Bir Eylem Planı Öneriyorum

Bir halkın asıl sınırlarını dil belirler. Halkımızın varlığını, aidiyetini, tümden varoluşsal değerlerini dil yaşatır. Dil hakkının elde edilmesi ve o dilde eğitim olgusu sömürgecileri Kürdistan’da felce uğratır. “Komünal sistem kuracağız” tezi tam bir gerçekdışı değil mi?

Aydın Dere

25.09.2015, Cum | 08:26

Bir Eylem Planı Öneriyorum
Makaleyi Paylaş

Kürd halkının teritoryal ve demografiktik parçalanmışlığı, yıllar içinde her parçada sömürgecilerin farklı yöntemlerle Kürd halkını katı asimilasyon yöntemleriyle adeta dumura uğrattı; bu durum doğal olarak her parçada farklı sosyolojik deformasyonlar yarattı. Bir asırlık zaman içinde sömürgecilik koşullarında İran Kürdlerinin kültürel ve farklı sosyolojik anlamda İranlılara, Güney ve Rojava’nın Araplara, Kuzey Kürdlerinin ise Türklere kısmen benzemiş olması ulusal bilincin zayıf kalmasının başlıca nedenlerindendir. Bu etkileşim aynı zamanda Kürd halkını birbirinden önemli ölçüde uzaklaştırdı. Sömürgecilik asimilasyonda istediği amaca tam ulaşamadıysa da tüm parçalarda milyonlarca insanımız asimile olmuş durumda. Ard arda dinmeyen isyanlar ve mücadeleler sayesinde ulusal bilinç kısmen korunmuştur; fakat bu ulusal bilinç 40 milyonu aşkın halkımızı kurtuluşa götürmeye yetmedi. Güney Kürdistan’ın elde ettiği haklar ve uluslararası geliştirdiği güçlü ittifaklarıyla nerdeyse bağımsızlığın eşiğine geldi. Rojeva’da insanlığın gurur kaynağı niteliğinde kara yüzlü, kara bayraklı vahşete karşı tarihin en önemli direnişlerinden biri gerçekleşti. Kısa sürede teritoryal bir egemenlik sağladı. Fakat daha alınması gereken çok yol var.

Suriye’de ki savaş Rojava’ya doğru ciddi bir göçe neden olurken Rojavalı Kürdlerin ülkesinden kaçması demografyamızı bozuyor. Siyasal egemenlik elbette önemli fakat bazı kantonlarda neredeyse azınlık durumuna düşmemiz ileriki süreç için ciddi bir risk oluşturmakta. Rojhılhat Kürdistan’ında durum pek iç açıcı değil. Belli bir örgütlenme ve diğer parçalardan olumlu bir etkileşim yaşıyor ve önemlisi de Mahabad’tan kalma güçlü ulusal bir damar var fakat büyük Kürdistan’ın dünya özgür halkları arasında yer alması Kuzey Kürdistan’ın özgürlüğüne bağlı. Çünkü o en stratejik ve en büyük parça niteliğindedir.

Anadilimde Eğitim Hakkı Hemen Şimdi

Kuzey parçasında önemli bir ulusal uyanma ve kurumlaşma sağlanmasına rağmen hâlâ anadilimizde eğitim hakkına kavuşamadık. 35 yıllık bir savaşa ve mücadeleye rağmen başkent Amed’te bile hâlâ en çok Türk basını satılıyor, Türk kitapları okunuyor, Türk Tv’leri izleniyor ve en çok Türkçenin konuşulması da karamsar bir tablo çiziyor. Yıllardır ateşkesler dışında kanlı bir savaş sürerken şüphesiz ciddi bir ulusal ve aidiyet bilinci gelişti, belediyeler kazanıldı, partiler kuruldu, farklı kurumsallaşmalar yaşandı fakat anadilde eğitim hakkımızı elde edemedik. Bunun salt sömürgecinin katı tutumuna bağlayamayız. Sömürgeciliğin içimizde ki uzantıları aracılığıyla halkın o muazzam direniş gücü tali alanlara yönlendirildi. Zira her seferinde ayağa kalkan halk onlarca şehit veriyorsa halk kararlı ve direngendir. Oysa halkın önüne anadilde bir eylem programı konulabilirdi. Önümüzdeki altı ay ya da bir yıl boyunca anadilimizde “eğitim hakkını muhakkak ama muhakkak kazanacağız” şiarıyla toplumun tüm kesimlerini katılacağı ve uluslararası kurumların ve Türkiye’de ki yabancı elçiliklerinde gözlemci olarak davet edileceği, Avrupa ve dünyanın değişik bölgelerinden Kürdistanlılar ve yabancılarında desteğini alabileceğimiz, Amed, Ankara ve İstanbul’da milyonların katılacağı devasa mitinler ve o mitinglerde anadilimizin önemi ve bunun tartışmasız, pazarlıksız ivedilikle verilmesi, tanınması gereken bir hak olduğu teması işlenebilir. Çünkü anadil konusunda tüm dünya duyarlıdır ve hatta köy korucuları ve Kürd düşmanlarının da kolay itiraz edemeyeceği bir haktır anadil.

Her konuda ahkam kesiyoruz da bunu mu bilmiyoruz? Kanımca sorun bilmemekte değil içimizdeki devlet eli enerjimizi başka yerlere harcatıyor, algı bulanıklığı yaratarak zaman kazanıyor. Dil neden önemli? Bir halkın asıl sınırlarını dil belirler. Halkımızın varlığını, aidiyetini, tümden varoluşsal değerlerini dil yaşatır. Dil hakkının elde edilmesi ve o dilde eğitim olgusu sömürgecileri Kürdistan’da felce uğratır. “Komünal sistem kuracağız” tezi tam bir gerçekdışı değil mi? Bilerek yada bilmeyerek algı bulanıklığı yaratmaktan başka ne işe yarar? Hayat bulma koşulları var mı? Şüphesiz hayır. Tozlu raflarında yerini alan Das kapitali süper kapitalist ülkeler uygulayamadıysa bir çakı üretemeyen Kürd mu uygulayacak? Kaldı ki kimse saptırmasın davamız sınıfsal bir dava değil ulusal bir davadır ve bunun beynini ve omurgasını oluşturan da anadildir ve o dilde eğitim hakkıdır. Dolaysıyla gerçekdışı argümanlar yerine somut politik pratik davranmak zorundayız. Konfederalizmi yıllarca tartıştık derken birde baktık ki sınırlarımızda boydan boya Kürd kadınlarını kaçırıp pazarlayan, hayatı bize zindan eden, bizi boğazımızdan kesen IŞİD çıktı karşımıza. Binlerce şehit vererek IŞİD’de karşı direndik, diğer yandan kökümüze kibrit suyu dökmek isteyen Türkiye ve İran var. Demek ki bu tür projelerin Ortadoğu’da karşılığı maalesef yok.

Soruyorum, teritoryal egemenliğimiz olmadan komünal sistemi nerede kuracağız? Bunca bedel ödedik oysa tüm dünyanın desteğini alabileceğimiz anadil duyarlılığını değerlendiremedik. İçimizdeki devlet uzantıları bizi özne değil “Barış” “Kardeşlik” gibi çözümsüzlüğü derinleştiren tali eylemlere yönlendirdiler. Bir haftalık okul boykotları falan gerçeği saptırmaktır. Dil için HDP ve tüm kurumlarımızın katılacağı hatta Türk kurumlarını da bu eylemlere çekebiliriz. Burada kimin ne denli dost olup olmadığı da anlaşılmış olur. Ulus olarak bu eylemler projesiyle dünyanın takdirini kazanmamız gün gibi ortada. Bu eylemlerde kişilerin posterleri ve örgüt flamaları yerine her şeyin ana dil ifade eden simgeler ve sloganlarla hareket etmeliyiz. Soruyorum kim katılmaz ki bu eylemlere? Peki niye şimdiye kadar yapmadık ya da kim yaptırtmadı? Her şeye rağmen geç değil “ANA DİLİMDE EĞİTİM HAKKI HEMEN ŞİMDİ” projesi her kesi katabileceği gibi dünyanın da desteğini alacağı kesindir, yeter ki amacına uygun yapılsın. Genel anlamda umutsuz değilim. En değerli kahramanlarımız özgür Kürdistan uğruna şehit düştü, tali projeler için değil. Yeter ki ulusal bilinci doğru temellerde daha da güçlendirelim, yeter ki birlik olalım ve yeter ki doğru eylem planlarıyla hareket edelim. Hem kansız hem de herkesin desteğini alabilecek ve sömürgecilere mat çekebileceğimiz bir eylem planı.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7608 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:18:43

Aydın Dere

Yazarın Önceki Yazıları

2021’DE ASİL RUHA ULAŞMAK Nasıl bir ulusal tavır? Kürdler ve Uluslararası İlişkiler ZİMAN MİROV Û HEBUN - DİL İNSAN VE VAROLUŞ Medeniyetler Çatışması ve Kürdler CORONA 19 SAVAŞÇILARI (1) Ezidiler’in çığlığı Kürdistan Davası Yeniden Doğuş Süreci ve Rojava Kürtler ve İdealizm Diriliş Ulus nedir ve Kürdlerin Uluslaşması Devletsizliğin Bitmez Azabı Ne olacak bu sefil ahvalimiz? Duh, îro gringî û pîrozîya Newroz'ê Sizlerden özür diliyorum Efrinli çocuklar Hollanda ve Kürdler Efrin ve uluslararası ilişkiler Efrin ya Kazanacak, ya Kazanacak! Londra’yı Gezerken... Dayan… Güneş Doğacak Üstüne! Kerkük ve Bağımsızlık! Yasaklı Dilin Yazarı Mehmed Uzun Eski Aydınlıkçı Ahmet Nesin Kime Çalışıyor? Ne Yapmak İstiyor? Hırvatistan Bağımsızlığın Mutluluğunu Yaşıyor İlk kez Birleşmiş Milletler'de Alevilik Tarih Lanetleyecek Hepimizi! Kutlu Doğum Haftası! Halepçe, El Enfal ve Devletleşmek Sağlıklı Bir Ulus Olmak İstiyorsak Düşünce Sistemin Bozuksa... Kürdler Neden Tuhaflaştı? 21. Yüzyılın 'Kürdistan yüzyılı' olacağı noktasında ortak bir düşünce var. Anadilin Ölümü Bir Halkın da Ölümüdür Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede? Çılgın Bir Plan Bir Kayıp Feryadı Türk Parlamentosu'ndan Ayrılma Zamanı Gelmedi mi? Kolombiya'da Savaş ve Barış Ahmet Altan ile Bir Anı Bir Röpörtaj... Kurtuluş Darbe ve Kürdler Günahkarız Yazıtlar Tapınağında Gerçekler Neden Acıdır? Biz Kürdler Aptal ve Türklerin Başına Belamıyız? AKP'de ki çatlaklar Kürdleri sevindirmesin Ulusal Birlik Ve Aydın Sorumluluğu Türkler Neden Rojava'ya Düşman? Sahi Dost ve Düşman Kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor PKK Neden Dünyanın Gazabına Uğramış Kürdler ve Devletleşmek İsmail Beşikci Lozan’daydı Dayanışma 'Akıl Vermek' Değildir Cenevre Görüşmelerinin Arka Planı Cenevre 3 Konferansı Hal û Ahvalimiz HDP Çaresizlik İçinde Hayatta Dair Notlar Devletsizlik, Kar Altında Bir Mezarlıktır Kalleşlik ve Yiğitlik Aziz Sancar Nobel’i Geri Verecek Tanrıça Ağlıyordu Türkiye İntihara Koşuyor Tahir Elçi Neden Katledildi? Nitelikli yada Niteliksiz Olmak Korku ve Yılgınlığa Kapılmadan Seçimin Düşündürdükleri Aydınlanma ve Kürdler Kürdler ulusal bilincin neresinde? Dehşet Bir Sömürgecilik! Kadınlar Erteledi Ölümümü Her Yanımız Puşt Zulası İsyan ve Özgürlük Varoluş Ya Da Yok Oluş Prof. Dr. İsmet Şerif Vanlı İle Hayatı Ve Vasiyetine Dair Bir Söyleyişi Gece Yarısı Notlarım Lozan Antlaşması Tarihin Çöplüğünde Kürtler ve Devlet Olgusu Kimsiniz Yahu Kimsiniz? Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı Kürdistan Devrimi Batı'da Demokrasi, Doğu'da Kürdistan Kazanacak Yeniden Doğuş Öyküsü Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 2 Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 1 Kürdistan'da Kutlu Doğum ve HÜDA-PAR Kürdlerin Seçim Heyecanı BM Halepçe ve Enfal’i Jenosid olarak kabul etmelidir Adaylığımı Geri Çekerken... Kadınlar ve Devletsizliğimiz Ey Yurdum.... IŞİD, Kobanê, İslam ve Uygarlık Kürtler ve İslam Kaosu Kerkük'ten Akdeniz'e Kürdistan Pazarı Kürdistan Bir Hayal Değil Kürd Ulusal Hareketi KCK'ye Önerimdir PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?
x