Legal ve illegal yapıdan kaçan, dışlanan ya da açıkça eleştirip ayrılan kimileri; kendisine ‘Kürdistani’ diyen kimileri, kendisine ‘Kürdistani parti’ diyen kimileri uzaklaştıkları ya da rakip gördükleri yapıların legal olanını ‘Kürd, Kürd temsilcisi’ diye göstererek onları samimiyetle uyarıyor, kafa yoruyor, övüyor, yeriyor, bazen küsüyor ama ara vermeksizin, karşılıksız adanmışlıkla, doyumsuz bir iştahla akıl veriyor. Ayrıca, isimleri akla gelebilecek kimi Kürd olmayan birey ve yapı da bu çizgiyi aynı ciddiyetle uyarıyor, öneriyor, eleştiriyor. Bu milliyeti farklı iki kesim itiraf ya da ifşa etmese de benzerlik halindeler.
İttifaklar ve partiler Kürd hakları için bilerek, isteyerek sessiz. Sanki ittifaklar ve partiler Kürd haklarını unutmuş gibi kimi Kürd inatla hatırlatıyor, çırpınıyor, güceniyor. Halbuki, onlar bilmez değil, yavaş değil, unutkan değil.
Bu her iki kesim içinde bölgesinde yaşayan ‘toplum’ için mesela federasyon ve bölgesi dışında yaşayan ‘Kürd’ için de anayasal eşit vatandaşlık talebini dile getiren, ısrarla savunan, içerik üreten, gerçekleşmesi için yol yöntem öneren yok. Örneğin İsmail Beşikci Kürd alanında yer alıyor ve üretiyor; ancak yine Kürd olmayıp da tamamen Kürd alanı dışında yaşarken ayrıca ya da başlıca Kürd seçmenle ilgilenenlerden öncelikle ya da hakkaniyetle Kürd toplumunun çıkarını, geleceğini gözeten bildiğiniz, tanıdığınız kimse ya da yapı var mı? Benim yok.
İlk kesim bu yaşantısının Kürd alanında göze batmadığını sanarak yanılıyor. Kürd olmayanların sistemini düzeltmeye çalışan, gönüllüce bunu görev bilen bağımlı Kürdler ömürlerini böyle geçirecek.
Bir yandan bölgeyi telafuz edip ‘radikal’ görünürken; diğer yandan öncelikle bölge ve statüye kafa yormadan hatta ‘gerektikçe ya da mecbur kaldıkça’ ananların sınırsız bir çabayla iktidar ve muhalefeti tartışması; iktidar ve muhalefeti bölge için talebi ve derdi olmayan partiler açısından tartışması ve bu yükü taşıması, eleştirmesi, dert edinmesi de bir tercihtir.
Bu anlaşılırdır ve kabullenilmelidir. İsteyen istediği toprak, sistem ve gelecek için emek harcayabilir. Örneğin, özellikle bölgesi dışında Ankara, İzmir vs’de yerleşik Kürdler sistem ve sistemin karakteri ve eksiği tartışmalarını haklı olarak yürütebilir, yürütmelidir. Ancak onlar da bölge için federatif bir yönetimi daha sık dile getirirse eşgüdümlü ilerleme sağlanır.
Bölgenin ve Kürdün değerlerini, hassasiyetlerini istediğinde aşağılayan, suç gibi gösteren; istediğinde görmezden gelen, sessiz kalan iki değil çok yüzlü bu sistem benliğini unutan, takiyecileşen Kürd seçmen sayesinde oluştu ve sürmekte.
Bu açgözlü, cüretkar, üsttenci sisteme bölgemizin federasyon talebi de kaybettirir.
Bölge orijinli bazı birey ve partilerin ‘sözde’ yönetim biçimi imajıyla peşinde olduklarını başbaşa bırakıp, amacı sözde’likten kurtararak federasyonu aleni ve ne istediğinden emin bir düzlemde görünür kılmak gerekiyor.
Geçen onlarca yıl bölge toplumuna federasyon talebini unutturmuşa benziyor. Bu talebin dile getirilmesi ile bölge toplumu hem federasyonu tartışır hale gelebilir hem de federasyonu istemenin ve propagandasını yapmanın suç olmadığını görür. Bu ikisini mümkün kılmak çok önemlidir.
Federasyonu istemenin ve propagandasını yapmanın suç olmadığına dair Anayasa Mahkemesi kararı var. İllegal olmayan, silahla ve şiddetle bağı geçmişte olmamış ve günümüzde de olmayan; terörist örgütlerle her tür ilişkilenmeyi açıkça reddeden, terörist örgütlerle hangi düzeyde olursa olsun ilişkilenmişlerle de ilişkilenmeyi reddeden birey ve yapıların dile getireceği, önereceği, teorik olarak yapılandıracağı ve temsil edeceği bölgenin federatif yönetimi; toplum tarafından da bilinir, güvenle tartışılır hale gelecektir.
Dünyanın neresinde olursa olsun, milliyeti ne olursa olsun her bir birey; bölgesinde yaşayan topluma federasyonu anlatabilmek ve gündeminde tutabilmek için düşünsel, yazınsal ve pratik emek harcayabilir.
Dünyanın neresinde olursanız olun, geri kalmış, çökmüş bölgenize yüzünüzü, aklınızı, deneyiminizi, umudunuzu ve kalbinizi çeviriniz. Bunun için bir araya geliniz, bir araya getiriniz.
Federasyona odaklanalım. Her ortamda, sosyal medyada bölgenin federatif yönetimini birincil hedef olarak içeriklendirelim, gündemleştirelim.
Federasyon dilemekle gerçekleşmez; uzun vadeli bu talebin güçlenmesi başlangıç yapmayı gerektirir. İki aylık seçim süreci ilk etap için uygundur. Federasyonun çekim alanını oluşturmak için ciddiyete, planlamaya ve sürdürebilirliğe ihtiyaç var. Bunu yapabilecek çok sayıda insanımız var.
Yazının başlangıcında anılan iki kesim yani yüzbinlerce akıl bölge için, federasyon için fikir üretmiyor, kaygılanmıyor. Aslolan bölgedir demiyor.
Bölgenin mevcut geriliğini, çökmüşlüğünü ve çıkışsızlığını deneyimli, dikkatli, kendini ve toplumunu koruyucu, hakkaniyetli akıllar, zihinler aşabilir. Eğer istenirse, bunu başaracak yetkin, öngörülü, kendini koruyabilmiş yüzlerce aklımız, akıntımız var.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.