Kürtler Filistinli değildi, Türk devletide İsrail Değil!

Türk devleti, genelde Türk toplumunun %95’in 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürdistan meselesine geçmişte olduğu gibi, bugünde terör gözüyle baktığını ve bundan dolayı Kürtlük adına yapılan her girişimi ve her demokratik talebi en vahşi yöntemlerle bastırmaktan hicap etmediğini söyleyebiliriz.

Kadir Amaç

27.10.2016, Per | 12:05 [ Güncellenme: 27.10.2016, Per | 13:10 ]

Kürtler Filistinli değildi, Türk devletide İsrail Değil!
Makaleyi Paylaş

Kuzey Kürdistan’daki TC’nin işgal siyasetini, bu işgal siyasetine karşı kendi habitatında mücadele veren Kürt siyasetini ve son olarak dün akşam saatlerinde TC’nin Amed “Büyük Şehir Belediyesi”nin iki eşbaşkanın tutuklama kararının önceden planlandığı gerçeğini analiz etmemiz için, siyaset biliminden örnekler verek perfpektif sunmaya çalışacağız.

Hem siyaset bilimi ve hemde toplum bilimciler iki farklı millet, eşit siyasal egemenliğe ve iki farklı millet dil, kültür, ekonomi, dinsel veya tarihi olarak birbirinden çok farklıysa bu iki farklı milletin bir özerklik veya federal bir sistem içinde; Almanya, Amerika, Avusturalya ve Brezilya örneklerini referans alarak, huzur ve bütünlüğü koruması mümkün değildir.

Çünkü Primordial (kökleri eskiye dayanan) milletlerin sömürge devletletrin otoritesine tabi olmaları ve o otoriteye bağlı kalarak ikinci sınıf vatandaş olarak yaşamalarına (Kürtlerden hariç) henüz hiç millete rastlanmamıştır. Sudan’da Araplar ve Darfurlular, Tibet’te Tibetliler ve Çinliler, Ruanda’da Hutular ve Tutsiler arasında 1990’ların ortalarında iki milletin eşit siyasal egemenliği için toplam bir milyondan fazla insanın ölümüne sebep olmuştur. Hakeza Bangledeşliler Pakistandan, Tamiller Sri Lanka’dan, Bosnalılar Yogoslavyadan ayrılmak için Sırplarla bağımsızlık savaşını vermiştir.

Özellikle şu örnek Kuzey Kürdistan siyasetini çok yakından ilgilendirmektedir: 1960’lara kadar Kanada’da siyasal egemenliği elinde bulunduran İngilizlerdi. Fransızca konuşan Québecliler, İngilizlerle dil, kültür, ekonomi ve siyasal egemenllik meselesinde eşit haklara sahip değildiler. Çünkü Kanada’nın bütün resmi kurumları ve özel şirketler İngilizce dilini kullanıyor ve bu durum otomotikmen Québeclileri ikinci sınıf vatandaş yapıyordu.

1960’lara gelindiğinde Québec’in Kanada’dan bağımsız olmasını hedefleyen Québecliler Partisi (Parti Québecois) güneş gibi doğacaktı. Québec partisi ve Québecliler İngiliz diline dayalı Kanada devletine karşı güçlü bir mücadele yürütü ve nihayetinde Kanada devleti, 1969 yılında Fransızca ve İngilizcenin eşit haklara sahip olduğu iki lisanslı bir ülkeya kavuştu.

Ancak Kürtlerin düşmanları Québeclilerin düşmanları kadar, medeni ve uygar değildi. Kürtlerin düşmanları onlara savaşı dayatıyor, onların ülkesinde efendi olmayı sürdürmek istiyor, onların dilini yasaklamayı devam etmek istiyor, sevgi, barış, adalet, hukuk, demokrasi, kanallarını Kürtlerin yüzüne kapatıyor ve Kürtlere savaşmaktan başka hiç bir çare bırakmıyor.

Bu zaviyeden hareketle özelde Türk devleti, genelde Türk toplumunun %95’in 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürdistan meselesine geçmişte olduğu gibi, bugünde terör gözüyle baktığını ve bundan dolayı Kürtlük adına yapılan her girişimi ve her demokratik talebi en vahşi yöntemlerle bastırmaktan hicap etmediğini söyleyebiliriz.

AKP ve Erdoğan Türk devletinin Atatürkçü antagonizmasını, Osmanlı ve Mehmet Akif Ersoy’un Türk-İslam düşüncesiyle birleştirdi ve Kürlerle yeni bir mücadele dönemini başlattı. İkincisi, şu gerçeğide söylemekte fayda vardır: Mazlum Der\"in ilk kuruyucu üyeleri, eski MTTB, Akıncılar ve Ülkücülerin İlk kuruyucuların tamamı bugün ya AKP\'de il başkanı, ya milletvekili, ya iş adamı, ya da TC’nin kurumlarında bakan, istikbarat başkanı, eminiyet genel müdürü, başdanışman, kalem müdürü ve genel müdürlük mevkilerinde bulunuyor.

Erdoğan’ın onlarca İslamcı danışmanlarından sadece biri olan Abdulkadir Selvi, 10 Mart 2016 tarihli köşe yazısında, Erdoğan ve AKP’ye Kürtlerle mücadelede yol haritasını belirlemiş oluyordu: “1994 yılında DEP\'lilerin dokunulmazlığ ı kaldırılmadı, Türkiye 90\'lı yılların cehennemine itildi. Eğer o gün DEP’lilerin dokunulmazlığı kaldırılsaydı, PKK\'nın büyüme sürecine girmesi ve Kürt sorununu dünyaya mal olması engellenecekti.”

Türk hükümeti, 7 Haziran genel seçimlerin ardından Selvi’nin fikirlerini hayata geçirmekten geç kalmadı. T.C’nin sömürgeci mahkemeleri ilk olarak, HDP’ve DBP’ nin genel eşbaşkan yardımcılarını, il / ilçe başkanlarını ve HDP’nin belediye başkanlarını hukuksuzca tutuklamakla işe başladı.

Ardından, işkenceci polis ve işgalçi askeri birlikleriyle Kürt kadınlarını, çocuklarını vahşice katl etti, evlerini ve şehirlerini delik deşik etti. Öyleki Kürtlerin yatak odalarına girdi,”aşk burda yaşanır canım!”, evlerinin duvarlarına işgal, katliyam, tecavvüz, Küfür, ganimet sloganlarını yazmaktan hicap etmedi. Son olarak dün, “Amed Büyük Şehir Belediyesi”nin eş başkanlarını ve HDP eski Kürt vekili Ayla Akat’ı göz aldına aldı.

Deneyimli Kürt gazeteci Sevgili Ferda Çetin, dünkü resmi Twitter hesabında “Türk devleti, Şırnaklıların önce evlerini yıktı, bu gün de kurdukları naylon çadırları yıktı. Ağlaşmanın, kınamanın, yalvarışın canı cehenneme!” sözleriyle Kürtlerin radikal b ir isyana ve bu radikal isyanın en kısa zamanda yurtsever Kürtlerin, Türk devletinden kopuşuna götürebileceğine işaret ediyordu.

Türk devletinin bu yeni İslamcı valileri ve İslamcı polisleri Kürtleri katl ederken, tekbir ve Kürtleri işkence ederken de besmele çekiyordu. Ne garip değil mi ? Ancak Kürtler Filistinli değildi ve onlarda İsrailli değildi. Diğer taraftan Mısırlı İslamcı yazar Kürtlerin \"İslam ümmeti\'nin yetimleri\" olduğunu söylüyordu, ancak Kürtleri yetim bırakan katillerin kim olduğunu söylemliyordu! Bu daha garip değil mi?

Din siyasette en tehlikeli konudur, TC\'nin ve siyasal İslamcıların en büyük özelliği İslam’ın maskesiyle Kürtlerin ülkesini işgal etmek, ganimet almak ve kan dökmektir. İranlı düşünür Ali Şeriati, “Türkler İslaml’a teslim olmadı, İslam’ı teslim aldılar” sözü bu anlamda değerlidir.

Evet bunların Müslümanlığı, Muaviye ve oğlu yezid\'in Müslümanlığından çok daha kötü. Muaviye ve Yezid içkiyi Hiristiyan fıkıhına göre içiyordu. Bunlar ise, Yahudi fıkıhına göre yalınayaklı Kürt milletini katl ediyor. Bundan dolayı bunları insan olarak görmüyorum, Tanrı’nın bunları sevmesi mümkük değil.

Bu anlamda Nietzsche \"Tanrı Öldü\" derken ve Albert Einstein \"Tanrı hiçbir şeyi tesadüflere bırakmaz. Çünkü Tanrı zar atmaz.” diyordu! O halde Kürtlerin topraklarını işgal edip, kendi aralarında dört parçaya bölen ve ruhlarını ve bedenlerini çarmıha geren ve Tanrı\'nın gerçek sevgili kulları olduğunu idia eden Türk, Arap ve Fars\'tan hesap sormaması ve onları cennetiyle mukafatlandırma şüphesi Pricen\'in, “Böyle bir Tanrı varken, Şeytan’a ne gerek var?\" sözünü ve Kuran\'da \" Ve kim bir zerre miktarı kötülük üretmişse onu mutlaka görür.\" ayetini bana hatırlattı.

Dolayısıyla modern çağın en tehlikeli insanı, elinde Kuran\'la dolaşandır diyebiliriz. İkincisi, Siyasal İslam\'ın her çeşidi pislik ve cehalettir! Bu pisliğin ve cehaletin Kürtlerin topraklarında yuvalanmaması için her yurtsever Kürdistanlı, enerjisini ve imkanlarını bu uğurda seferber etmelidir.

[email protected]

https://twitter.com/KADIRAMAC

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7604 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:05:57

Yazarın Önceki Yazıları

Musul Operasyonu ve 'Çılgın Türkler' Kürd’ü, Kur'an’la Sömürmek! Öjenist Felsefe Ve Irkların Genetik Anatomisi Fırat’ın Doğusu da, Batısı da Kürdistan! Askeri Darbe ve Kürtlerin Tavrı Kahr Olsun! ‘Fe veylun lil musallîne’ Ehli Homa Şima Qehr Bikero! İşgalci Devlet ve Müşrik İslamcılar! Siyasal Ontoloji Meclîsa Tırkon ù HDP Dost û Neyare Kordon Komo? 1 Mayıs Kürtlere Bir Taht Birde Taç Lazım! Hoş Geldin! Kürdistan Aydınlar İnsiyatifi 'Mayflower Sözleşmesi' Ve Kürdistan Meselesi 'Biz İslam kardeşiyiz' Öyle mi? Muhammed’i öldürdüler, İslam’ı Zehirlediler! Psikolojik Kürtler! Kürdistan Haktır Ve Nurunu Tamamlayacak! Amed’in Dört Minaresini ve Onun Elçisini vurdular! Kürtlerin İslam’la Eşekleştirilmesi! Terör ve Kürdistan Ahmet Taşgetiren’e Cevap! Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-1 Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-2 'Kara ve Deniz' Diyalektiği Ve Müslüman Halklar Meselesi Kürdistan Meselesine Sosyal Bilimler Metodolojisiyle Bakmak Kürt Milletinin Tipolojik Anatomisi Kürtler Kendi Topraklarının Hükümdarı Olmak İstiyor! Kürdistani Mücadelede, Vatan ve Millet Sevgisi Siyasal Egemenlik Savaşla Başlar, Barış Müzakeresiyle Paylaşılır! Milletlerin Siyasal Egemenlik ve Kardeşlik Hukuku Aynı Şey mi? Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim! Modern Ulus Devlet Temelinde Kürdistan’ın Siyasal Egemenlik Hakkı Milletlerin Ontolojik Sosyolojileri ve Kürdistan Milleti Kürdistan Bağlamında Millet-Milliyet ve Milliyetçilik Meselesi Kerkük’ün zaferi, Kürdistan’ın zaferidir! Yeryüzünde ancak köleler devletsiz yaşar Medine Vesikası ve Kürdistan Meselesi
x