Çok uluslu ülkelerde azınlığın azınlığı olan uluslar aynı baskılara maruz kaldıkları halde asimilasyona karşı direnç gösteren çoğunluğu oluşturan azınlık ulusa karşı devletin yanında yer almaya zorlanırlar. Örneğin bir Pontus'lu Rum,Trakya'lı Pomak veya Kocaeli'nde yaşayan Çerkez gibi azınlığın azınlığı gruplar izlenen ayırımcı politikanın etkisi altında kaldıkları oranda Kürd'leri devletin bakış açısı ile değerlendirirler ve Kürd'lerin onlarında faydalanacağı haklı taleplerine (Anadilde eğitim gibi) karşı çıkarlar.
Sayıları yok denecek kadar azalan Süryani, Ermeni ve Yahudi'leri hariç tutarsak Urfa, Mardin ve Hatay gibi kışkırtmalar olmadığı zaman farklı etnik yapıların barış içinde birlikte yaşadığı sayılı şehirlerde biri. Harran ilçesi de Arap nüfusun çoğunluğu oluşturduğu Urfa'nın bir ilçesi.
Seçim yaklaşınca Müjdat Gezen'in attığı AKP karşıtı bir tweet yeniden piyasada.
Tweette M. Gezen "Türkiye’de en az üniversite mezunu olan ilçe %3 ile Harran, AKP'nin aldığı oy %93. En fazla üniversite diplomasına sahip %93 ile Tunceli, AKP'nin aldığı oy %3 diyor. "Dağdaki çobanın oyu ile benim oyum bir mi?" diyerek kendisini halkın üstünde gören Aysun Kayacı gibi Müjdat Gezen'de demokrasinin olmazsa olmazı eşit oy hakkına saygı göstermiyor.
Harran, Akçakale gibi 1.paylaşım savaşı sonrası Almanların inşa ettiği demir yolu hattının sınır kabul edilmesi ile bu tarafta kalmış Arap çoğunluğun yaşadığı, aşiret bağlarının güçlü olduğu bir ilçe. Seçimlerde kime oy verileceğine devletin desteklediği aşiretlerin önde gelenleri kişisel çıkarları neredeyse o doğrultusunda bir gecede karar verirler ve toplu oy kullanılır. Kurulu sistem böyle olduğu için okuma oranı düşük ve cahil diye eleştirilmesi gereken Harran halkı değil o halkı oy deposu olarak kullanan aşiret liderlerine teslim eden 100 yıllık cumhuriyetin uyguladığı politikalardır.
Tek parti döneminde Mardin'de Kürd'lere karşı yapıldığı gibi Urfa'da da Arap'lar alış-veriş ve ticaret yapmak için şehir merkezine gelmelerine çeşitli zorluklar çıkarılıyordu. Zorlukları göze alarak gelmek zorunda kalanlar da halk ve esnaf tarafından alaya alınarak çeşitli hakaretlere uğruyorlardı.
Eğitimde geri bırakılmış çoğu ilçe gibi Harran'da da ilk açılan karakollar olmuştur. Devletin ekonomik ve eğitim amaçlı yatırımları yakın bir tarihe kadar yoktu. Siyasi partilerde devletin yaptığı gibi oy alabilmek için halkı yerine aşiret önde gelenlerinin peşine düşerler. Çünkü blok oylara ulaşmak daha kolaydır. Bu blok oy gücünün hatırına Arap'lar Urfa'da daha yeni tekçi partilerde yerlerini alabiliyor ve millet vekili çıkara biliyorlar. Müjdat Gezen tek parti dönemini bilmezmiş gibi kalkmış CHP'ye oy vermeyenleri cahillikle itham ediyor ve okur yazar oranı ile oy verme oranını kıyaslıyor. Nedenlerine değinmeden Harran halkını AKP'ye oy verdikleri için cahillikle suçluyor. Ankara Türkiye'nin başkenti ve Ankara'yı yıllarca Melih Gökçek yönetti. Ankaralılar da eğitimsiz mi? Ya da çeyrek asır AKP'nin aldığı oyların ile yönettiği İstanbul halkıda cahil miydi? CHP'ye oy verince aydın mı oldular?
Harran'lı Arap çocukların Genel Başkan Kılıçdaroğlu gibi Bozkurt işareti yapmaları ırkçılığın Baş Öğretmeni CHP'nin neyine yetmiyor?
Dersim'de amaç aynı olduğu halde farklı uygulandı. 38'de yaşanan katliam sonrası adının değiştirilmesi ve eğitim oranının Türkiye ortalamasının çok üstünde olmasının nedeni Dersimlilere uygulanan katı asimilasyon politikasının jenosit ile birlikte uygulanmasıdır. Bu politikadan utanması gerekenler Dersim'i Harran ile kıyaslayarak örnek gösteriyor. Oysa Dersimli çocuklar hala anadillerinde eğitimden mahkumlar.
Nedenleri bilindiği halde kendisine oy vermediği için halkı suçlayanlar halk için hiçbir şey yapmazlar. OHAL, Sınır Ötesi Operasyonlar, Kayyum atamak gibi yasalar meclisten geçerken ve Kirli Hendek Savaşında Roboski dosyası kapatılırken, dokunulmazlıklar kaldırılırken AKP'ye baston olmaktan başka CHP ne yaptı?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.