Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı

Amerika Türk özel birliklerinin kafasına çuval geçirildikten sonra Güney Kürdistan’ın devletleşmesini engelleme misyonunu İran üstlenirken Türkiye Kuzey Kürdistan ve Rojava’nın devletleşmesini engelleme sorumluluğunu yüklendi.

Aydın Dere

04.07.2015, Cts | 13:30

Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı
Makaleyi Paylaş
Ankara, Rojava’da Kürd devletleşmesini engellemek için İŞİD’in Türkiye’yi bir ikmal, lojistik ve mobilizasyon alanı olarak kullanmasını sağlıyor ve bunlar ortak stratejik çıkarlar temelinde yapılıyor.

Erdoğan bir zamanlar “Arjantin’de de bir Kürdistan kurulsa müdahale ederiz” demesi devletin geleneksel şuursuz aklını ve Kürd düşmanlığını seslendiriyordu. Fakat tarihin akışının önünde bazen hiç bir güç duramaz ve bölgesel gelişmeler buna asla Türkiye’nin gücünün yetmediğini de gösteriyor. Kürtlerin teritoryal ve siyasal varoluşuna düşmanlık Türkiye açısından keskin sirkenin küpünü yakmasına dönüşmüş. Kürd düşmanlığı zenefobi biçiminde klinik bir vaka halini almış. Bu durum Kürd ulusal gücüne savaştan başka hiç bir açık zemin bırakmadığı anlamına gelebilir. Fakat bu katı durum karşısında Kürd hareketi rasyonel davranarak Kuzey’de özerkliğin örgütlenmesini gerektiriyor ve daha etkin olabilmek için bağımsızlık kartını gösterebilme yeteneğine sahip olmalıdır.

Bir halk için bu koşullardan daha kötüsü olamaz. Kaybedecek bir şeyde yok, ölüm ise her gün yaşanıyor. Anadilde eğitim hakkının bile olmayışı kitlelerin sabrını taşımız durumda. Türkiye, Kürdlerin Rojava’dan Akdeniz’e kadar inmeleri ve zamanla devlet olabilme ihtimallerine karşı Rojava sınırına askeri yığınak yoğun tartışılırken uluslararası konjonktür ve bölgesel koşullar müdahaleyi mümkün kılmıyor.

Geçenlerde Cenevre Birleşmiş Milletler’de bir ONG’nun davetlisi olarak bir toplantıya katıldım. Kulis sohbetlerinde Türkiye’nin bu blöfleriyle alay ediliyordu. Türkiye Nato üyesi. İŞİD’e karşı savaşın Koalisyon cephesini oluşturan güçlerin çoğu NATO üyesi ve bunlar PYD ile ittifak içinde. Türkiye’nin PYD’ye karşı herhangi bir atraksiyonu NATO’ya karşı olması anlamına gelecektir. Diğer yandan Suriye ve dolaysı ile Rusya ile de karşı karşıya kalacaktır. YPG’nin askeri gücünüde buna eklersek Türkiye’nin Rojava’ya girmesi mümkün görülmüyor. Kuzeyde ki 20 milyon Kürdün ulusal sorununa çözüm bulamamış bir ülkenin Rojava’yı işkal etmesi düşünülemez.

Hatırlanacaksa Türkiye aynı tehditleri Güney Kürdistan’a yönelikte yapılmıştı. Türkiye tehditler savurarak kırmızı çizgilerinden söz ediyordu. 2003 yılında Güney Kürdistan kentlerinde sivil halk arasında bombalar patlıyordu, Türk devleti ya da onun desteklediği terör guruplarının yaptığı biliniyordu ve nihayet Amerika Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesinin asıl amacı Türkiye’yi Güney Kürdistan’dan düşmanlığından vazgeçirmekti. Ve çuval sonrası Türkiye uysallaştı ve Güney Kürdistan ile ticari ilişkiler geliştirme noktasına geldi. Türkiye’nin Güney Kürdistan ile ticari ilişkiler ve iyi bir komşuluk yapması elbette her iki halkında çıkarınadır ve yapılması gerekende buydu. Türkiye şimdilik pratikte Güney Kürdistan düşmanlığından vazgeçmiş fakat Kürd düşmanlığından vazgeçmemiş. Türkiye ve İran (Osmanlı ve Farslar) Kastri-Şirin antlaşmasından beri aralarındaki ilişkiler ne olursa olsun Kürd halkına ve onun devlet olabilme olasılığına karşı birlikte hareket ettiler, ediyorlar. Amerika Türk özel birliklerinin kafasına çuval geçirildikten sonra Güney Kürdistan’ın devletleşmesini engelleme misyonunu İran üstlenirken Türkiye Kuzey Kürdistan ve Rojava’nın devletleşmesini engelleme sorumluluğunu yüklendi.

Türkiye G:kürdistan için yaşadığı aynı sıkıntıyı yıllar sonra Rojava’da da yaşıyor. NATO seküler, demokratik değerleri savunan ve İŞİD barbarizmine karşı savaşan Kürdleri destekliyor olması Türkiye’nin elini ayağını bağlıyor. Hükümet, Suriye sınırındaki Öncüpınar ve Cilvegözü sınır kapılarından İŞİD’i lijistik bakımından destekliyor. Türkiye, Kürdler muaffak olmasın diye İŞİD gibi Ortaçağ barbarizmini aratan İŞİD’i destekleyerek bir maceraya sürüklenmeyi tercih ediyor. Ankara için İŞİD’in Türkiye’ye komşu olmasında fayda vardı fakat bu coğrafyanın en kadim halkı ve onun öz toprağı olan Kürdler devlet olmamalıydı. Kürdistan’nın dört sömürgecisinden ikisi tarihin çöplüğüne giderken Türkiye ve İran kaldı derken bir de İŞİD çıktı. Fakat tüm veriler iyi değerlendirilirse İŞİD’in yarattığı bu kaos ortamı Kürdlerin devletleşmesi için muazzam tarihsel bir fırsat sunuyor. Bu fırsat devletleşme olmalıdır. Dünyada Arapların 22 devleti, On’a yakın Türki devlet varken 40 milyonluk Kürde bir devlet çok görülemez. Hatta İŞİD’in insanlık düşmanlığı ve özellikle Kürdistan düşmanlığını Kürdistan’nın özgürleşmesinde artı bir avantaj olarak kullanılmaya müsaittir. Zira kıyım ve vahşetleriyle Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar uzanan bir coğrafyada İŞİD’e karşı savaşan Kürdler devletleşmek için başta ABD, Avrupa ve ilerici insanlığın desteğini ve sempatisini kazanmış. İŞİD’in savaş açtığı tüm cephelerde ilerleme gösterirken Peşmerge ve Gerillaya karşı toprak, moral ve itibar kaybetmesini dünyan takdirle karşılıyor.

Tüm taraf açısından konjonktürel ve gerilimli bir ilişki var. Türkiye NATO’ya rağmen İŞİD’i desteklemesi altındaki dalı kesmesi anlamına gelmektedir. Batılı kuruluşlar defalarca İŞİD-Türkiye işbirliğini yazdılar, raporladılar. Nato’nun altıncı maddesine göre Türkiye gibi her üye devlet, her koşul altında askeri açıdan korunmalı fakat NATO’nun ittifak protokolüne ters düşmeden. Ters düşmesi antlaşmanın üye devlet için geçersizliğini ifade eder. Bu anlamda Türkiye İŞİD ile sıkı ilişkilerinde NATO’ya ters düştüğünden Rojava’yı tehdit edebilir ancak işkal ve ilhak edemez. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

7285 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:00:40

Aydın Dere

Yazarın Önceki Yazıları

2021’DE ASİL RUHA ULAŞMAK Nasıl bir ulusal tavır? Kürdler ve Uluslararası İlişkiler ZİMAN MİROV Û HEBUN - DİL İNSAN VE VAROLUŞ Medeniyetler Çatışması ve Kürdler CORONA 19 SAVAŞÇILARI (1) Ezidiler’in çığlığı Kürdistan Davası Yeniden Doğuş Süreci ve Rojava Kürtler ve İdealizm Diriliş Ulus nedir ve Kürdlerin Uluslaşması Devletsizliğin Bitmez Azabı Ne olacak bu sefil ahvalimiz? Duh, îro gringî û pîrozîya Newroz'ê Sizlerden özür diliyorum Efrinli çocuklar Hollanda ve Kürdler Efrin ve uluslararası ilişkiler Efrin ya Kazanacak, ya Kazanacak! Londra’yı Gezerken... Dayan… Güneş Doğacak Üstüne! Kerkük ve Bağımsızlık! Yasaklı Dilin Yazarı Mehmed Uzun Eski Aydınlıkçı Ahmet Nesin Kime Çalışıyor? Ne Yapmak İstiyor? Hırvatistan Bağımsızlığın Mutluluğunu Yaşıyor İlk kez Birleşmiş Milletler'de Alevilik Tarih Lanetleyecek Hepimizi! Kutlu Doğum Haftası! Halepçe, El Enfal ve Devletleşmek Sağlıklı Bir Ulus Olmak İstiyorsak Düşünce Sistemin Bozuksa... Kürdler Neden Tuhaflaştı? 21. Yüzyılın 'Kürdistan yüzyılı' olacağı noktasında ortak bir düşünce var. Anadilin Ölümü Bir Halkın da Ölümüdür Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede? Çılgın Bir Plan Bir Kayıp Feryadı Türk Parlamentosu'ndan Ayrılma Zamanı Gelmedi mi? Kolombiya'da Savaş ve Barış Ahmet Altan ile Bir Anı Bir Röpörtaj... Kurtuluş Darbe ve Kürdler Günahkarız Yazıtlar Tapınağında Gerçekler Neden Acıdır? Biz Kürdler Aptal ve Türklerin Başına Belamıyız? AKP'de ki çatlaklar Kürdleri sevindirmesin Ulusal Birlik Ve Aydın Sorumluluğu Türkler Neden Rojava'ya Düşman? Sahi Dost ve Düşman Kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor PKK Neden Dünyanın Gazabına Uğramış Kürdler ve Devletleşmek İsmail Beşikci Lozan’daydı Dayanışma 'Akıl Vermek' Değildir Cenevre Görüşmelerinin Arka Planı Cenevre 3 Konferansı Hal û Ahvalimiz HDP Çaresizlik İçinde Hayatta Dair Notlar Devletsizlik, Kar Altında Bir Mezarlıktır Kalleşlik ve Yiğitlik Aziz Sancar Nobel’i Geri Verecek Tanrıça Ağlıyordu Türkiye İntihara Koşuyor Tahir Elçi Neden Katledildi? Nitelikli yada Niteliksiz Olmak Korku ve Yılgınlığa Kapılmadan Seçimin Düşündürdükleri Aydınlanma ve Kürdler Kürdler ulusal bilincin neresinde? Dehşet Bir Sömürgecilik! Bir Eylem Planı Öneriyorum Kadınlar Erteledi Ölümümü Her Yanımız Puşt Zulası İsyan ve Özgürlük Varoluş Ya Da Yok Oluş Prof. Dr. İsmet Şerif Vanlı İle Hayatı Ve Vasiyetine Dair Bir Söyleyişi Gece Yarısı Notlarım Lozan Antlaşması Tarihin Çöplüğünde Kürtler ve Devlet Olgusu Kimsiniz Yahu Kimsiniz? Kürdistan Devrimi Batı'da Demokrasi, Doğu'da Kürdistan Kazanacak Yeniden Doğuş Öyküsü Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 2 Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 1 Kürdistan'da Kutlu Doğum ve HÜDA-PAR Kürdlerin Seçim Heyecanı BM Halepçe ve Enfal’i Jenosid olarak kabul etmelidir Adaylığımı Geri Çekerken... Kadınlar ve Devletsizliğimiz Ey Yurdum.... IŞİD, Kobanê, İslam ve Uygarlık Kürtler ve İslam Kaosu Kerkük'ten Akdeniz'e Kürdistan Pazarı Kürdistan Bir Hayal Değil Kürd Ulusal Hareketi KCK'ye Önerimdir PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?
x