Geçtiğimiz Ocak ayında İran'da idam edilen İran-Birleşik Krallık çifte vatandaşı Ali Rıza Ekberi'nin casus olduğu iddia edildi.
New York Times'a (NYT) konuşan istihbarat kaynakları, İran'da savunma bakan yardımcısı olarak görev yapan Ali Rıza Ekberi'nin 2004'te nükleer sırların da dahil olduğu bilgileri Birleşik Krallık'a vermeye başladığını ve bunu 15 yıl boyunca devam ettirdiğini söyledi.
İran, Ekberi'yi MI6 ajanı olmakla suçlamış ancak Britanya hükümeti bu iddiayı hiçbir zaman resmi olarak kabul etmemişti.
NYT'nin haberine göre, 2008'de üst düzey bir Britanyalı istihbarat görevlisi Tel Aviv'e giderek İran'ın nükleer sırlarına erişim sağladıklarını söyledi. Ekberi'nin sağladığı ve İsrail'e aktarılan istihbaratta, İran'ın gizlice nükleer silah üretmeye çalıştığı bilgisi yer alıyordu.
Birleşik Krallık istihbaratı o dönem ayrıca, Kum şehrine yaklaşık 30 kilometre mesafedeki Fordo'da bulunan gizli bir yeraltı tesisinde uranyum zenginleştirme faaliyetleri yürütüldüğü bilgisine erişmişti.
Aynı yıl dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Pittsburg'daki G20 zirvesinde bu bilgileri kamuoyuna açıklamıştı.
100'den fazla İranlı yetkilinin bilgilerini açığa çıkardı
NYT'nin haberinde Ali Rıza Ekberi'nin yıllar boyunca 100'den fazla İranlı yetkilinin bilgilerini açığa çıkardığı ifade edildi.
Ekberi'nin bilgilerini Birleşik Krallık'a verdiği isimler arasında geçen yıl İsrail tarafından Tahran yakınlarında öldürülen nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade'nin de olduğu belirtildi.
New York Times haberde yer alan bilgilerin, halen görev yapan ve emekli ABD, Birleşik Krallık, İsrail, Almanya ve İran istihbarat görevlileriyle yapılan görüşmelerden elde edildiğini aktardı.
Ailesiyse Ekberi'nin casus olduğu iddialarını reddetti. İranlı siyasetçinin rejimin en üst seviyelerinde görev yaptığını belirten aile, Ekberi'nin Tahran'daki siyasi oyunlara kurban gittiğini ifade etti.
MI6'den 2 milyon sterlinlik ödeme
İran hükümetine girmeden önce asker olan Ali Rıza Ekberi, rejim içinde basamakları hızla tırmanarak savunma bakan yardımcılığına kadar yükselmişti.
NYT'nin iddiasına göre meslektaşları tarafından "hırslı" olarak tanımlanan Ekberi'nin çok dindar olması Tahran'daki yetkilileri atlatmasına olanak sağladı.
Öyle ki Ekberi, İran rejimi içinde nükleer silah geliştirilmesi gerektiğini söyleyen güçlü isimlerden biriydi.
Tahran yönetimi 2004'te Birleşik Krallık büyükelçiliğinde yapılan bir toplantıda Ekberi'nin taraf değiştirdiğini ve ailesine vize verildiğini öne sürdü. İran'ın iddiasına göre Birleşik Krallık istihbarat servisi MI6, Ekberi'ye toplam 2 milyon sterlin ödeme yaptı.
Ekberi bu parayla Birleşik Krallık, Avusturya ve İspanya'da şirketler kurdu.
Batılı ülkelerin Fordo'daki gizli tesisleri öğrendiği 2008'de emekli olan Ekberi, yine de Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı'na danışmanlık etmeyi sürdürdü.
NYT, emekliliğinin ardından Ekberi'nin aylar boyunca gözaltında tutularak sorgulandığını ve ardından serbest bırakıldığını yazdı. Gözaltı sürecinin ardından ailesiyle birlikte Londra'ya taşınan Ekberi burada Britanya vatandaşlığı aldı.
İşkenceyle itiraf iddiası
Londra'ya taşındıktan sonra da İranlı yetkililerle temasını sürdüren Ekberi, en az üç kez Tahran'ı ziyaret etti.
2019'da Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı'nın isteği üzerine Tahran'a dönen Ekberi, burada casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı.
İran Devrim Muhafızları'yla bağlantılı kaynaklar, Ekberi'yle Fordo arasındaki bağlantının bu gözaltı sürecinde açığa çıkarıldığını söyledi.
NYT, Rus istihbaratının bu bağlantıyı İran yönetimine bildirdiğini öne sürdü.
Nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade, İsrail tarafından 2020'de öldürüldüğünde Ekberi de halen Tahran'daki Evin Cezaevin'de tutuluyordu ancak gözaltına alınışı resmen açıklanmamıştı.
11 Ocak'ta İran yönetimi Ali Rıza Ekberi'nin bir "süper casus" olduğunu ve ölüm cezasına çarptırıldığını açıkladı. Devlet televizyonunda Ekberi'nin itirafını içeren bir video yayınlandı.
BBC Farsça'nın ele geçirdiği bir diğer videoda ise Ekberi, itiraflarının vahşi işkencelerden sonra kayda alındığını söyledi.
Görüntülerde Ekberi, "10 ay içinde 3500 saatten fazla süre boyunca sorgulandım ve işkence gördüm. Silah kullanarak ve ölüm tehditleri savurarak doğru olmayan itiraflarda bulunmamı sağladılar" ifadelerini kullanıyordu.
Ali Rıza Ekberi, 14 Ocak'ta asılarak idam edildi.