Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum

Güney Kürdistan Referandumu tam da bu sosyal ilke gereğinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Bir durumun diğerini tetiklemesiyle ulaşılan aşama haline gelmiş ve netice itibarıyla kendisini orada yaşayan Kürd halkına dayatmıştır.

Yusuf Ziya Döger

10.09.2017, Paz | 20:39

Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum
Makaleyi Paylaş

Sosyal olayların tek bir nedenle açıklanamayacağını ileri süren ilk sosyal bilimci, Tarih Felsefecisi İbn-i Haldun’dur. Kuzey Afrika ve Endülüs’teki devletlerin yönetimlerinde geçen kırk yıllık yaşam öyküsüyle bu sosyal ilkeyi kavradığı sosyal bilimcilerin ortak kanaatidir. Bu ilke günümüz Sosyoloji Bilimin de temel kurallarından birisidir. Herhangi bir toplumda meydana gelen olayların tek bir nedene dayandırılarak açıklanması imkânsızdır. Dolayısıyla bir tek etken değil etkenler bütünlüğünün dikkate alınarak olayın çözümlenmesi gerekir.

İbn-i Haldun aşağıda metinler içerisinde verilen cümleleri bu ilkenin hem kendisini hem de gerekçelerini açıklamıştır.

Konumuz Irak sınırları içerisinde kalan Güney Kürdistan’ın Bağımsızlık Referandumudur. Mücadele tarihi yüzyılı aşkın bir süredir devam eden Güney Kürdistanlılar bu mücadelelerini taçlandırmak niyetini ortaya koymuş durumdadırlar. Elbette gelinen noktanın tek bir neden ve düz bir çizgi biçiminde gelişen mücadele tarihiyle elde edilmediği tarihsel vakıalarla meydandadır. Gün oldu her şey tamam denildiği anda gelişen bir başka olay tüm kazanımları sıfır noktasına geri çekti. Gün oldu bir başka olay her şey tam sıfır noktasında kaldı yapılacak bir şey de kalmadı denilen noktada çakılan bir kıvılcım her şeyin yönünü ve seyrini değiştirdi.[1]

Güney Kürdistan Referandumu tam da bu sosyal ilke gereğinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Bir durumun diğerini tetiklemesiyle ulaşılan aşama haline gelmiş ve netice itibarıyla kendisini orada yaşayan Kürd halkına dayatmıştır. Bundan kaçışın imkân dahilinde olmadığı son üç dört yıl içerisinde Irak ve Suriye’de meydana gelen olaylar silsilesi açıkça ortaya koymuştur. “Dünyanın ve halkların durumu, töreleri, görüşleri tek düze ve değişmez bir biçimde sürmez” diyen İbni Haldun tam da Güney Kürdistan da referandumun neden bir zorunluluk olduğunu aslında ifade etmektedir.

Çünkü Kürdler komşularının kendilerine yönelik bakış ve anlayışlarında tek düze bir anlayışa sahip olmadıklarını son yüzyıllık süreçte müşahede ederek kavradılar. Kürdlerin egemenliklerini tasallutla elde edenler zor durumda kaldıklarında akıllarına Kürd varlığını getirdiler, ama ayaklarının yer tutmaya başladığını gördüklerinde ise aslında ortada Kürd yoktur demeye başladılar. İmha ve inkâr politikalarını devreye soktular. Sadece bu zıkzakları bile Küdün devlete ne kadar muhtaç olduğunun açık beyanıdır.

Dünya değişirken halkların durumunun sabit kaldığını ve görüşlerinin de değişmediğini ileri sürmek sosyal bilimlerin “olaylar tek nedenle açıklanamaz” ilkesini göz ardı etmektir. Evet her şey değişim içindedir ve bu değişimin olumlu olması beklenir. Ancak Kürd halkının egemenlik hakkını gasp edenler için bu değişimin olumlu yönde geliştiğini söylemek ise akıl ve izan yokluğunun ispatı olur. Çünkü değişen dünya ve devletler kendi halklarına refah ve mutluluk sunarken Kürdlerin egemenliğine gasp edenler Kürdlere sadece acı ve göz yaşı hediye ettiler.

Öyleyse Kürdün yapması gereken bu makus talihi günün koşul ve imkanlarına göre değiştirmektir. Bunu değiştirmeye kalkarken elbette yaşam standartlarını da daha iyiye yöneltme amacında olmalıdır. Çünkü günümüz dünyası insanların anlık olarak gözlerinin önünde cereyan eden olayları rahatlıkla takip edebilmektedir. Geliştirilen eylem ve düşüncelerin bundan beri olacağını düşünmek de safdillik olur. Hem karşı duruş sergileyenler ham de destek sunanlar halkın gözü önündedir. Tarih buna şahidlik edeceği gibi Kürd halkı da şahitlik etmektedir. Dolayısıyla Referanduma giden Kürd halkı da buna azami derecede dikkat etmektedir. “Birbiriyle sıkı sıkıya ilişkisi olan birçok şey var: Devletin durumu, nüfus, başkentin büyüklüğü, halkın refah ve zenginliği gibi…” İbn-i Haldun bu ifadesiyle bir halkın beklentilerinin neler üzerinden değişebileceğini yaklaşık yedi yüz yıl önce tespit edebilmiştir. Referandum hayat standardının yükselmesidir. Kürd halkının önünde yürüyenlerin elbette buna uyma zorunlulukları vardır. Yarını oluşturacak her adımın bugünden atılan küçük adımların neticesi olacağı unutulmamalıdır.

Bir başka realitenin de göz önünde bulundurulması Kürdler açısından zorunludur. Dört parçaya ayırtılan Kürd halkının her parçada gelişen farklı olaylardan dolayı farklı durumlarla karşı karşıya olması da “Sosyal olaylar tek nedenle açıklanamaz” ilkesi çerçevesinde ele alınmalıdır. Aksi takdirde yeksanlık üzerinden her yeri aynı çizgi ve anlayış üzerinden ele alıp buna uygun sonuçlar beklemek kayıp etmeye hazır olmak anlamına gelir. “Törelerde ve kurumlarda görülen aykırılıkla, her halkın geçimini sağlayış biçimine bağlıdır”. Haldun bu ifadesiyle de Kürdlerin günümüz gerçekliğini açıklar gibidir. Çünkü aralarına duvar örülmüş kardeşlerin zamanla birbirinden bi haber olmaları bu sonucu kaçınılmaz kılmıştır.[2]

Sonuç:

Kuzey Kurdistan siyasetinde etkili olan yapıların başında gelen HDP ve DBP çizgisinin bugün açıkladıkları parti meclisi kararlarında Güney Kürdistan Referandumunu önemsiz ve gereksiz bir eylem olarak addettiklerine şahit olduk. Tavsiyemiz biraz sosyal bilim ilkelerini dikkate almalarıdır. Ancak Türkiye siyasetinin bir kesimini oluşturan bazı partilerin referandumun kendisini değil sonuçlarını dikkate alarak eteklerinin tutuşmaya başladıklarını görmek te sevindirici bir durumdur. Çünkü bunlar sosyal bilimlerdeki olayların birbiri üzerindeki etkilerinin domino etkisi yaratacağının bilincindedirler.

Mewlaya yakarışım şudur. Birinin gelecek endişesiyle karşı durduğu Referandumun Kürd halkının zihin dünyasını birleştirmesidir.


[1] Okuyucuların Temmuz 1958Darbesiniyle yeşeren umutları dikkate almalarını, ancak zamanla Abdulkerim Kasım’ın uygulamalarıyla hayal kırıklığı yaratan bu sonucun 6 Eylül 1961 grevi ve 11 Eylül ayaklanmasıyla nasıl yülkselişe tekrar geçtiğini de dikkate almalarını tavsiye ederiz.

[2] Yaklaşık Yirmi gün önce Nuseybinden geçerken sınırdan Qamışlo kentine bakmıştım. O gün Qamışlo’nun benden ne kadar uzak olduğunu fark ettim. Ama ben o anda dünya gözüyle Qamışlo’yu görmekteydim.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
6314 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:51:42

Yusuf Ziya Döger

Yazarın Önceki Yazıları

Bir İmzacı Tarih Kayıt Cetveliyse Sosyoloji Bunun Toplum Vicdanındaki Karşılığıdır İsmail Beşikci’nin Sosyolojik Yanılgısı Türkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler Kürdler ve 24 Haziran Seçimi Neden Demirtaş ama HDP değil? Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 2 Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1 HDP Kongresinin Düşündürdükleri Şeytanın İşbirlikçilerine Ölüm… Kürdler Sosyolojilerine Yenildiler, Asla Düşmanlarına yenilmediler Batı Karşısında Çöküş, Öze Dönüş Çabaları ve Kudüs Meselesi Ruhumuzu Uyandıran Kerküklü Çocuk Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarlarıi Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarları Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları Umarız Tarih Tekerrür Etmez Kürdlerin Sömürgecileri Başarılı, Kürdler İse Başarısızdır Kürdler Nereye Koşuyor? Bingöl ve Seçimlerdeki Tututmu - II Bingöl ve Seçimlerdeki Tutumu Kuzey Kürd Siyasetinde 'Vicdan Testi' Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi Kürdler ve Referandum Devşirmelerin İşlevi/fonksiyonu Yakarak Öldürme (Katletme) Mantıksal Şaşılık Kürdler Birlik mi Olmalı, Yoksa Ortaklaşmalı mı? Yönetici Erdemli olmayınca… Kürd Gençliğinin Rol Modeli Dr Süleyman Ermeniler ve Kürdler Neden Kaybetiler? (III) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (II) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (I) Kürd Toplumsal Dinamiğinin Çökertilmesi -II- Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler Kürd Toplumsal Dinamiklerinin Çökertilmesi İtibarsızlaştırmanın Psikolojisi Kürdler Egemenlik Mi Vatandaşlık Mı İstemeli? Türkiye İslamcılığı Neyi Amaçlıyor? Kürd Orta Sınıfının Çökertilmesi Erdemlilik Olmadan Olmaz Doğu ve Batı Ayrımı Karşısında Kürdlerin Özgünlüğü Türkiye İslamcılığının Riyakârlığı Kurdlerde Hukuk ve Hakkı Üstün Kılma Sykes Picot’çu Türkiye İslamcılığı Türkiye İslamcılarının Kürdü Olmak Siyasette İttihatçı Mantıkla İtibarsızlaştırma Çabası İstilacı Bozkır Türkleri ve Varlığını Koruyan Kürdler Kürdistan’daki Çatışmalı Ortam Neyi Amaçlamaktadır? İslam - İslamcılık İslamcıların Yanılgısı Sömürgeci ve Sömürülen İlişkisi Dört Ayaklı Minare Önünde Ansızın Gelen Ölüm! Ümmeti Bölen! “Kürd ve Kürdistan” Meşruiyet Dayanağı ve Kürdler Kürdlerin Haklı Mücadelesini İtibarsızlaştırma Arayışı Sömürgecinin Amacı Zihinsel Benzetme ve Aldatmadır - II Sömürgecinin Görevi, Aldatma ve Zihinsel Benzetmedir Kabristanımız Varsa Bilin ki Orası Bizim Vatanımızdır DAİŞ saldırılarında Şengal'de neler oldu? Şengal'in bilinmeyenleri... Toplumsal Anomi ve Yeni Arayış Seni Başkan Yapacağız, Karşılığı 'Federal Sistem' Militarist Devletler ve Kürdistan’ın Doğum Sancısı Kürdlerde Sosyal Genetiğin Psikolojik Bağlılığa Dönüşmesi Arayıştaki Kent, Bingöl Ortadoğu’da Reddi Miras Geleneği ve Talan Ekonomisi 7 Haziran’ı Doğru Okumak Kürdistan'da Seçime Kan Sıçratıldı Kürdlerin Egemenlik Anlayışı Allah, Yasin Aktay’ın dediğinin aksini söyler. Siyasetin Doğası ve Rasyonel Davranış Kürdistan Mefküresi ve Siyasi Aktörler (İslamcı Cenah) -2 Kürdistan Mefkûresi ve Siyasi Aktörler -1- Yokoluşu Engellemek!... İttihatçılığa Teslim Edilen Kürd Yapıları Kürdler Nasıl Eritildi Siyaset ve Düşüncede Etik Temsiliyet Sorunu ve Ortadoğu Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek - II Gedik Onarılmamalı, Bilakis Büyütülmeli Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek Hikmet Arayışında Fıtrat ve İrade Etkileşimi Hakikat Tek Olan Değildir, Tek Olan İblisçiliktir Kimliksel Varoluş ve Devletleşme Zorunluluğu Bariyere Dönüşen Öz Sosyal Genetik ve Kürd Siyaseti Duisburg Paneli Azadi Hareketinin Çözüm Önerileri Kürdistan Hakikatini İnşa Et Harekei / AZADÎ Bakur / Türkiye Kürdistan'ından Peşmerge Geçti Kürdler İçin Birlik Değil Birliktelik Anlamlıdır. Akil Adamlar Tiyatrosu Yeniden Sahne Aldı Kürdler Saha Eğemenliğine Oynamamalı Kürtlerin ayak bağı / PKK ve Hizbullah gerginliği Eylem Düşünceyi Şekillendirir. Hareketa Azadinin Rotası Ulus Devlet Mantığı ve Kürdistan Sorunu Kürd Ulusal Mücadelesinde ŞUŞAR TOPLANTISI Kürd Müslümanların Yüzyıllık Serüveni İnsanlığın Turnusol Kağıdı: FİLİSTİN - II Hakkâri’de(Cölemerg) Ne Oldu Ki İnsanlığın Turnusol Kâğıdı: FİLİSTİN Hatip Dicle Ne Dedi ki… Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları Ümmetçi/İslamcı Kürdlerin Zihinsel Bakışı Kürdler “Öğrenilmiş Çaresizliğe” Mahkum Değildir. Birlikteliğe Evet, Ama Nasıl Olacak Evrensel değer mi, İdeolojik körlük mü? Tarihi nasıl okuyalım / Resmi ve yerel tarih Demokratik İslam Kongresi Kürd Hareketindeki Değişimi Nasıl Etkileyecek HDP Türklerle Kardeşlik Ya Kürdlerle... Hamidiye Alayları ve Şeyx Seid Harekatı - II
x