Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları

İçinde bulunduğunuz olumlu/olumsuz koşulların gerektirdiği şartlara bağlı olarak yapılanmasına izin verdiğiniz ve zamanı gelince ortadan kaldırmak üzere olanak tanıdığını bir yapının ne kadar palazlanması gerektiğini de doğal olarak belirleyicisi si.

Yusuf Ziya Döger

02.07.2014, Çar | 07:29

Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları
Makaleyi Paylaş
İçinde bulunduğunuz olumlu/olumsuz koşulların gerektirdiği şartlara bağlı olarak yapılanmasına izin verdiğiniz ve zamanı gelince ortadan kaldırmak üzere olanak tanıdığını bir yapının ne kadar palazlanması gerektiğini de doğal olarak belirleyicisi siz olacaksınız. Bu durumun ne anlama geldiğini belirleyen birçok tarihsel veriden biri de Osmanlı devletinin Kürdistan’da kurulmasına izin verdiği Hamidiye Alaylarıdır.

Osmanlı Devleti 19. yüzyılın sonu ve 20.yüzyılın başında pek çok bölgede olduğu gibi Kürdistan bölgesinde de iç ve dış düşman algısına göre şekillenen bir askeri yapılanmayı gerekli görmüştür. Bu yapılanmayı dönemsel bir zorunluluk addederek varlık kazanmasını sağladı. Kürdistan bölgesi için Rusya dış düşmanı ifade eden güç olarak tanımlanırken, Rusya’nın kışkırttığı varsayılan Ermeniler iç düşman olarak tanımlandı. Aynı zamanda bu yüzyılın en önemli gelişmesi olarak tanımlanabilecek “Milletlerin kendi kaderlerini tayin etme hakkına” ait düşüncenin Kürdistan’da neşet etmesini önlemeye yönelik geliştirilen askeri bir yapılanmadır.

Osmanlının iç ve dış düşman algısına karşı askeri bir yapılanma olarak oluşturduğu Hamidiye alayları varlık ve süreklilik bakımından ele alındığında koşullara bağlı olarak tasarlandığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Dönemin algısına göre Ermeniler Rusya tehdidi karşısında içerideki Truva atı vazifesi gören kesim olarak tanımlandı. Bu soruna çözüm üretmek ve ekarte etmek için de Hamidiye Alayları önemli bir fonksiyonu yerine getiren güç olarak tasarlandı.

Ancak alayların oluşumunu sadece bu iki bağlam üzerinden okumak elbette siyasal anlamda eksikliklere yol açmaktadır. Osmanlı “milletlerin kendi kaderini tayin hakkı” düşüncesinin Kürd Aşiretleri arasında neşet etmeye başlaması durumunda dönülmez bir yola girileceğinin farkında olarak bu alaylara varlık kazandırdı. Ki dağıttığı payelerle Kürd Aşiretlerini kendi bağlayacağının farkındaydı. Bir Kısmına verdiği payelerin diğerlerini de bu yönde bir eğilime sokacağının farkındaydı1. İlk aşama yapılanma içerisinde yer almayan aşiretlerin sonradan başvuruları dikkatle incelendiğinde Osmanlı siyasetinin nasıl karşılık bulduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

Abdülhamit tarafından oluşturulan alayların onun tahtan indirilmesinden sonra kısmi anlamdaki değişiklilerle varlıklarının yeni yönetim tarafından da korunması, şunu açıkça ortaya koymaktadır ki siyasal devlet akılları olup biteni konjonktürel mantıkla ele almaktadır. Aşiret alaylarına dönüştürülen yapının altında yatan temel sebep Kürdler arasında gerçekleşmesi muhtemel birliği önceden bertaraf etmekti. Böylece her aşiretin kendi gücünü pekiştirmeye yönelik çabalara gireceği varsayılarak uluslaşmanın önüne set konulmuş olunuyordu2.

Osmanlı Devleti Hamidiye alaylarını oluştururken amaçlanan temel unsurlardan biri de Kürdlerin devletle entegrasyonunu sağlamaktı. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle aşiret reislerinin sadakatinden yararlanma hedeflenmişti. Bu amaçla iki kafile halinde reisleri Der saadete getirterek Padişahın kabulü ile onlara paye verildiğini ortaya koydu. Başlangıçta tereddütlerle İstanbul’a gelen reisler kendilerine yapılan taltiflerle kısmen bu tereddütlerinden sıyrılarak memleketlerine dönüyorlardı.

Sosyal yaşam alanını kontrol altına almayı amaçlayan devlet ilk elden aşiret reislerini tek tipleştiren askeri kıyafetlerle donatarak geri gönderdi3. Bununla amaçlanan aslında aşiretlerin kıyafetlerle belirgin olan varlığının yok edilmesiydi. Ki böylece toplum içerisinde tanınma ve statü işaretlerini yerellikten alarak düzen ifade eden askeri işaretlere dönüştürerek aşiret reisleri üzerinden devlete yönelik bir aidiyet duygusu oluşturulmak amaçlanıyordu.

Yine Osmanlı bu alaylar vasıtasıyla Kürdleri zaptı rapt altına almayı amaçlamaktaydı. Alayların oluşturulduğu yerler temelde hayvancılığa dayalı yarı göçebe bir yaşam tarzı sürdürmekteydiler. Bu yaşam tarzı devlet açısından denetimde zorluklar oluşturuyordu. Toplanacak vergi, askere alınacaklar böylece kayda sokulmuş olacaktı4.

Bir diğer unsur ise Kürd Aşiretleri arasında gerçekleşmesi muhtemel birliğin bertaraf edilmesidir. Ki devlet askeri bir örgütleme oluşturarak verdiği payelerle kendisine sadık olacak bir yapıyı hedeflemekteydi Özelikle üç büyük aşiretin reislerine “Paşa” ünvanlını vermesi bunun açık göstergesidir5. Aslında Osmanlı karşılaşacağı soruna temelden çözüm üretmek derdindeydi. Bu dönemde gerçekleşen Ermeni sorununa önceleri yerelde olup bitene kısmi anlamda müdahil olmayarak sorunu aşiretler eliyle bertaraf ederken aynı zamanda Kürd Aşiretlerini zorunlu olarak kendi safına çekmiş oluyordu.

Çünkü Avrupa üzerinden şekillenen yeni Dünya’ya Kürdlerin olumsuz bir imaja sahip oldukları servis edilecekti. Ki daha sonraki dönemlerde Avrupalıların Kürdlere yönelik tutum ve bakışları dikkate alındığında Osmanlının bu siyaseti başarılı olmuştur. Yine Abdülhamit sonrası İTC yönetime geçince bu alayları tasfiye etmeyerek isim değişikliğiyle korumuş ve Ermeni tehcirinde bunların gücünden yararlanmıştır. Birinci Dünya savaşı sonrasında şekillenen Ön Asya da Kürdlerin bir statü elde edemeyişlerini ancak buradan (Hamidiye veya Aşiret Alayları üzerinden) okuyabiliriz.

Sonuç:

Devlet aklı üzerinden düşünüldüğünde 1920’de temelleri atılan TC’nin de Hamidiye alaylarına benzer bir yol izlediğine şahit olmaktayız. İlk elde Koçgiri bölgesinin alt edilmesi ve gelişen başkaldırının Alevi tanımlamasına sokulması Kürdler arası ayrıştırmanın nasıl sağlanacağına yönelik göstergelerden biriydi. Daha sonra ki dönemlerde gerçekleştirilen her başkaldırıların titizlikle yöresel alanlara hapsetmeye yönelik çabalarda bu anlamda değerlendirilmelidir. Yine Cumhuriyet rejimi ilk yıllarında oluşturulan ve bugünkü köy koruculuğunu andıran yapılanmalar aslında devletin bir sorun karşısındaki aczi yetinin göstergeleri olarak alınabilir6 .

Herhangi bir devletin nihayetinde bir biçimde bastırarak ortadan kaldırmak niyetinde olduğu grup veya yapıyı hangi şartlar altında güçlendirir? Bu soruya verilebilecek doğru cevabın ne olduğunu veya ne olması gerektiğini belirleyebilirsek Kürdler açısından bugün yaşanan birçok toplumsal duruma daha kolay çözüm üreterek anlam yükleyebiliriz. Devlet hangi şartlar altında böyle bir yapılanmayı güçlendirirdir ve bu güç hangi şartlar altında devletin otorite kurma çabalarını baltalayabilir

İsterseniz bu soruları Cumhuriyet tarihinde genel kabulle benimsenen iç düşman algısıyla değerlendirin, isterseniz gündemdeki maruf ismiyle paralel yapı için değerlendirin. İsterseniz Muhafazakâr-İslamcı olmakla tanımlanan AKP için değerlendirin. Hatta 2000 yılların en meşhur yapılanmaları olarak tanımlamam Ergenekon veya KCK için değerlendirin.

Sonucun pek farklı olacağına ihtimal veremiyorum. Ve şimdi bu yapılara yönelik Devlet içindeki algıları değerlendirin göreceksiniz ki her yapının belli bir soruna yönelik oluşturulduğunu ve zamanı gelince ortadan kaldırılacağına şahit olacaksınız.

----------------------------------------------------------------------

1- Devlet ve kimi Kürt aşiretleriyle ilk kapsamlı resmî ittifak 1891’de Hamidiye Alaylarının kurulmasıyla olmuştur. Ermeni milliyetçi hareketini önlemek amacıyla kurulan Hamidiye Alayları Kürt aşiretleri arasındaki ayrışmanın kalıcı hale gelmesinin de önemli dönemeçlerindendir. Yrd. Doç. Abdürrahim Özmen

2- Hamidiye Alayları, İmparatorluğun sınır boyları ve Kürt Aşiretleri Janet Klein İletişim yayınları 2.Baskı İstanbul

3- Dönemin Trabzon İngiliz Konsolosu geldiklerinde üzerinde her birisinin hangi aşirete mensup olduğunu gösteren renga renk giysiler yerine döndüklerinde daha koyu renkli üniformalardan oluşan elbiselerin giyildiğini belirtmektedir. 23 Mayıs 1891.

4- Hamidiye Alayları, İmparatorluğun sınır boyları ve Kürt Aşiretleri Janet Klein İletişim yayınları 2.Baskı İstanbul

5- Miran Aşireti: Mustafa Paşa, Milli Aşireti: İbrahim Paşa, Hayderan Aşireti: Hüseyin Paşa. Bu ünvanlar askeri anlamda general değil sivil hayat içerisindeki birer paye idi.

6- Hamidiye Alayları, İmparatorluğun sınır boyları ve Kürt Aşiretleri Janet Klein İletişim yayınları 2.Baskı İstanbul. Kitabın 319. Sayfasında yer alan Hamidiye Alaylarının Haritasına bakınız. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

11104 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:33:13

Yusuf Ziya Döger

Yazarın Önceki Yazıları

Bir İmzacı Tarih Kayıt Cetveliyse Sosyoloji Bunun Toplum Vicdanındaki Karşılığıdır İsmail Beşikci’nin Sosyolojik Yanılgısı Türkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler Kürdler ve 24 Haziran Seçimi Neden Demirtaş ama HDP değil? Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 2 Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1 HDP Kongresinin Düşündürdükleri Şeytanın İşbirlikçilerine Ölüm… Kürdler Sosyolojilerine Yenildiler, Asla Düşmanlarına yenilmediler Batı Karşısında Çöküş, Öze Dönüş Çabaları ve Kudüs Meselesi Ruhumuzu Uyandıran Kerküklü Çocuk Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarlarıi Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarları Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum Umarız Tarih Tekerrür Etmez Kürdlerin Sömürgecileri Başarılı, Kürdler İse Başarısızdır Kürdler Nereye Koşuyor? Bingöl ve Seçimlerdeki Tututmu - II Bingöl ve Seçimlerdeki Tutumu Kuzey Kürd Siyasetinde 'Vicdan Testi' Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi Kürdler ve Referandum Devşirmelerin İşlevi/fonksiyonu Yakarak Öldürme (Katletme) Mantıksal Şaşılık Kürdler Birlik mi Olmalı, Yoksa Ortaklaşmalı mı? Yönetici Erdemli olmayınca… Kürd Gençliğinin Rol Modeli Dr Süleyman Ermeniler ve Kürdler Neden Kaybetiler? (III) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (II) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (I) Kürd Toplumsal Dinamiğinin Çökertilmesi -II- Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler Kürd Toplumsal Dinamiklerinin Çökertilmesi İtibarsızlaştırmanın Psikolojisi Kürdler Egemenlik Mi Vatandaşlık Mı İstemeli? Türkiye İslamcılığı Neyi Amaçlıyor? Kürd Orta Sınıfının Çökertilmesi Erdemlilik Olmadan Olmaz Doğu ve Batı Ayrımı Karşısında Kürdlerin Özgünlüğü Türkiye İslamcılığının Riyakârlığı Kurdlerde Hukuk ve Hakkı Üstün Kılma Sykes Picot’çu Türkiye İslamcılığı Türkiye İslamcılarının Kürdü Olmak Siyasette İttihatçı Mantıkla İtibarsızlaştırma Çabası İstilacı Bozkır Türkleri ve Varlığını Koruyan Kürdler Kürdistan’daki Çatışmalı Ortam Neyi Amaçlamaktadır? İslam - İslamcılık İslamcıların Yanılgısı Sömürgeci ve Sömürülen İlişkisi Dört Ayaklı Minare Önünde Ansızın Gelen Ölüm! Ümmeti Bölen! “Kürd ve Kürdistan” Meşruiyet Dayanağı ve Kürdler Kürdlerin Haklı Mücadelesini İtibarsızlaştırma Arayışı Sömürgecinin Amacı Zihinsel Benzetme ve Aldatmadır - II Sömürgecinin Görevi, Aldatma ve Zihinsel Benzetmedir Kabristanımız Varsa Bilin ki Orası Bizim Vatanımızdır DAİŞ saldırılarında Şengal'de neler oldu? Şengal'in bilinmeyenleri... Toplumsal Anomi ve Yeni Arayış Seni Başkan Yapacağız, Karşılığı 'Federal Sistem' Militarist Devletler ve Kürdistan’ın Doğum Sancısı Kürdlerde Sosyal Genetiğin Psikolojik Bağlılığa Dönüşmesi Arayıştaki Kent, Bingöl Ortadoğu’da Reddi Miras Geleneği ve Talan Ekonomisi 7 Haziran’ı Doğru Okumak Kürdistan'da Seçime Kan Sıçratıldı Kürdlerin Egemenlik Anlayışı Allah, Yasin Aktay’ın dediğinin aksini söyler. Siyasetin Doğası ve Rasyonel Davranış Kürdistan Mefküresi ve Siyasi Aktörler (İslamcı Cenah) -2 Kürdistan Mefkûresi ve Siyasi Aktörler -1- Yokoluşu Engellemek!... İttihatçılığa Teslim Edilen Kürd Yapıları Kürdler Nasıl Eritildi Siyaset ve Düşüncede Etik Temsiliyet Sorunu ve Ortadoğu Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek - II Gedik Onarılmamalı, Bilakis Büyütülmeli Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek Hikmet Arayışında Fıtrat ve İrade Etkileşimi Hakikat Tek Olan Değildir, Tek Olan İblisçiliktir Kimliksel Varoluş ve Devletleşme Zorunluluğu Bariyere Dönüşen Öz Sosyal Genetik ve Kürd Siyaseti Duisburg Paneli Azadi Hareketinin Çözüm Önerileri Kürdistan Hakikatini İnşa Et Harekei / AZADÎ Bakur / Türkiye Kürdistan'ından Peşmerge Geçti Kürdler İçin Birlik Değil Birliktelik Anlamlıdır. Akil Adamlar Tiyatrosu Yeniden Sahne Aldı Kürdler Saha Eğemenliğine Oynamamalı Kürtlerin ayak bağı / PKK ve Hizbullah gerginliği Eylem Düşünceyi Şekillendirir. Hareketa Azadinin Rotası Ulus Devlet Mantığı ve Kürdistan Sorunu Kürd Ulusal Mücadelesinde ŞUŞAR TOPLANTISI Kürd Müslümanların Yüzyıllık Serüveni İnsanlığın Turnusol Kağıdı: FİLİSTİN - II Hakkâri’de(Cölemerg) Ne Oldu Ki İnsanlığın Turnusol Kâğıdı: FİLİSTİN Hatip Dicle Ne Dedi ki… Ümmetçi/İslamcı Kürdlerin Zihinsel Bakışı Kürdler “Öğrenilmiş Çaresizliğe” Mahkum Değildir. Birlikteliğe Evet, Ama Nasıl Olacak Evrensel değer mi, İdeolojik körlük mü? Tarihi nasıl okuyalım / Resmi ve yerel tarih Demokratik İslam Kongresi Kürd Hareketindeki Değişimi Nasıl Etkileyecek HDP Türklerle Kardeşlik Ya Kürdlerle... Hamidiye Alayları ve Şeyx Seid Harekatı - II
x