'Hafıza-i Beşer, Nisyan İle Maluldür'

Gencettin Öner

30.09.2024, Pts | 09:21

'Hafıza-i Beşer, Nisyan İle Maluldür'
Makaleyi Paylaş

Bu kez, makalemizin başlığını Osmanlıca bir deyim ile süsledik. Günümüz Türkçesindeki yaklaşık anlamı; "insan hafızasının sakatlık derecesindeki sorunu, unutkanlığıdır" Makalemizin ilerleyen zaman sürecinde, bu sözün ne anlama geldiğini ve ne kadar doğru olduğunu siz de anlayacaksınız. Kurgusunu tamamlayarak, Kürtçenin Kurmanci lehçesiyle yazmaya başladığım romanımda, yöredeki roman kahramanlarının hayat hikayeleriyle kesişen çok önemli bazı tarihsel olaylar ve kişileri kirli ve trajik sonları ile karşılaştım. Adı geçen bu kişi ve aileleri araştırırken, çok ilginç ve dramatik gerçeklerle karşılaştık (1915-35 yılları arası) Beşiri ve Batman mıntıkasında önemli bir nüfus potansiyeline sahip olan Raman aşiretinin tarihi ile yüzleşmiş olduk.

Dönemin Raman aşiretini bir kadın yönetiyormuş. Adı Perîxan. Bu aşiretin adı geçtiğinde herkes; "Eşira Mala Perîxanê" olarak biliyormuş. I. Dünya savaşında, Osmanlının Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlardaki hakimiyeti altındaki topraklarını kaybetmesi ve Anadolu ve Yukarı Mezopotamya (Kürdistan) merkezi coğrafyası da batıda İngiliz ve Fransızlar, doğuda Ermeni örgütlerinin de kısmen destek verdikleri Ruslar işgali başlar. Perîxan'ın büyük oğlu Emin (Eminê Perîxanê) -ki üzerinde dengbêjlerin stranlar besteledikleri kişidir Emin- Emînê Perîxanê, Rus işgaline karşı kendi aşiretinden bir bölük büyüklüğünde silahlı adamları toplayıp cepheye giderek, Osmanlı ordusunun emrine verir. Dönemin hükümeti ve general Kazım Karabekir, Eminê Perîxanê'ye bu süreçte yapmış olduğu fedakarlık ve hizmetten dolayı madalyalar takar. Sonra Cumhuryet kurulup yeni Türk devleti, palazlanıp 1933 yılına gelindiğinde, daha önce affedilmiş bir cezadan dolayı Emînê Perîxanêyî tutuklarlar. Bir mefreze gözetiminde getirilirken, mola verildiği bir anda, sorumlu zabit tarafından kafasına bir kurşun sıkılarak öldürülür.

Perîxanênin diğer iki oğlunun akıbeti de ondan farklı olmaz. Ermeni Kırımına karar veren İttihad ve Terakki paşaları, bu işleri halletmek için Diyarbakır'a vali olarak atadıkları, Çerkez kökenli Dr. Mehmet Reşit, Diyarbakır esnaflarından ve aynı zamanda mebus olan Pirinççizade Fevzi Bey ile birlikte bu planın işlemesi için düşünceler üretmeye çalışırlar. Pirinççizade Fevzi Bey, Dicle nehri boyunca, Raman aşiretinin denetimi altında olduğunu, aşiret reisi Perîxan ile görüşülmesinde büyük fayda olduğunu Dr. Reşit'e söyler. İddialar farklı olsa da, Pirinççizade Fevzi bey, Botan bölgesindeki Müslüman Kürt aşiretlerinin fikrini almak için bölgeye gider. Orada Perîxan ile görüşür. Büyük oğlu Emin cephede olduğu için, diğer iki oğulları Ömer ve Mustafa'nın Vali Dr. Reşit ile görüşmek için Diyarbakır'a geleceklerini söyler. Pirinççizade Fevzi Bey, Perîxanâ aba altında sopa göstererek, şu anda bir suç ithamıyla oğlu Ömer'in arandığını işbirliği yapmayı kabul ederlerse, cezasının da silineceğini söyler.

Kardeşler, Diyarbakır'a yakın bir köye gönderilerek onlara bir ev tahsis edilir (Tilalo) Ömer "ne olur ne olmaz" diye Diyarbakır'a gitmez. Kardeşi Mustafa Dr. Vali Reşit ile görüşür. Vali Reşit, Mustafya açıkça, Diyarbakır bölgesindeki Ermenileri toplayıp kendilerine teslim edeceğini, Keleklerle (Kalas ve odunlardan yapılmış bir çeşit sal) onları Musul'a götürüyormuş gibi yapıp, Mola yerinde hepsini öldürüp, para ve ziynetlerine el koymalarını, bunu yarısının Hilal-İ ambere (Bu günkü kızılay) diğer yarısının da kendilerinde kalmasını söyler. Mustafa bu ağır sorumluluğun altına girmekten çekinir, Vali Reşit, kardeşinin kanun kaçağı olduğunu bildiğini, bunu kabul ederlerse kardeşinin tüm suçlarını affedeceğini söyler. Bu kararlar uygulanır ve binlerce masum Ermeninin kanına girilir. Vali Reşit'in bu uygulamaları ayyuka çıkar, bu vahşetler, Osmanlı Müttefiki Almanya başta olmak üzere, İngiliz ve Fransızlara yoğun şikayetler başlar. İttihadçıların dahiliye nazırı Talat paşa, mecburiyetten dolayı Dr. Reşit'i görevden alır. Doktor Reşit Diyarbakır'a gelirken beraberinde Çerkezlerden gizli kurdurduğu bir tetikçi çetesi kurmuştur. Kafilelerin iki kardeşe teslim edildiği köye gece yarısı baskın yapan bu çete, iki kardeşi de öldürerek, Ermenilerden gasp edilmiş, kendi hisselerine düşen para ve ziynetlerin hepsi alınır.

İşte böyle. Bu oyunlar, yüz yıldır hep tezgahlanıp duruyor. 1919 Koçgiri başkaldırısı liderlerinden Alişer ve eşi Zarif hanımın da akrabaları olan ve aynı zamanda Seyyit Rıza'nın da yeğeni olan Rayber üzerinden de bu oyunu tekrarlamışlardı. Alişer ve Zarif hanımı mağarada kalleşçe arkadan vurup, başlarını kestikten sonra çuvala koyup Sivas valisine teslim etmişti. Koçgiri başkaldırısı bastırıldıktan sonra, gece yarısı Topal Osman'ın başında bulunduğu Teşkilat-ı Mahsusa tetikçileri tarafından Rayber ve oğlu öldürülerek, ihbar ve eylemlerde devletin verdiği para ve altınlar geri alınır. Raman aşiretinden bir kişi şu an Hüda-Par dan milletvekili. Partisi, aynı zamanda resmi olmayan iktidar ortağı. Acaba bu milletvekili, ailesindeki akrabalarına yaşatılan trajedilerden ne kadar haberli? Haberli ise bu durumdan nasıl bir ders çıkartmıştır? Evet, boşuna dememişler; HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLE MALULDÜR diye.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
1447 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:44:20

Gencettin Öner

Yazarın Önceki Yazıları

Anayasalar, İkiyüzlülükler ve Niyetler Aklın ve Ferasetin Durduğu An Sıradan Kötülük, Bağnaz Bir Dinsel Veya İdeolojik Vicdansızlıkla Birleşince Ortaya Çıkan Manzaralar 'Derin Dewlet Nedır Abê?' Komedilerden Komedi Beğenin Çend Dimên Li Ser Jîyana Rewşenbir, Lêkolinvan û Entelektuelê Kurd Dr. Tarıq Ziya Ekinci Ezber Bozan Bir Yazı Toplumsal Hafıza, Org. Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun Olayı Riyakarlık, Yalan, Aldatma ve İnanç Adına Yaşatılan Barbarlık Diyarından Seçmeler İki Fotoğrafın Düşündürdükleri Diamond Tema, İnanç-İnançsızlık ve Agnostizm Demokrasi ve Özgürlüklerin Kağıt Üzerinde Kaldığı Ülke ve Toplumlarda Aforizmal Bir Bakış Bir Ulusa ve Onun Değerlerine Dayatılan Onursuzluk Selahattin Demirtaş ve Seher’in Dramı İnsanlık Değerlerinin Yerle Bir Edildiği, İnsanlık Erdeminin Çöktüğü Nokta; Soykırımlar 2024 Seçiminin Patolojik Siyasal Anatomisi Üzerine Bir Kaç Söz? Kürt Siyasetçilerin Aymazlıklarına Kim Dur Diyecek? Mertliğin, Onurun ve Yiğitliğin Timsali; Yılmaz Güney Toplumlara 'Hakikat' Diye Dayatılan Sosyal Psikoz ve Sosyal Halüsinasyon Handikaplarından Kurtulmaları Mümkün Olabilir mi? Sekülerlik, Laiklik, Komünizm ve Sosyal Darwinizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Kavramları Nasıl Algılıyor? (2) 3 Olgu, 3 Sonuç ve Toplumun Çok Hazin Aymazlığı Sekülerlik, Laiklik, Komünizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Süreçte Ne Yapmalı (1) Tarihten Hiç Ders Çıkaramama Sarı Hoca(İsmail Beşikci) Hakkında Birkaç Hayat Anekdotu Aptallığın Resmi Var Mıdır Acaba? Yalanlarla Zihinlere Kazınmış Ezberlerin Bozulması ve Hakikat 'Xwedê Mırov Kor Neke, Kor Bikejî Kerr Neke' Sosyal Psikoz ve Hakikat 'Cumhuriyet' Nedir? Ne Değildir? 'İlericilik', 'Gericilik', 'Faşizm' ve 'Demokrasi' Kavramları Üzerinde Felsefi Bir Beyin Fırtınası Sivil Katliamları İdeoloji ve Din Kisvesi Altında Savunan Barbarlık 'Göz Bebeği' 'Göz Ağrısı' 'Göz Dikeni' Katliam, yağma, fetih ve işgalleri kutsama, bu kötülüklerin mağdurlarının torunlarının aymazlıkları üzerine Bayramlar; Kimilerine Sevinç ve Mutluluk Vesilesi Olurken, Kimilerine Neden Hüzün ve Yok Sayılma Vesilesi Oluyor? Tabuları Yıkmak Değerli Hukukçu, Hakperest İnsan, Hacı Akyol’un Anısına Saygıyla Toplumsal Hafıza, Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun olayı Sivas Katliamı Üzerine Tekrarlı Bir Hatırlatma Hakikat ve Vicdanla Bağdaşmayan Rutinleşmiş bir İnanç Ezberi; Kurban İnsanlığın Erdemli Olma Yolundaki Uzun Yürüyüşü; Evim mi? Devrim mi? İki Yüzlülük, Riyakarlık ve Yalanlarla Nereye Kadar? 2023 Seçim Sonuçları Üzerine Birkaç Söz… Kaybedenler ve Kazananlar; Neden? Nasıl? Niçin? Yüz Yıldır Kürtlere Dayatılan 'Kırk Katır mı? Kırk Satır mı? ' Anlayışına Ne Zaman Dur Denilecek? Faşist Nobranlıkla Nereye Kadar? Bir Seçimin Sosyolojik ve Siyasal Anatomisi 'Denizler'in Yolu' ve Gerçekler Dersim Katliamı Olguları, Kavramları Çarpıtma Ve Türk Toplum Algısında Karşılık Bulmuş Politik-Şoven Psikoz 23 Nisanı Bayram Havasında Kutlayan Türkler, 24 Nisan Trajedisini de Unutmamalılar Toplumu İnanç Ve Bayrak Dayatmasıyla Terbiye Etmeye Çalışılan Oyunlar Ve Erdemlilik Tarihte yaşananlardan ders çıkaramama ve son hazin siyasi aymazlık Kılıçdaroğlu'nun 'Halil İbrahim Sofrası' Temennisi ve Gerçekler Spor centilmenliği, seri katilleri kutsama ve faşistleşen toplum Coğrafyamızda meydana gelen deprem felaketi üzerine birkaç söz Riyakarlık, makyaj ve yalanlarla nereye kadar? Etnik nefretin aramızdan aldığı güzel insan; Hrant Dink 'Öteki'ye Olan Düşmanlık ve Nefret, Empati ve Erdemliliğe Dönüşebilir mi? 100. Yılına girecek olan otoriter ve tekçi rejimin kalıcı otokrat bir rejime evrilmesine karşı mağdurlar ne yapmalı? 'Kimseye Verilecek Bir Çakıl Taşımız Yoktur' Veya ‘Ya Sev Ya Terket!' Metaforu Üzerine Birkaç Söz Nasıl Bir Anayasa? Sedama bındestîya Kurda azlû bu! Neo-Osmanlıcılık ile Neo-İttihatçılığın 100 yıllık ezeli düşmanlıktan, iktidar ittifakına geçmeleri ve 10 kasım üzerine birkaç söz Cumhuriyet mi, Demokrasi mi? 2023 Seçimlerinde 'vatandaş bekası' için kime ve neye göre oy verilmeli?
x