Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!Kürdistan davasında ve Kürdistan siyasetinde en az söz hakkı alması gerekenler hiç süphesiz siz Kürdistanlı gençler, bilim adamları ve düşünürlerdir. Üzülerek belirtmek istiyorum ki, uzun bir zamandır ülkemiz ve milletimiz adına söz alanlar islamcı ve solcu Türk yazarlar, gazeteciler, siyasetçiler ve ilahiyatçılardır. Bu durum kabullenilir gibi değil ve büyük bir zulüm ve haksızlıktır. Siz Kürdistanlı gençler olarak bu hezimeti kabul etmemelisiniz. Ülkenizin bağımsızlığı, milletinizin özgürlüğü ve adaletin ikamesine dönük insiyatif almalısınız .
Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!
Alicenap milletimiz bundan böyle her bir gencimizin elinde bir kitap ve bir kalem görmek istiyor. Allah\'ın izniyle bundan böyle bir elinize kitap ve bir elinize de kalemle alarak değerli milletimizin arasında dolaşacak, onları şereflendirecek çalışmalar yapınız. Elbette bu emeklerinizden, meziyetinizden dolayı milletimiz siz gençleri, kitap ehli ve kalem ehli olarak tanıkmaktan onur duyacaktır. Siz gençlerimiz dünya bilim adamları ve düşünürleri liginde ülkemizi en saygın yere taşıdığınızda, millet olarak ve ülke olarak bizi gururlandırmış olacaksınız.
Başka milletlerin bilim, düşünce ve filozof adamlarıyla zihin dünyanızı övünerek dövmemiz ne ülkenize ne de milletinize katkı sunacağını bilmelisiniz. Siz Kürdistanlı genç arkadaşlar artık bu milletin ontolojik ve insani yasalarına uygun düşünürler ve filozoflar kuşağının ilkleri olmalısınız. Tabiki dünyaca ünlü düşünürlerin ve filozofların entellektüel repertuvarlarından istifade edeceksiniz. Ancak Kürt milleti de her millet gibi artık kendisine ait düşünürler ve filozoflar kuşağı yaratmalı; bunun ilk öncüleri sizler olmalısınız.
Kürdistanlı fikir ve düşünce adamlarımızın eserlerini ve makalelerini okuyarak onlarla ruh ve gönül atlasınızda muhabet iklimini inşa etmelisiniz. Onlarla ilişkilerinizi saygı, sevgi, muhabet, ilim, irfan, düşünce ve Kürdistan meselesi üzerinde kurmalısınız.
Ülkemizin ikbalini ve halkımızın yazgısını belirleyecek her meselede dikkatli ve uyanık olmalısınız. Kürdistan’ın terakkisi, bağımsızlığı ve halkımızın refahı, milli birliği ve özgürlüğü için ihtiyaç duyabileceğiniz musbet ve menfi tüm bilimleri öğrenmelisiniz.
Uluslararası bilim ve düşünce dünyasında ülkemizi ve milletimizi temsil etmek için epistemik ve analatik bilgiyi mutlaka öğrenmelisiniz. Başta Kürt dili ve edebiyatı olmak üzre Kürdistan tarihi, Avrupa siyasi tarihi, sömürgecilik tarihi, siyaset felsefesi, siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi, din ve siyaset ilişkilerini konu edinen bilimsel eserler ve bilimsel makaleler okumalısınız. Bunun yanında tasavvufi ve irfani okumalarda yapmalısınız. Çünkü tasavvufi ve irfani okumalar size estetik düşünme sanatını ögretir.
Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!
Karıncalar ve arılar gibi kollektif çalışmalısınız. Her gördügünüz Kürd’e Kürdistan sevgisini ve her gördüğünüz yabancıya Kürt milletinin onurlu halini ve dünyanın en saygın üniversitelerinde okuyarak, ülkenizin bağımsızlık ve halkınızın özgürlük mücadelesini bilim dünyasına anlatmalısınız.
Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!
Zihin, ruh ve gönül atlasımızı bir ahtapot gibi sarmalayan Türk islamcılığın, Türk solculuğun hile ve desiselerine karşı uyanık ve tedbirli olmalısınız. İslam, Sosyalizim ve demokrasi kardeşliği adına size vaaz edecekleri hiçbir söze itibar etmemelisiniz. Çünkü bunlar hem Aziz İslam peygamberini hemde Karl Marks’ı dolandırdılar ve ardından onları ahlaksızca soydular.
İslam peygamberi Hz.Muhammed’i ve sosyalizim peygamberi Marks’ı dolandırmaktan ve sosymaktan imtina etmeyen namaz ve emek hırsızları nasıl olur da sizlere karşı ahlaklı ve vicdanlı olabilirler? İkincisi, İslam ve sosyalizim adına zihin dünyamıza, inanç dünyamıza ve gönül dünyamıza sızarak, sokularak, yuvalanarak, bizleri zehirlediler ve Kürdistan’ın milli davasına karşı Türk devletinin can simidi oldular. Bu oryantalist, evangelist Türk örgütlenmesinin üstünü ise İslam ve sosyalizimi, kardeşlik ve emek yalanlarıyla örtüler. Oysaki Kürt milleti ve Kürdistan davası, İslam ve sosyalizim adına kaldırılıyordu. Oysaki, İslam ve sosyalizim kardeşliği kocaman bir yalan ve tuzaktı.
Çünku bunlar bizi, Elem ve keder zindanına attılar, elimizi ve kolumuzu bağlandılar, gözlerimize mil çektiler, İsa’ın çarmıhına yatırdılar,Yusuf’un kuyusuna attılar ve biz sadece Yakup peygamber gibi “fesbir kemâ sebere ulu’l-azm” dedirtiler!
Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!
Sizler yetmişli, seksenli ve doksanlı yıllara tanıklık etmediğiniz için ve anlatmaya çalıştığımız meseleler hakkında her hangi bir bilgiye, tercübeye sahip olmadığınız için, isimlerini belirtmek istemediğimiz ama sizlerin az da olsa tahmin ettiğiniz Arap, Türk ve Fars yazarlara ve ilahiyatçılara dikkat etmelisiniz.
Özellikle Türk İslam ve Türk sol fırkasını temsil eden parti, örgüt, cemaat, sivil örgüt, dergi, gazete, televizyon, ticaret, kültür benzeri, kurum ve kuruşların tedrisati rahlesiyle ilişkilerinizi yüzde yüz boşamalısınız. İkincisi, Türk devletinin Kürdistandaki işgalci varlığını temsil eden ordu-polis gücüne, tüm sömürgeci kurum ve kuruluşlarına asla saygı göstermemelisiniz. Ve en önemlisi, İsmail Beşikçi Hoca gibi Türk devletinin, işgalci ve terörist bir devlet olduğunu söylemeyen, Kürt milletinin teritoryal ve siyasal egemenlik hakkını savunmayan, hiçbir Türk İslamcısına, hiçbir Türk solcusuna, akademisyenine, düşünürüne, ilahiyatçısına, yazarına, gazetecisine, siyasetçisine, saygı ve hürmet göstermeyiniz.
Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim!
Kendi ülkeniz ve milletiniz için tokat yemelisiniz. Çünkü, kendi ülkeniz ve onurlu ve izzetli bir tarihe sahip milletiniz için gayret ediniz. Aksi halde yarınlarda bizim gibi vicdan azabı çekersiniz. 1988 ile 1994 yılları arasında Filistinliler için yüzlerce jop yedik! Ne utanç verici bir şey ki, ilerleyen yaşımıza rağmen biz kuşakların ülkemiz ve halkımız için hala tek bir jop bile yemedik. Bu çok çirkince bir şey bir şey ve kendi kuşaklarımızı bundan ötürü şiddetle kınıyoruz!
Son olarak;
Kürdistanlı dindar genç kardeşlerime şu düşünürlerin eserlerini okumalarını tafsiye ediyorum: Ehmedê Xanî, Saidî Kurdî, Melayê Cizîrî, Fazlu Rahman, Hasan Hanefi, Abdulkerim Suruş, Ali Seriati, Muhammed Arkoin, Ziyauddin Serdar, Muhammed İkbal, İbn Haldun, İbn Rüşt, Farabi, Mevlena, Sadi Şirazi ve Fuzuli daha onlarcası...
[email protected]
twitter.com/KADIRAMAC
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.