İmralı Açıklamaları Sorunlar Gerçek Çözüm Ve Çözümsüzlük

Gencettin Öner

30.12.2024, Pts | 09:33

İmralı Açıklamaları Sorunlar Gerçek Çözüm Ve Çözümsüzlük
Makaleyi Paylaş

1916 yılında Sykes-Picot adıyla İngiliz, Fransız, İtalya ve Çarlık Rusya'sının arasında kabul edilen gizli bir antlaşmada Osmanlı imparatorluğunun fetih ve işgal yoluyla üç kıtada imparatorluk kurmuş bu yapının yıkılması ve topraklarının parçalanarak bölünmesi amaç edinmiştir. Dünya hakimi bu emperyal devletler, hedefledikleri bu amaçlarına ulaşmış, bu topraklarda kendilerine sadık aşiret ve aileler ile temasa geçerek (Arap aşiretleri) bu toprakları bölüp parçalayarak onlarca manda devletler kurdurdular. Bu bölünme ve parçalanma da en fazla zarar gören ve yok olmakla karşı karşıya kalan Ermeniler ve Kürtler olmuştu. Ermeniler, kıyım ve tehcirlerle bu topraklardan silinmiş, Kürtlerin ise dilleri, kimlikleri ve ulusal aidiyeti yok ve inkâr edilmek suretiyle dört parçaya bölünmüş, onlara kölece bir yaşam dayatılmıştı. Bu durum hala devam ediyor (Güney Kürtleri hariç, onlar kısmi özgürlük ve bağımsızlıklarına kavuştular)

1988-89 yılında Sovyetlerin iflas bayrağını çekip ideolojik paradigmasıyla birlikte yıkılıp gitmesiyle, Ortadoğu'daki bu manzara, soğuk savaş dönemi ve bu savaşa ideolojik kaynaklık eden kavgada batılı devletler galip gelmişti. Dünyanın bu enerji deposu bölgesinde ortaya çıkan siyasi manzara, batılı devletlerin hoşnut kaldıkları bir durum değildi. Kendi elleriyle kurdukları bu manda devletçikler, süreç içinde o toplumlarda filizlenen aşırı milliyetçi kesimleri harekete geçirip askeri darbelerle iktidara gelmiş ve Sovyetlere yanaşmışlardı. Bu milliyetçi ve seküler darbeciler, ülkenin inanç, mezhepsel ve etnik farklılıklara yıllarca cehennem azabını yaşatmış, sayıları on milyonlarca vatandaşlarını kıyımdan geçirmişlerdi. (Türkiye, Irak, Suriye, İran, Mısır) Diğer yandan da Sovyet yayılmacılığına karşı "yeşil kuşak" adı verilen fundamentalist cihatçı grupların silahlandırılması sorunu gündeme geldiğinde, güç kazanıp palazlanmış bu örgütler; "Orada durun, bu o kadar kolay değil, bizi kullanıp atamazsınız" demiş ve 11 eylül, Afganistan ve son olarak Ortadoğu'da bu vahşiler şok yaratan eklemlere imza atarak, mazlum ve mağdur etnik ve mezhepsel gruplara cehennemi yaşatmışlardı (El kaide, İŞİD, Taliban)

İşte Türk devletinin korku ve endişesi Sykes-Picot'un yerine düşünülen yeni yapılanmasında Kürtlere biçilen roldür. Azılı ırkçı ve şoven partinin lideri Bahçeli'nin meclis ve basın toplantılarında her söyleminde nefret ve ırkçılık akan açıklamalarından 180 derece -taktiksel olarak- çark etmesinin altında işte bu endişeler yatıyor. Ortadoğu'nun arzulanan bu yeni yapılanmasında, Türkiye cumhuriyetinin kuruluşundan beri inkar ve tekçilik üzerine oturttuğu paradigması hiç aksatmadan sürdürülerek günümüze kadar geldi. Bu devletin gasp ettiği Kürt ulusal haklarını artık eskisi gibi sürdüremeyeceğini biliyor. Onun için 1999 yılında küresel güçler tarafından yakalanıp Türk devletine teslim edilen Öcalan'ın gözaltı ve mahkemede yaptığı itiraflarla beni dahil herkesi şok etmişti. Onu takiben dışardaki örgüt yöneticileri de ardı ardına örgütün şimdiye kadar gizli paradigmasını adım adım hayata geçirmişlerdi (Kuruluş bildirgesinde, "Bağımsız, Birleşik Kürdistan" hedefinden, ulus devlet karşıtı ve bununla savaşan bir yapı olduklarını defaatle itiraf etmişlerdi) Yazılarımızda bunun altını ısrarla çizmiştik. Öcalan ve PKK yöneticileri, bu eylem ve paradigmaları ile Kürtlerin ulusal haklarının temsilcileri ve tarafı olamazlar. Onlar artık Türk devlet sisteminin bir örgütsel yapısının birer parçasıdırlar. Öcalan tarafından bu defalarca deklare edilmesine rağmen, Kürt siyasi oluşumların ve Türk barışsever ve demokratların hala bu örgütü Kürtlerin ulusal haklarının yegane tarafı olarak görmesine hiç anlam veremiyorum.

Herkes nefesini tutmuş İmralı'dan gelecek açıklamaları bekliyor. Bu anlamsız ve beyhude bir bekleyiştir. Öcalan Kürt ulusal haklarının temsilcisi değildir. Kendisi bunu defalarca açıklamıştır. "Bağımsızlığı dahi cebime koysanız kabul etmem, yırtar atarım" diyen birisine ısrarla bu misyonu bağışlamak nasıl bir mantıktır? Kendisini yıllarca kullanmış devletin, varılan bu aşamada kendisi ve örgütünün beklentileri olan affı ve devlete olan hizmetlerin karşılığında makam ve paye üzerinde müzakere ve anlaşma yapabilirler. Bu durum Kürtlerin temel haklarını ilgilendiren bir mesele değil. Öcalan, iki toplumun(Türklerin ve Kürtlerin) gelecekte barış içinde ve demokratik kurallar çerçevesinde bir arada şiddetsiz ve terörsüz yaşayarak yol almasını istiyorsa şiddet ve terör konusundaki olumlu duruşuyla kapıyı arayabilir, buna katkı sağlayabilir. Sözü geçiyorsa -umarım yoldaşları onu dinler- 40 yılı aşan bir süreçte yüzbinlerce Türk ve Kürdün canları pahasına sürdürülen bu kirli savaşın tarihe gömülmesini sağlasın. Böylece boynunda duran bu ağır günahlardan bir nebze olsun sıyrılabilir.

Kısaca PKK örgütünün silahsızlandırılması, lağvedilmesi ve genel af ile ilgili devlet ile müzakere edebilir. Görüşmeler sağlayabilir. Fakat Kürtler ile devletin barışıyla, Kürt ulusal haklarıyla ilgili Öcalan'ın hiç bir dahli yoktur, olamaz. Kürtlerin ulusal sorunu; siyasi, kültürel ve her yönüyle Kürt olan parti ve oluşumlarla, Kürt çoğunluğun kabul ettiği bir statü teklifiyle yürütüldüğünde gerçek barış sağlanmış olacaktır. Bu kritik süreçte Türk sağduyulu insanları, demokratları ve her kesiminin bu barışı dillendirmesi gerekir. Aksi halde Anadolu Türklüğünün geleceği de çok büyük kaoslarla ve tehlikelerle karşı karşıya olduğunu artık görmelidirler.

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
5202 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:05:29

Gencettin Öner

Gencettin Öner

Yazarın Önceki Yazıları

Ortadoğu’nun Yeniden Yapılanmasında Kürtler Ne Yapmalı?Ortadoğu'da Tam Olarak Neler Oluyor? Kürtler Bu Kez Makûs Talihlerini Yenebilecekler mi?Kürd/Kürdistan Sorunu Ve Demirtaş'ın PKK/DEM Ekseninden Kopuş EmareleriOrtadoğu Ve Dünyadaki Son Gelişmelere Paralel Olarak Kürtler Özgür Ve Onurlu Gelecekleri İçin Ne Yapmalı?Karartmalar, Dezenformasyonlar Ve Olgusal GerçeklerHep Karıştırılan İki Sorun Ve Olgu; Ulusal Sorun Ve Demokrasi Sorunu'Hafıza-i Beşer, Nisyan İle Maluldür'Anayasalar, İkiyüzlülükler ve NiyetlerAklın ve Ferasetin Durduğu AnSıradan Kötülük, Bağnaz Bir Dinsel Veya İdeolojik Vicdansızlıkla Birleşince Ortaya Çıkan Manzaralar'Derin Dewlet Nedır Abê?'Komedilerden Komedi BeğeninÇend Dimên Li Ser Jîyana Rewşenbir, Lêkolinvan û Entelektuelê Kurd Dr. Tarıq Ziya EkinciEzber Bozan Bir YazıToplumsal Hafıza, Org. Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun OlayıRiyakarlık, Yalan, Aldatma ve İnanç Adına Yaşatılan Barbarlık Diyarından Seçmelerİki Fotoğrafın DüşündürdükleriDiamond Tema, İnanç-İnançsızlık ve AgnostizmDemokrasi ve Özgürlüklerin Kağıt Üzerinde Kaldığı Ülke ve Toplumlarda Aforizmal Bir BakışBir Ulusa ve Onun Değerlerine Dayatılan OnursuzlukSelahattin Demirtaş ve Seher’in Dramıİnsanlık Değerlerinin Yerle Bir Edildiği, İnsanlık Erdeminin Çöktüğü Nokta; Soykırımlar2024 Seçiminin Patolojik Siyasal Anatomisi Üzerine Bir Kaç Söz?Kürt Siyasetçilerin Aymazlıklarına Kim Dur Diyecek?Mertliğin, Onurun ve Yiğitliğin Timsali; Yılmaz GüneyToplumlara 'Hakikat' Diye Dayatılan Sosyal Psikoz ve Sosyal Halüsinasyon Handikaplarından Kurtulmaları Mümkün Olabilir mi?Sekülerlik, Laiklik, Komünizm ve Sosyal Darwinizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Kavramları Nasıl Algılıyor? (2)3 Olgu, 3 Sonuç ve Toplumun Çok Hazin AymazlığıSekülerlik, Laiklik, Komünizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Süreçte Ne Yapmalı (1)Tarihten Hiç Ders ÇıkaramamaSarı Hoca(İsmail Beşikci) Hakkında Birkaç Hayat AnekdotuAptallığın Resmi Var Mıdır Acaba?Yalanlarla Zihinlere Kazınmış Ezberlerin Bozulması ve Hakikat'Xwedê Mırov Kor Neke, Kor Bikejî Kerr Neke' Sosyal Psikoz ve Hakikat'Cumhuriyet' Nedir? Ne Değildir?'İlericilik', 'Gericilik', 'Faşizm' ve 'Demokrasi' Kavramları Üzerinde Felsefi Bir Beyin FırtınasıSivil Katliamları İdeoloji ve Din Kisvesi Altında Savunan Barbarlık'Göz Bebeği' 'Göz Ağrısı' 'Göz Dikeni'Katliam, yağma, fetih ve işgalleri kutsama, bu kötülüklerin mağdurlarının torunlarının aymazlıkları üzerineBayramlar; Kimilerine Sevinç ve Mutluluk Vesilesi Olurken, Kimilerine Neden Hüzün ve Yok Sayılma Vesilesi Oluyor?Tabuları YıkmakDeğerli Hukukçu, Hakperest İnsan, Hacı Akyol’un Anısına Saygıyla Toplumsal Hafıza, Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun olayı Sivas Katliamı Üzerine Tekrarlı Bir Hatırlatma Hakikat ve Vicdanla Bağdaşmayan Rutinleşmiş bir İnanç Ezberi; Kurban İnsanlığın Erdemli Olma Yolundaki Uzun Yürüyüşü; Evim mi? Devrim mi? İki Yüzlülük, Riyakarlık ve Yalanlarla Nereye Kadar?2023 Seçim Sonuçları Üzerine Birkaç Söz… Kaybedenler ve Kazananlar; Neden? Nasıl? Niçin?Yüz Yıldır Kürtlere Dayatılan 'Kırk Katır mı? Kırk Satır mı? ' Anlayışına Ne Zaman Dur Denilecek?Faşist Nobranlıkla Nereye Kadar?Bir Seçimin Sosyolojik ve Siyasal Anatomisi 'Denizler'in Yolu' ve Gerçekler Dersim Katliamı Olguları, Kavramları Çarpıtma Ve Türk Toplum Algısında Karşılık Bulmuş Politik-Şoven Psikoz 23 Nisanı Bayram Havasında Kutlayan Türkler, 24 Nisan Trajedisini de Unutmamalılar Toplumu İnanç Ve Bayrak Dayatmasıyla Terbiye Etmeye Çalışılan Oyunlar Ve ErdemlilikTarihte yaşananlardan ders çıkaramama ve son hazin siyasi aymazlık Kılıçdaroğlu'nun 'Halil İbrahim Sofrası' Temennisi ve GerçeklerSpor centilmenliği, seri katilleri kutsama ve faşistleşen toplum Coğrafyamızda meydana gelen deprem felaketi üzerine birkaç söz Riyakarlık, makyaj ve yalanlarla nereye kadar?Etnik nefretin aramızdan aldığı güzel insan; Hrant Dink 'Öteki'ye Olan Düşmanlık ve Nefret, Empati ve Erdemliliğe Dönüşebilir mi?100. Yılına girecek olan otoriter ve tekçi rejimin kalıcı otokrat bir rejime evrilmesine karşı mağdurlar ne yapmalı? 'Kimseye Verilecek Bir Çakıl Taşımız Yoktur' Veya ‘Ya Sev Ya Terket!' Metaforu Üzerine Birkaç Söz Nasıl Bir Anayasa?Sedama bındestîya Kurda azlû bu!Neo-Osmanlıcılık ile Neo-İttihatçılığın 100 yıllık ezeli düşmanlıktan, iktidar ittifakına geçmeleri ve 10 kasım üzerine birkaç söz Cumhuriyet mi, Demokrasi mi?2023 Seçimlerinde 'vatandaş bekası' için kime ve neye göre oy verilmeli?
x