Son zamanlarda Bakur’da özellikle Mardin’den Şırnak’a kadar uzanan hatta yıllardır barbarlığımızdan kaçan ve Almanya’ya giden Ezidilerin bir kısmı ata toprağına dönüyorlar. Babasının evine dönüyorlar ve babalarının malı gibi helaldir malları. Fakat en vahşiyane saldırılara uğruyorlar. Maalesef Kürdlerin ne bir statüsü var ne de hukuku olsun haksızlığa uğrayanlar için. Bu masum, mağdur ve pırıl pırıl insanlar köylerine döndüklerinde köylülerin saldırısına uğruyorlar. Bu çağda bu barbarlık nasıl olur ? Aynı bölgede bunların uğradığı zalimliklere karşı gelenler neden yok ? Neden Ezidilerin bulunduğu her alan için Ezidileri koruma dernekleri ya da dayanışma dernekleri kurulmuyor ? Bu utanç, bu alçaklık ne zamana kadar ?
Ezidilerin kim olduğunu söylemeye gerek var mı ? Has be has Kürddürler hem de en arijinalinden, hatta bozulmmışları ve en konuksever olanlar da onlardır. Nuktedan kurmancileri, kadim inaçları, örf ve adetleriyle yaşamaya özen gösteriyorlar. Fakat inançlarından ötürü IŞİD'in saldırılarıyla Ezidiler'in inançları, yaşayış biçimleri ve gelenekleri ilgi görmeye, merak uyandırmaya başladı. Bunun dijital çağa deng gelmesi olguyu dünya gündemine taşıdı. Oysa Ezidilere karşı yetmiş küsür zalimane kanlı fermendan bahsediliyor.
Ezidiler, dinleri ve gelenekleriyle kanlı terör örgütü İŞİD’in saldırılarıyla dünyanın gündemine girdi. Bir kez daha kendilerini dünyaya anlatma ve haklarındaki yanlış algıları yıkma çabasındalar. Aydınlık dünya Ezidileri anladı, aydın Kürdler Ezidileri anlandı fakat beyni küflü ilkel Kürdler hâlâ anlayamadı.
Terminolojik olarak 'Ezidi'nin kelime anlamı, 'Azda/Allah'ın yarattığı kişilik' demek. Kürtçe'de, Allah'ın diğer bir ismi ise 'Yezdan'dır. Bazı tarihçilere göre 'Yezidi' kelimesi, Zerdüştlükteki 'Yezata' kelimesinden geliyor.
Ezidilik tüm dinlere göre asla dayatmacı ve baskıcı olmadı. Ezidiliği yaymanın adeta yasak oluşu nedeniyle inanış hakkında insanlar çok fazla bilgiye sahip değil. Misyonerliğe kapalı olan Ezidilikte, cemaat dışındaki kişilere dini bilgi verilmeyişi onun empoze edilen bir inanç olmadığını gösteriyor. Oysa tüm dinlar Tanrı adına ne katliamlar yaptılar ?
Kurucusu Şeyh Adi’ye dayandığı rivayet ediliyor. Şengal bölgesine yerleşen Şeyh Adi'nin, Laleş Vadisi'nde 1162'de öldüğü rivayet ediliyor. Yezidiliğin 'Mushaf-ı Reş' ve 'Kitab-ı Cilve' adlı 2 kutsal kitabı bulunuyor. Bu kitaplarda tek tanrı inancı vurgulanmakla. Ezidi inancına göre Tanrı, insanlara elçi göndermeksizin doğrudan bilgi verebilir ve isterse onları doğru yola sevk edebilir.
Bazı tarihi ve dini kaynaklara göre Ezidilik, ateş,toprak, güneş ve suyun kutsal sayıldığı bir inanç şekli.. Bu durum zaten yaşamın temel kaynağı anlamına geliyor. Dini ritüeller sözlü bir şekilde nesilden nesile aktarılıyor. Yer yüzünün en masum inançlarından ve insanlarındandırlar. Kin tutmayı bilmezler, sevgi ve saygı hayatlarının her alanlarına sinmiştir. Ritüeller kin ve nefretten arınma, ruhunda sevgiyi güçlendirmek ve fazileti kuvetlendirmek için yapılır. Yezidiler, sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde üç defa dualar okuyor. Belkide en güzel düaları Ezidiler okuyor. Dua ederken her kese, her canlıya dua ederler. Konfor, şatafat, kibir, yalan, nefret, cinayet en büyük günahlardandır. Yezidilikte sözlü edebiyat, Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinde kendini koruyor. Bunun dışında her yıl nisan ayının ikinci haftasında başlayan 'Kırmızı Çarşamba' bayramından (Çarşemîya Sor)önce üç günlük oruç tutuluyor. Oruçluyken Müslümanlar gibi bir şey yemiyorlar.
Diğer dinlere çok benzemeyen Ezidilik ruhani din adamlarının türbesini ziyaret etmekte bir rütüeldir. Türbelerde çıra yakılıp, dualar ediliyor. Küskünler barıştırılıyor. Ezidilerin kutsal tapınakları Duhok’un Şeyhan ilçesindeki Laleş Vadisi'nde bulunuyor. Her yıl nisan ayında, farklı ülkelerden hac niyetine buraya gelen Yezidiler, Şeyh Adi'nin türbesini ziyaret ediyor.
Yezidiler, buradaki 'beyaz çeşme'de yıkanıyor. Yeni doğan çocukların da mutlaka bu çeşmede yıkanması ve daha sonra sünnet edilmesi gerekiyor.
Yezidiler diğer bazı Kürt ve Ortadoğu toplumları gibi aşiretlerden oluşuyor. Yezidiler arasındaki toplumsal örgütlenme de Hindistan'daki kast sistemine benzerlik gösteriyor. Bu sisteme göre toplum şeyh, pir ve müritler olmak üzere üç kesimden oluşuyor.
YEZİDİ NÜFUSU
Ezidiler, inançları nedeniyle sürekli tehditlere maruz kalıyorlar. Bundan ötürü zaman içinde yurtlarını terkederek başka ülkelere sığınıyorlar. Ancak yoğun göçe rağmen dünyada Yezidi nüfusunun en yoğun olduğu bölge Şengal, Güney Kürdistandır. Ezidilik Güney Kürdistan hükümeti tarafından 6 resmi dinlerden biri olarak kabul görülmüş ve buradaki nüfuslarının 500 bin olduğu belirtiliyor. Ağırlıklı olarak Musul'un Şeyhan, Hamdaniye, Sincar (Şengal) ilçeleriyle Duhok merkezi ile çevresindeki köylerde yaşıyorlar. Türkiye'de ise Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin ve Şanlıurfa illerinde ikamet ediyorlar. Yezidilerin bir kısmı da Almanya, Fransa, Belçika ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşıyor. Dünya Yezidi nüfusunun 800 bin olduğu tahmin ediliyor.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.