19. ve 20.Yüzyılın işgal, jenosid, katliam ve sürgün projeleri Kürdistan cografyasında insanlık dışı boyutlarda yürütüldü. Özellikle yirminci yüzyılda; Kürd\'leri Kürdistan\'da mülteci duruma getirme ve tarih sahnesinde silme operasyonları yapıldı. Kürdistan\'in 1920 İngiliz, Fransız emperyalistlerin önderliğinde parçalanması, toprakların yağmalanması ortak bir sömürgeci plan olarak kararlaştırıldı.\
\
Bu işgalci güçlere karşı direnen Ulusal kurtuluşçu lider ve kadroların öldürülmesi, sürgün edilmesi, keza kalanlara işbirlikçiliğin dayatılmasıyla Türkleştirme, Araplaştırma ve Acemleştirme politikası yıllara yayılan bir sistem içinde sürdürüldü. Kürd uluslaşmasının geciktirilmesi ve devletleşmenin engellenmesi bu tür işbirlikçi politik oyun dalevereleryle günümüze kadar getirildi.\
\
Tabii günümüz yirmbirinci yüzyılın ilk çeyreği Güney Kürdistan parçasının Irak işgali altında kurtuluşuna şahit olması tarihsel bir aşamadır. Ancak Kürdlerin devletleşme hakkına karşı çıkan sömürgeci bölge devletlerin dışında başka devletlerin bulunmamasına karşın tehlike bütün şiddetiyle devam ediyor. Çünkü Türk, Arap ve Acem işgalinde kurtulmanın ve bağimsiz devlet olmanın siyaseti «özerklik»mahale muhtarı olmanın karşılığında pazarlık konusu yapılmıştır.\
\
Kürdistan meselesinin PKK, BDP ile birlikte gömülmek istenmesinin adı türkiyeleşmek oluyor. Kürdler; İran\'da hapis ve idam sehpasındadır. Suriye\'de Baas rejimi ile devletler destekli paramiliter, islamcı çetelerin tehdit ve saldırı kıskacındadır. Türkiye\'de sömürgeci geleneğin kemalist cemaatler gerilimin girdabında eritilmek istendiği ve hapsetme, öldürme kararında hemfikir olunduğu temel bir meseledir.\
\
Gasp edilen Kürd siyasi ve kollektif haklarının iadesi için gerçekleştirilen bütün örgütlülük ve faliyetler bu nedenle Kürdistan\'ın dört parçasında vahşice bastırılmıştır. Halen günümüzde bile Kürd ulusalcılığı ve Kürdistan\'ı sembolize eden her şeyin türk algısında baş tehlike gibi görülmesi ilkeli bir ulusal siyasetle Kürd milletin örgütlenememesidir. \
\
Kürdistan\'ın parçalanması Türk ve Pers sömürgeci devletleri üzerinde yürütüldü. Görülen odur ki, söz konusu işgalci devletler, Kürdlere düşmanlık ve devletleşme haklarına karşı durmaya devam ederlerse, bölünmeleri kaçınılmaz olacaktır. Türkiye ve Kuzey Kürdistan\'da otuz milyon Kürdün çeyreği başını kaldırırsa TC\'nin nefesi kesilir. Suriye Batı Kürdistan, İran Doğu Kürdistan\'ı da farklı değildir. Kürdler ortadoğunun en politik halkı olmaya karşın milli birlik içinde olmaması bir dezavantaj olmuştur.\
\
Kürdistan sömürgeci devletlerin zorba yönetimlerinden bir biçimde kurtulmalıdır. Güney Kürdistan parçasının yirmi yıl önceki sömürge hali ile, yirmi yıl sonraki özgür ve kendi kendini yöneten hali sevindirici ve parlak bir örnektir. Bölgenin zengin kaynaklarını türkiye\'ye taşıyan, türk coğrafyasını kalkındıran, Kuzey Kürdistan\'ı harabeye çeviren, geri bırakan TC hükümetleri Kürdleri bir asırdır zorla yönetiyorlar.Türk sömürgeci sistemi Kürdleri dilenci, Kürdistan\'ı kışlaya çevirmiştir. Bu ayırımcılık ve düşmanlığın adı kolonizatörlüktür. Ankara yönetimi bu suçundan dolayı Kürdlerin yakasında düşürülmelidir.\
\
Kürd halkı PKK ve BDP\'li bazı yöneticilerin Türkiyeleşme, Suriyeleşme, yani türkleşme, Araplaşma türü politikaları hangi bencil ihtiyaçlarını görmek için pazarladıklarını dikkatle izlemeli ve açık tavır almalıdır. Bu tür yanlış politikalarla Kuzey Kürdistan\'ın sürüncemede bırakılması ve henüz Suriye, İran sömürgeciliğinden kurtulamamış Rojava, Rojhelat parçaları için negatif bir emsal teşkil edecektir. Bu legal, illegal ikilisinin Kürd ulusal birliğine götürmeyen politikalarından cesaret alan, Türk başbakan Erdoğan\'ın; tek ırk, tek devlet, tek bayrak retoriği Kürd milletine, Kürd bayrağına ve Kürd devletleşme hakkına bir meydan okuma ve Türk sömürgeciliğini yerlileştirme tehdidine malzeme olmuştur.\
\
Kürdistan ulusal siyaset bilincinin tanınmaz hale getirilmesi,Türk Başbakan\'ın günlük naralarıyla karşılık bulmuştur. Herkes bilirki, sınıf mücadelenin hedefi iktidardır. Ulusal mücadelenin ise Devletleşmedir. İktidar veya Devlet kurma hedefinden vaz geçilmesi siyasetten bitişdir. Kuzey Kürdistan\'la Batı Kürdistan arasına utanç duvarların örülmesi ve kuzey Kürdistan\'ın askeri kışla, kalekol ve barajlarla donatılması, anti sömürgeci mücadelenin başarısızlığıdır.\
\
Yaşanan bunca yıkım,zulum ve katliamlara rağmen TC güçleri halen Kürd şehirlerinde bir rahatlık içinde geziyor ve yaşıyorlarsa bu mücadele hakkıyla yönetilmemiştir. Açık ki Kürdler TC ile mevcutlar arasında sıkışmış ve alternatifsiz kalmıştır.Yurtsever örgüt ve ulusal kadroların imhasıyla yaşanan bu boşluk yeni politik milli örgütlerin siyaset sahanesine çıkmasıyla aşılması ciddi bir ihtiyaç haline gelmiştir. \
\
Şimdi orta doğunun alt üst edildiği, Güney parçasının özgürleştiği, Batı Kürdistan halkının önemli bir mevzi olarak Federasyon talep ettiği, keza TC yöneticilerin el kaide türü terörist örgüt yöneticileriyle kahvaltı masasında görüldüğü, teşhir olduğu bir dönemde Kürd milli kurtuluş mücadelesine ağırlık verme yerine Kuzey Kürdistan için türkiyeleşme, Batı Kurdistan için Süriyeleşme ihalesi neyin karşılığında alınıyor ? \
\
Özellikle İmralı süreciyle birlikte Öcalan, bir çok defa kandırıldığını ve verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirtmişti. Tabii yerine getirilmesi gereken bu sözlerin ne olup olmadiği hakkında bir bilgimiz yok. Ancak breysel, yaranmacı ve siyasi,ulusal iddiadan yoksun politikalara saygı duyulmayacağını ve manipülasyona devam edileceğini defalarca belirtmiştik.\
Bir kez daha görüldü ki ulusal özgürlüğü hedeflemeyen politikalar Kürdlere sadece kayıp ettiriyor. Kürdler devletlerini kuran bütün halklar gibi Kürdistan devletinin kurulması için mücadele etmelidir. Onun dışında kendini feda etmemelidir. Zaten son yirmi yıllık Kürdistan ulusal kurtuluş siyasetinden, liderin kurtuluşuna indirgenen bir politika tarzı Kuzey Kürdistan\'dan başka bir coğrafya\'da yaşanmamıştır.\
\
Kürdler son otuzbeş yıldır gerilla kuvvetlerinin yanında, kitlesel bir meydan, sokak mücadelesiyle çok ağır bedeller vermesine rağmen gasp edilmiş haklarını elde edememış olması ve mevcut statüsüzlüğün sürdürülmesine çok ciddi kafa yormalı ve bu siyasetin mimarlarına nedenlerini sormalıdır. Kürdlerin türkleşmesi, Kürdistan\'ın türkiyeleşmesi tekerrürü artık Kürdistan düşmanları tarafindan degil, Kürdlerin oylarıyla seçilmiş vekiller tarafında ifade ediliyor olması ciddi bir kırılmadır.\
\
Her türlü statüden mahrum bırakılan Kürdlerdir, Hertürlü işkence ve hakarete uğrayan\'da Kürdlerdir. Ama halen türkün «hassasiyetin\'»den hareketle Kürdleri türkiyelileştirme politikası tek kelimeyle sömürgeciliğe biat etmekdir. Bunca yıkım, ölüm, sürgün ve gözyaşı türkiyelileşmek için yapılmadı !\
\
Ulusal kurtuluş idallerin nitelikli bir liderlikle bütünlestirilmemesi Kürd milli siyasetin pusulasını olmusuz yönde değiştirmistir. Lider toplumsal özgürlügü önemsediği ölçüde dikkate alınır. Taraftarlarıyla korunma önceliğini ulusal kurtulus siyasetin önüne koyma hakkına hiç bir sekilde yetkili değildir.\
\
Zıt fikirlerle barıs içinde yanyana yaşama özgüvenine sahip olmayan liderler demokratik söylemlerle kendilerini topluma benimsetmeleri kabul görmez. Üç parça Kürdistan\'ın milli özgürlüğü her kürdün onur borcudur. Ayrı yerlerde\'de olsa Kürdistan\'a azad bakmak aynı cevheri taşımak önemlidir.\
\
[email protected] \
\
27-12-2013 Mehmet KOBAL Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.