Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler

Ellerindeki Türk bayrağı ile PKK karşıtı eylem gerçekleştirmelerinin altında korunma düşüncesinin dışa yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü çaresizlik içinde olan kitleler anlık reflekslerle hareket ederek çok tartıp biçme eylemine de girişmeden ve günü kurtarma derdini öne çıkartırlar.

Yusuf Ziya Döger

01.09.2016, Per | 21:13

Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler
Makaleyi Paylaş

Tarihsel olarak Van ve Batman PKK etkisinin yoğun olduğu iller değildi ve olamadılar da. Biraz daha derinden bakılırsa Batman teritoryal olarak Siirt ve Silvan’dır. Siirt daha çok farklı etnik yapısı ve medreseleriyle öne çıkarken, Silvan kadim Kürd kültürünün etkisi altında olan bir kenttir. Batman’ın teritoryal olarak etkisi altında olduğu bu iki kent, Petrol sanayisinin etkisiyle yeni bir kent olarak ortaya çıkan Batman değil bu iki kentin etki alanı olmuştur. Dolayısıyla kadim bir Batman’dan söz etmek mümkün değil ve Batman Siirt ve Silvan üzerinden okunmalıdır.

Van ise bu anlamda Batman’a göre daha kadim bir kent ve farklı etnik kökenlilerin varlık kazandığı bir yerdir. Farklılığın olduğu yer ise yeni düşüncelerin değil kadim geleneklerle kendini koruma düşüncesinin öne çıktığı yerler halini alır.

Olaya Kürd ve Kürdistan sorunu açısından baktığımızda tarihsel derinlikte kadim kültürleri olan ve bu kültürlerini medrese kültürüyle yoğurmuş iki kentle karşı karşıyayız. Milletleri var kılan ve onlara devamlılık sağlayan temel referansın tarihsel kökenlerden getirilmiş kadim kültür olduğu görülür.

Medreseler her ne kadar dinsel eğitimin verildiği kurumlar olsa da toplumun kadim geleneksel kültürel değerlerine bağlılığın üst seviyede olduğu yerler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Her iki kentte de söz konusu kültürel değerler üzerinden bakıldığında yüzyılın başından bugüne kadar Kürdistan’ın diğer parçalarında meydana gelen olaylara ve olup bitenlere kulak kabartmış yerler olduğu görülür. Kısmen de elinden geldiği kadar medrese ehli aracılığıyla destek sunmuş yerlerdir.

PKK bu kadim kültürel değerler üzerinden ele alındığında “ters kimlik” geliştirmiş bir yapı olduğu kolayca fark edilir. Kadim Kültüre karşı varlık kazanmak için “ters kimlik” geliştiren bir yapının günü birlik olmaktan öte bir anlamı olmayacağı Sosyolojik ve Psikolojik değerlendirmelerle sabittir. Dolayısıyla PKK neden günü birlik olmadı sorusu karşımıza çıkar. Buna ortaya çıkış gerekçesin de kullandığı “Bağımsız Birleşik Kürdistan” söyleminin etkisi demek mümkündür. Ki bugün hala o etki onun varlığını sürdürmesinde destek niteliğinde işlevsel olan bir durumdur.

Son kırk yıla damgasını vuran ve İdeolojik argümanlar etrafında yapılanan PKK’nin bu gibi yerlerde (kentlerde) kök salması elbette kolay değildi ve olmadı da. Ancak kanaatime göre söz konusu surede bu kentlerdeki tarihsel damar bekleyip görme adına bir süre sessizliğe bürünmek zorunda kaldı. Bu süre içerisinde açıktan olmamak kaydıyla PKK’ye de çıkış söylemi çerçevesinde zımnen destek sundu. Bu tutumda aynı zamanda alternatifsizliğinde etkisi altında oldu. Sunduğu desteğin işlevsel olamadığını gördüğünde yanlış yaptığını düşünmeye başladı. Lakin işin işten geçtiğini de fark etmeye başladı.

Biraz daha incelediğimiz de söz konusu ettiğimiz yerlerde (Benzer nitelikteki diğer yerler buna dâhil edilebilir. Örneğin Bingöl, Elazığ) rejim muhalifliğinin duygusal olarak yoğun yaşandığı yerler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Rejim bunu DP’den Milli Selamet Partisine giden süreçte yörenin oy dağılımı tepkileri üzerinden keşfetmişti. 1980 askeri darbesinden sonra buralarda İslamcı yapılanmaların yoğun biçimde görülmesi ve bu kentlerde rejimin görmedim duymadım tavrına girmesi kanıt olarak kabul edilebilir. Belki de rejim bugün açığa çıkan durumu amaçlamıştı. Ki ben buna inanıyorum. Ters Kimlikli olsa da sorunun merkezine önceleri Kürd ve Kürdistanı koymuş bir yapının kök salmaması için devletin bu yapıların güçlenmesine göz yumduğuna inanırım. Süreç içerisinde oluşan yapılarla bu kentlerde halkın algı düzeyine etki edildi. Sonuçta bu yapılar aracılığıyla günümüz üzerinden okuma yapıldığında biraz opertinist mantığın bu yerlerde yerleşmesinde de etkili oldular.

Şimdi bu arka plan üzerinden sorunuza cevap verebilmenin daha kolay olacağını düşünüyorum. Bu kentlerde yukarıda izah edilen arka plan dikkate alındığında zaten PKK muhalefetinin yoğun olarak var olduğu kentlerdir. Suskunluğun çözüm üretmediği buralarda şiddetin doğrudan kendilerine yönelme ihtimalinin kuvvetlenmesi bugünkü sonuçları doğurdu. Halkın kendisi için güvenlikli yer arayışından kaynaklanan bir karşı çıkış yaptığını düşünmekle birlikte aynı zamanda süreç içerisinde PKK tarafından ortaya konulan tutarsız eylem biçimlerinin de etkisi olduğu kanaatindeyim.

Halkın bu tutumunu aynı zamanda 7 Haziran ile 1 Kasım arasında gerçekleşen iki seçimdeki oy verme tutumunda gösterdiği değişikliği üzerinden de okumanın mümkün olduğunu da belirtmeliyim. Süreç içerisinde (çözüm süreci) halk kendi varlığını onaylayan yapıları varlıklarını red eden yapılara tercih etti. Ancak sorun bu arada gelip güvenliğe takılınca güvenlik varlığını gerçekleştirmeden önce gelir tutumu ön plana çıktı. Toplum için güvenliğin sosyal anlamda var kalıp kendini gerçekleştirmeden önce geldiği her ortamda bu tür tepkilerin olması da olağan olduğunu ifade edeyim (Ancak bu doğru bir tepkidir anlamında değil).

Ellerindeki Türk bayrağı ile PKK karşıtı eylem gerçekleştirmelerinin altında korunma düşüncesinin dışa yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü çaresizlik içinde olan kitleler anlık reflekslerle hareket ederek çok tartıp biçme eylemine de girişmeden ve günü kurtarma derdini öne çıkartırlar. Bunun da ancak günün hâkim gücü etrafında durmakla sağlanabileceğini düşünürlerse veya görürlerse bunu eyleme dönüştürmekten imtina etmezler. Ancak bu durum kalıcı değil geçici bir çözüm üretme refleksinden kaynaklanır. Sadece şunu söylemekle yetinelim söz konusu yerlerde bugün veya yarın hâkim unsur değiştiğinde ilk önce yeni hâkim unsurun emrine girecek olan kitle de bunlardır.

Verilmek istenen mesaj sadece şudur “beni koruyamıyorsan benden uzak dur”. Tekrarlıyorum HDP’nin 7 Haziranla 1 Kasım arasında kaybettiği kitlenin verdiği mesajla bire bir örtüşen bir durumdur bu. Doğrusu mesajın yerine ulaştırılmadığını düşünüyorum. Yoksa 1 Kasım sonrası tablonun gereğinin yapılmaması gibi bugün de gereğinin yapılamayacağı kanaatindeyim. Mesajın ikinci kısmı ise hâkim otoriteye “ben onlardan değilim beni onlarla aynı kategoride değerlendirme” denilmesidir. Hâkim otorite ise bunu işine geldiği sürece dikkate alır ancak süreklilik taşıyacağını zannetmiyorum.

Bundan sonuç çıkarmak elbette PKK çizgisine kalmış bir durumdur. Şiddet eylemlerinin artıp artmayacağını da kestiremiyorum. Ama dünya Konjonktüründe dönen olaylar üzerinden dönüp baktığımda durumun değişebileceği kanaatini taşıyorum. Bir süre sonra şiddet ortamının müzakere ortamına dönüşebileceği varsayımına sahibim.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
13573 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:57:47

Yusuf Ziya Döger

Yazarın Önceki Yazıları

Bir İmzacı Tarih Kayıt Cetveliyse Sosyoloji Bunun Toplum Vicdanındaki Karşılığıdır İsmail Beşikci’nin Sosyolojik Yanılgısı Türkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler Kürdler ve 24 Haziran Seçimi Neden Demirtaş ama HDP değil? Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 2 Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1 HDP Kongresinin Düşündürdükleri Şeytanın İşbirlikçilerine Ölüm… Kürdler Sosyolojilerine Yenildiler, Asla Düşmanlarına yenilmediler Batı Karşısında Çöküş, Öze Dönüş Çabaları ve Kudüs Meselesi Ruhumuzu Uyandıran Kerküklü Çocuk Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarlarıi Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarları Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum Umarız Tarih Tekerrür Etmez Kürdlerin Sömürgecileri Başarılı, Kürdler İse Başarısızdır Kürdler Nereye Koşuyor? Bingöl ve Seçimlerdeki Tututmu - II Bingöl ve Seçimlerdeki Tutumu Kuzey Kürd Siyasetinde 'Vicdan Testi' Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi Kürdler ve Referandum Devşirmelerin İşlevi/fonksiyonu Yakarak Öldürme (Katletme) Mantıksal Şaşılık Kürdler Birlik mi Olmalı, Yoksa Ortaklaşmalı mı? Yönetici Erdemli olmayınca… Kürd Gençliğinin Rol Modeli Dr Süleyman Ermeniler ve Kürdler Neden Kaybetiler? (III) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (II) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (I) Kürd Toplumsal Dinamiğinin Çökertilmesi -II- Kürd Toplumsal Dinamiklerinin Çökertilmesi İtibarsızlaştırmanın Psikolojisi Kürdler Egemenlik Mi Vatandaşlık Mı İstemeli? Türkiye İslamcılığı Neyi Amaçlıyor? Kürd Orta Sınıfının Çökertilmesi Erdemlilik Olmadan Olmaz Doğu ve Batı Ayrımı Karşısında Kürdlerin Özgünlüğü Türkiye İslamcılığının Riyakârlığı Kurdlerde Hukuk ve Hakkı Üstün Kılma Sykes Picot’çu Türkiye İslamcılığı Türkiye İslamcılarının Kürdü Olmak Siyasette İttihatçı Mantıkla İtibarsızlaştırma Çabası İstilacı Bozkır Türkleri ve Varlığını Koruyan Kürdler Kürdistan’daki Çatışmalı Ortam Neyi Amaçlamaktadır? İslam - İslamcılık İslamcıların Yanılgısı Sömürgeci ve Sömürülen İlişkisi Dört Ayaklı Minare Önünde Ansızın Gelen Ölüm! Ümmeti Bölen! “Kürd ve Kürdistan” Meşruiyet Dayanağı ve Kürdler Kürdlerin Haklı Mücadelesini İtibarsızlaştırma Arayışı Sömürgecinin Amacı Zihinsel Benzetme ve Aldatmadır - II Sömürgecinin Görevi, Aldatma ve Zihinsel Benzetmedir Kabristanımız Varsa Bilin ki Orası Bizim Vatanımızdır DAİŞ saldırılarında Şengal'de neler oldu? Şengal'in bilinmeyenleri... Toplumsal Anomi ve Yeni Arayış Seni Başkan Yapacağız, Karşılığı 'Federal Sistem' Militarist Devletler ve Kürdistan’ın Doğum Sancısı Kürdlerde Sosyal Genetiğin Psikolojik Bağlılığa Dönüşmesi Arayıştaki Kent, Bingöl Ortadoğu’da Reddi Miras Geleneği ve Talan Ekonomisi 7 Haziran’ı Doğru Okumak Kürdistan'da Seçime Kan Sıçratıldı Kürdlerin Egemenlik Anlayışı Allah, Yasin Aktay’ın dediğinin aksini söyler. Siyasetin Doğası ve Rasyonel Davranış Kürdistan Mefküresi ve Siyasi Aktörler (İslamcı Cenah) -2 Kürdistan Mefkûresi ve Siyasi Aktörler -1- Yokoluşu Engellemek!... İttihatçılığa Teslim Edilen Kürd Yapıları Kürdler Nasıl Eritildi Siyaset ve Düşüncede Etik Temsiliyet Sorunu ve Ortadoğu Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek - II Gedik Onarılmamalı, Bilakis Büyütülmeli Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek Hikmet Arayışında Fıtrat ve İrade Etkileşimi Hakikat Tek Olan Değildir, Tek Olan İblisçiliktir Kimliksel Varoluş ve Devletleşme Zorunluluğu Bariyere Dönüşen Öz Sosyal Genetik ve Kürd Siyaseti Duisburg Paneli Azadi Hareketinin Çözüm Önerileri Kürdistan Hakikatini İnşa Et Harekei / AZADÎ Bakur / Türkiye Kürdistan'ından Peşmerge Geçti Kürdler İçin Birlik Değil Birliktelik Anlamlıdır. Akil Adamlar Tiyatrosu Yeniden Sahne Aldı Kürdler Saha Eğemenliğine Oynamamalı Kürtlerin ayak bağı / PKK ve Hizbullah gerginliği Eylem Düşünceyi Şekillendirir. Hareketa Azadinin Rotası Ulus Devlet Mantığı ve Kürdistan Sorunu Kürd Ulusal Mücadelesinde ŞUŞAR TOPLANTISI Kürd Müslümanların Yüzyıllık Serüveni İnsanlığın Turnusol Kağıdı: FİLİSTİN - II Hakkâri’de(Cölemerg) Ne Oldu Ki İnsanlığın Turnusol Kâğıdı: FİLİSTİN Hatip Dicle Ne Dedi ki… Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları Ümmetçi/İslamcı Kürdlerin Zihinsel Bakışı Kürdler “Öğrenilmiş Çaresizliğe” Mahkum Değildir. Birlikteliğe Evet, Ama Nasıl Olacak Evrensel değer mi, İdeolojik körlük mü? Tarihi nasıl okuyalım / Resmi ve yerel tarih Demokratik İslam Kongresi Kürd Hareketindeki Değişimi Nasıl Etkileyecek HDP Türklerle Kardeşlik Ya Kürdlerle... Hamidiye Alayları ve Şeyx Seid Harekatı - II
x