Şöyle oldu bittilerle giden bir iktidar, böyle olacaklarla gelen bir iktidarın gelişinden bahsediyorlar. Diyelim ki gidenin yerine geçecek yeni gelenin gitmiş gideni aratmayacak bir belirti var mı sence Nalan?
-Ne gibi bir belirti olabilir ki, evrensel değerler inkâr ve retçilerin tahakkümüne bu kadar maruz kalmışken. Bir başka inkâr ve retçinin yapabileceği ne olabilir ki inan ben de merak ediyorum Hocam!
Yani acık ve net söylemek gerekirse AKP’e ve yandaş paydaşları gider, CHP’’ve yandaş paydaşları gelirse ’’Kürtlerin evrensel demokratik değerleri yol yordam yoluna girer diye umut aşısını yapıyorlar Nalan.
-Hakkıyla hukukuyla yeni bir toplumun inşasına giden yol, iktidardan iktidara cilalatıp süs vermenin bir getirisi olmaz! Özellikle Kürtler acısından bakıldığında, ölümden önce cehennemi yaşatan imamla, Kürtlerin ölümünden sonra cennet vadeden benzer başka bir imamdan ne beklenir Hocam.
Yani, şu zamanla bu süreçle, toplumun can ve mal kaybına yol açan sorunları kökten çözmek yerine binbir dolambaçlı oyunla bir on sene daha nasıl geçiştiririm hesabıyla beklenti yaratarak yol alınmaz diyorsun Nalan!
-Kalıcılık bağlamında gelir giderine bakılmadan, Kürt sorunu günübirlik oyun kurucuların oyuncağı olmuşken hak ve adalete özgü hakkaniyetlerle buluşmak hayalın bile ötesine taşınmışken, gideni aratmayan bir gelişe umut bağlamak zor diyorum Hocam
İçimiz dışımız Doğu Perincek ve Devlet Bahçeli gibilerin, Kürt halkının varlığına yönelik kin dolu nefretleriyle dölmüş taşımışken. CHP ve İYİ PARTİ artısıyla karartılmış kavşaklar özgürlük ışınlarıyla aydınlanmaz mı demek istiyorsun Nalan?
-Süregelen kahrolası inkârcılık (Türk toplumun) iliğine bu kadar işlenmişken, başı boş bir hayalle gerek yok demek daha doğru olur. Yani açıkçası CHP ve paydaş denilen dostlarının mantıksal verileri Kürtlerin kendi özgünlükleriyle yaşatabilir olmanın çok uzağındayız diyorum Hocam!
Kalıcı olmaktan daha çok gelgitlere aklının tutsak edildiği bir ülkede, ileriye bakacak mantığın yeşermesi çok zor diyorsun Nalan!
-İnsan olmaktan kaynaklanan Kürtlerin tüm hakkaniyetlerin Kemalizm’in şovenist mantığıyla kurumsallaştıran CHP’nin kendisidir! Dolayısıyla cezaevine yeni bir müdür atamasıyla özgürlük kapıları açılmaz. Yani geçen cumanın hutbesini okutanla, gelecek cumanın hutbesini okutan imamın değişimi hutbenin muhtevasını bozmaz diyorum Hocam.
Bülbülün ötüşü bile beka sorunu olabilir nakaratına takılmış bir Devlet mantığı devam ederken. Türk Kürt ayrımsız gelebilir güzel bir gelecek sağa sola savrulmaya devam edilir demek mı istiyorsun Nalan?
-Daha ötesiyle diyorum ki, CHP ve paydaşlarıyla olabilir bir değişimle Kürtlerin geleceği acısında. Kürtlerin mevcut sorunlarına asla bir çözüm sunmaz, zira yüzyılın tüm şoven taşlarını Kürtlerin inkârına göre döşemiş bir partiden bahsediyoruz. Toplumların geleceği üzerine bu kadar çöken bir çöktürücünün göz kırpmasına Kürtler kanmamalı diyorum. Hükümdarlık akılını kin ve inkara yatırmış bir partinin, çözüm arayacak aklın işbaşı yapması mümkün değil diyorum Hocam. Gel bu kadarıyla beni bağışla be Hocam! Sağ omuzumuza yüklenen siyasi Kürt abilerimizin yanlışları. Sol omuzumuza yüklenmiş inkâr ve sindirmelerin akıl acıtıcı ağırlığı yine beni lal etti be Hocam!
Bir aşağı bir yukarı iniş çıkışlardan hemen sonra bir başka umut kapısına marş marş başa dön komutuyla irkiliyoruz. Şu garabetin ya da bu vahametin sonuçlarıyla yaşadığımız süreci yaşamaya devam ediyoruz, evet! Özellikle Kürt halkının demokratik hakkaniyetine bakan pencere, şovenizmin kirli artığıyla kapatıldığı da doğrudur. Kürt halkının evrensel demokratik hak hukuk ne gibi arzusu varsa şunun bunun varlığına bağlı hale mı sokalım! Peki bütün bu acı verici gerçekler var diyerek, Kürt siyasi abilerimizin ne yaptığımı ve ne yapacağını bilme hakkımız yok mu sence NALAN?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.