12.Eylül darbesi dendiğinde insanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve tutukluların savunma hakkının ellerinden alınıp utanç verici işkencelerin sistemli bir şekilde uygulandığı, kötü şöhreti ile ilk akla gelen isim Kenan Evren'in özel yetkiler ile 5 nolu Cezaevine atadığı İç Emniyet Amiri Esat Oktay Yıldıran ve ekibidir. 5 nolu tutukluları onurlarından yoksun bırakmak için yapılan fiziki ve manevi işkenceler uzmanlar tarafından periyodik aralıklarla değerlendirilip yeniden uygulandığı bir cezaevi. Esat Oktay Yıldıran ve ekibinin uzmanların yönlendirmesi ile yaptığı insanlık dışı uygulamalar sayesinde 5 nolu Askeri Cezaevi bu gün dünyadaki en kötü on cezaevi arasında yerini almıştır.
Bu cezaevi için Diyarbakır'da Cumhur Başkanı Erdoğan "Adi zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan 5nolu Cezaevini Kültür Merkezi olarak hizmete sunuyoruz" demişti. Erdoğan'ın bu sözleri 5 nolu Cezaevinin Kültür Merkezi olması ve sonunda müzeye dönüşebileceği umudunu doğurmuştu.
Günümüzde 5 nolu ve benzerleri cezaevlerinde yapılan insanlık dışı uygulamalar çağdaş dünyada Türkiye için ağır yüktür. İşkence zaman aşımına uğramayan bir suçtur. Bu nedenle ülkelerin tarihinde işkence ve işkenceciler kara leke olup utanç kaynağıdır.
Demokrasinin ve insan haklarının egemen olduğu ülkeler tarihlerinde var olan utançtan kurtulmak ve bir daha yaşanmasına engel olmak için işkence aletlerinin sergiledikleri işkencehaneleri müze yapmışlar. Açılan müzeler ile kendi tarihleri ile yüzleşip kazanılan demokrasi ve insan hakları için ödenen bedellerin ne olduğu gelecek nesiller tarafından bilinsin ve değeri korunsun istemişler.
Bir daha yaşanmaması için yıllardır 5 nolu Cezaevi'nin de (Ankara Ulucanlar Cezaevi gibi) müze yapılması istenmesine rağmen bu gün Buca'da bir ilkokulun isminin değiştirilip ismi 5 nolu ile anılan uzman işkenceci Esat Oktay Yıldıran'ın ismi konuldu.
İsim değişikliği yetmezmiş gibi E.Oktay'ın adını okula verenler tören yapmış, törene katılanlara Esat Oktay için lokma dağıtılmış. Böylece Esat Oktay'ın şahsında işkenceye onay, işkencecilere de cesaret mesajı verilmiş oldu.
Kitle örgütleri ve siyasilerden gelen tepkiler üzerine ilkokula verilen E.Oktay Yıldıran'ın adı geri çekildi. İsim değişikliğine yönelik yapılan eleştirilere Milli Eğitim Bakanlığı "tasvip edilemeyecek bir hata" ve "onaylamak mümkün değil" diye yanıt vermiş.
İşkenceci Esat Oktay'ın adının geri çekilmesi olumlu ama yetmez. İskenceci birini onurlandırmak için ismini yaptıkları törenle lokma dağıtıp okula verenler, kim veya kimlerse hala görevlerinin başında.
Diyarbakır'da dünyanın en kötü on cezaevinden biri olan 5 nolu Kültür Merkezi yapılmak istenir, diğer yandan İzmir-Buca'da bu cezaevinde işkenceleri yaptıran kişinin ismi bir ilkokula verilmek istenmesi tuhaf değil. Dün işkenceci diye lanetlenen biri bu gün kahraman olabiliyor. Süleyman Demirel'in "Dün dündür, bu gün bu gündür" dediği gibi Türkiye dönemine göre farklı uygulamalar ile çifte standartlar ülkesi.
A.Güllüoglu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.