Gün ilkeli Siyaset ve Birlik Günüdür

Ulusal ilke ve amaç olmadığı müddetçe ödenen bedeller ezilen ulusa siyasi anlamda hiç bir kazanım sağlamaz.

Adnan Güllüoğlu

22.12.2023, Cum | 09:33

Gün ilkeli Siyaset ve Birlik Günüdür
Makaleyi Paylaş

Şempanzelerde insanlar gibi grup halinde yaşadıklarını, gruptaki şempanze sayısı 50'yi geçince sorunların başladığını ve kavga edip yirmişerli gruplara bölünüp ayrıldıklarını bir yerde okumuştum.

70'li yılları anımsadığımda aklıma hep okuduğum bu yazı gelir. O yıllarda Türkiye’de sol-sosyalist hareket bölünmede şempanzelerden de beterdi. Bölünmelerden Kürd sol grupları da nasibini aldı. Türkiye'de yeni sol bir grup kurulsun kısa süre sonra Kuzey Kürdistan'da da benzeri sol grup kurtulurdu.

Biri ezen, diğeri ezilen ulus olmasına rağmen bin yıldır birlikte yaşayan Türk'ler ve Kürd'ler arasında kültürel ve siyasi anlamda böyle bir etkileşimin olması zaten kaçınılmaz. Ancak tarihine, diline ve kültürel değerlerine rağmen ideoloji ve inanç bazında Kürd'ler kadar kolayca bölünebilen dünyada başka bir ulusun olduğunu sanmıyorum. Tabiki başta asimilasyon olmak üzere bunun da çeşitli nedenleri var.

4 parçaya bölünmüş ülkelerinde, ulusal haklarından (UKKTH gibi) yoksun bırakılan Kürd'lerin sağda ve solda kolayca bölünebiliyor. Kürd'leri bölmek için egemenlerin ustaca kullandığı son derece etkili olan başlıca iki yöntem uygulanıyor. Bunlardan biri "Bütün halklar kardeştir" söylemi ve en az bunun kadar etkili olan "Hepimiz aynı ümmetin kardeşleriyiz" anlayışıdır. Ancak bu iki kardeşlik eşitlik anlayışı ile birlikte savunulmaz. Kardeşlik hep sözde kalır. Zaten kan bağı üzerinden kardeş olunur. Kan bağı üzerinden olduğu içinde halklar kardeş değildir.

Yine halklar aynı inanca sahip olabilir ama bırakın kardeş olmayı aynı ümmet olmak için bile önce eşit haklara sahip olmaları gerekir.

Ezen ve ezilen ulusların birlikte yaşadığı ülkelerde eşitlik yerine ümmet kardeşliğini savunuluyorsa egemen ulusun uyguladığı asimilasyon politikasıdır. Eşitlik olmadan ümmet olmayı savunanlar gerçek dindar olmadıkları gibi eşitlik olmadan halkların kardeşliğini savunanlar da gerçek solcu değildir.

Türkiye'yi kuran irade laik devlet kurulacak diye laik devletten yana olan Kürd'lerin desteğini aldılar. Amaca ulaştıktan sonra verilen bütün sözler unutuldu. Laik ve iki uluslu ortak devlet anlayışına inanan Kürd'lerin hayalleri 24 anayasası ve Türk İslam Sentezi ile birlikte yok edildi.

AKP iktidarı ile birlikte inanç ve ümmet anlayışı öne çıkarılarak Kürd'ler kendi içinde yeniden bölünmek isteniyor. Diyarbakır belediye başkanlığına atanan kayyum seçim sürecinde Şeyh Said'in adını bir caddeye vererek Kürd kamuoyunda laik-antilaik tartışması yarattı. Kürd'ler artık bu oyunlara gelmemeli.

Şeyh Said'in kimliği ile ilgili tartışmalarda taraflar yetmemiş olacak ki kendine vazife çıkaran Kafkas Dernekleri Federasyon Başkanı'da tartışmalarda taraf oldu. Osmanlı'ya sığındıklarında anadillerini konuşan, Cumhuriyetle birlikte asimile edilip anadilini unutturulan Çerkezlerin federasyon başkana sormak gerekiyor, övünerek sahip çıktıkları Şeyh Şamil ile Şeyh Said amaçları ve akıbetini aynı olan iki lider. Kraldan çok kralcı olmaya gerek yok. Başkana gereken yanıtı Kürd dostu Çerkez arkadaşların vereceğine inanıyorum.

Diyarbakır'da atanmış kayyum gerçekten samimiyse, Şeyh Said'e ve birlikte idam edilen arkadaşlarına gerçekten saygı duyuluyorsa önce itibarları iade edilmesi ve mezar yerlerinin nerede olduğunun açıklanması için çaba harcasınlar. Ancak samimi olmadıklarını biliyoruz ve Şeyh Said'in ismini yaklaşan seçim için kullanıyorlar.

Oyun çok, inkârın başladığı tek parti döneminden bu güne Kürd'ler üzerine uygulanan 100 yıllık politikadan alması gereken çok dersler var. Başta resmi tarih olmak üzere yaşanan olaylar gerçekler ışığında yeniden değerlendirilmeli.

Mesela Şeyh Said isyanında baş kaldıran sadece şeriat isteyen Sünni Kürd'ler değildi. Devlete isyan etmekten yargılanan Karerli Mehmet Efendi Sünni değil aleviydi. ...

Yargılandığı mahkemede hakim : "Bak İngilizler kışkırttı sizi, sonunuz nereye geldi." dediğinde Kârerli Mehmet Efendinin verdiği yanıt "Hakim Bey İngilizler sizin arkanızda değil de bizim arkamızda olsayı şu anda sizin oturduğunuz yerde biz otururduk!" demesi düşündürücü, anlamlı ve değerlendirme yapmak için son derece önemlidir. Çünkü Karerli Mehmet efendinin alevi olması ve yaptığı savunma isyanın ulusal yanının olduğunun kanıtıdır. Bu savunma aynı zamanda Kürd'lere yapılan kıyımını haklı çıkarmak için resmi tarihin yazdığı "İngiliz oyunu" iddiasını da çürütmeye yetiği gibi İngilizlerin kimi desteklediğini gösteren belge niteliğindedir.

Kürd'leri ulusal mücadelede kendi içinde bölmek için inancın yanı sıra kullanılan yöntemlerden biride insanlık tarihinden bu yana var olan ve devam eden sınıf mücadelesi, yani emek ve sermaye arasındaki çelişkidir. Kürd'ler çeşitli inançlar bünyesinde barındırdığı gibi çeşitli sınıfları da bünyesinde barındıran bir ulustur ve üzerinde hem ulusal, hemde sınıfsal olmak üzere çifte baskı vardır. Ulusal baskı var olduğu ve devam ettiği müddetçe Kürd'ler için baş çelişki ulusaldır ve önceliklidir. Sınıfsal çelişki sonra gelir.

Siyasi yaşamda sosyal şoven "Türk solunun" Kürd sorununun ulusal yanını görmeyip sınıf çelişkisini öne çıkarması Kürd'leri bölmek ve ulusal mücadeleden uzaklaştırma çabasıdır. Yasaklar kalktıktan sonra tabela partisi haline gelen TKP tarihinde ilk defa ve sadece Dersim'de belediye başkanlığı seçimini kazandı. Coğrafi yapısı, etnik ve inancı farklı olduğu için kurucu irade 1938 yılında Dersim'de soykırım uyguladı. Mecburi İskan, inanç ve etnik asimilasyon politikasının yoğun uygulandığı Dersim gibi seçilmiş bir ilde, 12 Eylül öncesi adından bile söz edilmeyen, sosyal şoven olduğu halde kendine komünist diyebilen bir parti nasıl belediye başkanlığını kazanması incelemeye değer bir durum. Kazanılan bu belediye ulusal haklar için mücadele etmek yerine sınıf mücadelesi vermek iddiası ile beş-on dönüm tarlada nohut yetiştirmek ile övünüyor. Dersim'de cem evlerinde Atatürk ve Hz. Ali’nin posterlerinin birlikte asılması, TKP'nin belediye başkanlığını kazanmasının nedeni yıllarca sistemli bir şekilde uygulanan asimilasyon politikasının başarısıdır. Birlikte yaşadığı bir ezilen ulusun sorunlarını gördüğü halde dile getirmeyen ve o ulusun evrensel haklarına saygı göstermeyenler komünist değil sosyal şovenisttir. Çünkü gerçek komünistler ezilen ulusların haklarına saygı gösterirler. Asla sınıf mücadelesi yerine yoksulluk edebiyatı yapmazlar. Açlığın ve yoksulluğun nedenleri üzerinde dururlar.

Dersim'de yaşanan asimilasyonun sonuçları yarın Diyarbakır’da, Urfa’da ya da Mardin'de yaşanmak istenmiyorsa sınıfsal mücadeleyi öne çıkarıp ulusal mücadelenin önüne konulmamalı. Ulusal mücadele her zaman öncelikli olarak ele alınmalıdır. Bunun için de başta UKKTH gibi talepleri belirleyen ilkeler ile ittifaklar kurulmalı.

Siyasetin başarısı elde edilen ulusal haklar ile ifade edilmeli. Ulusal kazanım yoksa millet vekili, yada belediye başkan sayısı başarının kriteri değildir. Ezilen ulus adına da siyaset yaptığını iddia eden bir partinin ilkeleri ile amacı düzen partilerinden farklı olmalı.

Çünkü ulusal ilke ve amaç olmadığı müddetçe ödenen bedeller ezilen ulusa siyasi anlamda hiç bir kazanım sağlamaz.

Bu güne kadar başta çok ağır bedeller ödendi ve ödettiriliyor. Ancak bedel ödedik diye övünmek yerine ödenen bu kadar ağır bedellere rağmen kazanımın ne olup olmadığı artık görülmeli. Önümüzde yeni bir seçim var. Gün bölünme değil ilkeli siyaset ve birlik günüdür.

A.Güllüoglu

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

2991 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:12:50

Adnan Güllüoğlu

Yazarın Önceki Yazıları

Bağımsızlık Talebi Olmayanlar Güney Kürdistan Federe Yönetimini Anlayamaz Ya Tutarsa? Filistin Halkının Kazanımları Kürd Halkının Zararına Olmadığı Gibi Kürd Halkının Kazanımları Filistin Halkının Zararına Olamaz Savaşa Karşı Barış İstemenin Yolu Ulusların Kendi Kaderini Tanımaktır ‘Eğer Siz Bayrak ve Devlet İstemiyorsanız Sizde Bir Sakatlık Var’ Kaş Yapmak İsterken Göz Çıkarmak İsteyenlere Meydan Verilmemeli Seçimin Kaybedeni AKP, Ancak Kazananı Yok Kürd'ler Arafta Kalsın Diye Sorunun Adı Doğru Konmuyor "Xwade Mırov Kor Neke/Kor Bıkeĵi Ker Nekê Kurmê darê ne ji darê be dar narize Tartışan İki Kasap Arasında Koyunun Taraf Tutması Akıbetini Değiştirmez Anadile Konulan Yasak Irkçılığın ve Asimilasyon Politikasının Çirkin Yüzüdür Siyaset ve Samimiyet Aram Tigran - Mamoste Aramê Dikran 'İdam Edileceğiz, Ancak Bu Gururlu Bir Ölüm, Sizden Yas Tutmamanızı, Siyah Giymemenizi ve Cesur Olmanızı Diliyorum' Futbol Sadece Futbol Olmalı Türkiye Çifte Standartlar Ülkesi Dıms u Pekmez Hiç - Fark Etmez Kommagenes (Kom-Ma-Geli) Aryen Aşiretler Birliği ve Nemrut Denilen Kralları, İnkar ve Aşağılamak Amacıyla Uydurulan Rivayet 100 Yıllık, İnkar Üzerine Kurgulanmış ve Hala Uygulanmak İstenen Senaryo İki Resim ve Düşündürdükleri Bir Binayı Yapamazsan Yıkıpta Viran Eyleme Bugün Cumartesi! 'Sizin Yüzünüzden Arkadaşlarım Öldü' Filistin Halkının Devlet Olma Hakkı Kadar Yahudi Halkının da İsrail'de Güven İçinde Yaşama Hakkı Vardır Ezilen Ulus Adına 'Dost Pazarda Görsün Diye' Eylem Yapılmaz Kürd'ler ile İsrail ve Bölge Barışı 'Türk Solu' ve Sosyal Şovenizm 'Sorgulanmayan Hayat Yaşanmaya Değmez' Filler Tepinince Çimenler Altta Kalır ve Ezilir PKK İle Daha Nereye Kadar? Kürd'ler Neden Referandum Yaptı Ve Neden Bağımsız Devlet Olmak İstiyor? Birlik Sorunu ve Gelinen Zorunlu Yol Ayırımı Düşen Öküze Bıçak Çeken Çok Olur Kemalizm İle Sosyalizm Arasında Bir Değil Bir Çok Aşılmaz Duvarlar Vardır Spor ve Kabaran Milli Duygular Çadır Kurduğun Her Yer Senin Değildir 1 Eylül Dünya Barış Günü Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız Tek tanrılı bütün inançlar öldürme der 'Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün' Lozan ve Sonrası Türk’ler ve Kürd’ler Birbirini Sevmek Zorunda Değil Xani Xulam yürüyüşüne devam ediyor Mezar Yerleri Bile Bilinmeyenler Yanardağ Kim ve Neden Tutuklandı? HDP'yi Kimler Kurdu, Kimin Partisi? 'Bir Kere Yanlış Trene Bindiyseniz Koridorda Ters Tarafa Yürümenin Hiçbir Faydası Yoktur' Seçim Yenilgisi ve Nedeni Üzerine Notlar Kürd’lerin Artık Kendi Senaryoları Olmalı 27 Mayıs’ta Yapılanın Devrim Değil Darbe Olduğu 22 Yıl Sonra Anlaşılmasının Gelişen Demokrasi Kültürü ile İlgisi Var mı? Bu Ülkede Sadece Taraf Olmayanlar Değil Taraf Olanlarda Bertaraf Edildi Kürdlerden Başka İttifak Dışında Kimler Kaldı? Halk Adına Devrim Yapmayı Beceremeyenler Bu Seferde Oyunu Alamadığı Halkı Suçluyor Adı Konmadan Savunulan Entegrasyonun Tek Amacı Vardır, O Da Asimilasyondur CHP Tek Başına İktidar Olsa Denizin, Yusufun, Hüseyinin İtibarlarını İade Eder mi? Türkiye’de Kaybedilen Yakınlarını, Mezar Yerlerini Aramak Hala Suç İzmir Mitingi ve Geride Bıraktıkları Çoğunluk Her Zaman Haklı Değildir Erdoğan-Kılıçdaroğlu Arasında Bırakılan Kürd Seçmen Kürd'ler Ne Yapmalı Davul Kimin Boynundaysa Tokmakta Onun Elinde Olmalıdır Farklı Olana Eşit Haklar Tanımayan Bir Hareket Demokrasiden Söz Edemez Biz Kırmızı gülüz, o dikendir bize Kendi kimliğiyle eşit olmayı isteyen Kürd'ün bu ülkede düşmanı çok Kürd’ler her şey olabilir ancak kendi olamaz Ulusal Haklar Söz Konusu Olduğunda Varlığı İnkar Edilenler Neden Seçimde Sizinle Birlik Olsun? İnsan Düşünmeden Edemiyor Kürd’ler iki ittifaktan birine neden oy versin? Kürd’lerinde Yeni Yüzyıl İçin Kendi Kimlikleri İle Bir Hesabı Olmalı Babacan ve Partisinin Açıklamaları Ciddiye Alınmalıdır Yapılacak Seçimde ve Yeni Yüzyılda Son söz Kürt’lerin olacak Geçmişe sahip çıkmak hala varlığını koruyan ilkeler ile olur Yargı Yolu Kapansa da Roboski Yüreklerde Kapanmadı, Kapanmaz! Fransız polis ile çatışmak hangi aklın ürünü? Şeva Yelda-Şevçile Legal Siyasette Ulusal Birlik ve Olması Gereken İlkeler Ezi bayramı kutlu olsun Neymiş 'aynı gemideymişiz', neymiş 'Demokrasi herkese lazım-mış' Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nı Savunmak... Gönlü Ayran Olanın Çalkalayanı Çok Olur Kanayan ve Kapanmayan Yara Roboski İnsan haklarının olmadığı yerde hayvan haklarından söz edilemez Söylendiği Gibi Aynı Gemide miyiz? Demokratik Bir Anayasa Bekleyenler İçin Deyim Yerindeyse Yine ‘Dağ Fare Doğurdu’ 25 Kasım kadına karşı şiddete karşı mücadele günü Bitmeyen Kürd sorunu, farklı bir bakış açısı ve yine koparılan kızılca kıyamet Savaş ve barış diğer kavramlarda olduğu gibi taraf olanlara göre çeşitli anlamlar ifade eder Dayan İran dünyayı şaşırtmaya devam et Siyasette İki Yanlış Toplansa da, Çıkarılıp, Bölünse de Doğru Sonuç Elde Edilmiyor Kedi Allah rızası için fare tutmaz İletişim çağında tarihi gerçekleri çarpıtmak çirkin olmakla birlikte nafile ve utanç verici bir çabadır Değişim eskinin tekrarı ile olmaz Türkiye’de siyaset önyargı ve ötekileştirme üzerine kuruludur Tarih ve Kültürel Değerler gibi Ekoloji de gelecek nesiller adına korunması gereken bir mirastır Yapılan zulme bakıpta görmeyen de kör şeytandır İki Parti ve İki Belediye Başkanı İki yüzlü değil, çok yüzlü CHP Kılıçdaroğlu: Kürdistan lafından ben de rahatsız oluyorum Sorunlar ancak eşitler arasında çözülür Jin, Jiyan u Azadi Efrin’de neler oluyor 5 No’lu Cezaevi kazandığı şöhrete uygun İşkence Müzesi olmalıdır Geliyorum diyen madenlerdeki 'Kazalar' kader değildir CHP ve AKP ikileminde bırakılan seçmen Demokrasilerde Ben Diyerek Siyaset Yapılmaz Cema Bayramı ve Ezidiler Yok Birbirinizden Farkınız Kürd'ün acısı bitmiyor: Gözyaşları içinde mezara verilen Wanyar bebek Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve İsrail Kürt kadınının saçını keserek verdiği acılı mesaj Bir amaç varsa, o amaca ulaşmak isteniyorsa bunun yolu ilkeli siyaset yapmaktır Devletin Çirkin Yüzü; Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Özür Dilemek Erdemdir Türkiye'de Yapılan Darbelerin Tek Amacı Statükoyu Korumaktır Zilan Katliamı / Komkujiya Zilan Adnan Güllüoğlu: Problemler anlaşılmadan çözülmez Kör Topala 'Nasıl Gidiyor' Diye Sormuş, Topalda Köre 'Gördüğün Gibi' Demiş Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara CHP Eski Tas, Eski Hamam 72 yaşındaki bir kadına doktor ayıbı Evlat Sevgisinin simgeleri: Cumartesi Anneleri HDP'nin beyinlere yerleştirmek istediği mantık Yeter Demenin Zamanı Geldi ve Artık Geçiyor Anti-Marksist Devrimcilik Bir Doğrunun Ardına Kırk Yalanı Sığdırmak Tekçi Düşünce Kuzu Postu Giymiş Kurt Gibidir Denetlenebilir Bir Başkanlık Sistemi ve Bölgelere Ayrılmış Türkiye Bir Kadın Kahraman Leyla Kasım Hiç Bir Anne Evladını Siyasi Bir Amaç İçin Kullanıp Feda Etmez İlkesiz Yapılan Siyasetin Başarı Şansı Yoktur Kimin Kaçtığı, Kim Savaştığı Değil önemli Olan Kürd Halkı ve Bu Halkın Geleceği İçin Kim Ne İstiyor Düşündürücü Olan ve Yanıt Bekleyen Sorular Enlerin 1 Mayıs Kutlaması Devlet ve Demokrasi Geleneği Siyasette Tutarlı Olana Saygı Duyulur Değerlerine Sahip Çıkmayan Ezilen Uluslar Yok Olmaya Mahkumdur! Eleştiri ve Özeleştiri Kürdler Neden Size Oy Versin? Barzaniler, yine Kürt ve Kürdistan karşıtlarının hedefinde HDP Nereye Gidiyor? CHP ve Kürtler Irkçı validen Kerkük'te Newroz yasakları Devleti Olmayan Her Halk Yalnızdır Teslimiyet Ölüme, Direniş Zafere Götürür Azınlığın Azınlığı Olmak Savaşlarda Taraf Olunur! Putin'e Dünya Dur Denmeli Türkiye'de Antiemperyalist Olmak Savaşa Hayır! İşlenen Kadın Cinayetleri ve Nedenleri Taş Yerinde Durduğu Kadar Ağırdır Sorunların Adı Doğru Konmadığı Sürece Üstü Örtülerek Çözülmez Anlayan varsa beri gelsin Mustafa Kemal Kürd Sorununu Çözmek İçin Çaba Harcadı mı? Türk Solunun Dayanılmaz Kibri Ana Dilde Seçmeli Anadil'e "Yetmez ama Evet" Sezen Bahane Kemalizm ile Türk İslam Sentezcilerinin İttifakı Şahane Şaka Gibi Kim hesap soracak? İmralı mı, Edirne mi? Hoş Ama Boş Konuşmak Kılıçdaroğlu ve Stockholm Sendromu
x