ABD Senatosu İstihbarat komitesinin açıkladığı CİA nin geçmişte uyguladığı acımasız sorgulama teknikleri konusunda açıkladığı rapor,bütün Dünyanın gündemine oturdu.Irak\'ta Ebu Gureyb ceza evinde ve Guantenamo adasındaki ceza evinde terör tutuklularına karşı uyguladığı işkence ve sorgu yöntemleri daha önceleri çokça medyada yer almış ve tartışılmıştı.Senato istihbarat komitesinin raporu konunun daha da yaygın bir şekilde gündeme oturmasına ve tartışılmasına neden oldu.
Bu olayın açıklanmasına, CIA\'nin yaptığı zalimane işkencelere saldırıp kendilerini apak görenlerin sayısı az değildi.
Uluslararası AF ÖRGÜTÜ\'nün yayınladığı raporda Dünya\'da ki 140 ülkede işkencenin var olduğunu ve halen yapılmaya devam edildiği yazılı.
İşkence bir Devlet politikasıdır.Devletleri yöneten siyasal yapılar, yapılarının tehlikede olduğunu ileri sürerek,muhalif gördükleri herkesi yıldırmaya çalışırlar.Devlet tehdit olarak gördüğü her kesime, zaman ve dönem uygunluğunda
işkence yapar.
Devlet organizasyonunun ipini ellerinde bulunduranlar kendilerini güvende hissetmezler.Bu yüzden yeri ve zamanı uygun gördüklerinde veya o şartları yarattıklarında işkence onlar için meşru bir araçtır.
Ne ceza hukukunda,ne de ceza felsefesin de işkence diye bir şey yok.
Ama yönetenler için bu kuralın da önemi yok.Nitekim 12 Eylül askeri darbesinin cunta başı generali Diyarbakır Ordu evinde,hakim ve savcıları toplayarak \"Hukuk,mukuk yok,ne gerekiyorsa o yapılacak\" talimatını veriyor,sözüm ona hakim ve savcı olacak(bu işin müsveddeleri)hukuk adına Dünyanın en iğrenç işkencelerinin uygulanmasına ve hukuk cinayetlerinin işlenmesinin karar vericileri ve ortağı oldular.Bir ordan, bir burdan mantığıyla 17 yaşında olan Erdal Eren\'i idam edebildiler.
İşkenceci yönetenin robotudur.Robotlaştırılmış insandır.
İşkenceyi yapanlar ve yaptıranlar çok korkaktırlar.Tanınma ve deşifre edilme durumu onları korkaklaştırırTanınma korkusu onları çıldırtır.Bu korkuyla yaşamaya dayanamayıp,intihara gidenleri de vardır.
İşkencenin önemli hedefi insanı kişisizleştirmek,iradesini kırmak,akıllarınca disipline etmek ve otoriteyi yaratacakları korkuyla toplum üzerinde sağlamak,tehdit algısını yok etmek.
İşkence kağıt üzerinde Dünyanın her yerinde yasak.Osmanlı\'da 1860 yıllarında yasaklandı.Ama yasaklandığı günden bu güne İŞKENCE bu ülkede hep yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor.İşkence sadece karakollarda,işkencehanelerde yapılan fiziki,işkence değildir
.
Psikolojik işkenceler,çok daha kötü toplumsal travmaların yaratılmasına neden olur.Örneğin:90 yıldır Kürd ve Kürdistan\'n inkarı,Kürd Dilinin yasaklanması,Kürd\'lerin ana dilleriyle eğitim haklarının gaspı,kültürlerine ambargo konulması ve bu nedenlerden Kürd\'ün,insan olmaktan ,yaradılışından var olan hakları için verdiği mücadele ve son 30 yıllık savaşın yarattığı travmanın, diğer bir ortağıda Anatoliada yaşayan diğer halklardır.
Yönetenler yaptıkları,yaptırdıkları fiziki ve psikolojik işkence ile,yaşamı bütün halklara zindan ederler.
Şu unutulmamalı:İnsanın insan olmaktan gelen haklarını işkencelerle yok etmenin imkanı yoktur.İşkence insanlığı yenemez.Öldüremez.İnsan olma iradesi,herzaman işkenceciyi ve yöneticilerini yenmiştir,yenecektir.Dünya ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti tarihi bu anlamda çok zengindir.
CIA nin yaptığı işkenceye saldıranlar,insanlık dersi vermeye çalışanlar kendi geçmişlerine ve bu günlerine baksınlar.
ABD başkanı BARAK OBAMA ,son konuşulan gündemle ilgili yaptığı açıklama da \"Bunlar Amerikanın,dünyadaki duruşuna da zarar verdi.Bu nedenle bu yöntemlere bir daha baş vurulmaması için başkan olarak yetkilerimi kullanacağım.Hiç bir ülke mükemmel değildir.Ama Amerikayı farklı kılan,geçmişimizle,kusurlarımızla yüzleşmeye ve bunları değiştirip daha iyisini yapmaya istekliliğimizdir.\"
Böyle diyor Obama.
1980 yılında yapılan askeri darbenin vahşet uygulayıcıları ile ilgili ,bu vahşetın kurbanı olan bizlerin yaptığı şikayet Türkiye adaletinden,takip edilmeye
gerek olmadığına ve zamana sığınılarak bize geri döndü.
İşkence bir insanlık suçudur.İşlenen insanlık suçunda zaman aşımı olmaz.
Türkiyenin Cumhurbaşkanından,Başbakanından ,Obamanın
yaptığı açıklamanın benzerini duymak isteği suç olmasa gerek.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
