2013’ten bu yana tarfların,zaman zaman sancılı da olsa, tarafı olmasak da, diyalog sürecini dikkat ile izlemeye devam ediyoruz.
Sorunun çözümüne katkı sunması için başından beri “tahkim edilmiş bir çatışmasızlığı” olumlu ve kolaylaştırıcı olarak değerlendiriyoruz.
PKK Başkanı sayın Abdullah Öcalan’ın “silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK’yi bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet” etmesini destekliyoruz. Bu çerçevede PKK’yide karar sürecine katma adımını da doğru buluyoruz.
Aynı zaman da bu sürece PKK dışı Kürdistani güçlerin katılımını da gerekli ve zorunlu görüyoruz.
PKK Kongresinin olumlu bir kararı ile siyaset silahların vesayetinden kurtulabilir kanısındayız. Böylece demokratik ve sivil siyasetin önü açılır. Bu Kürt halkının sivil, meşru siyasi mücadelesine yeni olanaklar sunabilir. Sivil toplumun ve barışçıl siyasetin gelişmesi, Türkiye genelinde demokrasinin gelişmesine katkı sunabilir.
Kürt sorununun çözümünü öngören Öcalan’ın sunduğu 10 maddelik müzakere çerçevesi muğlaktır, tartışmaya muhtaçtır. Sorunun nihai çözümü değildir.
Çözümün ete kemiğe bürünmesi Kürt halkının Kürdistan’da siyasal hak ve irade sahibi olmasına bağlıdır. Onun için halkımız ve onun siyasal güçleri ortak bir siyaset dili ve ortak bir Kürdistani duruşu siyasal çözüme ilişkin ortak bir strateji ve yol haritası oluşturmayı gerçekleştirmelidir.
“Ortak vatan”, “Türkiye’lilik” gibi kavramları da sorununun çözümü için kolaylaştırıcı görmüyoruz.
Sorunlarının çözümünde sürece verdiğimiz olumlu ve destekleyici siyasal duruşumuz bundan böylede sürecektir. Ancak Kürt halkının geleceğine ipotek koymayı kabul etmeyiz, karar sahibi Kürt halkının kendisidir. Bu kararlar da özgür ve demokratik mekanizma ve süreçler ile belirlenir.
(Diyarbakır, 01.03.2015)
Sertaç Bucak
PDK-Bakur Başkanı