Aklı vicdanıyla barışık, yüreği şuuruyla tanışık hiçbir Kürt evladı Kürtler arası savaş çığırtkanlığından bir kazanç çıkmaz diye hemen herkes bilir. Hiçbir Kürt evladı, kendinden bile haberi olmayan birkaç zılgıtcı şarlatanın dışında, Kürt partileri arasındaki bir çatışmayı asla ve asla onay vermez. Vermez çünkü Kürt halkı Kürtler arası bir kavga veya savaşa, şuna buna taraf, şu bu haklıdır gibi bir tartışma saçmalığına ne dahil olur ve ne de taraf olur.
Kaldı ki, Kürt Şemo’nun partisi inkârcı Hemo’nun devletiyle ilişkisi her ne kadar varsa, Kürt Memo’nun partisinin de bir başka baskıcı devletle ilişkisi de o kadar vardır ve var olduğunu da herkes biliyor. Tüm bu gerçekler ulu orta ortadayken, Kürtler arası savaş çığırtkanlığı Kürt halkının inkârcısına cephane taşımaktan zere kadar bir farkı yoktur ve olamaz… Olamaz, çünkü inkarcının ekmeğine bal kaymak sürenin haklı tarafı asla ve asla olmaz.
İkinci bir sorun ise, ne Kürt Hemo’nun partisi Mıho’nun partisinden az günah işlemiş ve işliyor ne de Kürt Mıho’nun Kürt partisi Mıho’nun partisinden daha sevap işlemiş. Dolayısıyla birinin kafasında ne renk bir şapka varsa diğerinin de kafasında bir başka renkle aynı şapka vardır! Dolayısıyla her ne kadar günahlarla dolmuş şapkanızı çıkarıp önünüze koyacak niyetiniz yoksa da bin bir yanlışa koşan badirenize maruz kalan Kürt halkının Kürtlerin birliğine şahlanan umuduyla oynamayı bırakın artık! Kürtlerin kelle avcısı İran ile kurulan dirsek teması, Irak’ın Şabîleriyle kanka dansı, Türkiye’nin Kemalist şovenleriyle kol kola aşk şarkılarının söylenmesi ulu orta ortadayken’ şurayla burayla ilişkileri yüzünden “KDP düşmanla iş birliği yapıyor” diyerek savaşa sebep bir dil kullanılması akla ziyan bir mantık öngörüsüdür.
Peki Kürtlerin bu tarafı öyleyken, Kürtlerin öbür tarafı sudan çıkmış kaşık mıdır? Sudan çıkmış kaşık olmadıkları hemen herkes farkındadır. Farkındadır çünkü ayakları altına serilen tüm imkanların hali vakti ortadadır. Ortadadır çünkü bir çeyrek asırdır Kürt halkının kalıcı kurumsallaşmasına bir tek adımın atılmadığı gibi, bir ay sonrası dahi ne olacağı belirsiz bir ikilemle iki başlı bir yönetimin ortaya çıkmayacağını kimsenin garanti verme şansı yok!
Zira yaklaşık çeyrek asırdır tüm imkanlar ve fırsatlar, iki başlı istihbarat, iki başlı Peşmerge, iki başlı medya ile devam eden iki başlılığın ötesine geçmemenin utancı zirvedeyken, bir başka Kürt varlığın yanlışının üzerinden kendini aklama cabası içine girenlerin mantığı da akla ziyandır. Dolayısıyla akla ziyan bu kadar zarar ziyan varken, Kürt halkının aklıyla kimsenin oynamasının hakkı ve hukuku da yok.
Yok çünkü gerçekten de bin bir bedelin en ağır tarafıyla elde edilen kazanımların ideolojik bir slogana nasıl kurban edildiği herkes gördü! Diğer tarafta ise, birçok uluslararası güçlerin katkılarıyla elde edilmiş Güney Kürdistan kazanımları dahi 30 küsur yıl sonrasında bile bir gün sonra ne olacağı muamma! Yani sözün kısası, bunca yanlış ve akıl almaz yetmezliğiniz yetmiyormuş gibi, Kürt halkını birbirine düşman yapıp birbirine kırdırmak mı size yetecek?
Umarım ve dilerim Kürt siyasetinin bir tarafında bulunan Mesud Barzani gibi aklıselim bir önderin varlığı, diğer Kürt siyasetin tarafı olan camianın içinden de çıkar. Çıkmalı zira Kürt halkının geleceğini bin bir yanlışa kurban edilmesine rağmen yine de Kürt halkının birliğine ve kardeş kanın dökülmesine yüreği yanan önderlerin varlığıyla nefes alma şansı olsun.
Velhasılıkelam Güney tarafına diyoruz ki, Kürtler arası savaşı dilinize dolandıracağınıza 30 yılda kurumsallaşması gereken Kürt halkının geleceğine atamadığınız adımları dolandırın yüreğinize! Kuzey’in Kürt tarafına da diyoruz ki, en üst düzeyde Kürtler arası düşmanlık naraları atacağınıza, Hendek sendromuyla yakılan yıkılan onlarca şehrin nedenini havale edin mantığınıza.
Her şeye rağmen, gelin yine de hep birlikte Kürtler arası bir savaşa yüksek sesle hayır diyelim, kardeşler arası savaşa çanak tutanlara “kış kış kış” diyelim. Demekle de kalmayıp Kürt damarıyla zıplayan yüreğimizle “haydi be oradan!” deme cesaretimizi de takviye edelim. Edelim ki, hiçbir Kürt partisi Kürtler adına Kürt halkının aklıyla oynama şansı kalmasın. Evet evet kalmasın tabi ama şu notu da düşmeden olmaz: Kuzeydeki yanlışlar başını almış belirsizliğe koşuyorken, Güney’in geçmişi ve geleceğiyle bu kadar uğraşmanın mantığını anlamak gerçekten de akılla izah edilecek gibi değil!
Hüseyin Akıncı
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.