yüzyılın başlarında, sadece İstanbul ve çevresinde, 300 bin civarında Rum yaşıyordu. O zaman, bugünkü sınırlar içindeki topraklarda 10-12 milyon insan yaşıyordu. Bugün İstanbul’da yaşayan Rumların sayısı 1500 dür. ( Hayko Bağdat, Bese Hozat’a, Taraf, 11 Ocak 2014)

Hayko Bağdat, bugün Türkiye’de yaşayan Ermenilerin sayısının 60 bin, Yahudilerin sayısının 20 bin olduğunu belirtmektedir. Halbuki, yirminci yüzyılın başlarında bu topraklarda, yani, Batı Ermenistan’da, Kilikya’da, Kuzey Mezopotamya’da, İstanbul çevresinde, Ankara-Eskişehir çevresinde… 2 milyona yakın Ermeni yaşıyordu. Asuri-Süryanilerin sayısı ise ancak, yüzlerle ifade edilmektedir.

İktidarımızı engelliyorlar, darbe planları yapıyorlar, darbe teşebbüsü var diyerek generaller hakkında, soruşturmalar, davalar açılabiliyor, ama, Kürdleri öldüren, katleden çeteler hakkında böyle bir yola başvurulamıyor. Kürdler için de böyle bir yola başvurma, devletin kuruluş felsefesine aykırı olur.

Bu çeteler hakkında dava açılması, Kürdleri görünür kılabilir anlayışı egemendir. Görünürlüğün giderek görüntüsünü büyüteceği, hak-hukuk isteme yoluna kadar gidebileceği düşünülür. Bu bakımdan daha baştan, bu görüntüyü engellemek çok önemli bir devlet anlayışı olarak belirmektedir.

Burada, İttihat ve Terakki’nin politikasını, devlet ve toplum tasarımını hatırlatmakta yarar vardır. Rumların sürgün edileceği, Ermenilerin, Süryanilerini nüfusunun tehcirle çürütüleceği. Kürdlerin Türklüğe, Reya Heq’in , Alevilerin Müslümanlığa asimile edeleceği İtthiat ve Terakki’nin çok önemli bir tasarımıdır. 1910’larda oluşturulan bu projenin yaşama geçmesi için her türlü olanak kullanılmıştır. Cumhuriyet bu projeyi daha sistematik ve kararlı bir şekilde yaşama geçirmeye çalışmıştır.

1921 Anayasası Nasıl Değiştirildi?

1921 tarihli ve 85 sayılı Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun en önemli özelliği ademi-i merkeziyet prensibini kabul etmiş olmasıdır. Bu, husus, yasanın 11. Maddesiyle vucut bulur.

11. madde, “Vilayet mahalli umurda, manevi şahsiyeti ve muhtariyeti haizdir” diye başlamaktadır. Muhtariyetin hangi sektörlerde geçerli olacağı dile getirilmektedir.

12. madde ise, vilayet şuralarını halk tarafından nasıl seçileceğini anlatmaktadır.

1921 Anayasası’nın, 1. 2. 4. Ve 10. Maddeleri ise şöyledir.

Md. 1. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İdare usulu, halkın mukadderatını (geleceğini) bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müsteniddir (dayalıdır)

Md.2. icra kudreti, yasama yetkisi, milletin yegane ve hakiki mümessili olan Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder (toplanır)

Md.4. Büyük Millet Meclisi vilayetler halkınca seçilen azalardan oluşur.

Md. 10. Türkiye, coğrafi vaziyet ve iktisadi ilişkiler noktasından vilayetlere, vilayetler kazalara,kazalar da nahiyelere ayrılır.

1921 Anayasası, 29 Ekim 1923 günü yani Cumhuriyet’in ilan edildiği gün, 29 Ekim 1923 tarihli ve 364 sayılı kanun ile değiştirilmiştir. Bu kanun, “Teşkilat-ı Esasiye Kanunun’nun Bazı Maddelerini Açıklayarak Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun” adını taşımaktadır.

Yeni kanunda, eski maddeleri değiştiren yeni maddeler şöyledir.

Md.1. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devleti’nin şekli hükümeti Cumhuriyettir.

Md.2. Türkiye Devleti’nin dini İslamdır. Resmi lisanı Türkçedir.

Md.4. Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur.

Md.10. Türkiye Reisicumhuru, Türkiye Büyük Millet Meclisi heyet-i umumiyesi tarafından ve kendi azasından bir devre için seçilir, Tekrar seçilmek caizdir.

Md.11. Türkiye Reisicumhuru devletin reisidir. Bu sıfatla lüzum gördükçe Meclise ve vekiller heyetine başkanlık eder.

Md. 12 Başvekil, Reisicumhur tarafında ve Meclis azası arasından seçilir. (Prof.Dr. Suna Kili Prof. Dr. A.Şeref Gözübüyük, Türk Anayasa Metinleri, Senedi İttifaktan Günümüze, Türkiye İş Bankası Kültür yayınları, 1985 Ankara, s. 91-93, s. 103)

Adem-i Merkeziyet prensibinin nasıl yürürlükten kaldırıldığı, 11.ve 12. Maddelerdeki değişiklikten açıkça görülmektedir. 29 Ekim 1923 günü sessizce yapılan bu değişiklik aslında hukuka karşı bir darbedir. Çünkü bu değişiklikle ilgili olarak Meclis’te hiçbir tartışma yapılmamıştır. Bu değişiklikle ilgili olarak hiçbir milletvekilinin de haberi yoktur. Sadece Mustafa Kemal’in ve birkaç arkadaşının bildiği bir konudur.

1 Nisan 1923 de Meclis yenilenmiştir. Yeni Meclis’e Mustafa Kemal’e muhalefet eden kişilerin alınmamasına yani ikinci gruptan kişilerin alınmamasına özen gösterilmiştir. Yeni Melis 1921 Anayasasını yapan meclis değildir. 1921 Anayasası 2 yıl 9 ay gibi bir süre yürürlükte kalmıştır. Adem-i Merkeziyeti yaşama geçirecek bir tasarrufu da olmamıştır.

Bu, değişiklik, ileride gelişecek asimilasyon, inkar ve imha süreci için elverişli bir ortam yaratmaktadır. O günlerden beri Türk hukuku resmi ideolojinin emrindedir. 1950leri, 60’ları, 70’leri 80leri hatırlayalım yargı organları Kürtdlerden, Kürdçe’den söz edenleri çok ağır idari ve cezai yaptırımlarla karşılıyordu. Bu yargı organlarının resmi ideoloji doğrultusunda karar vermesinden başka bir şey değildir. Yargı organları, Kürdler konusunda hala, resmi ideolojinin gereklerine göre çalışmaktadır. Bunun için Ergenekon soruşturmaları Fırat’ın öte yakasına geçememektedir.Buysa hukukun adalet anlayışının çürümesi anlamına gelmektedir.

Hukuk Fakültelerinin sayısı arttıkça, barolar gibi hukuk kurumlarının görkemli binalarda çalışmaları yoğunlaştıkça hukuk küçülmektedir. Adalet duygusu çürümektedir. Son 30 yıllık Kürd savaşı sürecinde bütün Kürd dinamikleri etkin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu dinamikler, 50’lerde, 60’larda bu kadar belirgin değildi. Bu dinamikleri resmi ideolojinin kurumlarıyla bastırmak artık mümkün değildir. Kürd dinamiğinin kendisinin, daha belirgin olmasını vurgulamak yeterli değildir. Kürd dinamiği, Ermeni, Rum, Süryani, Alevi, Laz, Çerkes …dinamiklerinin de görünür hale gelmesini sağlamıştır.

Bu kaostan çıkışın tek yolu resmi ideolojinin yoğun bir şekilde eleştirisini gerekli kılmaktadır. Resmi ideoloji bilimin kavramlarıyla eleştirilmelidir. Bu eleştiri sürekli olmalıdır.

/ Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
12393 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:23:51

İsmail Beşikci

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Zîlan Katliamının 95. YılıÖmer Şeyhmus ve Agneta Klingİsveç-Norveç SeyahatiUbeydullah Nehrî HarekatıAnı ResimleriMilliyetçilik, Bir Defa Dahaİsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin AçılışıAna Dili YasaklamakAbdurrahim Rahmi ZapsuMüslüman Kürdlerde Milliyetçiliğin GelişimiJaponlar, JaponyaKürdistan Demokrat Partisi - SorularÜçüncü Erbil ForumuAğrı Direnişi Hakkında …Abdurrezzak BedirxanHıner Saleem: Ortadoğu’nun Esas SuçlularıYirminci Yüzyıl Başlarında Kürd Aydınları ve CumhuriyetVakfedilmiş Bir HayatOrtadoğu Barış ve Güvenlik Forumu (x)Son Gelişmeler ÜzerineTürkiye’de Üniversiteİbrahim Kaypakkaya AnmasıDeğinmeler 3Kürdistan'a SorMalazgirt ve KürtlerKurdiana DüğümüKemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu IVKöklere YolculukToprak Temelli MilliyetçilikKürdlerin Geleceği Konusunda Birkaç SözAntik KürdistanDin Ve BilimKarakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki KitapUludere (x)Newroz 2024 AkreÜç KitapHazro BeyleriSimurglarMehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği MücadelesiŞeyh Said Direnişi İle İlgili İki KitapDiyarbakır Kitap Fuarı 2023Ermeni ve Rum Mallarının TürkleştirilmesiEhmedê Xanî’nin Hatırası ÜzerineAbdurrahman Önen-Erdnîgarîya KurdistanêKürtler ve Güller Cilt 3‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ …'Yaşamın Kıyısında'Behdinan, Barzan, Milli LiderSuyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru KürtlerYüzüncü Yılında Lozan AntlaşmasıSon Kız‘Deniz’in Ütopyası’ ÜzerineRudaw TVStockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine DüşüncelerLozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan IILozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora KürdleriMele Mıstefa Barzani Ulusal MüzesiRovîyê XasûkBarzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi IIIKendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’Peywend YayınlarıDuhok Üniversitesi’nin 30. YılıAhamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne IIKürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’neKürd Aydınları IIBedirhan Epözdemir’in AnılarıSeyidlik-ŞeriflikKürdizade Ahmed RamizMedreseler-ÜniversitelerMedya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve KürdlerMülteci YaşamlarÖncü Bir Kürt Aydını59 Yıl Sonra ŞemdinliKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu IIIOrtadoğuBir Ailenin Son 200 Yıllık TarihiTarih Okumaları, Kürdlerin HikayesiHewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde KonferansTheodor Herzl Bize Ne Anlatıyor?AforizmalarSon YolcuIrkçılık Hakkında …Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın AnılarıAdil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü?Kürd Aydınlarıİlim-BilimKürdçe Derslerinin ÖnemiYaş 83…*Mezopotamya Uygarlığında HakkariKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - IIBediüzzaman’ın HançeriDoğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu*Destar Kitap-KafeKürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana KaynaklarıBingöl-Van Gezi İzlenimleriGöbekli Tepe Hakkında…Güvenlik Munzur Çem’in Anıları DerveCendere II Saatin İçindeki SırMehmet Öncü KitaplarıZarema, Yahudi DevletiJuli’nin Sesi‘Ateşte Doğanlar’Kadri Hoca…Kürt HâkimAlevilik Üzerine II‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı ÜzerineUygur TürkleriBaşkanlık Seçimleri, ABDÜniversite RaporuOFra Bengio’nun Kürd Liderlere EleştirisiDr. SaidKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu…Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliğiAma Onlar Kardeştiler…Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’İSkan Tolun IIKürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II‘Doğumun Ölümü’Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî)Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine…Ermeniler, Kürdler, AzerilerDevrimci Doğu Kültür OcaklarıEylül 2020 Kürdler-KürdistanBir AİHM BaşkanıHalepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırıDevranİskan TolunWoodrow WilsonHarf Devrimi’nin Kürdler İçin AnlamıMehmet ElbistanKürtler, Şehir Şehirlileşme‘Kürt Çalışmaları…’Zini Gediği KatliamıKürd Tarihini Kürdlerin Yazması…‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’Değinmeler-2Irkçılık ÜzerineSeyid Ahmed CebariŞengal, AfrinMustafa SelîmîKemalizm ve Kürd Ulusal SorunuOrhan Kotan’ın ŞiiriLeylan - IIKürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı?LeylanXwebûnOrta Karadeniz’de Etnisite İlişkileriAlevilik Üzerine…Güvenli BölgeDuvarımızı Yapamadık…Doktor SaidAlevilik ve TarihiBitlis ve Ahalisi1916 Kürd TehciriBir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu?Kürd Tarihi Üzerine GözlemlerAdıyla ÇağırmakKürdistan’ın Güneyinde SoykırımKürdlerin TarihiMilliyetçilik ÜzerineHong Kong, Kürdistan‘Kürtlerle Türkler’Ortadoğu’da Devletlerin KurulmasıAbdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. YıldönümüÜniversitenin Bilim Anlayışında Temel SorunlarCumhuriyet, 19 Mayıs 2019'Özgürlük İçin Sanat'Helsinki’de Sosyal ForumTeknoloji, Bilim, EğitimMilletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/KürdistanHewler - Duhok - ZahoBir Tartışma Üzerine…Dönemin RomanlarıEleştirilerin İzindeRêya Heqîyê (Alevilik)ABD Ziyareti - IVABD Ziyareti - IIIABD Ziyareti - IIABD Ziyareti - IBerlin’de Dersim 37-38 PaneliBaşur’da SiyasetDuhok-Hewlêr GezisiKürdçe Yasaklarının İşlevi‘Aleviliğin Doğuşu’ II‘Kimliksiz Çığlıklar’Türkiye’de Adalet Arayışları'Aleviliğin Doğuşu'Kürdlere Soykırım…Moskova’da Kürd KonferansıCevat Geray’a Sevgi…Bilim AhlakıMahallenin ArkadaşlarıSelahattin Demirtaş’ın ŞarkısıCanip Yıldırım KütüphanesiDevşirmeler ve DevletsizlerDağ Kavmi - IIAdaylar…Dağ Kavmi -IGeleceğini Belirleme Hakkı ve KürdlerFarhad Daftary, Şiilik AlevilikŞiizm‘Türklük Sözleşmesi’Timure Halil Hakkında …Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk…Celal Talabani...Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık...Güvenlik...Domino EtkisiReferandum-Bağımsızlık TartışmalarıDanimarka SeyahatiSekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımıİnsanlık Araştırmaları MerkeziFahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine…Bir Kürd...İki Kürd...Üç KürdYezda...Ermeniler, Kürdler…Yeni Bir KDP Kurma ÇalışmalarıHasta AdamAvustralya GezisiHayatımdan KesitlerBirey Toplum İlişkileriPeşmergelik Yüce Bir DeğerdirKaderine KüsmekKürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun…Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor SaidSuriyeli MültecilerParlamentoMilli Düşünce SempozyumuDesmond FernandesKürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!...Kürtler Ne İstiyor?Eşkiya28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak...Devlet, İslam, Kürdler ve DarbePencinarîler IIPencinarîler IAzim...'Afrika Edebiyatı' Üzerine…Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, EzdanZağros’un Ötesine…Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Sözİttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi…Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon PlanlarıYakındoğu’nun İmhası ve Pontus SorunuKeşiş’in Torunları Dersimli ErmenilerAnlıyorum Ama Konuşamıyorum1128 AkademisyenYaşar KayaAlevilik...Elveda Güzel VatanımAlevilerin KitabıUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I)Komkurd-AnNelson Mandela - Aziz SancarBarış, Yüzleşme, MüzakereİBV Hewler Temsilciliği558. OturmaŞengal’i ZiyaretŞengalTBMMKürdlerde/Kürdistan’da Ana SorunÖzyönetim Üzerine...Norveç SeyahatiAlaine Tuoraine’e EleştiriKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim ZaaflarıGüneşin KrallığıKeyakisarBarzani bir dönem daha görevde kalmalıdırTemel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması...Üniversitenin Ana SorunuMardin: Hüzünlü KentAlevilik-MüslümanlıkOsmanlılar ve Acemler Arasında Kürdlerİslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son bulduKürd Kültürü Neden Yağmalanıyor?Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê'İki Olay Üzerine DüşüncelerBarış ve Çözüm Süreci - IIIEleştirilerEv Jin û Mêrê bi MaskêBarış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler...Barış ve Çözüm Süreci…Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. FriçSoykırımlar ve Devletsiz HalklarIŞİD’in ZuhuruŞeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in KatiliUlusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/KürdistanBitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de YaşamUluslararası Bitlis SempozyumuBarzaniler Değinmelerİfade Özgürlüğü ve ABDTürk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası NizamKürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin RolüMustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruzDüşün Hayatında ve Edebiyatta KurumlaşmalarYakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in KatledilmesiRoboski – GoyilerTürk-İslam Sentezi ve Kürd SorunuKürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudurBarış
x