Anadil, bir halkın varoluşu ve en önemli değeridir. Bir dil binlerce yıl içerisinde oluşur ve bir ulusu ulus yapan temel öğedir. Bir ulus dilini yitirdiğinde o ulus tartışmasız ölü halklar mezarlığındadır.
Cumhuriyet'ten beri Kürd dilinin yasaklığı korkunç bir jenositti aynı zamanda. Kürd hareketi bu konuda hiç te öncelikli ve hassas davranmadığı bir gerçek. Ne yayıp yapıp anadilimizi resmi dil yapmalıyız. Birileri ekolojik mi, kuantik mi, tuantikmi takılır, bir ulusal kurtuluş hareketiysen, anadilin yasakken "Halkların kardeşliği"ni savunuyorsan; bu absürt fikirler nereden gelirse gelsin, kesinlikle naif ve ulusal bilinçten yoksun Kürdün beynine dönük bir saldırıdır. Onun ruhunu hedef almaktır. Bu bir algı yıkama ve hedef şaşırtmadır. Bu tarihsel hatadan mutlaka dönülmeli. Çünkü insanlık bilimi Anadilin her ulus içi,n varolmak için öncelikli olduğunu söyler. İşte gerçek budur. Gerçeğe uymaz isek belamızı buluruz ve yeni nesil bunları yutmaz, hesabını da sorar.
İsviçre'ye yeni geldiğim yıllardaydı. Le Locle kasabasında bir gurup Türk çocukların diğer çocuklara göre okulda Fransızcayı kavramakta ciddi zorları varmış. Uzmanlar incelemiş. Bu çocukların aileleri Adıyaman Türk köylü kökenli oldukları için çocuklarına anadilleri olan Türkçe'yi iyi öğretememişler. Belli bir yaşta hiçbir altyapıları yokmuş. Dolaysı ikinci dilde başarılı olmaları için anadillerini iyi kavramaları gerektiği kararına varmışlar. Bir biçimiyle bana söylediler; ücret karşılığında okulda çocuklara hergün iki saat Türkçe ders verdim. Öğretmen ve pedagog olmadığım halde bir süre sonra öğretmenleri çocukların anadil bilgileri gelişince Fransızcayı kavramaya başladıklarını söylediler.
Şu bir gerçek: Okula anadillerinde sağlam bir temelle gelen çocuklar ikinci dilde daha güçlü okuryazarlık becerileri geliştirmektedirler. Ebeveynler ve çocukla ilgilenen diğer kişiler (örneğin büyükanne ve büyükbabalar) çocukları ile onların anadillerinde kelime ve kavram bilgilerini geliştirebilecekleri şekilde vakit geçirebildikleri, birlikte hikayeler anlatıp, meseleleri tartışabildikleri zaman, çocuklar okula ikinci dil öğrenmeye ve eğitimlerinde başarılı olmaya daha hazırlıklı bir şekilde geliyorlar. Çocukların bilgi ve becerileri evlerinde öğrendikleri anadilden okuldaki dile aktarılıyor. Çocukların kavram ve düşünme becerilerinin gelişimi açısından baktığımızda, bu diller birbirinden bağımsız. Diller arası aktarım iki yönlü olabiliyor: Okulda anadili desteklendiği zaman (örneğin çift dilli bir eğitim programıyla), çocukların çoğunluğun dilinde öğrendikleri kavramlar, dil ve okuryazarlık becerileri anadillerine aktarılabiliyor. Kısacası, eğitim ortamı çocukların her iki dile de erişimine izin verdiği sürece bu iki dil birbirini besliyor.
Okulda anadilinin desteklenmesi yalnızca anadilinin gelişimine değil çocukların okuldaki çoğunluk dilindeki becerilerinin gelişmesine de katkıda bulunuyor.
Bu bulgu önceki bulguların ışığında değerlendirildiğinde hiç de şaşırtıcı değil;
a-) Çift dillilik çocuklara dilsel avantajlar bahşediyor
B-) İki dildeki beceriler önemli ölçüde birbiriyle bağlantılı ya da birbirinden bağımsız.
Çiftdilli çocuklar, okul anadilini etkin bir şekilde öğrettiği zaman okulda daha başarılı oluyor ve uygun koşullarda o dilde okur-yazarlık geliştiriyor. Tam tersine, çocuklar anadillerini reddetmeleri konusunda teşvik edildikleri ve bunun sonucu olarak anadilleri atıl hale geldiği zaman öğrenme için temel oluşturan kişisel ve kavramsal temellerinin altı kazılmış oluyor.
Okulda azınlık diliyle öğretim yapmak çocukların okuldaki çoğunluk dilinde akademik gelişimlerine zarar vermiyor, aksine güç katıyor, zeka geliştiriyor. Fakat Kürdlerin dili azınlık dil kategorisinde değil, yaklaşık 50 milyonluk bir halkın antik dilidir. Kürdlerin azınlık alarak kabul görüleceği bölgeler vardır. Bu daha çok Kürdlerin Tük kentlerinde ki konumu ya da Avrupa'da ki Kürdler için geçerlidir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.