Kerkük’ün zaferi, Kürdistan’ın zaferidir!

Kürtler son dönemlerde KDP, YNK, YPG ve PKK öncülüğünde, vahşi ve ilkel IŞİD, El- Kaide ve Suriye Baas rejimine karşı verdikleri başarılı mücadele ile dünya milletleri tarafından büyük bir teveccüh ve taktirle karşılandığı uzmanlar tarafından.

Kadir Amaç

17.06.2014, Sal | 07:40

 Kerkük’ün zaferi, Kürdistan’ın zaferidir!
Makaleyi Paylaş
Kürtler son dönemlerde KDP, YNK, YPG ve PKK öncülüğünde, vahşi ve ilkel IŞİD, El- Kaide ve Suriye Baas rejimine karşı verdikleri başarılı mücadele ile dünya milletleri tarafından büyük bir teveccüh ve taktirle karşılandığı uzmanlar tarafından dillendirilmektedir. Hakeza, Amerika ve Avrupa halkı ve bu iki kıtanın birçok siyasi ve ekonomik çevreleri; Kürtlerin Ortadoğu’da, Arap-Fars-Türk devletlerinin gericiliğine ve IŞİD, El-Kaide benzeri çapulcu örgütlere karşı verdiği bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin taraftarı olduğu söylenmektedir.

Kürt dinamiklerin gösterdiği bu başarılı performans dışarıdan bu biçimiyle okunurken; Kürt cephesinde ise son otuz yılın en başarılı performansı olarak görüldü. Rojava Kürdistan cephesinde YPG, Güney Kürdistan cephesinde YNK’nin Kerkûk şehrini işgalcilerden temizlemesi , Kürt halkının milli bilincini en yüksek seviyeye taşımaya vesile oldu.

Hakeza Bakur, Rojava, Rojhılat Kürdistan halkının büyük bir çoğunluğu ve Güney Kürdistan halkının tamamına yakını KDP, YNK, PKK ve YPG güçlerinin işgalci unsurlara karşı gösterdikleri bu başarılarının devamını kendi aralarında milli ittifakla taçlandırmalarını, Kürt halkına bağımsız ve birleşik Özgür Kürdistan’ı armağan etmeyi dört gözle arzu etmektedir.

Kürdistan’ın peşmerge ve YPG güçleri, ülkemizin ve halkımızın savunmasını Kerkûk şehrini işgalden kurtararak göstermiştir. Ülkemiz ve halkımız, peşmerge ve YPG güçlerine minnettardır. Dolayısıyla Kürt dinamiklerin oluşturduğu bu milli ve insani atmosfer için şu ifadeleri kullanmak mümkündür: KDP, YNK, PKK, YPG ve Goran kardeş Kürt partilerdir. Bu Kürdistani partiler, farklı dünya görüşlerine ve farklı mücadele yöntemlerine sahip olsalar bile her birinin Kürdistan\'ın özgürlüğü için bu uğurda binlerce şehit verdiğini unutmamak lazım. Bu vesileyle ergeç, bu kardeşler arasında milli birlik oluşacak ve bu milli birlik Kürdistan milletinin bağımsızlığının yolunu açacaktır. Aksini düşünenler “aklını ekmek ve peynirle “ yemişlerdir.

Bu anlamda Kürt dinamikleri arasında bu kardeşlik ikliminin tesisini ve Kürdistan topraklarını işgalci çetelere karşı ortak savunmayı teyid eden şu açıklamalardır: YPG Genel Komutanı Sıpan Hemo: “Kerkük Kürtlerin Kudüs’üdür, zafer bizim olacaktır.” PKK: “Gerille güçlerimiz peşmerge ile birlikte IŞİD’e karşı aktif savaşa hazırdır.” açıklamaları Kürdistan halkının ikbali, milli beraberliği ve dört parçanın birleşmesi için sarf edilen değerli ve anlamlı açıklamalardır.

Ancak son dönemlerde, milletimizin kendi öz toprakları üzerinde milli birliklerini, siyasal egemenliğini kazanmaya tahammül etmeyen ve bu milli kazanımlara galebe çalanların başında İhvan hareketinin en önemli liderlerinden ve IŞİD\'in en hararetli savunucularından biri olan çöl bedevisi Yusuf El-Kardavi dahil oldu.

Yusuf El-Kardavi dün yaptığı açıklamada Musul’un işgalini “Arap sunni devrimi” olarak nitelendirdi ve bütün Arap sunnilerini IŞİD ve El-Kaide çapulcularına destek vermeye çağırdı. Doksanlı yılların ortalarında Kardavi’nin ne kadar cahil bir çöl bedevisi olduğunu dindar arkadaşlarıma söylemekten asla çekinmemiştim. Ancak onun böyle alçak bir Kürdistan düşmanı olduğunu bilmiyordum…

Çöl bedevisi Kardavi ve onun alçak dostları şunu çok iyi bilsinlerki; artık dindar halkımızı İslam’la eşekleştirmelerine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü artık bu halkın filozofları ve çok güçlü savaşçıları var.

Heyhat! Tağuti ve müstekbir Türk devletinin namaz kılan tahsildarları ve Sakif’te İslam peygamberine ihanet toplantılarını gerçekleştirenlerin ardılları (IŞİD, El-Kaide, İhvan, Taliban, Kürt Hizbulvahşeti) tevhidi ve dindar halkımızı Allah\'ın dinine davet ediyorlar. Bu durum tam bir faciadır, kıyametin en büyük alameti farikasıdır.

Sakif toplantısında Hz. Muhammed’e ihanet tertipleyenler, iktidar hırsları için cenazesini dört gün bekletenler, sürgüne gönderdiği zalim insanları vali yapanlar, biricik kızını hamile haliyle tekme tokat dövenler; Kürdistan topraklarının işgal ve ganimet fetvasını verenlerin ardılları, bugün dünyanın gözleri önünde Müslüman milletlerin kafalarını en vahşi yöntemlerle bedenlerinden ayırmakta ve insanlık ailesine küfür, cehalet, sapıklık ve vahşetten başka hiçbir marifetlerinin olmadıklarını göstermektedir.

Lakin Allah’ın izniyle bundan sonra, bu katiller ve günahkarlar fırkasının topraklarımızda serkeşlik yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz ve onlara şöyle diyeceğiz: İslam\'ın silahıyla topraklarımızı işgal ettiniz, halkımızı kendinize köle yaptınız; ama şimdi o küfür ve şirk üreten ağızlarınızdan, kan ve vahşet işleyen ellerinizden İslam\'ın silahını çekip aldık. Bundan sonra nereye giderseniz orada sizi bulup, medeniyet ve uygarlık dersini vereceğiz.

Ülkemizi işgal eden devletler, halkımızın ne kadar kahraman savaşçılar olduğu pekala bilmektedir. Fakat IŞİD ve onun alçak dostları bunu bilmiyorsa, bunun bedelini en ağır şekilde ödeyerek, topraklarımızdan defolup gideceklerdir. İkincisi, IŞİD teröristlerini kınamayan, onlara mücahit diyen ve Kürt gençlerini “kafirlere karşı cihad” adı altında Rojava ve Güney Kürdistan’da, IŞİD ve El–Kaide saflarında dindar halkımıza karşı savaşmaya teşvik eden, istihbarat ve cinayet şebekesi Hizbulvahşetin, katil ve cahil liderine birkaç sözüm olacak:

Bu cinayet ve istihbarat örgütünün cahil ve katil lideri; IŞİD, El-Kaide, Taliban, İhvan ve Türk İslamcılığın Kürdistan’daki distribütörlüğünü yapmakta olduğunu çok iyi biliyoruz. Çünkü aynı kitapları okuyor, aynı fıkhi metodolojiyi ve aynı tekfir frekanslarını kullanıyor ve en önemlisi ortak çalışıyorsunuz…

Dolayısıyla, son bir kez daha bu günahkar ve katil fırkanın elabaşını, Kürdistan’da ve Beykoz’da, tağuti ve müşrik Türk devletiyle birlikte vahşice katlettikleri müslümanların ailelerinden özür dilemeye, Fidan Güngör’ün naaşının ailesine teslim etmelerine, bir daha İslam adına insanlarımızı katletmemek şartıyla evlerinde aileleriyle huzur içinde yaşamaya ve bilinmeyen evlerde saklanma yerine, halkımızın arasında dolaşarak normal hayatına devam etmeye davet ediyorum.

Son olarak; işgalci Türk devletinin katil ve hırsız İslamcı çetelerine gidip, padişahlarına şunu söylemelerini tavsiye ederim: Kürt’ler eski Kürt’ler değil. Köle ruhlarını Dicle ve Fırat’ın öfkesiyle boğdular, kutsal Cudi Dağı onlara yeni bir ruh üfledi.

Allah’ım kalplerimizi kaynaştır, ihtilaflarımızı rahmet iklimine dönüştür, halkımızın başına bela olmuş ve senin askerlerin olduğunu söyleyen içimizdeki bir grup beyinsizlerin zilletini hidayetle son vermeni ve çok özlediğimiz Kürdistan akıl, adalet ve vicdan devletini bize nasip eylemeni niyaz ediyoruz.

Alıntı:
http://www.kurdistan24.org/2014/06/kerkukun-zaferi-kurdistanin-zaferidir Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
8878 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:02:19

Yazarın Önceki Yazıları

Kürtler Filistinli değildi, Türk devletide İsrail Değil! Musul Operasyonu ve 'Çılgın Türkler' Kürd’ü, Kur'an’la Sömürmek! Öjenist Felsefe Ve Irkların Genetik Anatomisi Fırat’ın Doğusu da, Batısı da Kürdistan! Askeri Darbe ve Kürtlerin Tavrı Kahr Olsun! ‘Fe veylun lil musallîne’ Ehli Homa Şima Qehr Bikero! İşgalci Devlet ve Müşrik İslamcılar! Siyasal Ontoloji Meclîsa Tırkon ù HDP Dost û Neyare Kordon Komo? 1 Mayıs Kürtlere Bir Taht Birde Taç Lazım! Hoş Geldin! Kürdistan Aydınlar İnsiyatifi 'Mayflower Sözleşmesi' Ve Kürdistan Meselesi 'Biz İslam kardeşiyiz' Öyle mi? Muhammed’i öldürdüler, İslam’ı Zehirlediler! Psikolojik Kürtler! Kürdistan Haktır Ve Nurunu Tamamlayacak! Amed’in Dört Minaresini ve Onun Elçisini vurdular! Kürtlerin İslam’la Eşekleştirilmesi! Terör ve Kürdistan Ahmet Taşgetiren’e Cevap! Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-1 Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-2 'Kara ve Deniz' Diyalektiği Ve Müslüman Halklar Meselesi Kürdistan Meselesine Sosyal Bilimler Metodolojisiyle Bakmak Kürt Milletinin Tipolojik Anatomisi Kürtler Kendi Topraklarının Hükümdarı Olmak İstiyor! Kürdistani Mücadelede, Vatan ve Millet Sevgisi Siyasal Egemenlik Savaşla Başlar, Barış Müzakeresiyle Paylaşılır! Milletlerin Siyasal Egemenlik ve Kardeşlik Hukuku Aynı Şey mi? Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim! Modern Ulus Devlet Temelinde Kürdistan’ın Siyasal Egemenlik Hakkı Milletlerin Ontolojik Sosyolojileri ve Kürdistan Milleti Kürdistan Bağlamında Millet-Milliyet ve Milliyetçilik Meselesi Yeryüzünde ancak köleler devletsiz yaşar Medine Vesikası ve Kürdistan Meselesi
x