Aşırı iyimser olduğumu düşünebilirsiniz, varsın aşırı iyimser olayım, çünkü karamsar olmaktan iyidir. Kuzey Kürdlerinin basınında yoğunluklu olarak T.C. böyle vurdu, böyle öldürdü, böyle işgal etti haber ve yorumları ağırlıkta. Biraz insan hakları bültenlerine benzetirim. Fakat çözüm ve caydırıcı olabilecek ve bu sömürgeciliği durduracağına ya da durdurduğuna dair maalesef bir haber ve yorum yok.
Anladık, nelerin yapıldığı yok, elbette neler yapılacağı da yazılmamalı, çünkü yazılmaz. Fakat tüm bunlara rağmen umutluyum, çünkü hayat bize rağmen devam ediyor kendi akışında. Biz dünyaya yön verenler değiliz. Bu konuda haddimizi bilmeliyiz. Fakat uluslaşmamızı ve ulusal birliğimizi fevkalade gerçekleştirebiliriz. Bu devlet bu çağda bu yöntemleriyle bir yere kadar varabilir, peki ya sonra? 50 milyonuz ve dünyanın iştahını kabartan bir coğrafya sahibiz. Bu anlamda dünyayı dizayn eden güçlerin projeleri belirleyiciyken burada uluslaşarak önemli bir faktör ve aktör olmak gayet mümkün.
Kürdistan özgürlük davası Birleşmiş Milletler'in Devletler Yasası dahilinde uluslararası bir davadır; herhangi bir Kürd partisinin bu davayı şu ya da bu sömürgecinin bir iç sorunu gibi yorumlaması ve bunu bir strateji yapması vahim bir hatadır ve sömürgecilerin istediği bir tuzaktır.
Kürdistan davasını bizlere kendi iç sorunu olarak kabul ettiren sömürgeciler dünya kamuoyuna ve BM’ye "Kendi terörümü bastırıyorum" argümanını zaten kullanıyor ve daha da kullanacaktır. Joker niteliğindeki bu kozu kolonyalistlerin elinden almak için bu davanın farklı bir halkın ulusal davası olduğu projesini temel strateji yapmak zorunludur. Tarih Kürd halkına nihayet yüz yıl gecikmeli bir şans tanıdı, bu şansın iyi değerlendirilmesi bağımsızlığa götürür, aksi durum cehennemdir.
TC ve İran ne yaparlarsa yapsınlar ABD’nin 21. Yüzyıl Genişletilmiş Ortadoğu projesinde Kürdistan devleti kesinlikle yer alıyor. TC'nin Kürd davasını bastırma çabaları boşa masraftır. TC Kürdlerle düşmanlığı derinleştirmesinin sadece zararını görecektir.
Bu projede bir Kürd devleti varken Kürdlerin BM'nin kendisine tanıdığı hakları bir yol haritası haline getirememesi devletleşmeye götüren yolu uzatırken, ABD'deki güç odakları arasındaki çelişkiler bu projeyi yavaşlatan diğer nedenlerden biri olsa da bu proje mutlaka hayata geçecek.
Bunu bilen TC bir panik halinde en acımasız yöntemleri deniyor ve kullanıyor. Bu politika bir süre sonra yerini Güney'i ve Rojava'yı da kapsayacak nitelikte federasyon önermesine bırakacak. Hatta Kürdlere hamilik yapma yöntemlerini denese de düşmanca uygulamaları amaçlarına ulaştırmayı engelleyecek.
BOP projesine karşı Rusya'nın engelleyici rolünün bir önemi yok. Çünkü Rus ekonomisi ancak Fransa ile eşdeğerdedir. ABD'nin ciddiye aldığı sadece Çin'dir, o da çok uzaklarda. Kürdler BM devletler yasasına göre uluslaşıp birlik olursa, bu birlik Kürdleri bir statü sahibi yaparsa NATO’nun yeni dinamik üyesi olma şansına da kesinlikle sahiptir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.