Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması

1922-1923 ‘de düzenlenen, 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Konferansı’nın önemli konularından biri Kürd/Kürdistan sorunuydu. Benim kanımca Lozan Konferansı’nın en öneli konusu Kürdistan’dı. Ama konferansta Kürdler temsil edilmedi. Türk Delegasyonu Başkanı İsmet İnönü, Lozan Konferansı oturumlarında Kürdlerin temsil edilmemesi için çok büyük çaba harcadı. ‘Türkler-Kürdler kardeştir, Kürdler de Orta Asya’dan Türklerle birlikte gelmişlerdir, Kürdleri de biz temsil ediyoruz …’dedi. İngiliz temsilci Lord Curzon İsmet İnönü’nün bu görüşüne karşı çıksa da İsmet İnönü’yü fazla sıkıştırmadı. O dönem, Büyük Biritanya’nın, Mustafa Kemal’i, Türkiye’yi sıkıştırma gibi bir niyeti olsaydı Irak’ta bunu rahatlıkla yapabilirlerdi. Ama hiçbir zaman böyle yapmadı. Hatta Türk Delegasyonu Başkanı İsmet İnönü’nün hemen hemen bütün isteklerini kabul etti. İsmet İnönü’nün en önemli istekleri, Kürd/Kürdistan konusundaydı. Bu istekler, Kürdlerin herhangi bir kazanım elde edememesi üzerineydi.

İsmail Beşikci

12.07.2023, Çar | 06:25

Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması
Makaleyi Paylaş

8 Temmuz 2003 günü Diyarbakır’da, Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılında Kürdistan’ın Geleceği Konferansı, konulu bir toplantı düzenlendi. Konferans Haklar ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Demokrat Partisi (PDK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), TDK-TEVGER tarafından ortaklaşa düzenlendi. Konferans Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Konferans sırasında sabah ve öğleden sonra iki oturum yapıldı. Sabah gerçekleşen ilk oturumda, İsmail Beşikci, Mehmet Bayrak, Ekrem Önen ve Moskova Akademisi Kürdoloji Bölüm Başkanı Dr. Kirili Vertyayev bildirilerini sundular. Sabah yapılan toplantını ikinci bölümünde, Prof. Dr. Yaşar Abdüsselamoğlu’nun ve Hasan Yıldız’ın konferansa gönderdiği bildirilerini arkadaşları okudular.

Sabah yapılan topaltının moderatörü Seid Veroj’du.

Öğleden sonra gerçekleşen ikinci oturumda, HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan, PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, TDK-TEVGER Temsilcisi Mehmet Can Azbay konuştular. Bu bölümde programda, PDK Genel Başkanı Reşit Akıcı’nın adı da vardı. Ama Reşid Akıcı konferansa katılmadı.

Öğleden sonra yapılan ikinci oturumun moderatörü Hanifi Eren’di.

Sabah ve öğleden sonra gerçekleşen her iki oturum da ilgiyle dikkatle izlendi. Solondaki bütün sandalyeler doluydu. Salonun her iki tarafında ve arka taraflarında ayakta veya herhangi bir köşeye oturarak izleyenler de izleyenler de vardı.

***

1922-1923 ‘de düzenlenen, 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Konferansı’nın önemli konularından biri Kürd/Kürdistan sorunuydu. Benim kanımca Lozan Konferansı’nın en öneli konusu Kürdistan’dı. Ama konferansta Kürdler temsil edilmedi. Türk Delegasyonu Başkanı İsmet İnönü, Lozan Konferansı oturumlarında Kürdlerin temsil edilmemesi için çok büyük çaba harcadı. ‘Türkler-Kürdler kardeştir, Kürdler de Orta Asya’dan Türklerle birlikte gelmişlerdir, Kürdleri de biz temsil ediyoruz …’dedi. İngiliz temsilci Lord Curzon İsmet İnönü’nün bu görüşüne karşı çıksa da İsmet İnönü’yü fazla sıkıştırmadı. O dönem, Büyük Biritanya’nın, Mustafa Kemal’i, Türkiye’yi sıkıştırma gibi bir niyeti olsaydı Irak’ta bunu rahatlıkla yapabilirlerdi. Ama hiçbir zaman böyle yapmadı. Hatta Türk Delegasyonu Başkanı İsmet İnönü’nün hemen hemen bütün isteklerini kabul etti. İsmet İnönü’nün en önemli istekleri, Kürd/Kürdistan konusundaydı. Bu istekler, Kürdlerin herhangi bir kazanım elde edememesi üzerineydi.

***

Bu konferansta şunları belirtmeye çalıştım: Nisan 1916’da, Büyük Biritanya ile Fransa arasında Sykes-Picot Anlaşması yapılmıştı. Bu gizli bir antlaşmaydı. Bu gizli antlaşmaya daha sonra Rusya da katılmıştı. Bu gizli antlaşmayı 1917 Ekim Devrimi sırasında Trocki deşifre etmişti. Bu gizli antlaşmayla, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ortadoğu’daki, Mezopotamya’daki toprakları İngiltere ve Fransa arasında paylaştırılıyordu. Büyük Britanya’ya bağlı olarak Irak, Ürdün, Filistin manda devletleri kuruluyordu. Fransa’ya bağlı olarak ise Suriye, Lübnan manda devletleri kuruluyordu. Manda kavramını sömürge olarak değerlendirmek mümkündür. Bu gizli antlaşmayla Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Kürdistan toprakları yeni kurulan, Irak, Suriye arasında paylaştırılıyordu. 24 Temmuz 1923’de imzalana Lozan Antlaşması ile, bu gizli anlaşma, uluslararası bir antlaşma olarak, hukuki olarak yaşama geçiriliyordu.

Burada sormamız gereken önemli soru şudur: ‘Neden bir Kürdistan kurulmamıştır?’ Kaldı ki o dönemde, Kürdistan’ın Güneyi’nde Şeyh Mahmut Berzenci, İngiltere’ye şunu söylüyordu: ‘Ben Kürdistan Karalıyım. Beni Kürdistan Kralı olarak tanıyın’

Dönenim emperyal güçleri, Büyük Biritanya ve Fransa ise, değil, bağımsız bir Kürdistan, sömürge bir Kürdistan bir tasarlamadılar. Kürdlere, Kürdistan’a hiçbir statü verilmedi. Kürdler, Kürdistan bölündü, parçalandı, paylaşıldı. Dönemin emparyal güçleri, Mustafa Kemal’in, Türkiye’nin görüşlerini her zaman göz önünde bulundurdular.

Bu dönemde, Mekke Şerifi Hüseyin, Osmanlı’dan ayrılıp bağımsız bir Arap devleti kurmak için İngilizlerle işbirliği yapıyordu. Kürdistan’ın Güneyinde Şeyh Mahmud Berzenci ise, ‘esaret altındaki İslam’ı kurtaracağız, esir olan Halife’yi kurtaracağız’ diyerek İngilizlerle savaşıyordu. Bu dönemde Kürdistan üçüncü defa bölündü, parçalandı, paylaşıldı.

Bu bölünme, parçalanma, paylaşılma bize şunu göstermektedir: Bir ulus, tarihin belirli bir döneminde bölünmenin, parçalanmanın, paylaşılmanın hedefi olmuşsa, bu artık, kedini üreten çoğaltan bir etki yaratmaktadır:

Yavuz Sulatan Selim ile Şah İsmail arasında gerçekleşen Çaldıran Savaşı döneminde Kürdler, Kürdistan fiili olarak ikiye bölünmüştür. Bu bölünde 1939 yılında, Osmanlı İmparatorluğu ve İran İmparatorluğu arasına yapılan Kasr-ı Şirin Andlaşması’yla hukuki bir yapıya dönüştürülmüştür. Bu, Kürdlerin, Kürdistan’ın birinci bölünüşü, birinci paylaşımıdır.

19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1812-1813 Rus-İran savaşları sonunda İran sınırları içinde yer alan Kürdistan’ın Kuzey kesimlerinin bir bölümü, Çarlık Rusyası’nın denetimi altına alınmıştır. 1813’de yapılan Gülistan andlaşmasıyla bu ilişki hukuki bir yapıya dönüşmüştür. Bu andlaşmaya rağmen Rus-İran Savaşları 1827-1829 yıllarında da devam etmiştir. 1829’da yapılan Türkmençay Andlaşması’yla İran sınırları içinde yer alan Kurdistan’ın kuzey kesimleri tamamen Çarlık Rusyası’nın denetimi altına alınmıştır. Bu, Kürdlerin, Kürdistan’in ikinci bölünüşü, ikinci paylaşımadır.

24 Temmuz 1923’de yapılan Lozan Andlaşması ile üçüncü bölünme, üçüncü paylaşıma gerçekleştirilmiş olmaktadır.

Muasır Medeniyet Seviyesi’ne Ulaşmak

1919-1922 yılları arasında geçekleşen Milli Mücadele yıllarında, Mustafa Kemal Kürdleri de mücadeleye katmak için, ‘mücadelemiz başarıya ulaştıktan sonra Kürdlere de milli hakları verilecek’ yollu açıklamalar yapıyordu. Ama Lozan Andlaşması’nın imzalanmasından sonra, Mustafa Kemal ve arkadaşları bu sözlerini unuttular. Kürdlere, Kürdçe’ye karşı çok yoğun, yaygın bir asimilasyon uygulamaya başladılar. Kürdlerin, Kürdçe’nin varlığı inkar ediliyordu. Misak-ı Milli sınırlar içinde yaşayan herkesin Türk olduğu, Orta Asya’dan geldiği vurgulanıyordu. Kürdleri, dilleriyle kültürleriyle tarihlerden, yeryüzünden, tarihlerden silmek çok önemli bir uygulama olmuştu. Böyle bir uygulama Muasır Medeniyet Seviyesi’ne çıkma anlayışının neresinde durmaktadır? Bu süreç dikkatlerden uzak tutulabilir mi?

Karşılaştırmalar

Kürlerin ulusal kurtuluş mücadelesini, Filistinli Arapların ulusal kurtuluş mücadeleleriyle karşılaştırmak, Kürdler ve Kürdistan hakkındaki bilgilerimizi çoğaltmaktadır. Afrika sömürgelerinin ulusal kurtuluş mücadeleleriyle Kürd kurtuluş mücadelesini karşılaştırmak, yine Kürdler, hakkındaki, Kürdistan hakkındaki bilgilerimizi çoğaltmaktadır.

Bu konuda kısaca şunlar söylenebilir: Filistinli Arapların Ortadoğu’da tek hasmı vardır. İsrail. Ama 22 Arap devleti, 57 Müslüman devlet Filistinli Arapları hem maddi olarak hem siyasi, ekonomik, askeri olarak desteklemektedir. Ama Kürdlerin durumu böyle değildir. Kürdistan’ın Kürdlerin bölünmesi, parçalanması, paylaşılması Kürdleri dostsuz bırakmış hasımlarının sayısını çoğaltmıştır. 1960’larda Mele Mustafa Barzani önderliğinde gerçekleşen Kürd Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nde Kürdlere yardım eden bir güç olmadığı bilinmektedir.

Sömürge Bir Statüdür. Kürdistan Sömürge Bile Değildir

Sömürge bir statüdür. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda, ‘Kenya, Tanzanya, Gana vs. Büyük Britanya’nın sömürgeleridir’ denirdi. ‘Senegal Fransa’nın sömürgesidir’ denirdi. Bu şu anlama geliyor: Kenya, Tanzanya, Gana, Senegal gibi ülkeler var. Bu ülkeler sınırlarla birbirlerinden ayrılıyor. Bu sınırlar çok önce çizilmiş. Bu ülkeyi, kendi ekonomik veya siyasal ihtiyacı doğrultusunda İngiltere veya Fransa yönetiyor. Bu sınırlar o ülkeler için bir statü anlamına gelmektedir.

Kürdistan için bunları söyleyemiyoruz. Kürdistan, bölünmüş, parçalanmış, paylaşılmış. Hiçbir statüye sahip değil. Bu, ‘Kürdlerin, Kürdistan’ın asimile edilmeye hazır bir hale getirilmesi’ anlamına gelmektedir.

Bu bizi, Afrika’da sömürgelerin kurulduğu döneme götürmektedir. 16. Yüzyılın başlarından itibaren Avrupalılar Afrika’ya ayak basmaya başladılar. Önce Hollandalılar, Danimarkalılar, daha sonra İspanyollar, Portekizliler, 18. Yüzyılın sonlarından itibaren İngilizler, Fransızlar, 19 yüzyılın sonlarından itibaren, Almanlar, İtalyanlar Afrika’nın çeşitli bölgelerine ayak basılar. Herkes yerleştiği koloniler kurduğu bu bölgeleri genişletmeye çalışıyordu. Bu konularda anlaşmazlıklar da oluyordu.

1886’da Berlin’de sözü edilen bu devletlerin temsilcileri toplandılar. Bu kongrede Afrika devletlerinin sınırları çizildi. Bugün Afrika’da 57 bağımsız devlet var. Bu devletlerin sınırları sözü edilen bu Berlin Kongresi’nde çizildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Afrika sömürgeleri bu sınırlar üzerinden bağımsızlık kazandı.

11 Mart 1970’de, Mele Mustafa Barzani ille Saddam Hüseyin arasında Kürdistan’ın özerkliği konusunda anlaşma yapılmıştı.

2005 tarihli Irak Anayasası md. 140 Kürdistan’ın özerkliği konusundaydı.

11 Mart 1970 tarihli anlaşma yaşama geçmedi. 2005 tarihli Irak Anayasası’nın 140 maddesi uygulanmadı. Bunlar Kürdistan’ın sınırlarını belirtme çabalarıydı. Yaşama geçmedi. 25 Eylül 2017 Bağımsızlık Referandumu yüzde 93 kabule rağmen yaşam bulmadı. Bu sürecin olumsuzlukla neticelenmesinin birçok nedeni olabilir. İran, Türkiye, Suriye hükümetlerinin Irak’ın politikasını etkilemesinin önemli bir neden olduğunu vurgulamak gerekir. Afrika sömürgelerinde ise sınırlar ta 1886’da Berlin Kongresi’nde çizilmişti.

Kürdlerin Kurumsallaşmış Zaafları

Bu çerçevede, Kürdlerin zaaflarından da söz etmek gerekir. Kürd coğrafyası, Batı’dan Doğu’ya, Doğu’dan Batı’ya doğru genişlemek isteyen devletlerin, imparatorlukların akınlarının geçiş alanları üzerindeydi. Kitlesel göçlerin gerçekleştiği geçiş yolları da Kürdistan’daydı. Kürdistan her zaman Asya’nın çöllerinden veya Küçük Asya’dan kaçanlarla onları kovalayanların savaş alanı halindeydi. Örneğin, Osmanlı-Safevi savaşları her zaman Kürdistan toprakları üzerinde gerçekleşiyordu. Ayrıca her iki tarafın da Kürdlerden devşirdiği ordular vardı. Kürdlerden devşirilen bu orduların biri İran adına, biri Osmanlı adına, İran ve Osmanlı komutanlarının yönlendirmesiyle birbirleriyle savaşıyorlardı. Bu süreçte, Kürdler, hiçbir zaman kendileri olma gibi bir tutum içine girmediler. Kürd aşiret reisleri, değerli düşünür, filozof Ehmedê Xani’nin düşüncelerinin, çığlıklarını bilincine varmadılar.

Kürdler, Kürdistan’a herhangi bir saldırı olduğu zaman, bu saldırılara karşı birleşerek, birleşik bir güç oluşturarak cevap vermiyorlardı. Bilakis dağılarak, küçük küçük parçalara ayrılarak, dağların zirvelerine çıkarak veya vadilerin diplerine inerek, gizlenerek saldırıların hedefi olmamaya çalışıyorlardı. Dağların zirvelerindeki veya vadilerin diplerindeki yerel egemenlik alanlarını birbirlerine karşı kıskançlıkla koruyorlardı. Kürd aşiretleri burada tek başlarına özgür bir şekilde yaşam sürdürmek istiyorlardı. Aşiretlerin, Farklı aşiretlerle işbirliği geliştirmek, komşu aşiretlerle işbirliği geliştirmek gibi bir tutumları yoktu. Kürdler, kendi topraklarında iki ordu çatıştığı zaman, birleşerek, kendileri olarak, saldırıları defetme gibi tutum sergilemiyorlardı, iki güçten birinin yanında yer alarak başkalarının düşüncesine ve eylemine tabi oluyorlardı.

Bunlar elbette çok büyük zaaflardır. Bu zaaflar, günümüze kadar neden bir Kürd devleti oluşamadığını da anlatmaktadır. Hasan Yıldız, ‘Suyu Arayan Halklar, Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler’ (Doz/Hîvda, Haziran 2023, İstanbul) çalışmasında, bu ilişkileri etraflı bir şekilde analiz etmektedir. Bu çalışmayı daha sonraki bir yazıda ayrıntılı bir şekilde irdelemek niyetindeyim.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

6773 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:22:25

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki Kitap Uludere (x) Newroz 2024 Akre Üç Kitap Hazro Beyleri Simurglar Mehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği Mücadelesi Şeyh Said Direnişi İle İlgili İki Kitap Diyarbakır Kitap Fuarı 2023 Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi Ehmedê Xanî’nin Hatırası Üzerine Abdurrahman Önen-Erdnîgarîya Kurdistanê Kürtler ve Güller Cilt 3 ‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ … 'Yaşamın Kıyısında' Behdinan, Barzan, Milli Lider Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II) Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler Son Kız ‘Deniz’in Ütopyası’ Üzerine Rudaw TV Stockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine Düşünceler Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan II Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora Kürdleri Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi Rovîyê Xasûk Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi III Kendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’ Peywend Yayınları Duhok Üniversitesi’nin 30. Yılı Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne II Kürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne Kürd Aydınları II Bedirhan Epözdemir’in Anıları Seyidlik-Şeriflik Kürdizade Ahmed Ramiz Medreseler-Üniversiteler Medya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve Kürdler Mülteci Yaşamlar Öncü Bir Kürt Aydını 59 Yıl Sonra Şemdinli Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu III Ortadoğu Bir Ailenin Son 200 Yıllık Tarihi Tarih Okumaları, Kürdlerin Hikayesi Hewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde Konferans Theodor Herzl Bize Ne Anlatıyor? Aforizmalar Son Yolcu Irkçılık Hakkında … Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın Anıları Adil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü? Kürd Aydınları İlim-Bilim Kürdçe Derslerinin Önemi Yaş 83…* Mezopotamya Uygarlığında Hakkari Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - II Bediüzzaman’ın Hançeri Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu* Destar Kitap-Kafe Kürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana Kaynakları Bingöl-Van Gezi İzlenimleri Göbekli Tepe Hakkında… Güvenlik Munzur Çem’in Anıları Derve Cendere II Saatin İçindeki Sır Mehmet Öncü Kitapları Zarema, Yahudi Devleti Juli’nin Sesi ‘Ateşte Doğanlar’ Kadri Hoca… Kürt Hâkim Alevilik Üzerine II ‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine Uygur Türkleri Başkanlık Seçimleri, ABD Üniversite Raporu OFra Bengio’nun Kürd Liderlere Eleştirisi Dr. Said Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği Ama Onlar Kardeştiler… Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’ İSkan Tolun II Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II ‘Doğumun Ölümü’ Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine… Ermeniler, Kürdler, Azeriler Devrimci Doğu Kültür Ocakları Eylül 2020 Kürdler-Kürdistan Bir AİHM Başkanı Halepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırı Devran İskan Tolun Woodrow Wilson Harf Devrimi’nin Kürdler İçin Anlamı Mehmet Elbistan Kürtler, Şehir Şehirlileşme ‘Kürt Çalışmaları…’ Zini Gediği Katliamı Kürd Tarihini Kürdlerin Yazması… ‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II ’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ Değinmeler-2 Irkçılık Üzerine Seyid Ahmed Cebari Şengal, Afrin Mustafa Selîmî Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu Orhan Kotan’ın Şiiri Leylan - II Kürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı? Leylan Xwebûn Orta Karadeniz’de Etnisite İlişkileri Alevilik Üzerine… Güvenli Bölge Duvarımızı Yapamadık… Doktor Said Alevilik ve Tarihi Bitlis ve Ahalisi 1916 Kürd Tehciri Bir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu? Kürd Tarihi Üzerine Gözlemler Adıyla Çağırmak Kürdistan’ın Güneyinde Soykırım Kürdlerin Tarihi Milliyetçilik Üzerine Hong Kong, Kürdistan ‘Kürtlerle Türkler’ Ortadoğu’da Devletlerin Kurulması Abdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. Yıldönümü Üniversitenin Bilim Anlayışında Temel Sorunlar Cumhuriyet, 19 Mayıs 2019 'Özgürlük İçin Sanat' Helsinki’de Sosyal Forum Teknoloji, Bilim, Eğitim Milletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/Kürdistan Hewler - Duhok - Zaho Bir Tartışma Üzerine… Dönemin Romanları Eleştirilerin İzinde Rêya Heqîyê (Alevilik) ABD Ziyareti - IV ABD Ziyareti - III ABD Ziyareti - II ABD Ziyareti - I Berlin’de Dersim 37-38 Paneli Başur’da Siyaset Duhok-Hewlêr Gezisi Kürdçe Yasaklarının İşlevi ‘Aleviliğin Doğuşu’ II ‘Kimliksiz Çığlıklar’ Türkiye’de Adalet Arayışları 'Aleviliğin Doğuşu' Kürdlere Soykırım… Moskova’da Kürd Konferansı Cevat Geray’a Sevgi… Bilim Ahlakı Mahallenin Arkadaşları Selahattin Demirtaş’ın Şarkısı Canip Yıldırım Kütüphanesi Devşirmeler ve Devletsizler Dağ Kavmi - II Adaylar… Dağ Kavmi -I Geleceğini Belirleme Hakkı ve Kürdler Farhad Daftary, Şiilik Alevilik Şiizm ‘Türklük Sözleşmesi’ Timure Halil Hakkında … Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk… Celal Talabani... Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık... Güvenlik... Domino Etkisi Referandum-Bağımsızlık Tartışmaları Danimarka Seyahati Sekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımı İnsanlık Araştırmaları Merkezi Fahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine… Bir Kürd... İki Kürd... Üç Kürd Yezda... Ermeniler, Kürdler… Yeni Bir KDP Kurma Çalışmaları Hasta Adam Avustralya Gezisi Hayatımdan Kesitler Birey Toplum İlişkileri Peşmergelik Yüce Bir Değerdir Kaderine Küsmek Kürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun… Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor Said Suriyeli Mülteciler Parlamento Milli Düşünce Sempozyumu Desmond Fernandes Kürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!... Kürtler Ne İstiyor? Eşkiya 28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak... Devlet, İslam, Kürdler ve Darbe Pencinarîler II Pencinarîler I Azim... 'Afrika Edebiyatı' Üzerine… Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, Ezdan Zağros’un Ötesine… Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı 'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Söz İttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi… Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon Planları Yakındoğu’nun İmhası ve Pontus Sorunu Keşiş’in Torunları Dersimli Ermeniler Anlıyorum Ama Konuşamıyorum 1128 Akademisyen Yaşar Kaya Alevilik... Elveda Güzel Vatanım Alevilerin Kitabı Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan III Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan II Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I) Komkurd-An Nelson Mandela - Aziz Sancar Barış, Yüzleşme, Müzakere İBV Hewler Temsilciliği 558. Oturma Şengal’i Ziyaret Şengal TBMM Kürdlerde/Kürdistan’da Ana Sorun Özyönetim Üzerine... Norveç Seyahati Alaine Tuoraine’e Eleştiri Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim Zaafları Güneşin Krallığı Keyakisar Barzani bir dönem daha görevde kalmalıdır Temel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması... Üniversitenin Ana Sorunu Mardin: Hüzünlü Kent Alevilik-Müslümanlık Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler İslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son buldu Kürd Kültürü Neden Yağmalanıyor? Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê' İki Olay Üzerine Düşünceler Barış ve Çözüm Süreci - III Eleştiriler Ev Jin û Mêrê bi Maskê Barış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler... Barış ve Çözüm Süreci… Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. Friç Soykırımlar ve Devletsiz Halklar IŞİD’in Zuhuru Şeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in Katili Ulusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/Kürdistan Bitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de Yaşam Uluslararası Bitlis Sempozyumu Barzaniler Değinmeler İfade Özgürlüğü ve ABD Türk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası Nizam Kürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin Rolü Mustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruz Düşün Hayatında ve Edebiyatta Kurumlaşmalar Yakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel Özelliği Roboski – Goyiler Türk-İslam Sentezi ve Kürd Sorunu Kürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudur Barış
x