Kobanê saldırısı Türk Hükümeti’nin Kürtlerle girdiği rövanşın sadece birinci raundu. Bütün tartışmalar bu çetelerin nereden Kobanê’ye girdiği üzeredir. Aslında ortada çokça tartışılacak bir durum da yok. Çetelerin ağırlıklı bölümü Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Bükülmez köyü kırsalında bulunana IŞİD’in en büyük kamplarından biri olan ve MIT tarafından alınarak silahlarıyla birlikte otobüslere bindirilen çeteler olaydan bir gün önce Akçakale yakınlarından bekletildikten sonar gece Kobanê’ye geçirildiler.
Anadolu Ajansı tarafından çekilen görüntüler 05.08’i gösterdiğinde o dehşet patlama oluveriyor. Anadolu Ajansı kamera görüntülerini biraz daha geri almış olsaydı kimin nasıl geçtiği, nerden geçtiğini görmüş olacaktık millet olarak ve bu tartışmalara da girmemize gerek kalmazdı.
Bükülmez Kampına daha öncede MIT TIRları defalarca mühimmat taşımışlardı. Ve Bükülmez kampı bölgede bulunan en büyük kamp özelliği taşımakta. Bu kampta daha önce yıllarca PKK’ye karşı savaşmış asker ve özel timler IŞİD çetelerine eğitim vermekteler. Hepimiz emin olmalıyız ki bu görüntülerde bir gün ortaya dökülecek. Zaten biraz askeri bilgisi olan herkes kuzeyden girmeden bu saldırılardan bir bölümünün asla gerçekleşemeyeceğini bilir.
Türk yetkililer ise bunun bir propaganda olduğunu, fiziki şartlar itibariyle böyle bir olasılık bulunmadığını, elde Türkiye\'den girişe dair bir kanıt da olmadığını söylüyor.
Bence bu denli rahat olmasınlar, yarının neleri ortaya koyacağını düşünerek açıklamalar yapmaları gerekir… Burda dikkat çekilmesi gereken önemli konulardan biride bunların asayiş noktalarını nasıl atlatıp şehire girmeleri. YPG nasıl böylesine bir boşluk bırakmıştır. Kobanê’ye giren 90 kişilik guruba rehberlik edenler grupları bıraktıktan sonra geri dönmeleri ise ayrı bir olay.
Çekim yapan kameranın arkasında bulunan ise şimdilik çok merak edilmiyor nedense….. Türk askeri elbiseleri ve ÖSO kıyafetleri giyen çeteler asayiş noktalarından nasıl geçtiler, bunu da YPG açıklamalıdır.
Kobanê\'ye Perşembe sabah erken saatlerde başlayan saldırılar ardından Suriye resmi haber ajansı SANA militanların Kobanê\'ye Türkiye\'den girdiğini duyurdu.
Aynı saatlerde bazı Kürt yetkililer bu yönde açıklamalar yaptı.
Kobanê Kantonu Savunma Bakanı Şex Hesen Kobane sınır kapısına bombalı araç saldırılarının Türkiye dışından hiçbir bölgeden gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
BBC Türkçe\'ye konuşan Burkan El Fırat Komutanı Şervan Derwişde militanların Türkiye\'den girdiğine dair ellerinde görüntü olduğunu söyledi. Urfa Valisi de görüntülerde bahsetmişti. Her iki tarafın elinde de görüntü var aslında. Ama ne hikmetse YPG oldukça yumuşak bir dil kullanmayı tercih etti.
PYD lideri Salih Müslim \"Her şey gösteriyor ki Türkiye\'den sızmalar olmuş\" açıklamasını yaptı.
Müslim ilerleyen saatlerde yaptığı açıklamada ise ellerinde kesin bilgi olmadığını, sağ ele geçirdikleri IŞİD militanlarının her şeyi anlatacaklarını söyledi.
YPG Sözcüsü Redur Halil ise ilk açıklamasında militanların Türkiye\'den girip girmediklerinin net olmadığını söyledi.
Türk yetkililer ise militanların Türkiye\'den girdiği yönündeki iddiaları sert bir dille yalanladı.
Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparken Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise \"karanlık bir odağın Türkiye\'yi karalama kampanyası yaptığını\" söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu da HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ\'ın \"Türkiye IŞİD ile işbirliği yapmadığını ispat etmelidir\" açıklamasına tepki gösterdi ve \"Olmayan şeyi ispat etmek dünyanın neresinde var\" dedi. Hatırladığımız kadarıyla bu hükümet MIT TIR’larınada böyle sert tepki göstermişti.
O gösterilen görüntülerin 05.17 bölümünde Kobanê sınır kapısındaki ilk patlamadan sonra Türkiye tarafından 4 kişi geliyor. Türk askeri üniforması giymiş kapıya el bombası atıyorlar.
Urfa Valiliği\'nin saldırıyla ilgili yayınlayacağını söylediği görüntülerle ilgili olaraksa Çiftçi, bu görüntülerin dün yayınlanan görüntüler olduğunu söyledi.
\"Aslında Urfa Valiliği\'nin bahsettiği görüntü o sınır kapısındaki kamera görüntüleridir. Aslında o ifadeyi yanlış kullandılar. 2 tane aracın patlatmasıyla ilgili gelen görüntüden bahsetmek istediler. O bilgiyi bizden aldılar. O, IŞİD üyelerinin görüntüsü değil.\" Bakacağız kimin görüntüleridir.
IŞİD çetelerini böylesi bir katliama sürükleyen nedenlere bakmakta gerekir. Tel Ebyad ve Ayn el İsa’yı kaybeden örgüt intikamı Kobanê’den almaya kalkışması.
YPG’nin kartopu gibi büyüyen prestijini sarsmak. IŞİD Irak ve Suriye cephesinde en ağır darbeyi Kürtler eliyle yedi. Kobanê zaferi sırasında Paris’te Elysee Sarayı’nda ağırlanan YPJ Komutanı Nesrin Abdullah, Tel Ebyad zaferi sonrası İtalya Parlamentosu’na konuk oldu.
IŞİD’in Kobanê’de ağır kayıpları örgüt içinde tartışmalara yol açmıştı. Bu yüzden örgütü terk etmeye kalkışan en az 120 kişi Rakka’da infaz edildi. Bu yenilgiye Tel Ebyad ve Ayn el İsa eklenince IŞİD örgüt içinde moral çöküntüsü arttı. Örgüt dağılmayı önlemek için Kobanê’de Kürtlere ağır bir bedel ödeme yolunu seçti.
Dört ay süren ve ocakta sona eren çatışmalar ve bombardıman yüzünden önemli ölçüde yıkılan Kobanê’de normalleşmeyi önlemek, Kobanê’ye dönüşlerin bu saldırılarla sekteye uğratmayı hedefledi.
Tel Ebyad’ın intikamını almak, kendi militanlarına moral vermek, Kobanê’nin güvende olmadığını göstermek gibi nedenlerin ötesinde IŞİD’in stratejik beklentisi YPG ve Burkan el Fırat güçlerinin ABD’nin hava desteği ile Cerablus ve Rakka’ya yöneleceğine dair beklenti var. IŞİD Tel Ebyad’dan sonra Cerablus ve yanı başındaki Rai sınır kapılarını da kaybederse Türkiye üzerinden lojistik destek hatlarını tamamen yitirmiş olacak. Türkiye sınırlarından beslenen Rakka ise IŞİD hilafetinin merkezi. IŞİD bu iki kritik bölgeye yönelik operasyonları önlemek için Kobanê’ye saldırıp YPG’yi saldırı pozisyonundan savunma pozisyonuna geçmeye zorlamak. Bir diğer nedense Türk hükümetinin Kürtlerle yeni rövanşlara girmesi, yeni karışıklıklarla Rojeva topraklarına müdahale zemini yaratmaktır. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.