Mehmet Konuk: Kuzey’deki PDK’nin(TKDP), Kurucularından Sayın Derwêşê Sado İle Yollarımız Nerelerde Çakıştı? (6)

25 Ocak 2025 - 07:10
25 Ocak 2025 - 07:10
 0  1990
Mehmet Konuk: Kuzey’deki PDK’nin(TKDP), Kurucularından Sayın Derwêşê Sado İle Yollarımız Nerelerde Çakıştı? (6)

TKDP genel sekreteri Derwêş’ê Sado, sayın Mesud Barzani’nin mektubunu Doğu Kürdistan’daki ikametgahından alarak, Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Celal Talabani ye iletir ve eğer Barzanilerin önerisini kabul edip onlarla çalışırsanız,1964 te  ve 1966 ile 1970 arasında yaptığınız hataların telafisinde yapmış olursunuz, önerisine rağmen, Celal Talabani öneriyi elinin tersiyle iter. 

Çünkü kendince sırtını sağlam kayalara dayamış. SSCB nin Ortadoğu’da ki en güçlü müttefiki Hafız Esad’ın yanında, Sovyet Rusya’nın KGB istihbarat örgütü, Irak Komünist partisi ile Irak muhalif BAAS partisinin Kürdistan’daki yeni partneri olmayı gönüllü olarak tercih etmişti. 

Hafız Esad ta Suriye’de BAAS partisinin lideri olmasına rağmen, Saddam Hüseyin’in Irak’taki Şiiler üzerinde uyguladığı insanlık dışı zulümler ve şiddetten dolayı Saddam Hüseyin’in ezeli bir rakibiydi ve Irak’taki muhalif BAAS partisinin de destekçisiydi. Tabii Hafız Esad’ın da, Saddam Hüseyin’in Irak’ta ki çoğunluk olan Şiilere yaptığı zulmün benzerini, Suriye’deki çoğunluk Sünnilere yaptığını da burada not etmek gerektiğini düşünüyorum. 

Sovyet Rusya, 1958 de General Abdülkerim Kasım’ın askeri bir darbeyle iktidarı ele geçirmesinden sonra Irak Devleti’nin baş destekçisi olmuş.1975 teki Cezayir antlaşmasının ardından Irak’ın lideri Saddam Hüseyin’i gözden çıkarmıştı. Saddam Hüseyin’in ABD ile 1975 teki Cezayir antlaşması sürecinde flört etmeye başlaması, SSCB açısından bir kırılma ve güvensizlik kaynağı olmuş ve SSCB de Saddam Hüseyin’e karşı yeni arayışlar içine girmişti. 

TKDP genel sekreteri sayın Derwêş’ê Sado’nun, Celal Talabani nezdinde yaptığı görüşmeler boşa çıkınca, Barzaniler yeni bir arayış içine girmeye başladılar. 

1958 yılında Mele Mustafa Barzani SSCB deki yaklaşık 12 yıllık zorunlu sürgün hayatından dönüp, Bağdat havaalanına ayak bastığı zaman, yaklaşık 1.5 milyon insan onu karşılamaya gider. O devasa kalabalığın içinde o dönemde Bağdat üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencisi olan ve aynı zamanda Irak Komünist Partisinin gençlik örgütü liderliğini yapan Sami Abdurrahman da vardır. Sami Abdurrahman la,1996 yılında, Barzanilerin ikametgahı olan Selahaddin kentinde, kek Derwêş’ê Sado,1975 ten sonra TKDP’nin sekreterliğini yapan Av. M. Ali Dinler ve ben aynı ortamı paylaştığımız sırada bu görkemli karşılama törenini bize anlattı ve aynı gün, o muazzam karşılama töreninin etkisinde kalarak Irak Komünist partisinden istifa ederek IKDP sine geçiş yaptığını bize söylemişti. 

Celal Talabani ve kliğinden tamamen umudunu kesen Barzaniler yeni bir alternatif olarak Irak Komünist partisinden IKDP sine geçiş yapan Sami Abdurrahman la yola devam etme kararı aldılar. Sami Abdurrahman’ın başkan, Cewher Namık ve Kerim Sincari’ninde üyesi olduğu üç kişilik bir Geçici Komite (Qiyada Muwaqqet) oluşturuldu. Barzaniler geçici komitenin oluşturulmasından sonra bütün parti faaliyetlerini Sami Abdurrahman başkanlığındaki geçici komiteye devrederek, büyük ihanetten sonra kanser hastalığına yakalanan babalarının tedavisi ile ilgilenmeye başladılar. 

Mele Mustafa Barzani’nin hastalığının tedavisi için tek seçenek 1975 te büyük komployu kuran ABD olacaktı. Çünkü: diğer bir çok ülkeye yapılan girişimlerden olumlu bir sonuç alınamamıştı. 

Geçici Komitenin oluşturulmasından sonra en büyük görev ve sorumluluk TKDP ve genel sekreteri Derwêş’ê Sado’nun üzerine düşmüştü. Geçici komitenin iki üyesi (Cewher Namık ve Kerim Sincari)1975 in sonlarına doğru Kürdistan’ın Kuzey yakasına giriş yaptılar. Kürdistan’ın kuzeyine geçiş yaptıktan sonra TKDP’nin tüm komiteleri ve üyeleri Silopi’den, Adana’ya kadar adeta seferberlik haline geçtiler. Hiç bir üye ve teşkilat fedakarlıktan ve verilen görevden kaçmadı. Birileri var ki en başat görevleri onlar yerine getirdi. TKDP’nin genel sekreteri Derwêş’ê Sado yukarıdaki satırlarda dile getirdiğim gibi, en kritik dönemlerde, en kritik görevleri yerine getirmekten hiç kaçınmadı. Güney Kürdistan hududunun en uç noktasında (Silopi) yerleşik olan Remezanê Haşım,1961 de Eylül devriminin başlaması ile birlikte Güney Kürdistan da ki milli mücadeleyle hep temasta olmuş ve her türlü lojistik desteği vermekten kaçınmamıştır. Geçici komitenin oluşturulmasından sonra Remzine Haşım eskisinden daha büyük şevkle her türlü imkanını seferber ederek başat bir rol oynamıştır. 

Cizre’de ikamet eden ve 1975 sonbaharında yapılan kongrede TKDP’nin genel sekreterlik görevini üstlenen Av. M. Ali Dinler de, hudut bölgesinde ki lojistik destekler ile Cudi Dağı bölgesinde ki karargahlarına yerleşen geçici komitenin ihtiyaçlarını karşılamak için adeta seferber olmuştur. Kurtalan, Kozluk, Batman ve Adana’da belli sürelerle misafir edilen Geçici Komitenin üyeleri 1976’nın ilkbahar mevsiminden itibaren Cudi Dağı bölgesinde oluşturulan karargahlarına yerleşmişler ve 26 Mayıs 1976 da Irak hükümetine karşı ilk silahlı direnişin meşalesi yakılıncaya kadar söz konusu karargâhı kullanmışlar ve her türlü ihtiyaçları yukarıda adını verdiğim Derwêş’ê Sado, Remezanê Haşım ve Av .M. Ali Dinler tarafından karşılanmıştır. İsimlerini verdiğim bu üçlü işin organizasyonunu yaparken, esas olarak tüm parti üyelerinin hakkını yememek gerekir. Teksir makinasından, jeneratörü ne ve gıdaya kadar her türlü ihtiyaçları karşılanmıştır. En büyük problem jeneratör temini konusunda yaşanmıştır. O günün şartlarında jeneratör temin edip, Cudi dağına kadar götürmek, imkânsız gibi bir sorun iken, Diyarbakır Bölgesi’ndeki bir parti komitesi, bir gece resmi bir kuruma ait jeneratöre, bir nevi el koyarak, parçalara bölüp, katırların sırtından dağları aşarak Cudi dağındaki karargaha ulaştırılmıştır. 

26 Mayıs 1976 yeni bir devrim sürecinin, Mayıs (Gûlan) devriminin başlama süreci olarak kabul edilmiştir.11 Eylül 1961 de başlayan ve 1975 te ABD ile Ortadoğu’daki müttefiklerinin Barzani üzerinde kurdukları büyük komplo sonucu Eylül devrimi büyük bir kırılmaya uğrarken,26 Mayıs 1976 da ilk meşalesini yakan Mayıs (Gûlan) devrimi yıkılmaya doğru evirilen Eylül devriminin umutları yeniden ve daha güçlü bir şekilde yeşermeye başlamıştır. Mayıs devriminin altyapısının oluşturulmasında en büyük fedakarlığın sayın Derwêş’ê Sado’nun başında bulunduğu TKDP’nin eseri olduğunu ileri ki yıllarda Sayın Mesud Barzani’nin yaptığı açıklamalarda dile getirmiş ve başta TKDP olmak üzere SKDP’nin büyük destekleri ve fedakarlıkları olmasaydı, Mayıs devrimini sürdürmemiz imkansız gibi bir şeydi gerçeğini dile getirmiştir. 

Devam edecek