Hepimizin de bildiği gibi çok hareketli bir dönemin içerisindeyiz. Türkiye\'de parlamento seçimleri, Güneyde başkanlık seçimi, Kandil\'de kongre, Rojava\'da savaş.... Birilerine göre ölüm, kan ve sis. Birilerine göre ise yeni umutlar yeni vaatler...
Ama bizde bıraktığı izlenim ise her iki olasılığı da anlamaya çalışmak ve Kürdistan davasında bir yer edinmek... Bu yazı dizisi sızlanmayı yada yakarmayı hiçbir zaman esas almadı. Bizleri ve bizi biz yapan değerlere nasıl sahip çıktığımızı ve buna karşın ne kadar zorlandığımızı anlatmaya çalıştı. Eski bir gerilla bugün Kürdistan\'da şehit düşen her Gerilla için gözyaşı dökmekte ve aynısını Şehit Peşmergeler içinde yapmaktadır. Başkaları gibi bu benim, bu onun mantığıyla Şehidi, ülkeden ve halktan uzaklaştırıp kutuplaştırmamaktadır. Biz eski gerillalar olarak aslında yerleştiğimiz ülkelerde ve toplumlarda bir çok yeniliğe ön ayak olmuş, toplumun mücadeleye bakış açısını değiştirmiş insanlarız. Yani özgür yaşamı belki bir bütünen varedemesekte, kendi çapımızda komşumuz ile dostlarımız ile bunun en zor olan kısmını başarmış insanlarız. Türkiye Kürdü kavramını, hayır kuzey Kürdüyüz diye insanlara kavratmamız bile bir çakıl taşı kadar ufakta olsa değerlidir. Unutmayalım ki şimdi Peşmerge komutasında olan arkadaşlarımız eskiden de yiğit ve fedakâr olan arkadaşlarımızdı, bugün ticarette bilinen tanınan arkadaşlarımız eskiden nasıl yoldaşlarına yardım ediyor ekmeğini paylaşıyorsa bugünde bunun çabası içinde olmaya çalışmaktadırlar, bugün duvarcısı, elektrikçisi, boyacısı, müteahhiti, Peşmergesi hâlâ bir araya geldiklerinde sınıfsız bir ilişki içinde sohbet etmekte aynı masada yemek yemektedirler.
Sakın kimse demesin bunu biz yaptık, yok siz yapmadınız.... Bizler ve PKK birbirimizi yarattık... İlk gününden bugüne PKK içinde yada dışında oluşan her değer bizlerin yaratımıdır. PKK bizi, bizde PKK\'yi yarattık... Bu bir karşılıklı oluşumdur, bütünlüğün yaratımıdır. Tabiî hayır böyle değil diyenler olabilir, biz sizi yarattık diyebilirler ki bırakalım desinler, bırakalım herkes istediğini dile getirsin bu demokrasinin gerekliliği sonuçta... Ama eskiden kendinden olanı, yoketmeyi planlamaktanda vazgeçirmek için bizde elimizden geleni yapmalıyız. Bunun yol ve yöntemi çok... Ama bunun için Bireysel kaygılardan uzaklaşıp bütünün derdine çare olacak bir duruş içinde olmak gerekliliği vardır. Ben bir çok arkadaşımız gibi düşünmüyorum, mesela; falan arkadaşlar eskidirler onlar yapsın destek olalım mantığı hem bazılarını hedef haline getiriyor, hemde bazılarının çıkarcı yaklaşımlarına sebep olabiliyor. Onun için her arkadaşın, bağımsız olarak kurumsallaşma süreci için emek harcaması gerektiğini düşünüyorum. Bu çok acıdır ki eminim bütün kürt partilerini susalım diye bir araya bile getirebilir !!! Bugün Güney Kürdistan\'da On bin kişilik olan varlık sayımız bir araya gelip hak ve özgürlükler için bir talepte bulunursa bu kesinlikle sonuç alacaktır. Ama PKK -KDP - YNK\'yi de belki kızdıracaktır... Hadi bireysel hak zamanı diyen bazıları var diyelim peki bende sorarım ozaman 15 senedir gelmedimi bizim bireysel bir talepte bulunma zamanımız? En azından Birleşmiş Milletler gözetiminde Avrupaya çıkarılan şu araplar kadar kıymetli değilmi hayatlarımız? Peki bunu nezaman dile getireceğiz?
Yani siyasi değerlendirme yapan arkadaşımız çok evet bunlar büyük bir gereklilik ama peki On bin Araf\'ta kalanın sorunu ne olacak? Bir halkın kaderi var bekleyin demek kaypaklıktır, çünkü bu On bin insan bu halkın atar damarıdır, kanının verendir, mermisini yiyendir, düşmana karşı savaşandır, zindanda işkence görendir.... Halkın kaderi bu insanların kaderiyle alakalıdır. Bir toplumda gazilerine verilen değer, geleceğine verilen değerle aynıdır... Kimse bu kadar insanı ve çocuklarını görmezlikten gelmemelidir, kürt ismi, dili, kimliği için bedel veren insanlar kimlik ve pasaport ile terbiye edilemezler, susun konuşmayın sizler hainsiniz, kaçtınız diye damgalanıp ölüm ile korkutulamazlar....
Bizler buna karşı bir gerçeklik ile karşı karşıyayız kesinlikle bir araya gelip somut bir proje ile örgütlenmek durumundayız, sosyal Projeler üretip yeni gelen ve topluma ayak uydurmakta zorlanan arkadaşların kalacak yerlerini ayarlamalı, kendi ayakları üzerlerinde durana kadar onlara kalacak yer sağlamalı, cüzzi maddi yardımda bulunmalıyız... Durumu ağır olan, hasta olan arkadaşlarımızın tedavisi için bir araya gelmeli ve destek olmalıyız... Eğer bunları resmi bir sosyal proje ile yaparsak ilerde bir çok uluslararası kurumda bizlere destek verecektir... Yok oturalım, ama daha iyi koşullarda yaşayalım diyorsak emin olun işimiz çok zor olacaktır. Bizlere hain diyenler yarın evlatlarımızı da numaralandıracaklardır, bizleri kendi ülkemizde göçmen gibi görenler nesiller boyunca bizleri falancı filancılaştıracaklardır.... Türkiye de, Suriye de, İran da, Irak\'ta dışlanan küçümsenen ama bir araya gelmelerinden korkulan bir vaziyete mahkum edilmemek için ne yapmamız gerektiği açıktır, bir araya gelmeli şu yada bu arkadaşı beklemeden, medet ummadan insani sorunlarımıza çare aramalıyız.
Eminim ki bir çok arkadaşımız bunları düşünmüş belki adım atmaya da çalışmıştır. Eğer ülkemiz bize bu yolları kapatıyorsa unutmayalım ki bizlerinde Avrupa\'nın her yerinde, dünyanın bir çok ülkesinde inanılmaz bir ağımız bulunmaktadır. Bunun adı yoldaşlıktır, eski yoldaşlarımızın Avrupa\'da harekete geçmesi ile buradaki duruşumuzun insani bir proje olarak desteklenmesi ile bir çok zorluk aşılacaktır.... Buradan ilerde bir imza Projesi açılıp destek olacak arkadaşların netleştirilmesi sağlanabilir. Ben Varım -Burdayım.... diyebilen bütün eski arkadaşları bu projede resmiyet kazanması için çalışmaya davet ediyorum. Savaşta olsa, barışta olsa bize yaşam hakkı tanımayacaklarını bildiğimiz bütün parçalara bunu duyurmamız gerekmektedir. Siyasi anlamda sadece Kürdistanı benimseyen ama sosyal anlamda arkadaşlarımızın varlığını ve sıhhatini, çocuklarını, eğitimlerini önemseyen bir proje için artık çalışmamızın zamanı gelmiştir geçiyor...
Bu yazı dizisi nasıl bir hâl alacak bu tavrın yaratacağı yorumlara göre daha iyi bir netlik kazanacaktır. Umarım bu çığlık arkadaşlarımızın kulağına ulaşır, çocuklarına iyi bir gelecek sunmak isteyen her arkadaşı bir ses olmaya çağırıyorum........
Arafta Kalanlar yazı dizisinin önceki makaleleri
Fırat Uzun: Arafta kalanlar - 4
Fırat Uzun: Arafta kalanlar - 3
Fırat Uzun: Arafta kalanlar - 2
Fırat Uzun: Arafta kalanlar - 1 Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.