Tarihi Depremler, Çaresizler Ve Akıl!

Kendi hesabıma,

Yarım asır geçti ki,;

"Bu yıl

Güzel olsun,

Huzur olsun,

Dayanışma olsun,

İnsanlık özgür olsun,

Mazlumlar acılarından,

Açlıktan,

Çaresizlikten Kurtulsun.!

Kürtler de,

Bu gök kubbenin altında,

Ne kimseye yük,

Ne de köle olsun,

Her millet gibi,

Bağımsız yaşasın.

Bağımsızlıkları,

Kendilerini bilsin,

Kürtleri bölmesin,

Hizmetçi,

Koruyucu,

Sosyal,

Demokrat

Adilane,

Doğa sever,

Canlı sever

Dost ve candan

Güven versin.

Kültürel

Etik,

Sanatsever,

Modern

Barışsever

İnsanı sevsin

Ve kendisi olsun

Dilleri kırılmasın,

İnkar ve imha olmasın!"

Dedik,

Didindik.

Bunun için çok emek,

Büyük mücadeleler

Ağır hastalıklar

Travmalar yaşadık

Yaşıyoruz.

Marazilerımız var.

Düşmanımız,

İstemeyenimiz var.

Yaşama ket koyan,

Bir de bizler varız.

Böyle oldukça,

Cehalet vurur,

Göç vurur,

Hırsız vurur,

Barbar vurur,

Ehh...

Bir de depremler vurur.

Gelen vurur,

Giden vurur.

Doğudan,

Kuzeyden,

Batıdan

Güneyden vururlar.

Şimdide sahipsiz bir halkız...

Dünyanın

En büyük

Genişlikteki

Depremi vurdu.

Yalancı bir tarihçi,

Arada bir

Doğruyu gösteren

Saat misali,

"Bu deprem,

Mezopotamya depremi,

Doğası,

Sosyolojisi,

Siyasi

Kültürel

Fiziki

Yarılmaları olan

Bir deprem..." dedi.

Artık nasıl olacak,

Bakacağız

Ama

Gördüğümüz,

Göremeyeceğimiz olur.

Ömür sınırlı olsa da

Devr-i daimdir.

Bu topraklar,

Sümerden bu yana

Altı bin yıldır,

Neler görmedi ki,

Daha neler görecek,

Biz toprağa geçip,

Tarımla uğraşırken,

Sürüler toplayıp,

Hayvan güderken,

Ticareti yazıyı, öğrenirken,

uygarlıklar yaratıp,

Üretip,

Barınaklar,

Kerpiçten şehirler yaratırken,

Doğudan,

Batıdan,

Güneyden

Kuzeyden

Savaşçı kabileler geldiler,

"Güçlü devletleriz" dediler,

Hepimizi dövdüler,

Üstümüzde, varlık kurdular,

Buna "beka" deyip,

Yeniden ve yeniden ezdiler.

Ehhh..

Ama

Bir yaralının üstünde

Bir betonu kaldıramadılar,

İtiraf ettiler,

"Yetersiz kaldık" dediler.

Artık,

Bu yetersizliği,

Biraz da biz ölçelim.

Dövmekte yeterli,

Hatta fazla,

Binlerce yıldır

100 yıldır,

"Kuruluş"

"Kurtuluş" diyen devletler,

Enkazın altındaki

Canlı

Cansız

Soğuktan titreyen

Bedenden de çaresiz.

Kurtarmıyor işte!

Tıpkı

Biz devletsizler gibi!

Ama çare var!!!

Çare herkesin kendisidir!

Kendisine ait olmasıdır.

İnsan,

Millet,

Ülke,

Akıl,

Gelecek,

Ve

Tedbir!

Her kes,

Her millet,

Kendisini kurar,

Kendisini kurtarır

Kendisini,

Afet dahil,

Herşeyden korur.

Görüyorsunuz,

Görüyoruz

Her defasında,

Başka çare görünmüyor!

Başka vad hep yalan!

Ama her insan,

Ve çaresiz Kürt

Çare için,

Şimdi akıl üretsin!