Yeni Suriye’nin inşasında olası senaryolar ve Kürtler

Cihatçı grupların Şam'ın kontrolünü ele geçirmelerinin ardından, stratejik çıkarları muhtemelen Suriye'deki güçlerini pekiştirmek ve etkilerini kontrol edemedikleri alanlara genişletmek olacaktır. Bu durum, Rojava Kürdistanı’nda bir dereceye kadar özerk bir yapı kuran Kürtleri hedef almalarına neden olabilir. Bu aynı zamanda Ankara’nın stratejisidir.

Çetin Çeko

08.12.2024, Paz | 19:23

Yeni Suriye’nin inşasında olası senaryolar ve Kürtler
Makaleyi Paylaş

53 yıllık Esad ailesi rejimi devrildi ve Suriye'de yeni bir sayfa açılıyor. Bu sayfa, belirsizlikler, kuşkular ve ihtiyatlı bir bekleyişi içeriyor. Türkiye, Şam rejiminin devrilmesini resmiyette inkâr etse de arkasında Erdoğan iktidarı duruyor.

Artık Suriye'de olup biteceklerin baş sorumlusu, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) arkasında duran Türkiye’dir. Erdoğan, büyük bir ihtimalle Şam Emevi Camii'nde namaz da kılacaktır.

Buna rağmen, Erdoğan oyun kurucu olarak Suriye'de hedefine hala ulaşmış değil. Erdoğan'ın hedefi, Rojava Kürdistanı'nda Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaktır.

Rojava Kürtleri, son bir hafta içinde gelişen ve tahmin edilemeyen bu hızlı süreci, mevcut şartlar ve ellerindeki sınırlı kaynaklarla oldukça iyi yönetti. Bazı mevzileri kaybetmek zorunda kalsalar da, rejim ve İran destekli vekil güçlerle yaklaşık bir yıldır çatıştıkları Deyrizor'u, ABD'nin hava desteğiyle ele geçirdiler. Böylece Irak-Suriye sınırını Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolüne geçirmiş oldular.

Şimdi Suriye'yi bekleyen olası senaryolar nelerdir?

El Kaide'nin eski bir kolu olan Suriye'nin İslamcı grubu Heyet Tahriel-Şam'ın (HTŞ), başta bölgesel güç İsrail olmak üzere Batılı güçlere, imajını iyileştirmek ve potansiyel olarak tehdit oluşturmadığını göstermek için ılımlı mesajlar veriyor. Ancak İsrail ve Batı, HTŞ’ye karşı temkinli bir yaklaşım içindeler. Bu nedenle İsrail, cihatçı güçlerin rejime ait silahları ele geçirip fazla güçlenmemeleri için, rejimin bırakıp çekildiği silah depolarını imha etti.

Bu arada Erdoğan, Trump’ın 20 Ocak’ta yönetimi devralana kadar Suriye Milli Ordusu’nu (SMO) Kürtlerin üzerine saldırtmaya devam edecektir. Trump, Ekim 2019’da Menbiç'i de Türkiye’nin kontrolüne bırakmıştı. Fakat Amerikan askerlerinin Menbiç’ten çekilmesinin hemen ardından Rusya, Esad rejimi ve SDG arasında yapılan anlaşma ile Menbiç'in Türkiye’nin eline geçmesi engellendi. Erdoğan, Trump ile Ekim 2019’daki anlaşmaya atıfta bulunarak, ilk etapta Menbiç’ten başlayarak SDG’nin kontrol ettiği ‘tartışmalı’ bölgelere girmeye çalışacaktır.

Trump’ın Suriye'deki son gelişmelerle ilgili “Suriye bir karmaşa, bu bizim savaşımız değil ve ABD’nin bununla hiçbir ilgisi olmamalı” açıklaması, 2019’da Rojava Kürdistanı'nın Türkiye tarafından kısmi işgaline yeşil ışık yakan tavrına benziyor. Trump’ın bu açıklamasının Erdoğan’ın hoşuna gittiğine kuşku yok.

Ancak ABD müesses nizamı, İsrail’in güvenlik mimarisi açısından Kürtlerin, Türkiye ve cihatçı gruplar karşısında kazanımlarının ve kendilerinin korunması için Trump’a Suriye siyasetini değiştirmesi için baskı yapacaktır. Zaten Trump’ın kurmaya çalıştığı yeni kabinedeki birçok profil, Trump’ın Suriye ve Kürtler konusundaki yaklaşımından farklı düşünüyor.

Cihatçı grupların Şam'ın kontrolünü ele geçirmelerinin ardından, stratejik çıkarları muhtemelen Suriye'deki güçlerini pekiştirmek ve etkilerini kontrol edemedikleri alanlara genişletmek olacaktır. Bu da onları, Rojava Kürdistanı’nda bir dereceye kadar özerk yapı kuran Kürtleri hedef almaya yönlendirebilir. Kürtler, askeri yetenekleri ve Batılı güçlerle ittifakları nedeniyle Türkiye ve cihatçı güçlerin önünde büyük bir engel olarak görülüyor.

Türkiye destekli cihatçı güçlerle bir çatışmanın ortaya çıkması durumunda, uluslararası toplum çok önemli bir rol oynayabilir. IŞİD'e karşı Kürt güçlerine destek veren ABD, müttefiklerine veya bölgesel istikrara yönelik bir tehdit algılarsa buna müdahale edebilir.

Tüm cihatçı grupların birleşik bir komuta veya ideoloji altında faaliyet göstermediğinin altını çizmek gerekir. Özellikle Kürtler gibi diğer etnik ve dini gruplara karşı koordineli saldırıları zorlaştırabilecek iç bölünmeler HTŞ ile SMO arasında yaşanabilir.

Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Kürtlere işbirliği teklif ederek ve IŞİD'in Kürtlere yönelik geçmiş eylemlerini kınayarak daha kapsayıcı bir imaj yansıtmaya çalışıyor. Çeşitli hizipler arasında gerginlikler olsa da, HTŞ'nin mevcut tutumu, Kürt güçlerine hemen saldırmak yerine, gücü pekiştirmeye ve yönetim kurmaya odaklanacaklarını gösteriyor.

Türkiye'nin HTŞ ile Kürtler arasındaki herhangi bir ittifaka şüphe ve endişeyle bakması muhtemeldir. Ankara, Kürtlerin güç konsolidasyonunu önlemek ve kazanımlarını ortadan kaldırmak için askeri operasyonları yoğunlaştırarak, HTŞ’nin bu taktiksel yaklaşımını boşa çıkarmaya çalışabilir.

Cihatçı grupların Şam'da kontrolü ele geçirmelerinin ardından, Kürtlerle müzakerelere nasıl yaklaşacakları, yeni Suriye’nin oluşumunda Kürtlerle yetki ve güç paylaşımında bulunup bulunmayacakları belirsizdir. Türkiye, yeni Suriye’nin inşasında belirleyici aktör olursa, bu durum Kürtlerin kazanımlarının ortadan kaldırılmasına yönelik bir sürece dönüşebilir. Uluslararası toplum ise, büyük ölçüde HTŞ'nin yönetimdeki eylemlerine, sivillere yönelik muamelesine ve özellikle İsrail’e karşı tutumuna bağlı olarak hareket edecektir.

Bu süreçte, Kürtlerin kazanımlarının korunması ve kalıcı hale getirilme mücadelesi, Türkiye'nin bu mücadeleye karşı alacağı tutum, uluslararası toplum tarafından mercek altında tutulmaya devam edecektir. ABD ve İsrail'in bölgedeki politikaları, hem Kürtler hem de yeni Suriye’nin şekillenmesi açısından belirleyici unsurlar olması muhtemeldir. Dolayısıyla, Suriye'nin geleceği, yalnızca yerel aktörlerin değil, aynı zamanda uluslararası aktörlerin de iş birliği ve çabalarıyla belirlenecektir.

Suriye’deki güç dengesinin değişmesiyle birlikte, sosyal medyada birçok Suriye haritası paylaşılıyor ve federal bir Suriye’nin inşasından bahsediliyor. Hatırlatmakta yarar var: Saddam devrildiği zaman Bağdat’ın kontrolünü Peşmerge sağlıyordu ve Bağdat’ın anahtarı Kürtlerin elindeydi. Ortadoğu’nun en ‘ileri’ federal devlet örneği olarak Irak’ta Kürtlerin başına getirilenleri unutmadan Suriye sahasına bakmayı öneriyorum. Her şey daha çok erken; soğukkanlı ve ihtiyatlı olmak gerekir. Henüz bu oyun bitmedi, aksine yeni bir dönem başlıyor.

X:@cetin_ceko

 

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
14083 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:09:55:07

Çetin Çeko

Yazarın Önceki Yazıları

‘Barışın’ bedeli, Rojava Kürtlerinin kazanımları olamaz! Ankara, Öcalan üzerinden olası İsrail-Kürt İttifakını durdurabilir mi? Rojava Kürdistanı: Tarih Güney Kürdistan'ın 1975'teki hezimetini tekrar edebilir mi? Ankara’nın Suriye stratejisi: Kürtlerin rolünü zayıflatma ve kazanımlarını engelleme Trump kabinesinde Kürtlere yönelik politikaların şifreleri Trump'ın İkinci Döneminde Kürt Politikası: İsrail mi, Türkiye mi? Kürdistan seçimleri ardından olası senaryolar Netanyahu'nun İran’da rejim değişikliği vaadi, bölgede Kürt sorununun seyrini değiştirebilir mi? Güney Kürdistan’da Türk Askeri Varlığından PKK’nin Yanı Sıra KDP ve KYB de Sorumludur Futbol sahasında birleşen Kürt siyasetçiler Demirtaş ve arkadaşları ‘Türklük Sözleşmesi’ni ihlalden ceza aldılar ABD’nin İran siyasetinin Ortadoğu ve Kürtlere etkileri ‘Konuş! Sen nerelisin?’ KDP’nin Seçim Boykotu ve Irak Federal Kurumlarından Çekilme Olasılığı ABD’nin Irak’ı Terk Etmesi Durumunda Kürdistan’ın Ödeyeceği Bedel! KDP merkezinin bulunduğu Pirmam'a saldırı ne anlama geliyor? Irak Vilayet Seçimleri; Kürdistanlı güçler birlik olmazsa 'tartışmalı' bölgeler geri alınamaz! Jerusalem Post: ABD, PJAK’ı ‘terör’ listesinden çıkarmalı Peşmerge’nin ordulaşmasında fırsatlar ve engeller Macron'un Korsika’ya 'tam özerklik' vaadi Kürtler için neden önemli? ABD, Peşmerge'ye yardımı keseriz uyarısında bulundu! Kürdistan petrolünün Bağdat’ın kontrolüne geçmesinden Batı sorumludur! Gazeteci ve yazar Abit Gürses Stockholm’de anıldı 14 Mayıs seçimleri Kürt karşıtlığı üzerine kurgulandı! Güney Kürdistan’da seçimler neden zamanında yapılmıyor? HDP, savunduğu yanlış ve şaşı tarih anlayışıyla yüzleşmelidir. Olası yeni iktidarın Kürt sorununa bakışı, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yaklaşımı 'Demokrasi' treninin son vagonu Kürtler! HDP ve 'Kürdistan seçim ittifakı' Roboski saldırısı istihbaratını ABD verdi, Türk F16’ları da vurdu! KYB, Erbil’de üst düzey terörle mücadele görevlisini öldürmekle suçlanıyor! Doğu Kürdistan ve İran’dan çıkaracağımız dersler Kürdistan tarihi, fırsatları yakalamanın ardından kaybetmenin tarihi olmamalıdır! Olası Ankara-Şam yakınlaşmasında Rojava Kürtleri kazanımlarını nasıl koruyabilir? İsveç ve Finlandiya’nın olası NATO üyeliğine sadece Kürt penceresinden bakmak yeterli mi? Erdoğan, NATO krizi ile Kürt sorununu uluslararası platforma taşıdı Abit Gürses’in anısına! Güney Kürdistan doğalgaz projesi yeni bir müzakere süreci başlatır mı? Biden, KDP ve KYB’yi uyardı! Güney Kürdistan’da ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri Dava adamı Şerafettin Kaya Bağdat, Kürdistan’ın federal statüsünü sorguluyor Çin, Kürt dosyasını açtı! Türkiye-İsrail yakınlaşması Kudüs’ün Kürt siyasetini nasıl etkiler Türkiye'nin ABD ve Rusya’ya Kobani rüşveti Bir sessizlik tarihi: Mele Mustafa Barzani’nin İsrail ziyaretleri Dünya’nın ilk kadın hahamı Kürdistanlı Osnat Barzani Batı, Güney Kürdistan’ın demokrasi notunu düşürdü! Geçmişle yüzleşmek, tartışma kültürü ve üslubu üzerine Kürdistan petrolünü dünyaya pazarlayan Pakistanlı Murtaza Lakhani 'Kürt Hâkim' kurşunla değil, iğneyle katledildi! ABD, Taliban ile olası barışı, Kürt sorununda Türkiye’ye emsal mi gösterecek? T.C Kürtçeyi yasaklamak için bütün devletlerin ikinci resmi dillerini yasakladı! Güney Kürdistan’da yolsuzluk ve kayıt dışı ekonomi! İsrail’in Rojava Kürdistanı siyaseti İbrahim Barış Anlaşması ve Kürdistan'a etkisi Rusya’nın Kürt kartı, kimin lehine kimin aleyhine? Rusya, S-400 alımı karşılığında Afrin'i Türkiye’ye mi verdi? KDP ve PKK düşmanlığı kime ne kazandırır? Rojava Kürtleri; birlikte başarıp tarih yazabilecekler mi? PYD-ENKS Anlaşmazlığında KDP-KYB Barış Süreci TC’nin Kürt ‘Afları’ Xelîl Ağa, İsmail Beşikçi, Fikret Otyam ve Can Yücel Erdoğan, Enver Paşa ve İttihat Terakki’nin ayak izinden gidiyor ABD, İran, Irak üçgeninde Kürtler Irak’ı Bu Kez Kürtler Değil, Araplar Parçalayabilir Erdoğan’ın Kobani planı Rojava Kürtleri, hem aranan hem de terk edilen aktör oldular 'Barış Koridoru' yazılır, işgal okunur Seçimin bir diğer kaybedeni Öcalan oldu! Olası Basra federasyonu ve Kürdistan’a etkisi Yabancı Gözüyle 'Kürdistanilik' Türkiye modeli güvenli bölge: Kuzuyu kurda emanet etmek ABD’nin Suriye siyasetinde Kürtler ve Türkiye Suriye, siyasi süreç ve Kürtlerin temsili Kürt seçmen davranışı ve 24 Haziran Geçmişi Hatırlamak Kurtuluşun Sırrıdır! Türkiye, Afrin’i almak değil, Diyarbakır'ı kaybetmekten korkuyor! Kürdistan için yeni bir nefes: Rusya! Kürdistan’a yaptırımlar bağımsızlık sürecini hızlandırabilir Referandum ve Kerkük travması Kürdistan’a yaptırımlar Erdoğan’ı iktidardan edebilir Bağdat ikinci kez Kürtlerden kaçıyor Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu ve sonrası Federalizmi Irak’a Kürtler getirdi Uluslararası toplum ve Kürtler Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü Güney ve Kuzey’de ‘Kürdistani’ kavramı Güney Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve Olasılıklar AKP ve KDP Kürtlerde ‘Hayır’ ve ‘Boykot’ Güney Kürdistan’ın bağımsızlığında iki örnek Türkiye’nin YPG ile dolaylı ateşkesi Kürtlerin Seçilmişleri Mebus Değil Mahpus Uluslararası toplum, müttefiklerinin Kürt kamburunu taşımak istemiyor Türkiye, Kürtler için yaptığı kafesin mahkûmu Türkiye’de darbe geleneğinin tarihsel kodları Rusya’nın 'Türkiye, IŞİD'i destekliyor' iddiası ne olacak? HDP, 23 Nisan 1920’yi savunacağına hesaplaşmalıdır AKP medyası Gülen Cemaati’nin asılsız bilgilerini Kürt sivil kurumlarına karşı kullanıyor Sri Lanka-Türkiye, Tamil Kaplanları-PKK benzerlikler ve farklılıklar Kürt sorunu ekseninde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Demokratik özerklik neden kalıcı çözüm olamaz?
x