Kürdistan\'da neler oluyor?, neden oluyor? sorularını cevaplamak için neler vermezdim ki. Bunların gerçek cevapları, sahnelerinin arkasında o kadar iyi gizlenmiş ki anlamak için patlatılan kafalar deliriyor. Hele iki gündür Musul çevresinde ki Türk askeri hareketliliği insanı çileden çıkartıyor. Umutlarımızı bağladığımız özgür Kürdistan varlığının nereye savrulduğunu anlamlandıramıyorum.
Yıllardır Güney Kürdistan’ın çevresi ve içi Türk askeri ile kaynarken yenilerine ne gerek vardır diye sormadan edemiyorum. Bamernide konuşlanmış topu tankı olan askerler bugüne kadar Kürdistan için ne gibi bir iyilik yapmışlardır? Amediye’deki, Şeladize’ deki varlıkları Kürdistan için ne avantaj sunmuştur ki? Yada içimizde yaptıkları istihbarat çalışmaları Kürdistan’a ne kazandırmıştır? Ki bugün içimizde yeni bir askeri üs kursunlar.
Evet bu tür askeri üs kararları Merkezi Irak hükümeti tarafından alınmakta bunu biliyoruz, fakat Kürdistan hükümeti de buna karşı canhıraç mücadele vermelidir. Çünkü daha dün katledilen şehit Hucam, şehit şeyh Ahmet ve daha yüzlercesi bu alçak devletin desteği ile olmuştur. Bu devlet dünyanın gözü önünde İŞİD’e destek vermiş, kürdün kanını satmaya çalışmıştır. Peki bunu göremiyor musunuz? Yada doğal gaz anlaşmaları, Petrol anlaşmaları bazı şeylerin önüne mi geçiyor? Evet Musul çevresinde eğitim amaçlı geldikleri aylardır herkesin malumuydu ama iş tank getirmeye, yerleşik pozisyona geçmeye gelince insanın yurtseverlik duyguları zedeleniyor, sızlıyor. Yazıktır diyor insan.
Bugün Güney Kürdistan hükümeti özgür Kürdistan devleti için tek umut olarak kalmışken. Devlet umudunu halkın kalbine serpmişken bu askerleri kalbimize yerleştirmek nedendir? Bu Türk devleti bin kere kürdü sırtından bıçaklamadı mı? Neden içimize alıyorsunuz? Dün Rudaw kanalı Musul Valisi diye bir adamı TV’ye çıkarmış adam konuşuyor da konuşuyor. Be adam, be Rudaw! Musul mu kalmış ki o adam Valisi olsun. O adam evini Erbil’e taşımış, maaşı cebine giren bir şahıstan ibaret. Ne soruyorsun o adama. Çık sokaktaki kürde sor bakalım. İstiyor mu Türkün ayaklarını, Kürdistan toprağı üzerinde.
Unutmayalım \'\'deve hacca gitmekle Hacı, eşşek merkep taşımakla Âlim olmaz \'\'
Bu askerler Kürdistan\'a geldiler diye bizim iyiliğimizi düşündükleri anlamına gelmiyor. Bunlar yetiştirdikleri her bir insanı para ile, dostluk ile örgütleyecek ve ajanlaştıracaklar. Bugün Kürdistan Peşmergesi üç aydır maaş alamıyorken, onlar her ay dolgun maaşlar verecekler, eğitip, kendilerine bağlayacaklar. Bu ilerde bir halkın yaşamak isteyeceği en trajedik durumdur. Kendi halkını ellerimizle onlara sunmamalıyız.
Bugün Türkiye gelmiş geçmiş en büyük krizini yaşarken, yıllardır düşülen aynı hataya gene Kürt düşmektedir. Türkü ayağa kaldırma hastalığı. Rusya\'nın tavrını iyi okuması gereken Kürt, tam buna karşı hamleler ile Türke komşuluk yapmakta ve ne yazık ki kendi evindeki çocuklarını aç bırakmaktadır. Ne ABD, ne de Rusya tarafında yer almadan sadece kendi istikbalini düşünen bir yönetim anlayışına acil ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye\'de yavaş yavaş, Erdoğan\'a yanaşmaya çalışan bir HDP, Başkanlığa göz kırpan otostopçu kılıklı bazı vekiller. Rojava\'da Peşmerge sevmeyen Kürt savaşçıları ve Erbil’deki villalarından çıkamayan korkak ENKS yöneticileri. Güneyde Türk askerini içine alan bir yapı ve doğalgaz, Petrol fiyatları derken Kürdün maaşsız, anasız babasız ülke sevdası.
Kısacası bu yapılan çok büyük bir hatadır. İŞİD demek Türk devleti demektir. Sorun Şii savaşçılara alternatif bir güç olması durumu ile izah edilemez. Aksine artık Kürdistan\'dan çıkarılması gereken Türk ordusu yavaş yavaş Musul ve Kerkük \'e yanaştırılarak Erdoğan\'ın 2023 hedeflerine yardımcı olur hâle getirmektedir. Bunun kürde bir faydası olmayacaktır. Bugüne kadar satılan Petrol gelirlerinin de Kürt halkına dağıtıldığını düşünmüyorum. Çünkü merkezi Irak hükümetinin şerhi hâlâ güncelliğini korumaktadır. Kürdistan petrolünün parası Halk Bank’ta yatmakta ve sadece Türk Devletinin işine yaramaktadır. Kürde bir yararı dokunmamıştır. Bunun acil bir çözüme ihtiyacı vardır. Ama bundan daha önemlisi şudur ki zor zamanında Türkü ayağa kaldırmak için kendini parçalayan Kürt unutmamalıdır ki, o Türk ayağa kalkar kalkmaz önce seni hançerleyecektir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.