İzmir Mitingi ve Geride Bıraktıkları

İzmir Kurtuluş Savaşı sonrası yerlisinin terk ettiği, kalanlarla birlikte balkanlardan gelen göçmenlerin yoğun yaşadığı bir il.

Aynı İzmir yaşadığı topraklarda baskıdan bunalan ve göç ederek yeni bir yaşam için Kürdlerin tercih ettiği sayılı özel İllerden biri.

İzmir'de 6'lı masanın yaptığı mitingde liderlerin yaptığı konuşmalar, atılan sloganlar ve okunan marşlarla seçim sonrası için yapılmak istenenlerle ilgili anlamlı mesajlar verildi.

Liderler verdikleri mesajlar da hepsinin üzerinde önemle durdukları konu AKP ve kurduğu Türk Tipi Başkanlık Sistemi'ydi. Bu sisteme son vermek ve ülkenin yeniden kuruluş ayarlarına dönmesi ile birlikte parlamenter sisteme geri dönülmesi üzerineydi.

Liderlerin hemen hepsinin şu veya bu şekilde görev aldığı eski parlamenter sistem neydi, ülkede yaşayan farklı olanlara hangi uygulamaların yapıldığını kısaca hatırlamakta yarar var.

Başta Kürdler olmak üzere etnik ve inançta farklı olanlar öncelikle "tedip" yani terbiye edilmek istedi. Terbiye edilip hizaya getirilemeyenler asi sayılıp vatana ihanetle suçlanarak çeşitli cezalarla cezalandırıldı. Bu da yetmeyince katledildiler. Katliamdan sağ kalıp kurtulanlar yerinden yurdundan edilip aileleri dahi bölünerek ayrı ayrı birbirinden uzak yerlere, dilini bilmedikleri yerlere sürgün edildiler. Sürgünden geriye kalanlar da anadillerine konan yasaklarla sürekli horlandılar.

Bu uygulamaların yanında İlkokullarda körpe beyinlere Türk etnik grubuna milliyetçi bağlılığı ifade eden Andımız her eğitim günü daha Türkçeyi öğrenememiş çocuklara okutturuldu. Farklı etnik yapıdaki çocukların bu uygulama ile daha o yaştan itibaren asimile edilmek istendi. Yıllarca (tam 80 yıl) bu uygulama değişmeden her eğitim günü 2013 yılına kadar devam etti.

Andımız Türklük üzerine yazılmış, Türkçülüğü ve Türk olma ülküsünü öne çıkarıp öven ırkçı bir marş. Yazıldığı döneme bakıldığında kimlerin etkisinde kalınarak yazıldığı daha iyi anlaşılır. Andımız Avrupa'da ırkçılığın (nasyonal sosyalizmin) giderek güçlendiği bir dönemde,1933 yılında CHP'nin iktidar olduğu tek parti döneminde yazılmış.

Marşın yazıldığı dönemde Türkiye'de Atatürk'ten onay alarak manevi kızının oluşturduğu, başbakan İnönü'nün de desteklendiği ve 64.000 kişinin kafataslarını ölçüldüğünü ,Türk Tipi kafasının oluşturulmaya çalışıldığını da belgeleri ile biliyoruz.

Arada geçen tam 80 yıl sonra Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Andımız'ın (2013 yılında )ilkokullarda okutulması kaldırıldı.

Andımızın kaldırılmasına itiraz edenlere Erbakan'ın yanıtı "Sen Türküm, doğruyum, çalışkanım dersen, Kürdde çıkıp ben daha doğruyum, daha çalışmanım der" diye verdiği yanıt hala akıllardadır.

Aradan geçen 23 yıla rağmen Kılıcdaroğlu ve partisi ve 6'lı masada yer alan ittifakları Andımızın kaldırılmasını anlaşılan içlerine hala sindirememişler. Seçimi kazanmaları halinde asimilasyon amaçlı okutulduğu bilinen Andımız marşını yeniden ilkokullarda okutturacaklarını miting alanında da tekrar ettiler. Böylece sadece farklı olan çocukların değil Türk olan çocukların da beyinleri ırkçı düşünceler ile doldurulmak isteniyor

Andımızı okutmak için modern yaşam tarzı ile yüzü batıya dönük il olarak örnek gösterilen "çağdaş" İzmir bilinçli seçildi. Yapılan mitingde Andımız marşı toplu olarak alanı inleterek okundu.

İzmir Kürdlerin öncelikli göç ettiği illerden biridir. Eş Genel Başkan Mithat Sancar'ın Cumhur Başkanı seçiminde "sorumluluk gereği hiç bir talep olmadan "Kılıçdaroğlu'na karşı aday çıkarılmacağını peşin açıklamasından sonra Kürdlerde yapılan mitinge yoğun olarak katılmışlar. Eskiden yapılan mitinglerde anadilde eğitim ve ulasal içerikli pankartların taşımadığını ve sloganların atılmadığı biliniyor. Bilinmeyen ve merak konusu olan mitinge katılan Kürdler çocukken istemedikleri halde okumak zorunda kaldıkları Andımızı miting alanında beyaz yakalı Kemalistlerle birlikte aynı coşku ile okudular mı diye insan merak ediyor. Bir başka merak konusu da Kürd illerinde yapılacak mitinglerde de andımız alanlarda toplu olarak okunacak mı?

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.