Ulusların güvenliğini,
Dillerin güvenliğini,
Kültürlerin gelişim ve güvenliği,
Ülkelerin güvenliğini
İmha etmek barbarlıktır.
Kültürleri tahrip edip kendine katmak ise vandalizmdır…
Yakın Doğu'da bunları görmeyen kördür. Tarih, ulus ve insanlık bilincinden yoksun, kendine yabancı olur, yaşamın farkındalığından uzak kalarak yaşar...
Jenosit ve asimilasyon ile kendine yabancılaşmak, toplum olmamak ve toplumsallaşmamak, kendisini ıskalamak ile kendisine ötekileştirilmektir!
Yavrusunu asimilasyona terk etmek ile kendi varlığını yabanıl, bulanık ve zifiri karanlık bir akıntıya terk etmek arasında esaslı bir fark yoktur...
Sizi, bizi kendimize yabancı kılıyorlar. Biz ve siz de buna itiraz etmek yerine, yabancılaşmayı doğal görürsek, işte o zaman biz, siz kendimiz değil, kendimize yabancı öteki oluruz!
Jenosit ve Asimilasyona tabi edilen ötekiler, kendi toplumundan koparılan, toplum, millet, kişi, kişilik, birey olmaktan çıkarılma eylemidir.
Elbette biz, başka ulusal ve etnik toplumların ötekisiyiz, önemli olan kendi ulusal toplumumuzun ötekisi olmamamızdır.
Jenosidal ve asimilasyona karşı, kendimiz olmamız, varlık direncimizdir, onurlu duruşumuzdur.
Öyleyse, her ulus kendi dilinden konuşmak, eğitim görmek, kendi edebiyatını/ literatürünü konuşarak, işleyerek, geleceğe zenginliğini taşıyarak insanı yerini korur ve geliştirir. Her dilin, etnisitenin, ulusun, kültürün, literatürün kendini var edip geliştirmesi, dünya kültür varlığına kendini zenginleştirerek katması, insanlık gelişmesine katkıdır, hizmettir.
Bunun aksini iddia etmek, insanlığa ziyandır, hakarettir, zulümdür, barbarlıktır. UNESCO, dünya kültür varlıklarını, dillerini, eğitimini korumak ve geliştirmek üzere BM bünyesinde bir kurumlaşmadır. Ancak, bu kurumun da yer yer prensiplerine uygun davranmayarak, birleşmiş devletlerin politikalarına paralel tutumlar aldığı, basiretsiz ve yaptırımsız kaldığı aşikardır.
Bunda, asimilasyon mağdurlarının izlediği etkinliklerdeki yanlışlarının da etkisinin olduğu gözden kaçırılırsa yanlış olur...
Bütün bu maraziler, bütünlüklü bir milliyetçi duruş ve diriliş ile kuruluş ve kurtuluş istikametine girebilir.
***
Kimi yurttaşlar için yurtseverlik ya da onun daha kapsamlı ve derin tanımı milliyetçilik, dokunula bilinir bir gerçeklikten ziyade entelektüel bir kavramdır. Fakat bir ülkeyi sevmek için onu doğallığının yalın güzelliğinde görmek ayrı bir duygudur. Bu yalınlık o ülke ile bütünleşmek, ulusal, kültürel, tarihi, sanatsal, edebi, estetik ve güzel yaşanmışlıkları ile içtenlikle bütünleşmeyi gerektirir. Bu içtenlikle savunma, koruma, geleceğini/kaderini belirleme, özgür kılma ve insanı kaliteyi geliştirme duygusu ve eylemini sürekli aktüel tutmak ile mümkündür.
Bu duygu bütünseldir. Bunu "yerel", "bölgesel", "ilkel”, parçalı" vs. ayırımlara tabii tutmak, mazlum milletler için "milliyetçilik çeşitleri" diye ayırımlara tabi tutmak, derecelendirmek yanlıştır.
Bunun yerine menfi olanı , zayıf yurtseverlik, eksik milli refleks vs. ile eleştirmek daha doğru olur.
Kürdistan'ın bir parçasını sevip savunmak, eksik yurtseverlik, parçalı milliyetçilikten başka şey değildir. Doğrusu, ülkenin her karış toprağını, bölgesini, parçasını eşit sevmektir. Değilse marazi kalır! Bunu parça hakimiyeti ile alt statülere bölüştürmek, parçalanmışlığı meşrulaştırmak da yanlıştır, milli tutum ile bağdaşmaz!
Jenoside tabi tutulan bir millet için, "yerel milliyetçilik", "toprağa dayalı milliyetçilik" vs. kavramlarını yerli yerine oturtmadan, diasporanın karşısına koymak, yurtseverlik ya da milliyetçiliği grup ya da konum kavramlarıyla genel bir ulusal duruşu parçalamak, genel milliyetçilik kavramıyla bağdaşmaz.
Milliyetçilik, mazlum milletin parçaları ve konumuna göre değil, her yer ve durumdaki ulusun parçalarını kapsayarak, ulusu oluşturan tüm nüveleri kucaklayarak sevmeyi, kucaklamayı, sarılmayı esas alır.
Milliyetçi için ülke, ulus, kültür, dil, edebiyat, toprak ve bağımsızlık savunusu olmazsa olmazdır. Aksi teorik ve pratik tutumlar, milliyetçiliği anlamamak ve parçalamak olur.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.