“İnsan gücünden teknolojik imkanlara kadar bunun için ne gerekiyorsa seferber ediyoruz. Devletimizin ve milletimizin bekası için, yurt içinde ve yurt dışında, her türlü siyasi, diplomatik, askeri tedbiri almakta kararlıyız.” diyor Erdoğan.
Erdoğan, PKK’ye karşı çöktürme planı dahilinde savaş stratejisi uygulamaya devam etmeyi sürdürüyor.
Uygulamaya sokulan bu Savaş Stratejisi’nin temel esaslarında neler var peki? Ben size bunların neler olduğunu tek tek sayarak özetliyeyim. Yok bu kadarı da olmaz dedikleriniz varsa onları da not şeklinde yazıp duvarınızın bir yerine raptiye ile tutuşturun.
Basını susturmak. Zaten susturdular diyorsunuz değil mi? Bu yetmez en ufak bir muhalifliği kabul etmiyor devletin başı. Yalnız muhalifleri değil, kendi basınını da tırpanlamaktadır.
Yok artık diyorsunuz değil mi? Size anlatayım o halde. “Darbe” sonrası darbeyi yönetenler olarak lanse edilenlerin polis ifadelerini istedim arkadaşlarımdan. “Artık çok zahmetli” dediler. “Hayırdır” diye sordum. Dediler ki “darbe sonrası gazetelerden dışarıya haberler sızdırılıyor, bu nedenle gazetelerde de OHAL ilan edildi”. “Nasıl” diye sordum. “Eskiden her masada bulunan telefonlardan biz her yeri arardık, artık o yasaklandı. Herkese bir kod verdiler o kodu çevirerek arayabiliyorsun. Dış haberler servisi dışındakiler yurt dışını arayamıyor. Kim nereyi aramışsa biliniyor.
Belgeler bize fotokopi şeklinde veriliyor ve bu sayfalara paralel iki çizgi çiziliyor ve bir numara koyuluyor. Hangi belgenin hangi masada olduğu biliniyor. Eğer sızmışsa da kimin sızdırdığı böylece biliniyor.” Buna benzer bir dizi tedbiri anlattı.
Ama insanoğlu bu her şeyin bir çaresini buluyor illaki... Madem öyle geyik muhabbeti yapalım dedim whatsapp üzeri. Geyik muhabbeti kulislerde ve kendi aralarında konuşulanların aktarımıdır bu meslekte. Biz geyik olduğumuzdandır ki, muhabbetimizde geyik muhabbetiyle anılır olmuş. Hadi baba başlayalım ne var ne yok hele. Vallaha çokça konuşulanlar arasında :
- HDP Milletvekillerinin bir kısmının tutuklanması vasıtasıyla HDP üzerinde baskı yaratmak, böylelikle HDP içinde bazı kopuşları sağlamak hedefleniyormuş. Bu tamamen psikolojik bir oyunda olabilir tabi. Partiyi tümden kapatmada varmış gündemlerinde.
- Kamuda görevli binlerce kişi işten atılarak ekonomik baskıyla kendi saflarına çekilmek isteniyormuş ve bunu da, PKK\'ye yardım ediyorlar gerekçesiyle yapacaklarmış. Belediyelerin tümüne kayyum atamaları ile el konulması devam edecekmiş.
- Önde gelen bazı aşiretlere yönelik suçlamalar başlatılarak tutuklamalara gidilmesi ve bu aşiretleri saflarına çekme girişimleri başlatılmış. Aşiret önde gelenleri çağrılıp konuşuluyormuş.
Buna benzer daha öncede gördüğümüz yıldırma operasyonlarının hız kazanması gibi.
“Peki baba, Erdoğan bunlarla yetinir mi?”
- Hayır!
Peki baba, diğer arkadaşlar tarafından bana verilen bilgilere göre, Erdoğan, bugüne kadar hiç yapılmamış olan karadan Kandil\'e yönelik bir operasyon gerçekleştirecekmiş. Bu doğru mu ve yaptırabilir mi?
- Evet doğru ve yaptırabilir. Bu, bizde de çokça konuşulan bir konu. Hatta Erdoğan, 15 Temmuz sonrası Genel Kurmay Başkanlığı’na Kandil’e karadan girilmesi için hazırlıkların başlatılması şeklinde bir talimat vermiş ve bu konuda brifing bile verilmiş. Bizde brifingin kısa bir özeti var.
Peki baba, askerin isteksiz olduğu söylendi.
- Evet ama Erdoğan kararlıymış.
Sanırım hep ilklerin adamı olma dürtüsü onu bu absürt şeylere zorluyor?
- Sanırım öyle. Erdoğan\'a verilen brifingde PKK kamplarının havadan çekilmiş fotoğrafları, İHA\'ların aldığı görüntüler eşliğinde bir dosya olarak sunulmuş.
Peki baba bu brifingde size ulaşanlar neler?
- Valla Erdoğan’a aktarılanları şöyle özetleyip çıkardım: “Erdoğan’a sunulan brifingde Kandil dağına operasyon yapmak için, Irak yönetiminden izin almak gerektiği, bunun yanı sıra KDP ve YNK ile birlikte ABD\'nin ikna edilmesi gerektiği vurgulanmış.
Dağın İran kısmında kalan hattı tutmak için ise İran\'a ihtiyacın olduğu belirtilmiş.
Bir diğer önemli nokta ise, işin teknik boyutu” demişler ve rakamsal olarak coğrafya yapısını şöyle ifade etmişler:
“Terör örgütünün üssü durumunda olan Kandil dağının sınırımıza uzaklığı en yakın çıkış yapılabilecek noktadan 89,4 km kuş uçuşu mesafeye sahip. Kara yoluyla bu mesafe yaklaşık 100 km ediyor ve sarp vadilerin içinden ilerlemek zorundayız. Ağır zırhlılar daha uzak mesafelerden buraya ulaşmak zorunda. Bu durumda sayısız yerleşim biriminden geçmek zorunluluğu olduğu için terör örgütünün haber almasını engellemek mümkün değil.
Vadiye bir operasyon yapmak için dağın etrafını bir beşgen şekliyle sarmak gerekiyor ki bu mesafe min. 235km mak. 317km uzunluğunda böylece kontrol etmeniz gereken alan 3377 km2 yer kaplıyor.
Bu beşgenin üç bacağı da İran sınırları içinde kalmakta. Yapacağınız bu kuşatma ile hem dağdan teröristlerin kaçışını kesmiş, hem de operasyon birliklerinizin arkasını güvenlik altına almış olmamız şart. Aksi takdirde sonuç almak zor.
Bölgeye en yakın hava desteği 456,5 km uzakta. Vadinin uzunluğu 13,4 km, genişliği ise kuşatılan zirveden zirveye en geniş yerinde 4,6 km. Vadiyi kuşatan zirveler 8.760 fit yüksekliğindeyken vadinin tabanı 4.750 fit. Yani vadinin derinliği yaklaşık 4.000 fit. Vadinin ağzı güney yönüne baktığından havadan saldırmak için hava araçlarının dağın önce güneyine inip, sonra kuzeye yönelmesi gerekiyor. Bu manevranın ardından hava gücümüzün karşılaşacağı en büyük sorun, vadinin dağın içine sekiz defa zikzak çizerek uzanması. Bu zikzaklar hava gücünüzün etkili sonuç almasını etkiliyor. Vadinin içindeki kamplarda en iyimser tahminle 8.000-9.000 terörist barınıyor ve örgütün ana üssü olarak kullanılıyor. Vadiye hakim tepeler SA-7 füzeleri ve uçaksavarlar ile korunuyor. Bunlara mukavelen terör örgütünün elinde bilmediğimiz daha büyük çaplı füze sistemleri olduğunu tahmin etmekteyiz.
Ancak dağın Irak sınırından ağır ve hafif zırhlı araç ve gereç getirebilirsek piyade ve komandolarla birlikte kampa girme imkânına kavuşabilinir. Tabii ki bu arada uçak ve helikopter desteği şart, yoksa kaybımız çok olur.
Dağın tepe noktasına özel kuvvetler ve komandolar yerleştirilmeli aksi taktirde operasyon sırasında İran’a sızmalarını önleyemeyiz. Ayrıca yüksek yerleri tuttuğumuzdan yukarıda keskin nişancılarla ve havanlarla teröristlere büyük kayıplar verdirebiliriz. Dağın Irak bölümünde güney taraftan alana paraşütçü komandoları indirebiliriz. Biraz daha düz alan olduğundan orada atladıktan sonra bir araya gelmeleri ve yavaş ve sessiz bir şekilde Kandil kampının içine doğru ilerlemeleri kolay olur. Ayrıca bu sayede teröristlerin Irak’ın içlerine kaçmasını da önlemiş oluruz”.
Erdoğan bu bilgileri aldıktan sonra sunumu yapan Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Plan ve Koordinasyon Daire Başkanı Tuğgenerale demiş ki, Paşam bu yılkı Sarıkamış Kış Tatbikatını buraya kaydıralım mı, diye sorduğu söyleniyor.
Peki baba bunu gerçekten yaptırabilir mi?
- Evet yaptıracak. Çünkü Eskişehir 1. Ana Jet Üst Komutanlığı, 3. Ana Jet Üst Komutanlığı, 7. Ana Jet Komutanlığı Erhaç/Malatya\'da bulunan F-16 C/D FİGHTING-FALCON uçaklarının operasyon için hazırlıklarını tamamladığı bilgisi de var.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.